• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: SAHA VERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

3.2. Kimlik Tanımlamaları

3.2.2. Gençlerin Dini Kimlik Tanımlamaları

Örneklem grubun doğdukları bölgeler itibariyle evlenecekleri zaman ailelerinin bir başka din veya mezhepten biriyle evlenmeye onay vermesi bakımından anlamlı farklılık

ortaya çıkmıştır (X2(6) 114.222 P<.05). Öncelikle Akdeniz bölgesinde bulunan illerde doğmuş olan öğrencilerin %32,6’sı ailelerinin başka din veya mezhepten biriyle evlenmelerine onay verebileceklerini belirtirlerken %67,4’ü ailelerinin başka din veya mezhepten biriyle evlenmelerine onay vermeyeceklerini belirtmektedir.

Tablo 25: Örneklem grubun doğum yerleri, cinsiyetleri ve kimlik algılamalarına göre ailelerinin bir başka din veya mezhepten biriyle evlenmelerine onay verme durumu

Bölgelere göre doğum yerleri

Ailenin bir başka din veya mezhepten biriyle evlenmeye onay durumu

Cinsiyet

Onaylar Onaylamaz Toplam Onaylar Onaylamaz Toplam

Akdeniz Bölgesi Sayı 42 87 129 178 712 890 Bayan Satır % 32,6% 67,4% 100,0% 20,0% 80,0% 100,0% Sütun % 7,5% 6,9% 7,0% 31,2% 55,8% 48,2% Doğu Anadolu Bölgesi Sayı 82 105 187 392 565 957 Erkek Satır % 43,9% 56,1% 100,0% 41,0% 59,0% 100,0% Sütun % 14,6% 8,3% 10,2% 68,8% 44,2% 51,8% Ege Bölgesi Sayı 81 97 178 570 1277 1847 Toplam Satır % 45,5% 54,5% 100,0% 30,9% 69,1% 100,0% Sütun % 14,4% 7,6% 9,7% 100,0% 100,0% 100,0% Güneydoğu Anadolu Bölgesi Sayı 112 126 238 X²:94,960 sd: 1 p<0,05 Satır % 47,1% 52,9% 100,0% Kimlik Sütun % 19,9% 9,9% 13,0% 385 1016 1401 Türk İç Anadolu Bölgesi Sayı 86 334 420 27,5% 72,5% 100,0% Satır % 20,5% 79,5% 100,0% 67,5% 79,6% 75,9% Sütun % 15,3% 26,3% 22,9% 159 186 345 Kürt Marmara Bölgesi Sayı 108 256 364 46,1% 53,9% 100,0% Satır % 29,7% 70,3% 100,0% 27,9% 14,6% 18,7% Sütun % 19,2% 20,2% 19,9% 26 75 101 Laz, Arap Çerkez vd. Karadeniz Bölgesi Sayı 52 263 315 25,7% 74,3% 100,0% Satır % 16,5% 83,5% 100,0% 4,6% 5,9% 5,5% Sütun % 9,2% 20,7% 17,2% 570 1277 1847 Toplam Toplam Sayı 563 1268 1831 30,9% 69,1% 100,0% Satır % 30,7% 69,3% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% Sütun % 100,0% 100,0% 100,0% X²:46,229 sd: 2 p<0,05 X²:114,222 sd: 6 p<0,05

Doğu Anadolu bölgesinde bulunan illerde doğmuş olan yüksek öğretim öğrencilerinin %43,9’u ailelerinin başka din veya mezhepten biriyle kendilerinin evlenmelerine izin verebileceklerini belirtirken %56,1’i bu tür bir evliliğe ailelerinin onay vermeyeceğini belirtmiştir.

Araştırmanın örneklem grubu içinde bulunan yüksek öğretim öğrencilerinden Ege bölgesinde bulunan illerde doğmuş olanların aileleri %45,5 oranında kendilerini başka din veya mezhepten biriyle evlenmelerine onay verebileceklerini belirtirken, %54,5’i ailelerinin bu tür bir evliliğe izin vermeyeceğini belirtmişlerdir.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan illerde doğmuş olan örneklem grubun mensupları ailelerinin başka bir dinden veya mezhepten biri ile evlenmelerini %47,1 oranında onaylayabileceklerini belirtirlerken, %52,9 oranında ailelerinin başka din veya mezhepten biriyle evlenmelerine onay vermeyeceklerini belirtmektedirler. Diğer taraftan bu kabul oranı diğer bölgeler içindeki en yüksek orandır. Öncelikle bu bölgede çeşitli dinlerden ve mezheplerden insanların yoğun olarak ve bir arada yaşamaları, grupların bir birlerine karşı daha müsamahakâr bir tutum içinde bulunmalarına sebebiyet vermiş olabilir.

