• Sonuç bulunamadı

Gençlerde Şiddete Maruz Kalma

Gençler, şiddete maruz kalma riski taşıyan gruplar arasında yer almaktadır. Bu nedenle araştırma kapsamında gençlerin şiddete maruz kalıp kalmadıklarını anlamaya yönelik sorular sorulmuştur.

Tablo 5.29’da görüleceği üzere katılımcıların yaklaşık yüzde 85’i hiç kimseden şiddet görmediğini belirtmiştir. Bununla birlikte şiddete maruz kalan kişinin bunu açıkça dile getirmediğini, utandığını ve bazen de kendini suçladığını göz önünde tutarsak verilen bu cevabın dikkatle değerlendiril-mesi gerektiğini söyleyebiliriz. Şiddeti uygulayanlara bakıldığında birinci sırayı baba (%3,8), ikinci sırada arkadaş (%3,5), abla/abi (%2,3) ile dördüncü sırada anne (%2) yer almaktadır. Şiddetin genel olarak ev içinde ortaya çıktığı görülmekle birlikte akran şiddeti de önemlidir. Şiddetin kanıksandı-ğı ve şiddete maruz kalan kişinin bunu hak ettiği yönünde bir algıdan bahsedilebilir. Bir katılımcı-nın dile getirdiği ifadeler bunu göstermektedir: “Her şey ailede başlıyor. Çocuklar sağlıklı bir ailede yetişmiyor. Küçük yaşlarda bu şiddeti gören çocuklar şiddeti normal görerek kanıksayarak yetişiyor.” 96

Tablo 5.29: Son bir sene içinde herhangi bir kimseden dayak yediniz mi?

  Sayı Yüzde

Cinsiyete göre şiddet olayı sorgulandığında (Tablo 5.30) son bir yıl içinde hiç kimseden dayak yemediğini söyleyenlerin oranı kızlarda yüzde 88,6 iken erkeklerde bu oran yüzde 81,3’e düşmek-tedir. Bununla birlikte kadınların uğramış olduğu şiddeti söyleme konusunda daha çekimser kal-dığını belirtmek gerekir. Genel olarak şiddet mağdurları, şiddete uğradıklarını saklamakta ve dile getirmekten kaçınmaktadır.97 Şiddete uğradığını söyleyen gençlerin ifadelerine bakıldığında, her iki cinsiyette de şiddetin en çok aile içinde ortaya çıktığı görülmektedir (yaklaşık yüzde 8).98 Genç kızlar en çok anne ve abladan şiddet görürken erkekler daha çok baba veya abiden şiddet gör-mektedir. Bölgede dile getirilmese de kadına yönelik şiddet oldukça yoğundur.99 Bölgede mevcut

96 B. A., Doğubayazıt İlçe Emniyet Müdürü. Mülakat: Ömer Çaha ve Ramazan Mutlu Doğaner, 26 Ekim 2017.

97 Toplum şiddeti kanıksamış olduğu için, şiddet çok ağır boyutta olmadığı sürece şikâyet edilmemektedir. B. A., Do-ğubayazıt İlçe Emniyet Müdürü .

98 “Aile içi şiddet resmi makamlara ulaşmıyor.” M. D., Aralık İlçe Emniyet polis memuru. Mülakat: Murat Önder, 27 Ekim 2017.

İllere göre şiddet olgusu incelendiğinde (Tablo 5.32) Ağrı’da aile içi şiddete maruz kaldığını söyleyenlerin oranı yüzde 11,5, Iğdır’da yüzde 6,7, Kars’ta yüzde 6,5, ve Ardahan’da yüzde 5,6’tir.

Akran şiddeti en fazla Ardahan’da görülürken en az Kars’ta görülmektedir. Aile içi şiddetin en fazla Ağrı’da görülme nedeni yukarıda bahsedildiği üzere kalabalık ve yoksul ailelerin yaygınlığıdır.

Tablo 5.32:Son bir sene içinde herhangi bir kimseden dayak yediniz mi?

