• Sonuç bulunamadı

A. ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİ

C. 21. YÜZYIL VE SONRASI

1. Genel Bir Bakış

2002’de gerçekleşen hükümet değişikliğiyle sosyal politikalar açısından yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönemde, hükümet programıyla izlenen stratejiler ve parti uygulamaları, iktidarda yer alan Adalet ve Kalkınma Partisinin “toplumsal açıdan muhafazakâr, ekonomik açıdan liberal” olarak tanımlanmasına yol açmıştır.442 İktidar değişiminin aynı zamanda halk tabanında, muhafazakâr443 hareket olarak yorumlanması, bu hareketin, kadın hakları gibi alanlarda muhafazakârlık kisvesinde incelenmesinde ağırlık verilmesine yol açmıştır.444 Parti’nin kadına yönelik söylemleri genel olarak üç

442 Partinin kuruluş süreci için bkz. Yalçın AKDOĞAN, Ak Parti ve Muhafazakar Demokrasi, Alfa Yay., İstanbul 2004; Ayşe BUĞRA, “Türkiye’nin Değişen Refah Rejimi: Neoliberalizm, Kültürel Muhafazakarlık ve Yeniden Tanımlanan Toplumsal Dayanışma” (Çev. Ulaş BAYRAKTAR), Türkiye’de Refah Devleti ve Kadın içinde, Der. Saniye DEDEOĞLU-Adem Yavuz ELVEREN, İletişim Yay., İstanbul 2012, s. 58.

443 Muhafazakârlık denildiğinde her ne kadar dini bir tutum akla gelse de kavramın ortaya çıkışı ve gelişimi bu tutumdan daha derindir. Muhafazakârlık, ilk olarak Almanya’da siyasal düşüncenin sağ tarafını temsil etmek üzere kullanılmaya başlanmış, sonrasında Edmund Burke ile teorik bir çerçeveye oturtulmuştur. Bkz. E. Zeynep GÜLER, “Muhafazakârlık: Kadim Geleneğin Savunusundan Faydacılığa”, 19.

Yüzyıldan 20. Yüzyıla Modern Siyasal İdeolojiler içinde, Der. H. Birsen ÖRS, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., İstanbul 2014, s. 119-125.

444 ACAR-ALTUNOK, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Taleplerini Anlamak: Türkiye’de Kadın Hareketinin Temelleri ve Sınırları”, s. 73.

145 döneme ayrılarak araştırmalara konu olmuştur: 2002-2007, 2007-2011, 2012 ve sonrası.445

Parti bildirisi olarak yayımlanan kitapta yer alan görüşler, partinin birçok politikasının temelini oluşturmaktadır: “Günümüz muhafazakârlığı ailenin korunması kaygısı veya kimi dini gerekçelerle devletin kürtaj ve cinsiyet değiştirme ameliyatlarına parasal destek vermesine karşı çıkmaktadır. Ak Parti de insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde bireysel tercih ve kabullerin korunması gerektiğini saklı tutarak, aile kurumunu sarsacak uygulamalar konusunda hassasiyet gösterilmesi ve bebeklerin anne karnındayken bile haklarının korunması gerektiğine inanmaktadır. Ak Parti tercihlere saygı duymak kadar, hakları korumanın da önemine inanmaktadır.”.446

Aile Mahkemelerinin kurulması, İş Kanunu’na eklenen eşitlikçi maddeler, TCK’da yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların kişilere karşı suçlar kategorisinde yer alması, genel ahlak ve aile düzeni kategorisinin Ceza Kanunu’ndan çıkarılması, evlilik içi tecavüz suçunun kanunlarda yerini alması vb. değişiklikler447, 5393 sayılı Belediye Kanunu ile sığınma evlerinin kurulma zorunluluğu, İstanbul Sözleşmesinin imzalanması, Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla

445 Pınar Melis YELSALI PARMAKSIZ, Türkiye’nin Modernleşmesinde Kadınlar 1839’dan Günümüze, İmge Kitabevi Yay., Ankara 2017, s. 220. Ayrıca bkz. Nezahat ALTUNTAŞ-Yahya DEMİRKANOĞLU, “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Kadına İlişkin Söylem ve Politikalarına Bakış: Muhafazakar Demokratlıktan Muhafazakarlığa Doğru Evrilişin İzdüşümleri”, Akademik Yaklaşımlar Dergisi, C. 8, S. 1, 2017, s. 72-87.