İç Anadolu bölgesinde bulunan illerde doğmuş olan örneklem grup içerisindeki yüksek öğretim öğrencilerinin %20,5’inin ailesi kendilerinin başka din veya mezhepten biri ile evlenmelerine onay göstereceğini belirtmişlerdir. Diğer taraftan bu bölge doğumlu öğrencilerin %79,5’i ailelerinin başka din veya mezhepten biri ile evlenmelerine onay vermeyeceğini dile getirmişlerdir.

Örneklem grubumuz içinde Marmara bölgesinde bulunan illerde doğmuş olanların %29,7’si ailelerinin farklı din veya mezhepten biriyle evlenmeleri durumunda bu evliliği onaylayacağını dile getirirken, %70,3’ü ailelerinin böyle bir evliliği onaylamayacağını dile getirmişlerdir.

Son olarak Karadeniz bölgesinde bulunan illerde doğmuş olan ve örneklem grubumuz içinde bulunan öğrencilerin %16,5’i ailelerinin farklı dinden veya mezhepten biriyle evlenmelerini onaylayacağını belirtirken, %83,5’i ailelerinin bu tür bir evliliği onaylamayacağını belirtmektedir. Başka dinden veya mezhepten evlenmenin onaylanması veya onaylanmaması noktasında en tutucu tavır Karadeniz bölgesinden gelmektedir. Karadeniz bölgesinde bulunan illerde doğmuş olanların aileleri özellikle evlilik açısından din ve mezhep konusunda diğer bölgelere nazaran daha sert bir özelilik arz etmektedir.

Ailenin başka din veya mezhepten biri ile evliliği onaylama durumu cinsiyetlere göre de değerlendirilmiş ve cinsiyetlere göre onay verip vermeme hususunda istatistikî olarak anlamlı bulunan bir farklılaşma görülmüştür (X2(1) 94.960 P<.05). Bu bağlamda örneklem grup içerisinde bulunan bayanların %20’sinin ailesi kızlarının başka bir dinden veya mezhepten biriyle evlenmelerine onay vereceğini belirtirken, erkeklerin ailelerinin %41’i bu tip bir evlenmeye onay verebileceklerini belirtmişlerdir. Kız ve

erkek çocukların evliliği hususunda aileleri tutumlarındaki bu farklılık elbette manidardır.

Kimlik tanımlamaları bağlamında ailelerin başka dinden veya mezhepten biriyle evlenmeye onay verme durumu istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığa sahiptir (X2(2) 46.229 P<.05). Örneklem kitlemiz içerisinde kendisini Türk kimliği ile tanımlamış olanların %27’si ailelerinin başka dinden veya mezhepten biri ile evlenmelerini onaylayacağını belirtirken, kendilerini Kürt olarak tanımlayanların %46,1’nin ailesi böyle bir evliliği onaylayacağını belirtmiştir. Diğer taraftan bu biçimde gerçekleşecek olan bir evliliğin Laz, Arap, Çerkez vd. kimliklerle kendilerini tanımlayanlara göre ailelerinin verecekleri onay oranı %25,7 düzeyindedir. Dolayısıyla Laz, Arap, Çerkez vd. biçimlerde kendini tanımlayanlar, başka dinden veya mezhepten evliliğe en sert bakan gruplardır. Kendini Kürt olarak tanımlayanlar bu tür evliliklere en ılımlıdırlar.

Tablo 26: Örneklem gurubun değer atfettiği kavram ve kurumların öncelik sıralaması

Değer Atfedilenler

1.Öncelik 2.Öncelik 3.Öncelik

Sayı % Sayı % Sayı %

Aile 956 51,8 590 32,6 138 7,6 Kariyer 14 ,8 225 12,4 154 8,5 Sağlık 374 20,3 473 26,1 456 25,3 Din İnanç 395 21,4 299 16,5 330 18,3 Arkadaşlar 4 ,2 44 2,4 177 9,8 İş-para 40 2,2 113 6,2 265 14,7 Eğlence 14 ,8 14 ,8 27 1,5 Politika 2 ,1 1 ,1 1 ,1 Özgürlük 31 1,7 52 2,9 256 14,2