  Ağrı Ardahan Iğdır Kars

Hayır, yemedim 81,7 86,8 85,7 87,0

Toplam 100 100 100 100

Bölge illerinde gençlerin vakit geçirebileceği mekanların ve spor tesislerinin azlığı önemli bir so-rundur. Yetkililer gençlerin akran şiddeti yaşamasını bir noktada buna bağlamaktadır. Bölgedeki yetkililerden birinin söyledikleri dikkate değerdir.

“Problemli çocuklara yetişemiyoruz. Kötü yola düşme eğilimi olan çocuklarla pek fazla il-gilenemiyoruz. Riskli mahallelerdeki çocukları yakalayabilmek için çok fazla sayıda gençlik liderlerine ihtiyacımız var. Oysa Doğubayazıt’ta sadece bir tane gençlik lideri var. 500 bin liraya ihtiyacımız var. 1000 kişi için 71 bin lira geldi. Bakanlık bizden para ve gençlik lideri istemeyin dediler.” 111

Bölgede gençlerin vakit geçirebilecekleri gençlik merkezlerinin arttırılmasına ihtiyaç vardır. Sorun-lu gençlerin gençlik merkezine düzenli devam etmeleri halinde bu gençlerde yaşanan sıkıntılarda azalma görülmektedir. Bir yetkilinin dediği gibi, “Çocuklara değer verdikçe çocuklar başarıyor.”112

111 M. N. Okan, Ağrı Gençlik ve Spor Merkezi Müdürü.

112 Iğdır Milli Eğitim Müdür Yrd. Mülakat: Havva Çaha ve Meryem Aybas, 27 Ekim 2017.

Eğitim düzeyine göre şiddet ilişkisine bakıldığında (Tablo 5.31) okumayan gençlerde şiddete uğ-rama ve şiddet uygulama daha fazla görülmektedir.106 Okuma çağında olmasına rağmen okulu bırakan çocuk ve gençlerde şiddet ve olumsuz davranışlar daha fazla görülmektedir.107 Okumayan gençler ile lise öğrencileri, en çok babadan dayak yemektedir. Üniversite öğrencileri arasında ise karşıt görüşe mensup kişilerden dayak yeme olayı karşımıza çıkmaktadır. Görüşülen yetkililer en çok şiddet olaylarının meslek liselerinde yaşandığını, fen lisesi ve iyi puanla öğrenci alan Anadolu liselerinde bu tür sorunların yaşanmadığını belirtmektedirler.

“En problemli okullar meslek liseleri, puan sıralamasında en düşük puanlı öğrenciler olduğu için. Fen lisesi öğrencilerinin ailesi de farklı. Okuyacağım, bu işi yapacağım fikri kafalarında mevcut öğrencilerin. Meslek liselerinde kavga, gürültü patırtı diğerlerine oranla daha fazla”. 108 Liselerdeki kız öğrenciler arasında görülen akran şiddeti vakalarının temel sebebi erkek arkadaş meselesi olarak görünmektedir. Liseli kızlarda daha çok sözlü saldırı niteliğinde olaylar görülmek-le birlikte saç baş yolma gibi durumlar da yaşanmaktadır.109Araştırma kapsamında görüşülen mes-lek lisesi öğrencilerinin okulda öğretmen şiddetine daha fazla maruz kaldıkları anlaşılmaktadır. Bu liselerde öğrenciler sözlü ve fiziksel şiddet uğradıklarını iddia etmektedir.

“Dört beş kişi haricinde dayak yemeyen neredeyse yok aramızda. Öğretmenin uyguladığı sözel şiddet dikkate alınmıyor. Öğretmenimiz bize ağır küfretti. Öğretmenlerimiz bize sık sık hayvan diye hitap etmekte. Bize “siz nerenin itisiniz” dedi idarecimiz. Herkesin yanında muş-ta var. 4 Liraya kolayca alınabiliyor.”110

Tablo 5.31: Son bir sene içinde herhangi bir kimseden dayak yediniz mi?

