• Sonuç bulunamadı

Göz İzleme Cihazı Kullanılarak Gerçekleştirilen Taklit Araştırmaları

Alanyazında göz izleme cihazı kullanılarak gerçekleştirilen taklit araştırmaları incelendiğinde sadece üç araştırmaya ulaşılmıştır. Bu araştırmalardan ilki Vivanti vd.

(2008) tarafından gerçekleştirilmiştir. Araştırmacılar OSB’li bireylerin sosyal uyaranları izlerken atipik görsel dikkat örüntüleri sergiledikleri hipotezinden hareketle taklit edilecek hareketlerin sunumu sırasında yöneltilen görsel dikkatin taklit performansı üzerindeki

etkilerini araştırmışlardır. Araştırma, OSB’li ve TGG’li çocukların modelin hareketlerini izlerken sergiledikleri görsel dikkatte farklılaşma olup olmadığını, modele sunulan görsel dikkatin nesneler ile gerçekleştirilen anlamlı hareketler ile anlamsız jestler sırasında farklılaşıp farklılaşmadığını ve son olarak hareketlerin izlenmesi sırasında sergilenen görsel dikkat bileşenlerinin modelin davranışlarını taklit etmedeki etkisini ortaya koymak amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada yaşları 8 ile 15 arasında değişen 18 yüksek işlevli OSB’li, 13 TGG’li çocuğun, dikkatini yöneltme davranışları video ile sunulan 12 taklit görevi sırasında göz izleme cihazı aracılığıyla izlenmiştir. Araştırmada modelin yüzü ve hareketlerinin gerçekleştiği iki alan, ilgi alanları olarak belirlenirken bu alanlar dışında kalan alanlar ilişkisiz alanlar olarak belirlenmiştir. Araştırma sonuçları her iki grubun da nesnelerle gerçekleştirilen anlamlı hareketlerin taklidinde daha başarılı olduğunu, OSB’li grubun taklit hassasiyetinin (modelin sergilediği sitile uygun olarak hareketlerin sergilenmesi) daha düşük düzeyde olduğunu göstermiştir. OSB’li ve TGG’li çocukların hareket bölgesine yönelttikleri dikkatte farklılaşma olmazken, OSB’li grubun modelin yüzüne daha az dikkat etmeleri, farklı taklit görevlerinin (nesneler ile gerçekleştirilen anlamlı ve anlamsız jestler) farklı dikkat bileşenlerini harekete geçirdiği şeklinde yorumlanmıştır. Sadece OSB’li grubun anlamsız jestlerde hareket alanına yönelttikleri görsel dikkat ile taklit hassasiyetleri arasında bir ilişki olduğu rapor edilmiştir. Ayrıca anlamsız jestlerin sunumu sırasında TGG’li çocukların yüze odaklanmaları, söz konusu hareketi tekrar ortaya koymak istemelerine yönelik daha fazla ipucu aramalarının işareti olarak yorumlanmıştır.

Video model ve göz izleme cihazı kullanılarak gerçekleştirilen ikinci çalışmada, Vivanti vd. (2014b) OSB’de sergilenen taklit yetersizliklerinin nedenlerini ortalama yaşları 44 ile 58 ay aralığında değişen OSB’li, GG’li ve TGG’li çocuklar ile karşılaştırmalı olarak incelemişlerdir. Çalışmanın katılımcılarının taklit performansları nesneler ile gerçekleştirilen altı kendiliğinden taklit görevi sırasında incelenmiştir. Araştırmacılar OSB’li grubun, GG’li çocuklar ve TGG’li çocuklarla kıyaslandığında daha az taklit davranışı sergilediklerini, taklit ettiklerinde ise TGG’li çocuklar ile kıyaslandığında taklit davranışlarının doğruluk oranının daha düşük düzeyde olduğunu göstermişlerdir. Ayrıca araştırmacılar, OSB’li grubun hareketlerin sergilenmesi sırasında modelin yüzüne daha az bakarlarken, hareket bölgesine daha uzun süre baktıklarını bulgulamışlardır. Araştırmada gerçekleştirilen analizler sonucunda taklit edilen davranışların doğruluk oranının yöneltilen görsel dikkat ile ilişkili olduğu rapor edilmiştir.