Benim için hiç bir değerin önemi yoktur

16 ,9

Toplam 1846 100,0 1811 100,0 1804 100,0

Araştırmanın örneklem kitlesinden kendileri için önemli olan değerleri önem sırasına göre sıralamaları istenmiştir. Bu sırlamada birinci öncelik sırasında örneklem grubu oluşturanlar %51,8 oranıyla aileye birinci derecede, %51,4 oranıyla dini inançlarına ikinci derecede %20,3 oranıyla sağlığa üçüncü derecede önem atfetmişlerdir. İkinci öncelik sırasında da aile %32,6 oranında birinci sırada, %26,1 oranıyla sağlık ikinci derecede, %16,5 oranıyla dini inanç üçüncü derecede ve %12,4 oranıyla kariyer dördüncü sırada değerlendirilmiştir. Üçüncü öncelik sıralamasının birinci sırasında %25,3 oranıyla sağlık bulunmakta, ikinci sırasında %18,3 oranıyla dini inanç bulunmakta ve üçüncü sırada %14,7 oranıyla iş ve para bulunmaktadır. Genel anlamda

değerlendirildiğinde toplamda en fazla değer aileye verilmektedir. Diğer taraftan %1 oranında kendisi için hiçbir değerin önemi olmadığını vurgulayan küçük bir grupta bulunmaktadır.

Tablo 27: Dindarlık açısından görüşülenlerin kendilerini değerlendirmeleri ile cinsiyet, kimlik tanımlaması ve en uzun süre yaşanılan yerleşim birimlerinin

karşılaştırılması

Cinsiyet

Dindarlık açısından görüşülenlerin kendilerini tanımlama biçimleri

Toplam

İnançlı ama dini gerekleri pek

yerine getirmeyen

Dini gerekleri yerine getirmeye çalışan dindar biri

Dinin tüm gerekleri yerine getiren oldukça

dindar biri

Allaha inanan ama dini ritüellerin gerekliliğine inanmayan biri Dini inancı olmayan biri Bayan Sayı 364 450 6 55 14 889 Satır % 40,9% 50,6% ,7% 6,2% 1,6% 100,0% Sütun % 46,3% 52,1% 16,2% 43,0% 46,7% 48,2% Erkek Sayı 423 414 31 73 16 957 Satır % 44,2% 43,3% 3,2% 7,6% 1,7% 100,0% Sütun % 53,7% 47,9% 83,8% 57,0% 53,3% 51,8% Toplam Sayı 787 864 37 128 30 1846 Satır % 42,6% 46,8% 2,0% 6,9% 1,6% 100,0% Sütun % 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% Tanımlama X²:23,006 sd: 4 p<0,05 Türk Sayı 563 679 31 99 28 1400 Satır % 40,2% 48,5% 2,2% 7,1% 2,0% 100,0% Sütun % 71,5% 78,6% 83,8% 77,3% 93,3% 75,8% Kürt Sayı 177 141 2 23 2 345 Satır % 51,3% 40,9% ,6% 6,7% ,6% 100,0% Sütun % 22,5% 16,3% 5,4% 18,0% 6,7% 18,7% Laz, Arap Çerkez vd. Sayı 47 44 4 6 0 101 Satır % 46,5% 43,6% 4,0% 5,9% ,0% 100,0% Sütun % 6,0% 5,1% 10,8% 4,7% ,0% 5,5% Toplam Sayı 787 864 37 128 30 1846 Satır % 42,6% 46,8% 2,0% 6,9% 1,6% 100,0% Sütun % 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

En uzun süre yaşanılan yer X²:23,168 sd: 8 p<0,05

Kır Sayı 303 350 23 24 9 709 Satır % 42,7% 49,4% 3,2% 3,4% 1,3% 100,0% Sütun % 38,5% 40,5% 62,2% 18,8% 30,0% 38,4% Kent Sayı 484 514 14 104 21 1137 Satır % 42,6% 45,2% 1,2% 9,1% 1,8% 100,0% Sütun % 61,5% 59,5% 37,8% 81,3% 70,0% 61,6% Toplam Sayı 787 864 37 128 30 1846 Satır % 42,6% 46,8% 2,0% 6,9% 1,6% 100,0% Sütun % 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% X²:32,247 sd: 4 p<0,05

Araştırmanın örneklem gurubu içerisinde bulunanların dindarlık açısından kendilerini değerlendirmeleri ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmaktadır (X2(4) 23.006 P<.05). Örneklem grup içersinde bayanların %40,9’u kendilerini inançlı ama dini gerekleri pek yerine getirmeyen olarak tanımlamakta, %50,6’sı dini gerekleri yerine

getirmeye çalışan dindar biri olarak tanımlamakta, %0,7’si dinin tüm gereklerini yerine getiren oldukça dindar biri olarak tanımlamakta, %6,2’si Allah’a inanan ama dini ritüellerin gerekliliğine inanmayan bir olarak kendini tanımlamakta ve %1,6’sı dini inancı olmayan bir olduğunu belirtmektedir.