  Okumayan Lise Üniversite

106 F. Ç., Ardahan İl Milli Eğitim Müdürü. Mülakat: Adem Çaylak, Meryem Aybas ve Ramazan Mutlu Doğaner, 24 Kasım 2017.

107 A.g.ş.

108 Iğdır Milli Eğitim Müdür Yardımcısı

109 Ağrı Kız meslek lisesi odak grup görüşmesi. Görüşmeyi yapan Havva Çaha ve Meryem Aybas, 27 Ekim 2017.

110 Ağrı Erkek meslek lisesi odak grup görüşmesi. Görüşmeyi yapan Havva Çaha ve Meryem Aybas, 26 Ekim 2017.

T.C. SERHAT KALKINMA AJANSI

PAYLAŞIM

Fotoğraf: Fatma Sinar

Tablo 6.1: Bir sorununuz olduğunda öncelikle kiminle paylaşıyorsunuz?

  Sayı Yüzde

Annemle 1.493 32,4

Arkadaşlarımla 1.178 25,6

Kimseyle paylaşmıyorum, içime atıyorum 874 19,0

Ablam veya ağabeyimle 463 10,0

Tablo 6.2, cinsiyete göre sorunun paylaşıldığı kişiyi göstermektedir. Tabloya göre, kızların yüzde 37,8’i sorunlarını anneleriyle paylaşırken, bu oran erkeklerde yüzde 27’dir. Erkeklerin bir sorunları olduğunda babalarıyla paylaşma oranı yüzde 9,7 iken kızların babalarıyla sorunlarını paylaşma oranı yüzde 3,2’dir. Tablo incelendiğinde kızların da erkeklerin de arkadaşlarıyla benzer oranlarda sorunlarını paylaştıkları görülmektedir. Sorunlarını içine atma, kimseyle paylaşmama oranı kızlar-da yüzde 16,4 iken, erkeklerde yüzde 21,6’ya yükselmektedir. Buna göre erkeklerin kızlara oranla daha içine kapanık olduğu söylenebilir. Cinsiyete göre sorunun paylaşıldığı kişiler arasında yapı-lan varyans analizi sonucunda istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p=0.000).

Tablo 6.2: Bir sorununuz olduğunda öncelikle kiminle paylaşıyorsunuz?

  Kız Erkek

Kimseyle paylaşmıyorum, içime atıyorum 16,4 21,6

Diğer 0,7 0,8

Toplam 100 100

Ailede babaların otorite figürü olarak görüldükleri ve gençler ile fazla iletişimlerinin olmadığı dik-kati çekmektedir. Anneler ailede çoğunlukla tampon görevi üstlenmektedir. Gencin bir kabaha-ti olduğunda saklamakta ve babaya yansıtmamaktadır. Sorun ancak işin içinden çıkılamaz hale gelmesi durumunda babaya yansıtılmaktadır. Araştırma kapsamında “problemli” olarak görülen gençler ile gerçekleştirilen mülakatlarda, bu gençlerin sorunlarının büyük bir kısmının aile kay-naklı olduğu tespit edilmiştir. Gençler, ailelerin kendilerini anlamadığını, kendilerine sevgi ifade eden davranış ve sözler kullanmadıklarını belirtmektedirler. Bir kız öğrenci: “Annem ve babamın

BÖLÜM 6

SOSYAL İLİŞKİLER VE PAYLAŞIM

Çalışmanın bu bölümünde TRA2 Bölgesindeki gençlerin sosyal ilişkileri ve paylaşımları incelenmektedir. İnsanlar, hayatlarının her aşamasında yaşadıkları büyük-küçük sorunları sorunun özelliğine göre çözüme kavuşturma yolunda başkalarıyla paylaşırlar. Bu paylaşımlar dertleşme şeklinde olabileceği gibi son noktada hukuki yollara başvurma şeklinde de olabilir. Günlük hayatta yaşanan paylaşımlar toplumsallaşmanın araçlarından biridir. Dolayısıyla insanların kimlerle ne tür sosyal ilişkiler içinde olduğu ve özel konularını kimlerle paylaşabildiğini anlamak insanın yapını ve karakterini anlamaya yardımcı olabilir.

Bu bağlamda gençlerin sosyal ilişkileri ve paylaşımları bu bölümün konusunu oluşturmaktadır.

Gençlerin sorunlarını en çok kimlerle paylaştıkları, karşı cinsle olan ilişki ve yakınlıkları, evliliğe bakışları, evlilikle ilgili olarak ailelerinin tutumları bu bölümde ele alınmıştır.