• Sonuç bulunamadı

5.1. Taklit Puanlarına İlişkin Tartışma

5.1.2. Grup İçi Bulgular

Taklit performansına yönelik TGG’li, OSB’li ve GG’li grupların Nesne Toplam, Motor Toplam, Vokal Toplam taklit performansları kendi grupları içerisinde incelendiğinde TGG’li ve OSB’li çocukların taklit performanslarının kendi grupları içerisinde benzer şekilde farklılaştığı görülmektedir. Araştırma bulguları TGG’li ve OSB’li çocukların Vokal Toplam ve Motor Toplam taklit görevleri ile karşılaştırıldığında Nesne Toplam taklit görevlerinde daha iyi performans sergilediklerini göstermiştir. Benzer şekilde GG’li çocukların da Vokal Toplam ve Motor Toplam taklit görevleri ile karşılaştırıldığında Nesne Toplam taklit görevlerinde daha iyi performans sergiledikleri bulgulanmıştır. Ayrıca GG’li çocuklar TGG’li ve OSB’li çocuklardan farklı olarak Vokal Taklit görevleri ile karşılaştırıldığında Motor taklit görevlerinde daha iyi performans sergilemişlerdir. Ancak OSB’li ve TGG’li grubun Motor Toplam taklit performansları ile Vokal Toplam taklit performansları arasında anlamlı düzeyde bir farklılaşma bulgulanmamıştır. TGG’li ve OSB’li çocukların Motor Toplam taklit performansları ile Vokal Toplam taklit performansları arasında anlamlı düzeyde bir farklılaşma olmamasının temelinde TGG’li

çocukların her iki taklit türünde de iyi düzeyde performans sergilemeleri yer alırken, OSB’li çocukların her iki taklit türünde de düşük düzeyde performans sergilemeleri yer almaktadır.

Bu araştırmanın bulguların ortaya çıkmasında diğer bir ifade ile OSB’li, TGG’li ve GG’li çocukların en iyi performansı Nesne Toplam taklitlerinde göstermesinde, nesne kullanımının taklit görevleri üzerindeki kolaylaştırıcı etkisinin rol oynamış olabileceği düşünülmektedir. Nitekim nesne kullanımının taklit görevleri üzerindeki kolaylaştırıcı etkisi her üç grubun da nesneler ile gerçekleştirilen taklit görevlerinde daha iyi performans sergilemelerini sağlamıştır. Alanyazında gerçekleştirilen araştırmalarda OSB’li bireylerin, nesnesiz gerçekleştirilen vücut hareketlerinin taklidi ile kıyaslandığında nesneler ile gerçekleştirilen belli bir amacı bulunan işlevsel hareketlerin taklidinde daha iyi performans sergilediklerini göstermektedir (Dawson vd., 1998; Gonsiorowski vd., 2016; Hammes &

Langdell, 1981; Hobson & Lee, 1999; McDonough vd., 1998; Rogers vd., 2003; Stone vd.

1997). Williams vd. (2004) gerçekleştirdikleri gözden geçirme çalışmasında nesneler ile gerçekleştirilen hareketleri ve jestleri, anlamlı ve anlamsız olmak üzere ikiye ayırmıştır.

Araştırmacılar OSB’li çocukların jest taklitleri ile karşılaştırıldığında nesneler ile gerçekleştirilen hareketlerin taklidinde daha iyi performans sergilediklerini rapor etmişlerdir. Araştırmacılar bu araştırmadan elde edilen bulgular ile benzer olarak TGG’li bebeklerin de nesneler ile gerçekleştirilen hareketlerin taklidinde jestlerin taklidi ile karşılaştırıldığında daha başarılı olduklarını rapor etmişlerdir. Araştırmacılar ayrıca TGG’li çocukların ve OSB’li çocukların taklit görevinin türüne dayalı olarak farklı performans sergilemelerinin farklı görevlerin altında yatan mekanizmalardaki farklılığa işaret ettiğini savunmuşlardır. Colombi vd. (2011) benzer olarak OSB’li bireylerin nesneler ile gerçekleştirilen hareketlerin taklidinde vücut hareketleri ve ağız-yüz hareketlerinin taklidiyle karşılaştırıldığında daha başarılı olduklarını belirtmektedir. Colombi vd.

