• Sonuç bulunamadı

Gebe ve Emziren Kadınların Çalıştırılma Sürelerine İlişkin Sınırlandırmalar

DÜZENLEMELERİN ANAYASAL DAYANAĞI

III. 4857 SAYILI İŞ KANUNUNDA KADININ KORUNMASINA YÖNELİK DÜZENLEMELER

4. Gebe ve Emziren Kadınların Çalıştırılma Sürelerine İlişkin Sınırlandırmalar

Kadın çalışanlar, gebe olduklarının doktor raporuyla tespitinden itibaren doğuma kadar, emziren kadın çalışanlar ise doğum tarihinden başlamak üzere kendi mevzuatlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla bir yıl süre ile gece postalarında çalıştırılamazlar (Kadın-Gece Posta Yön.

m. 9/1). Ancak emziren kadın çalışanlarda bu süre, anne veya çocuğun sağlığı açısından gerekli olduğunun işyerinde görevli işyeri hekiminden alınan raporla belgelenmesi halinde altı ay daha uzatılır (Kadın-Gece Posta Yön. m.9/2). Bu çalışanların anılan sürelerdeki çalışmaları, Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik hükümleri saklı kalmak üzere gündüz postalarına rastlayacak şekilde düzenlenir (Kadın-Gece Posta Yön. m.9/3).

Gebe veya emziren kadınların gece postalarında çalıştırılmasına ilişkin bu düzenlemelerin dışında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda da gebe ve emziren kadınlar için özel hükümler bulunmaktadır. Kanun işverenin risk değerlendirmesi yaparken, yukarıda da belirtildiği gibi, gebe veya emziren kadınların durumunu özel olarak değerlendirmesini ve bu konuda özel politikalar geliştirmesini öngörmüştür (m.10/1, ç). Bunun dışında Kanunda bir de Yönetmelik çıkarılması öngörülmüş, sözü edilen Yönetmelik 2013 yılında “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik”adı ile çıkarılmıştır.

Yönetmeliğe göre, kadın çalışanlar, gebe olduklarının sağlık raporuyla tespitinden itibaren doğuma kadar geçen sürede gece çalışmaya zorlanamazlar (Gebe veya Emziren Kadın Yön. m.8/1). Görüldüğü gibi

49 Kadınların Gece Postalarında Çalıştırılmasının Koşullar Hakkında Yönetmelikten farklı olarak bu Yönetmelik gebe kadın işçinin gece çalıştırılması konusunda kesin bir yasak öngörmemiş, kadın işçinin buna zorlanamayacağını belirtmiştir. Ancak bize göre bu konuda kadınların gece postalarında çalıştırılması hakkında yönetmeliğe üstünlük tanımak daha isabetli olacaktır. Buna karşılık yeni doğum yapmış çalışanın doğumu izleyen bir yıl boyunca gece çalıştırılması ise her iki yönetmelik ile yasaklanmıştır. Hatta bu sürenin sonunda sağlık ve güvenlik açısından sakıncalı olduğunun sağlık raporu ile belirlendiği dönem boyunca da emziren kadın işçi gece çalıştırılamaz (Gebe veya Emziren Kadın Yön.

m.8/2).

Bunun dışında Yönetmelikte kadın işçinin çalıştırılma süresine ilişkin olarak da bir sınırlandırma getirilmiştir. Buna göre, gebe veya emziren çalışan günde yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz (Gebe veya Emziren Kadın Yön. m.9). Bu Yönetmelik anlamında gebe çalışan,

“Herhangi bir sağlık kuruluşundan alınan belge ile gebeliği hakkında işverenini bilgilendiren çalışanı”; emziren çalışan ise “Tabi olduğu mevzuat hükümleri uyarınca süt izni kullanmakta olan ve işverenini durum hakkında bilgilendiren çalışanı” ifade eder (Gebe veya Emziren Kadın Yön. m.4/1, a, b).

