• Sonuç bulunamadı

Görsel Dikkate İlişkin Tartışma

5.2.1. Gruplar Arası Bulgular

Araştırma kapsamında OSB, GG ve TGG gruplarında yer alan çocukların Nesne Toplam, Motor Toplam, Vokal Toplam, Nesne Anlamlı, Motor Anlamlı, Vokal Anlamlı, Nesne Anlamsız, Motor Anlamsız ve Vokal Anlamsız taklit görevlerini izlerken sergiledikleri görsel dikkate ilişkin incelemeler gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulguları OSB’li çocukların taklit görevleri sırasında Hareket Alanına ve Yüz Alanına daha az görsel dikkatlerini yönlendirerek Dış Alana ise daha çok görsel dikkatlerini yönlendirerek TGG’li ve GG’li akranlarından farklılaştığını göstermektedir. Aynı zamanda Hareket Alanına ve Yüz Alanına görsel dikkati yöneltmede sergilenen sınırlılıklar ile TGG’li akranlarından ayrılan tek grubun OSB’li grup olmadığı benzer şekilde GG’li grubunda Hareket Alanına ve Yüz Alanına yöneltilen görsel dikkat bakımından TGG’li akranlarından farklılaştığı görülmüştür.

Alanyazında taklit görevleri sırasında yöneltilen görsel dikkati inceleyen iki araştırma bulunmaktadır. Araştırmalardan ilki Vivanti vd. (2008) tarafından OSB’li ve TGG’li

çocukların nesneler ile gerçekleştirilen anlamlı hareketler ile anlamsız jestler sırasında modele yöneltilen görsel dikkatin farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada modelin yüzü ve hareketlerinin gerçekleştiği alan ilgi alanları olarak belirlenmiştir. Araştırmada görsel dikkate ilişkin OSB’li ve TGG’li çocukların hareket bölgesine yönelttikleri dikkatte farklılaşma olmadığı ve OSB’li grubun görsel dikkatlerini modelin yüzüne daha az yönelttikleri bulgulanmıştır. Bu bulgular araştırmacılar tarafından farklı taklit görevlerinin (nesneler ile gerçekleştirilen anlamlı hareketler ve anlamsız jestler) farklı dikkat bileşenlerini harekete geçirdiği şeklinde yorumlanmıştır. Bu tez çalışmasında ise OSB’li çocuklar Nesne Toplam, Motor Toplam ve Nesne Anlamsız taklit görevlerinde Hareket Alanına yönlendirdikleri görsel dikkatteki sınırlılıklar ile hem TGG’li hem de GG’li akranlarından ayrıldıkları gibi Vokal Toplam, Nesne Anlamlı, Motor Anlamlı, Vokal Anlamı, Motor Anlamsız, Vokal Anlamsız taklit görevlerinde yine Hareket Alanına yönelttikleri görsel dikkat açısından TGG’li akranlarından farklılaşmışlardır. Vivanti vd. (2008) gerçekleştirdiği araştırmanın katılımcıları kronolojik yaş olarak bu tez çalışmasının katılımcılarından çok daha büyük yaştadır. Bu araştırma bulguları ile Vivanti vd. tarafından gerçekleştirilen araştırma bulguları arasındaki farklılaşmanın nedenlerinden birinin grupların kronolojik yaşındaki farklılaşmaları olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca araştırmacılar bu araştırmadan farklı olarak TGG’li ve yüksek işlevli OSB’li çocukların hareket alanına yönelttikleri görsel dikkatlerinde bir farklılaşma bulgulamamışlardır. Bu tez çalışması bulguları ile bu düzeyde bir farklılaşmanın olma nedeniyse araştırmacıların araştırmalarını yüksek işlevli OSB’li bireyler ile gerçekleştirmiş olmaları olabilir.