Örneklem grup içersinde erkeklerin %44,2’si kendilerini inançlı ama dini gerekleri pek yerine getirmeyen olarak tanımlamakta, %43,3’ü dini gerekleri yerine getirmeye çalışan dindar biri olarak tanımlamakta, %3,2’si dinin tüm gereklerini yerine getiren oldukça dindar biri olarak tanımlamakta, %7,6’sı Allah’a inanan ama dini ritüellerin gerekliliğine inanmayan bir olarak kendini tanımlamakta ve %1,7’si dini inancı olmayan bir olduğunu ifade etmiştir.

Araştırmanın örneklem grubunu oluşturan gençlerin kendilerini tanımladıkları kimlikler ile kendilerini dindarlık açısından değerlendirmeleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmaktadır (X2(8) 23.168 P<.05). Öncelikle örneklem kitle içerisinde kendilerini Türk kimliği ile tanımlayanların %40,2’si kendilerini inançlı ama dini gerekleri pek yerine getirmeyen olarak tanımlamakta, %48,5’i dini gerekleri yerine getirmeye çalışan dindar biri olarak tanımlamakta, %2,2’si dinin tüm gereklerini yerine getiren oldukça dindar biri olarak tanımlamakta, %7,1’i Allah’a inanan ama dini ritüellerin gerekliliğine inanmayan bir olarak kendini tanımlamakta ve %2’si dini inancı olmayan olarak tanımlamaktadır.

Kimlik tanımlaması bakımından örneklem kitle içersinde bulunan ve kendilerini Kürt olarak tanımlayan öğrencilerin %51,3’ü kendilerini inançlı ama dini gerekleri pek yerine getirmeyen olarak tanımlamakta, %40,9’u dini gerekleri yerine getirmeye çalışan dindar biri olarak tanımlamakta, %,6’sı dinin tüm gereklerini yerine getiren oldukça dindar biri olarak tanımlamakta, %6,7’si Allah’a inanan ama dini ritüellerin gerekliliğine inanmayan bir olarak kendini tanımlamakta ve %0,6’sı dini inancı olmayan biçiminde dini açıdan kedilerini değerlendirmektedirler. Genel anlamda kendilerini Kürt olarak tanımlayanlar Türk kimliği ile kendini tanımlayanlara göre daha fazla oranda inanan ama gereklerini yerine getirmeyen olarak tanımlamaktadırlar. Örneklem grubun kendilerini dindarlık bakımından değerlendirmesi ile en uzun süre yaşadıkları yerleşim birimi arasında anlamlı ilişki bulunmuştur (X2(4) 32.247 P<.05). En uzun süre ile kırsal bölgelerde yaşamış olanların %42,7’si kendilerini inançlı ama dini

gerekleri pek yerine getirmeyen olarak tanımlamakta, %49,4’ü dini gerekleri yerine getirmeye çalışan dindar biri olarak tanımlamakta, %3,2’si dinin tüm gereklerini yerine getiren oldukça dindar biri olarak tanımlamakta, %3,4’ü Allah’a inanan ama dini ritüellerin gerekliliğine inanmayan bir olarak kendini tanımlamakta ve %1,3’ü dini inancı olmayan biri olarak dini açıdan kedilerini ifade etmişlerdir.

En uzun süre ile kentsel bölgelerde yaşamış olan örneklem grup içersindeki yüksek öğrenim öğrencilerinin %42,6’sı kendilerini inançlı ama dini gerekleri pek yerine getirmeyen olarak tanımlamakta, %45,2’si dini gerekleri yerine getirmeye çalışan dindar biri olarak tanımlamakta, %1,2’si dinin tüm gereklerini yerine getiren oldukça dindar biri olarak tanımlamakta, %9,1’i Allah’a inanan ama dini ritüellerin gerekliliğine inanmayan bir olarak kendini tanımlamakta ve %1,8’i dini inancım yok biçiminde kedilerinin dini inançlarını ifade etmişlerdir. Burada dikkat çekici husus en uzun süre ile kentsel bölgelerde yaşamış olanların, en uzun süre ile kırsal bölgelerde yaşamış olanlara göre nerede ise üç kat fazla bir oranda dini ritüellerin gerekliliğine inanmadıklarının ortaya çıkmış olmasıdır.