Yönetmelikte geçen “tabi olduğu mevzuat” ile kast edilen, işçiler için 4857 sayılı İş Kanunu (m.74), devlet memurları, kamu görevlileri ve sözleşmeli personel için ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunudur (m.104/D). Zira bu Yönetmelik 6331 sayılı Kanun uyarınca çıkarılmış olup bilindiği gibi 6331 sayılı Kanun sadece işçileri değil aynı zamanda kamu idarelerinde istihdam edilen devlet memuru, kamu görevlisi ve sözleşmeli personeli de kapsamaktadır36. Ancak biz konuyu 4857 sayılı

36 6331 sayılı Kanun ve bu Kanun uyarınca çıkarılan yönetmelikler

“çalışan”ları kapsar. 6331 sayılı kanun anlamında çalışan ise, kendi özel kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın kamu veya özel işyerlerinde

50 Kanuna tabi kadın işçi açısından incelediğimiz için Yönetmelikte geçen çalışanın “tabi olduğu mevzuat” ile kast edilen Kanun olarak 4857 sayılı İş Kanunu esas alacağız. Bu noktada şunu da belirtelim ki İş mevzuatımızda 4857 sayılı İş Kanununun 74. maddesi dışında süt izni öngören başka bir düzenleme de bulunmamaktadır. Buna karşılık bu maddede düzenlenen süt izni hakkı 2016 yılında 6663 sayılı Kanunla hangi kanun kapsamında olduğuna bakılmaksızın iş sözleşmesi ile çalışan tüm işçilere tanınmıştır (m.74/son).

4857 sayılı İş Kanununun 74. Maddesine göre, kadın işçilere çocuk bir yaşını dolduruncaya kadar süt izni verilmesi gerekmektedir (m.74/7). Kanun kadının eylemli olarak çocuğunu emzirmesi ile ilgilenmemiş bir yaşından küçük çocuğunun olmasını gerekli ve yeterli saymıştır. Bunun sonucunda da bir yaşından küçük çocuğu olan kadınlar emziren kadın kabul edilirler ve bu Yönetmelikteki hükümlerden yararlanırlar.

Öte yandan Yönetmelikteki süt iznini kullanan kadın açısından

“işverenini bilgilendiren” denilmesini ancak bu izni nasıl kullanmak istediği konusunda bilgilendiren olarak anlamak gerekir kanaatindeyiz.

Yoksa işveren zaten kadın işçinin süt iznini kullanması gerektiğini bilmek ve bu imkânı ona sağlamak zorundadır. Hatta işçinin bu konuda işverene bir bildirim yapmaması halinde işverenin işçiye bu hakkını hatırlatması ve nasıl kullanmak istediğini sorması gerekir. Aksi halde işveren süt iznini Kanuna uygun olarak kullandırmadığı için bunun yaptırımına maruz kalır.

Gebe veya emziren kadın işçi eğer haftada altı gün çalışıyorsa günlük 7,5 saat çalışma sınırı, gebe veya emziren kadına fazla çalışma yaptırmanın yasaklandığı anlamına gelmektedir. Nitekim Fazla Çalışma istihdam edilen gerçek kişiyi ifade eder (m.3/1,b). Dolayısıyla Kanun işçiler yanında bir kamu idaresinde istihdam edilen devlet memurları, kamu görevlileri, sözleşmeleri personeli de kapsar.

51 Yönetmeliği37 de bunu teyit etmektedir. Anılan Yönetmeliğe göre, gebe, yeni doğum yapmış ve çocuk emziren işçilere fazla çalışma yaptırılamaz (FÇY, m. 8/1, c).