Taklit görevleri sırasında yöneltilen görsel dikkati inceleyen ikinci araştırmada yine Vivanti vd. (2014) tarafından bu araştırmanın katılımcıları ile daha benzer özelikler taşıyan OSB’li GG’li ve TGG’li çocuklar ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmacılar birinci araştırmalarında olduğu gibi Yüz ve Hareket Alanı olmak üzere iki ilgi alanı belirlemişlerdir. Araştırma sadece nesneler ile gerçekleştirilen taklit görevleri ile sınırlandırılmış ve bu araştırmanın Nesne Toplam taklitlerinden elde edilen bulguları ile benzer olarak TGG’li ve GG’li akranları ile karşılaştırıldığında OSB’li çocukların modelin yüzüne daha az bakarken Hareket Alanına daha çok baktıklarını rapor etmişlerdir. Bu bulgular OSB’li çocukların taklit görevleri sırasında modelin yüzüne ve hareket alanına yönelttikleri görsel dikkatteki farklılaşmalar ile en erken dönemlerden itibaren hem TGG’li hem de GG’li akranlarından ayırt edilebildiğini göstermektedir.

Gonsiorowski vd. (2016) göz izleme cihazı kullanmasalar da çocukların taklit görevlerini izlerken modele yönelttikleri görsel dikkati video ile kayıt ederek kare kare analiz ettikleri bir araştırma sonucunda bu tez çalışmasından elde edilen bulguları ile tutarlı bulgular elde etmişlerdir. Araştırmacılar OSB’li katılımcı grubun modelin hareketlerine yönelik daha düşük düzeyde görsel dikkat sergilediklerini rapor edilmiştir. Araştırmacılar bu bulgulara dayalı olarak erken dönemde sergilenen görsel dikkatin OSB’li çocukların sosyal öğrenmeleri üzerindeki etkilerine vurgu yapmışlardır.

Alanyazında taklit görevleri sırasında yöneltilen görsel dikkati ele alarak inceleyen araştırmalar sınırlı olsa da OSB’li çocukların görsel dikkati yöneltme örüntülerini inceleyen bir çok araştırma bulunmaktadır (Barbaro & Dissanayake, 2013; Bryson vd., 1990; Courchesne vd., 1994; Chawarska vd., 2013; Goldberg vd., 2002) ve bu araştırmalarda OSB’li bebeklerin çok erken dönemlerde görsel dikkat becerilerinde sergiledikleri sınırlılıklar OSB fenotipinin ilk belirtilerinden biri olarak kabul edilmektedir (Holmboe vd., 2010). Oysaki TGG’li bebeklerin çok erken dönemlerden itibaren dikkatlerini sosyal uyaranlar olan insanlara ve özelliklede sosyal iletişimlerin başlatılması ve sürdürülmesi için önemi bilgi kaynağı olan yüzlere yönlendirdikleri bilinmektedir (de Haan vd., 2001; Simion vd., 2007). OSB’li çocuklar ise sosyal etkileşimlerde temel rol üstlenen insanlara ve sosyal etkileşimlerde önemli bilgi kaynağı olan insan yüzlerine yönelmede sergiledikleri sınırlılıklar ile TGG’li akranlarından ayrılmaktadır (Chawarska vd., 2013; Dubey vd., 2017; Sacrey vd., 2013). OSB’li çocukların insan yüzüne yönelimde sergiledikleri sınırlıkların yanı sıra insan yüzlerinden uzaklaşan bakışlar sergiledikleri ve insan yüzlerinden ziyade nesne görmeyi tercih ettikleri alanyazında sıklıkla rapor edilen bir diğer önemli farklılaşmadır (Dubey vd., 2017; Vernetti vd., 2018). Nitekim bu araştırmada da OSB’li çocukların insanlar ve hareketlerine görsel dikkatlerini yöneltmede TGG’li ve GG’li akranları ile karşılaştırıldığında sınırlılıklar sergiledikleri belirlenirken, insanlardan uzaklaşan bakışlar sergileyerek görsel dikkatlerini Dış Alan bölgesine yönelttikleri bulgulanmıştır. Bu durumun ise OSB’li çocukların gözlemleyerek yeni becerileri öğrenmeleri üzerinde önemli düzeyde olumsuz etkiler oluşturacağı düşünülmektedir.

Nitekim gözlemleyerek öğrenmenin önde gelen unsuru bir gözlemcinin gözlemlediği modelin davranışlarına dikkat etmesidir (Bellini & Akullian, 2007).

