• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: KUVVETLER AYRILIĞI VE TÜRKİYE’DE YARGI

2.3. Türk Yargı Sisteminin Örgütsel Yapısı

2.3.4. Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu

Yukarıda değişik yerlerde yargının yasama ve yürütmeye temas ettiği noktalara değinilmişti. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ise yürütmenin yargıya en fazla temas edebildiği noktaların başında gelmektedir. Bu çerçevede kuvvetler ayrılığı bağlamında Türk yargı sistemi içerisinde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu büyük bir önem taşımaktadır.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1982 Anayasası’nın 159. maddesinde ayrıntılı bir şekilde düzenlenme altına alınan bir yargı organı koludur. Kurulun asli görevi, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapmaktır. Bunun yanı sıra Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.

Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme işi ise; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilmektedir (Süren, 2009: 200).

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Yargı Reformu kapsamında 2010 Anayasa değişikliği ile önemli oranda değişikliğe uğrayarak yeniden yapılandırılmıştır. Mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulan ve önceki düzenlemede ayrı bir bütçesi ve sekretaryası bulunmayan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Adalet Bakanlığına bağlı bir organ olarak çalışmaktaydı. Bunun yanında, ilk derece hâkim ve savcılarının Kurulda temsil edilmemesi, Kurul kararlarına karşı iç itiraz sisteminin olmaması ve kararların yargı denetimine tamamen kapalı olması, hâkim ve savcıların denetlenmesinde ve soruşturulmasında Adalet Bakanının yetkili olması

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun önemli sorunlarının başında gelmekteydi. Eski haliyle 7 asıl ve 5 yedek üyeden oluşan HSYK, 2010 Anayasa değişikliği sonucunda üye sayısı yirmi iki asıl ve on iki yedek üyeye çıkarılmıştır. Böylelikle kuruldaki temsil oranı arttırılmıştır.

Kurulun, dört asıl üyesi, nitelikleri kanunda belirtilen; yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Cumhurbaşkanınca, üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca, bir asıl ve bir yedek üyesi Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunca kendi üyeleri arasından, yedi asıl ve dört yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından adlî yargı hâkim ve savcılarınca, üç asıl ve iki yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş İdarî yargı hâkim ve savcıları arasından idarî yargı hâkim ve savcılarınca, dört yıl için seçilmekte ve süresi biten üyeler yeniden seçilebilmektedir.

2013 yılı sonunda yaşanan siyasi ve hukuki kriz sonrasında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısında bir kez daha değişikliğe gidilmiştir. Bu değişiklik ile;

Müfettiş ve müfettiş yardımcıları Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na bağlı olmayacak. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanına bağlı olacaktır.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun başkanı soruşturmalara izin vermenin yanı sıra, inceleme ve soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair işlemlere de onay verecektir.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanı, Teftiş Kurulu Başkanını, Teftiş Kurulu başkan yardımcılarını ve genel sekreter yardımcılarını atayacak. Daha önce Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu bu atamaları yapıyordu.
 Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri hakkındaki suç soruşturması ile disiplin soruşturma ve kovuşturma işlemlerini, Başkan yapacak. Daha önce HSYK Genel Kurulu bu görevleri yapıyordu.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda 3 daire bulunmaktadır. Hangi üyenin hangi dairede görev yapacağını HSYK Genel Kurulu belirliyordu. Şimdi ise HSYK Başkanı belirleyecektir.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun Genel Sekreter yardımcılarını Genel Kurul değil, HSYK Başkanı atayacaktır.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Tetkik hakimlerini daha önce genel kurul atar veya görevlendirirken, yeni düzenlemede Birinci Dairenin önereceği adaylar arasından yine HSYK Genel Kurulu atayacaktır.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na naklen veya açıktan atanacak personeli daha önce Başkanvekili belirlerken yeni düzenlenmede HSYK Başkanı belirleyecektir.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kurul müfettişlerini Genel kurul atarken yeni düzenlemede Birinci Dairenin önerisi üzerine Genel Kurul atayacaktır. Kurul Başmüfettişlerini kıdem sırasına göre Genel Kurul atayacaktır.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun toplantı günlerini daha önce Genel Kurul belirlerken yeni düzenlemede Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanı belirleyecektir. Yine daha önce en az 15 kişiyle toplantı yapılacağı hüküm altına alınmışken, yeni düzenlemede salt çoğunlukla yani 12 kişiyle toplantı yapılabilecek ve 7 kişiyle karar alınabilecektir.

Her bir daire önceki düzenlemede ancak 5 üyeyle toplanabilmekteydi. Yeni düzenlemeye göre salt çoğunlukla toplanabilecektir. 7 kişilik bir daire 4 kişiyle toplanabilecektir.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinin disiplin soruşturmalarını Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanı kendi belirleyeceği 3 üye ile yapacak ama disiplin kovuşturmasını Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu yapacaktır.

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Kurulda görev yapan Genel Sekreter, genel sekreter yardımcıları, Teftiş Kurulu Başkanı, Teftiş Kurulu başkan yardımcıları,

Kurul müfettişleri, tetkik hakimleri ve idari personelin Kuruldaki görevleri sona erecektir.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, gerek görevleri açısından ve gerekse üyelerinin belirlenme usulleri açısından kuvvetler ayrılığı noktasında çok büyük bir önemi haizdir. Üyelerin belirlenmesi açısından, yargı dışındaki kuvvetlerin etkisi ve göreve gelen üyelerin yargı sistemi ve yargıçlar üzerindeki gücü Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun kuvvetler ayrılığında ne kadar önemli bir denge unsuru olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle yürütmenin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu marifetiyle yargıya olan etkisi ve teması kuvvetler ayrılığı bağlamında önemli tartışmaları beraberinde getirmektedir. Bu çerçevede gerek 2010 yılında yapılan anayasa değişikliği ve gerekse 2014 yılı başında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kanununda yapılan değişiklikler büyük tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Sonraki bölümde bu hususlar ele alınacağından burada üzerinde durulmayacaktır.

BÖLÜM 3: TÜRK YARGI SEÇKİNLERİNİN SOSYO-EKONOMİK

PROFİLİ VE İKTİDAR SEÇKİNLERİ İÇİNDEKİ YERİ

İktidar seçkinlerinin birbirinden farklı köken ve özelliklere sahip farklı seçkinlerden oluştuğu daha önce ifade edilmişti. Bu bölümde ise çalışmanın asıl konusu olan Türk yargı seçkinlerinin genel bir profili ve iktidar seçkinleri arasındaki yerleri ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bölümün temel materyali yargı seçkinleri içinden bazı kişiler ile yapılan mülakatlar olacaktır. Mülakat sonucunda elde edilen veriler belirli bir sistematik halinde işlenerek araştırmanın konusunu oluşturan problemlere cevaplar bulunmaya çalışılacaktır.