hareketlerin nesneler ile gerçekleştirilmesinin yüksek düzeyde somutlaştırma sağladığını bu nedenle OSB’li bireylerin nesneler ile gerçekleştirilen hareketlerin taklidinde daha başarılı olduklarını belirtmişlerdir. Araştırmacılar ayrıca bu durumun, iletişim işlevine sahip (vücut ve ağız-yüz hareketlerinin taklidine aracılık eden) sinir ağları ile karşılaştırıldığında nesneler ile gerçekleştirilen hareketlerin taklidine aracılık eden sinir ağlarının OSB semptomlarından daha az etkilenmesinin kanıtı olabileceğini belirtmişlerdir.

Stone vd. (1997) OSB’li TGG’li ve GG’li çocukların taklit becerilerinde sergilemiş oldukları performansı inceledikleri bir araştırmada grupların kendi içinde sergilemiş oldukları performans da incelemişlerdir. Bu araştırmadan elde edilen bulgular ile benze olarak araştırmacılar her üç grubunda farklı taklit becerilerinde sergilemiş oldukları performans örüntüsünün benzer olduğunu rapor etmişlerdir. Üç grubunda motor hareketlerin taklidi ile karşılaştırıldığında nesne taklitlerinde daha başarılı olduğu görülmüştür. Bu araştırma bulguları ile örtüşen bulgular rapor eden bir başka araştırma ise Zachor vd. (2010) tarafından karşılaştırma grubu olmadan gerçekleştirilmiştir.

Araştırmacılar OSB’li çocukların motor hareketlerin taklide sergilemiş oldukları performans ile karşılaştırıldığında nesne taklidinde daha iyi performans sergilediklerini rapor etmişlerdir. Benzer olarak Rogers vd.’de (2005) nesneler ile gerçekleştirilen hareketleri ele alarak gerçekleştirdikleri bir gözden geçirme çalışmasında, jestler ve yüz ifadelerinin taklidi ile karşılaştırıldığında nesne taklitlerini ele alarak inceleyen araştırmaların daha karmaşık ve farklılaşan sonuçlar rapor ettiklerini belirtmişlerdir. Aynı zamanda nesne taklitlerinin gelişim ile olan ilişkisinin daha güçlü olduğunu vurgulamışlardır. McDuffie vd. (2007) ise benzer bulgular elde ettikleri bir araştırmada OSB’li çocukların yapılandırılmış-harekete geçirilmiş ve müzik ve ses üreten araçların kullanıldığı durumlarda daha iyi performans sergilendiklerini rapor etmişlerdir. Bu bulgular ise araştırmacılar tarafından farklı taklit görevlerinin yerine getirilmesinde farklı becerilerin rol oynadığının göstergesi olarak yorumlanmıştır. Vivanti vd., ise (2008) OSB’li ve TGG’li çocukların taklit performansını nesne anlamlı taklitler ile motor anlamsız taklit görevleri sırasında incelemiş ve her iki grubun da nesne anlamlı taklit görevlerinde daha iyi performans sergilediklerini rapor etmiştir.

Yukarıda yer verilen alanyazın tartışmasında Nesne Taklitlerinin gelişim ile olan ilişkisine yönelik yapılan vurgu ve OSB’li grubun Nesne Taklitlerinde daha yüksek düzeyde performans sergiledikleri göz önünde bulundurulduğunda taklidin öğretimine yönelik olarak gerçekleştirilecek olan uygulamalarda OSB’li çocukların hali hazırda daha başarılı olarak gerçekleştirdikleri Nesne Taklitleri ile uygulamalara başlanılmasının uygun olacağı düşünülmektedir. Aynı zamanda Nesne taklitleri kullanılarak gerçekleştirilecek olan uygulamaların çocukların yakınsal gelişim alanını da destekleyerek daha zorlayıcı olarak nitelendirilebilecek Motor ve Vokal taklitler için zemin oluşturacağı düşünülmektedir. Bir diğer ifade ile taklidin sosyal etkileşim işlevine dayalı olarak da OSB’li çocukların temel sınırlılık alanlarından biri olan sosyal etkileşim becerilerinin desteklenmesinde nesne

kullanılarak gerçekleştirilen karşılıklı taklit etkileşimlerinin OSB’li çocukların bu sınırlılık alanlarını desteklemede önemli bir destekleyici olacağını söylemek mümkündür.