Özetle OSB’li çocukların Nesne Toplam, Motor Toplam ve Vokal Toplam taklitlerin gerçekleştirilmesi için önemli bilgi kaynağı olan hareketlerin gerçekleştiği alanı kapsayan

Hareket Alanına ve sosyal yönelimin ve sosyal karşılıklılığın sürdürülmesinde önemli bir gösterge olan Yüz Alanına yönelttikleri görsel dikkatteki sınırlılıklar ile TGG’li ve GG’li akranlarından farklılaştıkları gibi Nesne Toplam, Motor Toplam ve Vokal Toplam taklitlerde ilişkisiz alan olarak nitelendirilebilecek Dış Alan bölgesine yöneltilen görsel dikkatteki yoğun yönelim bakımından da hem TGG’li hem de GG’li akranlarından farklılaştıkları görülmüştür. Dış Alan Bölgesi taklit görevini sergileyen modelin Hareket Alanı ve Yüz Alanı dışında kalan tüm alanları içermektedir. Taklit görevlerinin video modellerinin oluşturulması sırasında ilişkisiz alan olan olarak nitelendirilebilecek dış alanda hiçbir dikkat dağıtıcı uyaranın yer almaması sağlanmıştır. Buna karşın OSB’li çocukların taklit görevleri için önemli bilgi kaynağı olan Hareket Alanı ve Yüz Alanından uzaklaşan bakışlar sergilerken hiçbir uyaranın yer almadığı Dış Alana görsel dikkatlerini yöneltmeleri atipik dikkat dağılımının önemli bir göstergesidir. Bu araştırma bulgularına dayalı olarak en erken dönemlerde OSB’li çocukları TGG’li ve GG’li akranlarından ayırt etmede Nesne Toplam, Motor Toplam, Nesne Anlamsız taklit görevlerinde Hareket Alanına, Motor ve Nesne Anlamlı taklit görevlerinde Yüz Alanına, Nesne Toplam, Vokal Toplam, Nesne Anlamlı, Nesne Anlamsız, Vokal Anlamlı, Vokal Anlamsız, taklit görevlerinde Dış Alana yöneltilen görsel dikkatin incelenerek risk faktörlerinin belirlenmesinin kritik ölçüde önemli olduğu düşünülmektedir. Aynı zamanda OSB’li çocukları TGG’li ve GG’li akranlarından ayırt etmek amacıyla ileride gerçekleştirilecek olan veri madenciliği çalışmaları açısından da elde edilen bulguların oldukça önemi olduğu düşünülmektedir. Nitekim bu çalışmalar en erken dönemlerde risk faktörlerinin tespit edilerek erken tanılama ve erken tanılamaya dayalı olarak da erken müdahalelerin planlanmasına hizmet edecektir.

5.2.2. Grup İçi Bulgular

Araştırma kapsamında taklit görevinin anlamlı ya da anlamsız olma durumuna dayalı olarak Nesne, Motor ve Vokal Taklit görevlerini izlerken yöneltilen görsel dikkatteki grup içi değişimlerin incelenmesine yönelik analizler gerçekleştirilmiştir. Grupların Nesne Taklitlerinde görsel dikkati yöneltme örüntüleri görevin anlamlı ya da anlamsız olma durumuna dayalı olarak incelendiğinde sadece OSB’li çocukların anlamsız taklitler ile karşılaştırıldığında anlamlı taklit görevlerinde Hareket Alanına daha fazla görsel dikkatlerini yönelttikleri belirlenmiştir. Ancak TGG’li ve GG gruplarının Yüz, Hareket ve Dış Alana; OSB’li çocukların da Yüz ve Dış Alana yönelttikleri görsel dikkatlerinde