446 Yalçın AKDOĞAN, Muhafazakar Demokrasi, Ak Parti Yay., Ankara 2003, s. 13.

4475237 sayılı TCK’da yer alan olumlu değişikliklerin ve eksikliklerin genel bir değerlendirmesi için bkz. YALÇIN SANCAR, s. 190-197.

146 Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmeliğin çıkarılması, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun kabulü partinin kadın haklarıyla ilgili olumlu faaliyetlerinin başat örnekleri olarak sayılabilir.448 Ancak altını çizmek gerekir ki bir hakkın yer alması veya yasalaşması, onun tam olarak uygulandığı anlamına gelmemektedir.

Söz konusu üç döneme (2002-2007, 2007-2011, 2012 ve sonrası) bakıldığında, ilk yıllarda Baba Beni Okula Gönder, Haydi Kızlar Okula, Eğitime %100 Destek, Kardelenler gibi kız çocuklarının eğitimi hususunda birçok kampanyanın olduğu görülmüştür.449 Ancak kız çocuklarının eğitimdeki artış oranlarını hedeflemenin yeterli olmadığı, eğitimdeki ve sonrasında toplumdaki cinsiyetçi yapının çözüme ulaştırılmasının hedeflenmediği yönünde birçok noktadan eleştirilmiştir.450 İlk dönemde yürütülen politikalar, AB üyeliği müzakereleri yönünde toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik politikalar olarak değerlendirilmiştir.451

Parti programındaki vurgulardan sonra 2003 yılındaki bir kanun tasarısına

“Özürlü doğma ihtimali gerekçesiyle kürtaja izin verilmez.” metninin eklenmesi, kürtaj

448 Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti döneminde kadınlar lehine getirilen eşitlikçi ve pozitif ayrımcılığı koruyucu yasal reformlar hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.

ERKMEN, s. 71-77.

449Kevser ÖZAYDINLIK, “Toplumsal Cinsiyet Temelinde Türkiye’de Kadın ve Eğitim”, Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, S. 33, 2014, s. 197.

450 ERKMEN, s. 82, 83.

451 Gökşen AKBAŞ, “Avrupa Birliği Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Stratejisi”, Avrupa Birliği Bakanlığı, 2010, https://silo.tips/download/tc-ba-bakanlik-avrupa-b-rl-genel-sekreterl-sosyal-blgesel-ve-yeniliki-politikala-4 (Erişim Tarihi: 27.11.2020), s. 2.

147 politikalarındaki değişikliklerin ön bir adımı olarak yorumlanmış; ancak söz konusu tasarı teklifi, kamuoyundan gelen tepki neticesinde kaldırılmış ve bir daha tartışmaya açılmamıştır.452

Kürtaj politikalarının incelenmesinde yöntem itibariyle aile politikaları önemli bir yer tutar. Kadın ve ailenin bir arada tutulması ve incelenmesi sadece 21. yüzyıla özgü bir politika olmayıp söz konusu birliktelik, kamu politikalarıyla desteklenerek kalıcı bir yer edinmesiyle diğer yıllardan farklılık oluşturmuştur denilebilir; aile, pronatalist politikaların öncü aracı olmuştur.453 “Muhafazakârlığın en önemli bulduğu toplumsal kurum ailedir. Geleneğin ve toplumsal değerlerin taşıyıcı kurumu olan ailenin çözülmesi modern dönemin en olumsuz yanıdır.”.454

21. yüzyıldaki kürtaj politikalarına bakıldığında, daha çok “aile” ve “anne”

ekseninde bu politikaların yer aldığı görülmekte olup, bu dönemde biyopolitik söylemlerinin incelenmesi üzerine çalışılacaktır. Söz konusu yıllar arasında öncelikle aile kurumu ve ceninin yaşam hakkı daha başat bir konu iken son yıllarda biyopolitik söylemin daha çok pronatalist politikalar çerçevesinde yürütüldüğü söylenebilir.