Bu araştırmada da her üç gruptaki katılımcı çocukların Nesne Toplam taklitlerinde daha yüksek düzeyde performans sergilerken Motor Toplam taklit görevlerinde daha düşük düzeyde performans sergilemesi, bunu OSB ve TGG’li gruplarda anlamlı düzeyde farklılaşma sağlanamasa da Vokal Toplam taklitlerin izlemesi bu taklit görevlerinin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesinde rol oynayan mekanizmaların farklılaştığına yönelik görüşü destekler niteliktedir (Colombi vd., 2011; Stone vd., 1997a; Williams vd., 2004). Daha açık bir ifade ile “Taklit bölünmez bütüncül bir beceri midir?” sorusuna yönelik olarak bu araştırmadan elde edilen bulgular ışığında taklidin bölünmez bütüncül bir beceri olmadığını söylemek mümkündür. Nitekim bu araştırmadan elde edilen bulguların taklidin bölünmez bütüncül bir beceri olmadığı yönünde güçlü kanıtlar sunmaktadır.

Bu araştırma soruları kapsamında grup içi taklit performansına yönelik olarak gerçekleştirilen bir diğer inceleme ise taklit görevinin Anlamlı ya da Anlamsız olmasının taklit performansı üzerindeki etkilerini incelemeye yönelik olarak gerçekleştirilmiştir.

Gerçekleştirilen analizler sonucunda her üç grubun da Anlamlı Toplam taklit görevlerinde Anlamsız Toplam taklit görevleri ile karşılaştırıldığında daha iyi performans sergiledikleri görülmüştür. Bu bulgulara dayalı olarak taklit görevinin türüne bakılmaksızın taklit görevinde günlük hayatta sıklıkla karşılaşılan işlevsel nesne kullanımının, motor hareketlerin ve seslendirmelerin kullanılmasının taklit performansı üzerine olumlu yönde etki oluşturduğu görülmüştür. Alanyazında gerçekleştirilen araştırmalar incelendiğinde ise bu araştırmadan elde edilen bulguların alanyazında gerçekleştirilen araştırma bulguları ile örtüştüğü görülmektedir. Stone vd. (1997) OSB’li, GG’li ve TGG’li grupların taklit becerilerine yönelik olarak incelemeler gerçekleştirdikleri bir araştırmada üç grup içinde anlamsız hareketlerin taklidinin anlamlı hareketlerin taklidinden daha zor olduğunu rapor etmişlerdir. Zachor vd. (2010) ise OSB’li çocukların taklit becerilerinde sergilemiş oldukları performansı kendi grupları içinde incelediği bir araştırmada OSB’li çocukların anlamsız hareketlerin taklidi ile karşılaştırıldığında anlamlı hareketlerin taklidinde daha iyi performans sergilediklerini bulgulamıştır. Benzer olarak Williams vd. (2004) bir gözden geçirme çalışmasında nesneler ile gerçekleştirilen hareketleri ve jestleri, anlamlı ve anlamsız olmak üzere ikiye ayırmıştır. Araştırmacılar OSB’li çocukların anlamsız jestlerle

