• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

3.3. Veri Toplama Teknikleri

3.3.5. Geçerlik ve Güvenirlik Çalışmaları

Kirk ve Miller (1986)’e göre bir nitel araştırmada geçerlik, araştırmacının araştırdığı olguyu, olduğu biçimiyle ve olabildiğince yansız gözlemesi anlamına gelmektedir. Araştırılan olgu (fenomen) ve olay hakkında bütüncül bir resim ortaya koymak için araştırmacının elde ettiği verileri ve ulaştığı sonuçları sağlamlaştırmasına yardımcı olacak bir takım ilave yöntemler (çeşitleme, katılımcı teyidi, meslektaş teyidi, vb.) kullanılabilir (Yıldırım ve Şimşek, 2008) . Yapılan araştırmada geçerliği sağlamak için bir takım yöntemlere başvurulmuştur. Öncelikle, veri toplama araçlarından görüşme formundaki soruların geçerliğini test etmek amacıyla pilot çalışma yapılmıştır. Araştırma sonucu elde edilen bulgular, farklı veri toplama araçları kullanılarak (klinik mülakatlar, sınıf gözlemleri, Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri ve yazılı dokümanlar) kullanılarak elde edilmiştir. Bu yollarla elde edilen veriler bulguların yorumlanmasında birlikte kullanılmıştır. Veri analizinin geçerli ve tutarlı olmasını temin etmek için yapılan görüşmelerden elde edilen veriler, matematik Eğitimi alanında doktora eğitimine devam eden bir araştırma görevlisi tarafından da incelenmiş ve kod ve temalar oluşturması

sağlanmıştır. Oluşturulan tema ve kodlar araştırmacının oluşturduğu temalarla büyük oranda benzerlik teşkil etmiştir.

Araştırma tamamlandıktan sonra, elde edilen veriler raporlaştırılarak katılımcıların onayına sunulmuştur. Katılımcılar raporu inceledikten sonra elde edilen bulguları teyit etmişler ve gerçekten bulguların içinde bulundukları durumu ifade ettiklerini bildirmişlerdir. Araştırma katılımcılarının bulguları gerçekçi bulmasının yanında araştırma bulgularının verilerin elde edildiği doğal ortam dikkate alınarak tanımlanması, elde edilen bulguların farklı veri toplama yöntemleriyle teyit edilmesi sağlanarak iç geçerlik çalışması yapılmıştır. Başka örneklemlerle karşılaştırma yapılabilecek şekilde araştırma örnekleminin, ortam ve sürecinin detaylı olarak açıklanması, amaçlı örneklem yöntemiyle örneklem çeşitlemesine gidilmesi ve araştırma bulgularının başka araştırmalarla test edilebilmesi için gerekli açıklamaların yapılmasıyla da dış geçerliğin sağlanmasına önem verilmiştir.

Nitel araştırmaların temel ilkelerinden birisi gerçeklerin bireylere ve içinde bulunan ortama göre sürekli olarak değişiklik arz edebileceğidir. Bu açıdan araştırmaların benzer koşullarda yapılması aynı sonuçların çıkacağını garanti etmez. Dolayısıyla dış güvenirlikle ilgili ilkeler nitel araştırmaların bazı ilkeleriyle çelişmektedir. Benzer olarak nitel araştırmalarda araştırmacıların olayları algılama ve yorumlamalarının farklı olabileceği kabul edilir ve iç güvenirlik ilkeleri ile nitel araştırmaların bazı ilkeleri arasında çelişki durumları oluşabilmektedir. Bu durumlar göz önüne alındığında nitel araştırmalarda iç ve dış geçerlik araştırmanın bilimselliği açısından farklı ele alınması gerekmektedir (LeComp ve Goetz, 1982; Kirk ve Miller, 1986; Yıldırım ve Şimşek, 2008).

Kirk ve Miller (1986) nitel araştırmalarda “zamana bağlı güvenirlik” ve “gözleme bağlı güvenirlik” kavramlarına nicel araştırmalarda olduğu şekliyle yaklaşılamayacağını açıklamaktadır. Çünkü sosyal bilimlerde olay ve olguların zaman içinde aynı kalması söz konusu değildir. Bu durumlar göz önüne alındığında araştırmanın iç ve dış güvenirlik çalışmaları adına aşağıda bahsedilenler yapılmıştır.

Dış güvenirlik için:

Gözleme bağlı güvenirlik: Yapılan gözlem ve görüşmeler sonucu elde edilen

verilerin analizi alanda lisansüstü eğitim yapmakta olan diğer bir araştırmacı tarafından da analiz edilerek sonuçlar karşılaştırılmıştır. Karşılaştırma sonucunda araştırmacıların raporları yüksek oranda benzerlik göstermiştir.

Zamana bağlı güvenirlik: Sosyal bilimlerde olay ve olgular zaman içinde değişime uğrayabilmektedir. Bunun için öğrenci özgüven puanları araştırma öncesi ve sonrasında Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri aracılığıyla ölçülmüş ve altı ay süreyle öğrenciler gözlenmiştir.

Araştırmacının araştırma sürecindeki rolü: Benzer araştırmalar yapan

araştırmacıların benzer rolleri üstlenerek karşılaştırılabilir sonuçlara ulaşmaları sağlanabilir LeComp ve Goetz (1982). Bu amaçla araştırma sürecinde araştırmacının rolü açıkça belirtilmiştir.