Bunun dışında hükmün değerlendirilmesi gereken bir başka yönünü ise eğer gebe veya emziren kadın işçi haftada 5 gün ve günde 9 saat çalışıyorsa bu hüküm uyarınca artık kadının çalışma süresinin bu yeni duruma göre yeniden düzenlenmesi gerekliliği oluşturmaktadır. Gerçekten eğer kadın işçi haftada beş gün çalışıyor yani cumartesi çalışmıyor ve haftanın diğer çalışma günlerinde 9 saat çalışıyorsa bu durumda Yönetmeliğin bu hükmü uyarınca kadının günde 7,5 saatten daha fazla çalıştırılması mümkün olamayacaktır. Bunun sonucunda da kadın işçinin çalışma süresinin bu yeni duruma göre günlük en fazla 7,5 saat olarak belirlenmesi gerekecektir. Bu noktada akla kadın işçiden Cumartesi günü işe gelip çalışmasının talep edilip edilemeyeceği gelebilir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 4. maddesinde “İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz” denilmektedir (f.4). Hükmün esas itibariyle iş sağlığı ve güvenliği açısından teknik olarak alınan önlemleri ifade ettiği söylenebilir. Ancak bize göre işin düzenlenmesinin getirdiği maliyetler de bu kapsamda düşünülmeli ve iş sağlığı ve güvenliği açısından oluşan bu yeni duruma işçinin değil, işverenin katlanması gerektiği kabul edilmelidir. Bu nedenle bize göre kadın işçi rıza göstermediği sürece böyle bir çalışmaya zorlanamaz38.

Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da 7,5 saatin içinde süt izni süresinin de bulunduğudur. Zira İş Kanununun 74.

maddesine göre süt izinleri çalışma süresinden sayılır. Dolayısıyla esasında

37 RG., 06.04.2004, 25425.

38 Caniklioğlu, Nurşen: İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Sorunlar ve Gelişmeler Tebliği Yorumu, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Akademik Forumu, Türkiye Toprak, Seramik, Çimento ve Cam Sanayii İşverenleri Sendikası, 15-18 Ekim 2013 Antalya, İstanbul 2014, 563.

52 süt/emzirme iznini kullanan kadın işçinin günlük olarak çalıştırılabileceği süre 6 saattir.

Nihayet İş Kanununun 74. maddesine göre, gebelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir. Bu sürenin de 7,5 saatin içinde olduğunu kabul etmek gerekir.

Son olarak ekleyelim ki, gebe ve emziren kadınlara ilişkin Yönetmelik ekinde yer alan bazı belgelerle de gebe ve emziren kadın çalışanların bazı işlerde çalışması yasaklanmıştır. “Gebe, Yeni Doğum Yapmış veya Emziren Çalışanın Sağlık ve Güvenliği İçin Tehlikeli Sayılan Faktörlere Yönelik Alınacak Önlemler” başlığını taşıyan Ek-1 belgesine göre örneğin gebe çalışanın, ani darbelere, sarsıntıya, uzun süreli titreşime maruz kalacağı işlerde ve iş makinelerinde çalıştırılmaları yasaktır (Özel Önlemler, a, 1). Bunun gibi gebe veya emziren çalışanlar iyonize radyasyon kaynaklarının bulunduğu ve radyasyonla kirlenmiş olan yerlerde ve işlerde çalıştırılmaz. Bu gibi yerlere girmemesi uyarı levhaları ile belirtilir (Özel Önlemler, a, 3). Yine aynı Yönetmeliğe ekli 2 sayılı listede bulunan “Gebe, Yeni Doğum Yapmış Veya Emziren Çalışanların Özellikle Çalıştırılamayacağı İşler Ve İşyerleri İle Burada Bulunabilecek Önemli Risk Faktörlerini Belirten Tablo”da (Ek-2) gebe veya emziren kadınların çalıştırılamayacağı işler sayılmıştır. Dolayısıyla gebe veya emziren kadının Yönetmelik ekindeki önlemlere uygun bir şekilde çalıştırılması, risk yaratan ve Yönetmelikte belirtilen işlerde ise bu dönemlerle sınırlı olarak çalıştırılmaması şarttır.

IV. KADININ AYRIMCILIĞA KARŞI KORUNMASI