karşılaştırıldığında nesneler ile gerçekleştirilen hareketlerin ve anlamlı jestlerin taklidinde daha az bozulmalar sergilediklerini ortaya koymuşlardır. Bu araştırmada gerçekleştirilen analizler derinleştirilerek Anlamlı ve Anlamsız taklit görevleri arasındaki farklın hangi taklit görevlerinde kaynaklandığı incelendiğinde her üç grubun da Nesne taklit görevlerinin anlamsız formları ile karşılaştırıldığında, anlamlı formlarında daha iyi performans sergiledikleri saptanmıştır. Grupların Motor ve Vokal taklit performanslarının görevin anlamlı ya da anlamsız olmasına dayalı olarak farklılaşmadığı görülmüştür. Bu bulgulara dayalı olarak hem önemli bir sosyal etkileşim hem de önemli bir öğrenme aracı olan taklit becerilerinin öğretimine en erken dönemlerden itibaren anlamlı formlar ile başlanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. Elde edilen bulguların ortaya koyduğu bir diğer önemli nokta ise her üç gruba yönelik elde edilen bulgularında benzer doğrultuda olmasıdır. Daha açık olarak ifade etmek gerekir ise her üç grupta Nesne Taklitlerinde daha iyi performans sergilerken bunu Motor ve Vokal Taklitler izlemiş, her üç grupta anlamlı taklit görevlerinde daha başarılı bir performans sergilerken sergilenen hareketin belli bir anlam içermemesi taklit performansı üzerinde olumsuz bir etki oluşturmuş, her üç grubunda Nesne taklitlerinde sergilemiş oldukları performans görevin anlamlı ya da anlamsız olmasından Nesne Anlamlı taklit görevlerinin lehine etkilenirken, bu etki Motor ve Vokal taklit görevlerinde ortaya çıkmamıştır. Özetle, bu noktada elde edilen araştırma bulguları bu taklit görevlerini başarılı bir şekilde yerini getirmede rol oynayan mekanizmaların farklılaştığını ve taklidin bölünmez bütüncül bir beceri olmadığını göstermektedir.

Öte yandan Colombi vd.’leri (2011) OSB’li çocukların vücut hareketleri ve ağız-yüz hareketlerinin taklidiyle karşılaştırıldığında nesneler ile gerçekleştirilen hareketlerin taklidinde daha başarılı olduklarını belirtmişlerdir. Araştırmacılar bu durumu iletişim işlevine sahip (vücut ve ağız-yüz hareketlerinin taklidine aracılık eden) sinir ağları ile karşılaştırıldığında nesneler ile gerçekleştirilen hareketlerin taklidine aracılık eden sinir ağlarının OSB semptomlarından daha az etkilendiğinin kanıtı olabileceği ile açıklamaktadırlar. Ancak bu araştırmadan elde edilen bulgular bu duruma yönelik görüşlerinin sorgulanmasına neden olmaktadır. Çünkü bu araştırmadan elde edilen bulgular taklit görevlerindeki farklılaşmaların her üç grubun da taklit performansı üzerinde benzer etkileri oluşturduğunu göstermektedir. Özellikle TGG’li çocukların taklit performansının da tıpkı OSB’li çocuklarda olduğu gibi taklit görevindeki değişimlerden etkilenmesi, bu durumun OSB’li çocukların taklit görevine eşlik eden sinir ağlarının OSB

semptomlarından etkilenme düzeyiyle açıklanamayacağının en güçlü kanıtı olabileceği düşünülmektedir.

Özetle grupların kendi içinde sergilemiş oldukları taklit performansına yönelik bulgular incelendiğinde tüm grupların kendi grupları içindeki taklit performansların da benzer örüntüler sergiledikleri görülmüştür. Her üç grupta Nesne Toplam taklitlerinde daha iyi performans sergilerken bunu Motor Toplam taklitler ve Vokal Toplam taklitler izlemiştir (TGG’li ve OSB’li ve OSB’li grupların Motor toplam ve Vokal Toplam taklit performansı arasında anlamlı düzeyde farklılaşma bulunamasa da). Ayrıca bu bulgular, her üç grubun da Anlamsız taklit görevleri ile karşılaştırıldığında Anlamlı taklit görevlerinde daha iyi performans sergilediklerini ve Nesne taklit görevlerinin anlamsız formları ile karşılaştırıldığında, anlamlı formlarında daha iyi performans sergilerken grupların Motor ve Vokal görevlerinin anlamlı ve anlamsız formları arasında farklılaşma olmadığı saptanmıştır. Bu bulgular taklidin bölünmez bütüncül bir beceri olmadığını ve taklit görevinin başarılı bir şekilde yerine getirilmesinde farklılaşan mekanizmaların rol oynadığını destekler niteliktedir.