farklılaşma saptanmamıştır. Alanyazında gerçekleştirilen araştırmalar incelendiğinde aynı taklit görevinin Anlamlı ve Anlamsız formlarının sunumu sırasında modele yöneltilen görsel dikkati inceleyen bir araştırmaya rastlanmamıştır. Sadece Vivanti vd. (2008) iki farklı taklit görevinin (Nesne Anlamlı ve Motor Anlamsız) sunumu sırasında modele yöneltilen görsel dikkatte farklılaşma olup olmadığını incelemişler ve grupların nesneler ile gerçekleştirilen anlamlı taklit görevlerinde hareket alanına daha çok baktıkları bulgulanmıştır. Bu karşılaştırmanın görsel dikkatin görevin anlamlı ya da anlamsız olmasından etkilenme durumuna yönelik bilgi sunmadığı düşünülmektedir. Araştırmacılar bu bulgulara dayalı olarak farklı taklit görevlerinin farklı dikkat bileşenlerini harekete geçirdiğini belirtseler de bu yoruma farklı taklit türlerinin kullanılarak ulaşılmasının uygun olmadığı düşünülmektedir. Daha açık olarak ifade etmek gerekirse bu farklılaşmanın görevin nesne taklidi olmasından mı, Motor taklit olmasından mı, anlamlı bir taklit görevi olmasından mı yoksa anlamsız bir taklit görevi olmasından mı kaynaklandığı bilinmemektedir. Böyle bir yoruma ulaşmada Nesne Anlamlı taklit görevleri ile Motor Anlamlı Taklit görevleri sırasında ya da Nesne Anlamsız taklit görevleri ile Motor Anlamsız Taklit görevleri sırasında modele yöneltilen görsel dikkatin incelenerek bakılmasının daha uygun olacağı düşünülmektedir. Nitekim aksi durumda görsel dikkatteki farklılaşmanın görev türündeki değişiklikten mi yoksa görevin anlamlı ya da anlamsız olmasından mı kaynaklandığını açıklamak mümkün değildir.

Bu araştırmadan görsel dikkate ilişkin elde edilen bulgulara dayalı olarak nesnenin işlevsel kullanımın hareket alanına yöneltilen görsel dikkat üzerinde olumlu yönde bir etki oluşturduğunu söylemek mümkündür. OSB’li çocukların en yüksek düzeyde performans sergiledikleri taklit türünün Nesne Anlamlı Taklit görevleri olduğu göz önünde bulundurulduğunda hareket alanına yöneltilen görsel dikkatin taklit performansı üzerinde olası olumlu etkilerinin olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca bu bulgu Rumiati & Tessari (2002) ve Tessari & Rumiati’nin (2004) taklit edilen davranışlar için geliştirmiş olduğu model göz önünde bulundurularak ele alınıldığında OSB’li çocukların nesnenin işlevsel kullanımını içeren Nesne Anlamlı taklit görevlerinde hareket alanına dikkatlerini daha yoğun olarak yönlendirmeleri taklit görevi için semantik rotayı kullanmada zorlandıklarının bir göstergesi olabilir. Daha açık olarak ifade etmek gerekirse örneğin tarağın görülmesi OSB’li çocuklarda semantik olarak tarama eylemini çağrıştırmıyor olabilir. Bunun ile birlikte bu durum bir avantaja çevrilerek alanyazında da belirtildiği gibi OSB’li çocukların insanlara ve onların hareketlerine yöneltmede sergilemiş oldukları

sınırlılıkların (Barbaro & Dissanayake, 2013; Bryson vd., 1990; Courchesne vd., 1994;

Goldberg vd., 2002) üstesinden gelinmesinde nesnenin işlevsel kullanımını içeren alıştırmalardan başlanılarak bu alandaki becerileri desteklenebilir.

Motor hareketlerin taklidinde TGG’li grubun Hareket Alanına yönelttikleri görsel dikkatin Anlamsız Taklit görevlerinde daha yüksek düzeyde olacak şekilde Anlamlı taklit görevlerinden farklılaştığı görülmüştür. Bu bulgunun da Rumiati ve Tessari (2002) ve Tessari ve Rumiati (2004) tarafından taklidi açıklamak için geliştirilen modele dayalı olarak ele alındığında oldukça beklendik yöndedir. Motor Anlamsız taklit görevlerinin TGG’li çocuklar için yeni olması hareket alanına dikkatin yönlendirilerek direk rotada hareketin kodlanması ile gerçekleştirilmesi muhtemeldir. Aynı zamanda tüm grupların motor taklitlerde Dış Alan bölgesine yönelttikleri görsel dikkatin anlamsız taklit görevlerinde anlamlı taklitler ile karşılaştırıldığında daha yüksek düzeyde olduğu saptanmıştır. Bu bulgu ise görevdeki zorlaşmanın tüm gruplarda ilişkisiz uyaranlara yönelme ile sonuçlandığının önemli bir göstergesidir. Ancak TGG’li ve GG’li çocukların Yüz Bölgesine OSB’li çocukların ise Yüz ve Hareket bölgesine yönelttikleri görsel dikkatte farklılaşma görülmemiştir.