Vivanti vd. (2014a) OSB’li bireylerin diğerlerinin davranışlarını taklit etmede düşük düzeyde bir eğilim gösterdikleri gibi diğerlerinin doğrudan bakış gibi iletişimsel işaretlerine karşı duyarlılık ve yanıt vermede de düşük düzeyde eğilim sergilediklerini belirtmektedir. Bunu ile birlikte araştırmacılar doğrudan bakışın iletişimsel olarak değerini bilmenin taklit becerilerinde sergilenen sınırlılıklar ile ilişkisinin bilinmediğini belirtmektedir. Bu noktadan hareketle Vivanti vd. göz izleme cihazı kullanarak gerçekleştirdikleri bir araştırmada okul öncesi dönemde bulunan 25 OSB’li çocuğu kronolojik ve gelişimsel yaşa dayalı olarak TGG‘li çocuklar ile eşleştirilerek modelin doğrudan bakışlarının (direct gaze) ve çevrilmiş bakışlarının (averted gaze) taklit etme üzerindeki etkilerini araştırmışlardır. Araştırmacılar doğrudan bakışların TGG’li çocukların modele yönelttikleri görsel dikkatlerini ve taklit etme eğilimlerini artırdığını bulgulamışlardır. Bununla birlikte OSB’li çocukların modelin yüzüne bakma ve taklit etme eğilimleri bakışların doğrudan ve çevrilmiş olma koşullarından etkilenmemiştir.

Araştırmacılar bu verilere dayalı olarak TGG’li çocuklarda taklit davranışlarını modüle eden iletişimsel sinyallerin (örneğin iletişimsel bakışlar) OSB’li çocuklarda atipik işlenmesinin taklit becerilerinde sergilenen sınırlılıklar ile ilişkili olabileceğini rapor etmişlerdir.

Özetle OSB’li çocukların taklit becerilerine yönelik olarak gerçekleştirilen araştırmalar incelendiğinde araştırmacıların OSB’li çocukların taklit becerilerinde sergilemiş oldukları performansı farklı yönleri ile ele aldıkları görülmektedir. Daha açık ifade etmek gerekirse araştırmacılar OSB’li çocukların taklit becerilerinde sergilemiş oldukları performansı farklı sınıflandırmalar çerçevesinde (nesne, motor, vokal, kendiliğinden, harekete geçirtilmiş, ertelenmiş, tek basamaklı, birden çok basamaktan oluşan vb.) ele alarak gerçekleştirdikleri görülmektedir. Söz konusu bu araştırmalarda genellikle OSB’li çocukların taklit becerilerinde sergilemiş oldukları sınırlılıkların TGG’li ve farklı yetersizlik türlerinden etkilenmiş akranlar (GG, gelişimsel koordinasyon bozukluğu, frajil X sendromu, Down sendromu vb.) ile gerçekleştirilen karşılaştırmalar sonucunda rapor edildiği görülmektedir.

Aynı zamanda bu araştırmalarda taklit becerilerinde sergilenen sınırlılıkların nedenlerin farklı perspektiflerden (motor yetersizlikleri, sosyal etkileşim, görsel dikkat vb.) ele alınarak OSB’li çocukların taklit becerilerinde sergilemiş oldukları sınırlılıkların nedenlerine yönelik olarak da araştırmaların yürütüldüğü görülmektedir (Colombi, vd., 2011; Gonsiorowski vd., 2016; Rogers & Williams, 2006; Vivanti & Hamilton, 2014).

Bununla birlikte görsel dikkatin OSB’li çocukların taklit performansına etkilerini inceleyen

sadece iki çalışma bulunmaktadır. Bu iki araştırmada ise oldukça büyük çocuklarla (4-15 yaş) çalışmaların yürütülmesi, en erken dönemlerde bulunan orta ve ağır düzeyde OSB semptomları sergileyen çocukların modele yönelttikleri görsel dikkat ile taklit performansları arasında bir ilişkinin olup olmadığına dair sorulara önemli ölçüde dikkati çekmektedir. Ayrıca gerçekleştirilen her iki araştırmada da sadece Nesne Anlamlı ve Motor Anlamsız taklit görevlerinin ele alınması, sergilenen vücut bölgesine dayalı olarak gerçekleştirilen diğer taklit görevlerinde görsel dikkatin etkilerini belirlemeye yönelik merakı beraberinde getirilmektedir. Oldukça merak uyandıran bir diğer konu ise aynı taklit görevinin (örneğin Nesne Anlamlı ve Nesne Anlamsız) anlamlı ve anlamsız formlarının sergilenmesi sırasında modele yöneltilen görsel dikkatte farklılaşma olup olmadığıdır. Bu nedenle bu tez araştırmasının çıkış noktası tıpkı Nöropsikolojik Modelde olduğu gibi taklit hareketlerinin sergilenmesi sırasında modele yöneltilen görsel dikkatteki farklılaşmaların taklit performansı üzerinde olumsuz etki oluşturabileceği hipotezidir. Nitekim bu modele dayalı olarak taklit görevleri sırasında da taklidi gerçekleştirecek bireyin öncelikli olarak hareketleri gerçekleştirecek olan bireye görsel dikkatini yöneltmesi gerekmektedir. Ayrıca araştırma kapsamında oldukça geniş yelpazedeki taklit davranışlarına yönelik olarak gerçekleştirilen ölçümlemelerin gelişim alanları (Bilişsel, Alıcı Dil, İfade Edici Dil, İnce Motor, Kaba Motor Yaşı) ile ilişkileri incelenecektir. Bu ise erken dönemlerde sergilenen taklit becerilerinin gelişim alanları ile olası ilişkilerinin açık olarak incelenmesine fırsat verecektir. Özetle gerçekleştirilen araştırma oldukça kapsamlı olarak planlanmıştır.

Araştırma sonuçları OSB’li TGG’li ve GG’li çocukların taklit performanslarının, taklit performansları ile modeli yöneltilen görsel dikkat ve gelişim alanları arasındaki ilişkilerin bütüncül bir perspektiften ortaya konulmasında alanyazına önemli katkılar sağlayacaktır.

Katılımcıların taklit performanslarına yönelik ayrıntılı incelemelerin gerçekleştirilmesinin en erken dönemlerde OSB semptomları açısından taklit becerilerinde sergilenen sınırlılıkların tehlike işareti olarak yorumlanıp yorumlanamayacağına yönelik katkıyı beraberinde getireceği düşünülmektedir. Grupların kendi içindeki taklit performansının incelenmesi ise OSB’li çocuklara yönelik hazırlanan müdahale programlarında hangi taklit görevinden başlanacağına yönelik kanıt temellerinin oluşmasına katkı sağlayacaktır. Taklit görevleri sırasında modele yöneltilen görsel dikkate yönelik gerçekleştirilen ayrıntılı incelemeler, OSB semptomları açıcından değerlendirildiğinde en erken dönemlerde görsel dikkate dayalı olarak OSB’li çocukları, TGG’li ve GG’li akranlarından ayırt edecek taklit görevinin belirlenmesi açısından oldukça önemli görülmektedir. Daha açık olarak ifade

etmek gerekirse bu araştırmada elde edilen bulgulara dayalı olarak ileride gerçekleştirilebilecek veri madenciliği çalışmalarında ayırt ediciliği yüksek görevlerin kullanılmasının OSB’li çocukların en erken dönemlerde tanılanmasına yönelik katkıyı beraberinde getireceği öngörülmektedir. Taklit hareketlerinin sergilenmesi sırasında yöneltilen görsel dikkat ile taklit performansı arasındaki ilişkinin tespitinin, OSB’li küçük çocuklarda sergilenen taklit yetersizliklerinin daha iyi anlaşılmasına hizmet edeceği gibi, bu yetersizliğin üstünden gelinmesinde de daha etkili stratejilerin geliştirilmesine hizmet edecektir. Son olarak taklit becerileri ile gelişim alanları arasındaki olası ilişkilerin incelenmesinin, taklidin ilişkili olduğu gelişim alanlarının belirlenmesini sağlayarak araştırmacılar, uygulamacılar ve ebeveynlerde taklit becerilerinin gelişimsel önemine yönelik farkındalığın artmasına önemli katkılar sağlayacaktır.

BÖLÜM 3

YÖNTEM

TGG’li, OSB’li ve GG’li çocukların taklit performanslarının, taklit görevlerini izlerken yönelttikleri görsel dikkatlerinin, taklit görevlerini izlerken yönelttikleri görsel dikkatleri ile taklit performansları ve taklit performansları ile gelişim alanları arasındaki ilişkilerin incelendiği araştırmanın bu bölümünde, araştırmanın modeli, çalışma grubu, araştırmanın yapıldığı ortam, kullanılan materyaller, veri toplama araçlarının hazırlanması, pilot ve ana uygulamalar, uygulama sonunda elde edilen verilerin kodlanması, puanlanması ve verilerin analizinde hangi yolların kullanıldığı açıklanmıştır.