Vokal taklit görevlerinde görevin anlamlı ya da anlamsız olmasının görsel dikkat üzerindeki etkileri incelendiğinde TGG’li çocukların Hareket ve Yüz Alanına; OSB’li çocukların Hareket ve Dış Alana yönelttikleri görsel dikkatin Vokal Anlamlı taklit görevlerinde daha yüksek olacak şekilde Vokal Anlamsız taklit görevlerinden farklılaştığı bulgulanmıştır. Anlamlı seslendirmelerin gerçekleştirilmesi OSB’li ve TGG’li çocukların insana yönelmeleri üzerinde olumlu bir etki oluşturmuştur. Ancak OSB’li çocukların Yüz Alanına; GG’li çocukların Yüz, Hareket ve Dış Alana yönelttikleri görsel dikkatin görevin anlamlı ya da anlamsız olmasına dayalı olarak farklılaşmadığı görülmüştür. Alanyazında da boylamsal olarak gerçekleştirilen bir araştırmada 20 aylık OSB’li bebeklere sosyal sahneler sunularak dikkat yönelimleri incelenmiş ve sosyal sahneye daha az yönelim sergileyen bebeklerin üç yaşında daha alt düzey becerilere sahip oldukları belirlenirken sosyal sahneye ve etkileşimi gerçekleştiren modelin ağız bölgesine daha çok yönelim sergileyen bebeklerin dil becerilerinin ve işlev düzeylerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir (Campbell, Shic, Macari, & Chawarska, 2014). Bu araştırmada elde edilen bulgular ışığında OSB’li çocukların anlamlı vokal seslendirmelerde Hareket Alanı olarak belirlenen ağız bölgesine daha çok yönelim sergiledikleri belirlenmiştir. Bu noktadan

hareketle OSB’li çocukları ilerleyen dönemlerde daha yüksek düzeyde işlevde bulunmalarını sağlamada anlamlı basit seslendirmeleri kullanmanın etkili bir strateji olabileceği düşünülmektedir.

Özetle araştırma kapsamında görsel dikkate yönelik olarak gerçekleştirilen incelemeler sonucunda OSB’li çocukların Nesne, Motor ve Vokal taklitlerin gerçekleştirilmesi için önemli bilgi kaynağı olan hareketlerin gerçekleştiği alanı kapsayan Hareket Alanına ve sosyal yönelimin ve sosyal karşılıklılığın sürdürülmesinde önemli bir gösterge olan Yüz Alanına yönelttikleri görsel dikkatteki sınırlılıklar ile TGG’li ve GG’li akranlarından farklılaştıkları gibi Nesne, Motor ve Vokal taklitlerde ilişkisiz alan olarak nitelendirilebilecek dış alan bölgesine yöneltilen görsel dikkatteki yoğun yönelim bakımından da hem TGG’li hem de GG’li akranlarından farklılaştıkları görülmüştür. Bu bulguların OSB fenotipinin erken dönem işaretlerinin belirlenmesi açısından oldukça önemli olduğu düşünülmektedir. Aynı zamanda elde edilen grup içi bulgular incelendiğinde Nesne taklitlerinde ve Vokal taklit görevlerinde görevin anlamlı olmasının OSB’li çocukların Hareket Alanına yönelttikleri görsel dikkat üzerinde olumlu etkiler oluşturduğu bulgulanırken Motor taklit görevlerinin anlamsız olması tüm grupların Dış Alan bölgesine daha fazla yönelmesi ile sonuçlanmıştır. Bu bulguların OSB’li çocukların sonraki dönemlerde elde edecekleri çıktılar üzerinde olumlu etkiler oluşturabilecek stratejileri geliştirmede olumlu katkılar sunacağı düşünülmektedir.