Katılımcıların tasviri: Araştırmaya katılan öğrenciler evren ve örneklem

kısmında detaylı olarak tanıtılmıştır. Bu şekilde benzer çalışma yapmak isteyen araştırmacılar örneklemlerini yapılan tanımlamalar doğrultusunda seçebilirler.

Araştırma ortamı ve süreci: Araştırma ortamı ve araştırma sürecinin insan

davranışlarını etkileyen bir unsur olduğu dikkate alındığında farklı sosyal ortamlarda yapılan çalışmaların aynı verileri temsil etmeyeceğini kabul etmemiz gerekmektedir. Bu amaçla araştırmanın uygulanma süreci, sınıf ortamı, okulun yapısı, öğrencilerin sosyo-kültürel özellikleri belirtilmiştir.

Kavramsal çerçeve: Veri analizinde kullanılan kavramsal çerçeve

yapılandırmacı öğrenme kuramı üzerine oturtulmuştur. Benzer çalışmalarda benzer sonuçların elde edilebilmesi adına kavramsal çerçeve detaylı olarak açıklanmıştır.

Veri toplama ve veri analizi yöntemi: Bir araştırmada uygulanan veri toplama

uygulanan veri toplama araçları detaylı olarak açıklanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin analizi yapılandırmacı öğrenme kuramı çerçevesinde yapılmıştır.

İç güvenirlik için:

Betimsel yaklaşım: Elde edilen veriler betimsel yaklaşımla verilmiştir.

Bulgular verilirken sık sık doğrudan alıntılara başvurulmuştur. Böylece okuyucuya sonuçları bu verilere göre değerlendirme fırsatı sunulmuştur.

Veri çeşitlemesi (triangulation) : Araştırmanın iç güvenirliği açısından

gözlem, görüşme ve yazılı dokümanlardan elde edilen bulgular birbirleriyle teyit edilmeye çalışılmıştır.

Sonuçları onaylatma: Araştırmadan elde edilen bulgu ve sonuçlar

katılımcılara teyit ettirilmiştir.

Veri analizi yöntemi: Veri analizinin hangi kavramsal çerçeve doğrultusunda

yapıldığı önemlidir. Araştırmadan elde edilen verilerin veri analizi yapılandırmacı öğrenme kuramı çerçevesinde yapılmıştır.

Araştırmanın geçerlik güvenirlik çalışmaları yukarıda bahsedilenler çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Bunlara ek olarak araştırma kapsamında kullanmış olan Coopersmith Benlik Saygısı envanterinin güvenirlik ve geçerliğine ilişkin literatürde pek çok çalışma vardır. Aşağıda Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin geçerlik ve güvenirliğine ilişkin bilgiler verilmiştir.

3.3.5.1. Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin Geçerlik ve Güvenirliği

Aşağıda Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin çeşitli yıllarda farklı farklı araştırmacılar tarafından yapılmış olan geçerlik ve güvenirlik çalışmalarına yer verilmiştir. Yapılan geçerlik ve güvenirlik çalışmaları ulusal çalışmalar ve uluslararası çalışmalar olarak iki bölümde verilmiştir.

3.3.5.1.1. Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin Geçerlik ve Güvenirliğine İlişkin Uluslarası Çalışmalar

Coopersmith (1959), aracın test tekrar – test güvenirlik katsayısını .88 (5 hafta arayla) ve .70 (3 yıl arayla) olarak elde etmiştir. Coopersmith (1967) bir başka çalışmada aracın KR güvenirlik katsayısını kızlar için .91, erkekler için .80 olarak belirlemiştir.

Kimball (1973), aracın iç tutarlık katsayısını KR-20 formülünü kullandığı araştırmasında, 4. sınıf öğrencileri için .92, 7. sınıflar için de .89 düzeyinde güvenirlik katsayısı bulmuştur (Akt. Pişkin, 1996b).

Johnson ve diğerleri (1983), aracın yapı geçerliğini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmalarında CSEI, Piers-Harris’in Çocuklar için Benlik Kavramı Ölçeği Piers, 1969; Piers ve Harris, 1964), Crandall ve Katkowsky (1965) tarafından geliştirilen Çocuklar için Sosyal İstenirlik Ölçeğini beşinci sınıfta okuyan 50 öğrenciye uygulamışlardır. Yapılan çalışmada araştırmaya katılan öğrencilerin benlik kavramı öğretmenlerinin bakış açıları göz önünde bulundurularak da değerlendirilmiştir. Bunun için Coopersmith ve Gilbert (1982) tarafından geliştirilen Coopersmith Davranışsal Akademik Değerlendirme Ölçeği kullanılmıştır. Regresyon analizi sonuçları CSEI’nin birleştirici ve ayırt edici geçerliğini ve ölçeğin farklı akademik başarı yönünden duyarlılığını (alfa katsayısı = .86) göstermiştir (Akt. Pişkin, 1996b).

3.3.5.1.2. Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin Geçerlik ve Güvenirliğine İlişkin Ulusal Çalışmalar

Tufan (1987) tarafından Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksek Okulu birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü sınıfta eğitim öğretim gören öğrencilerden yüz kişilik bir gruba Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri ile Rosenberg Benlik Saygısı envanterininin birlikte uygulanmasıyla iki ölçme aracı arasındaki korelasyona

bakılmıştır. Bu grubun 68’i erkek, 32’si kız öğrencilerden oluşmakta olup grubun yaş ortalamaları 20,28 bulunmuştur. Rosenberg’in 10 madde üzerinden yapılan puanlamasına göre ry= .62, (p< .05) ve anlamlı bulunmuştur (Turan ve Tufan, 1987).

Güçray (1989), yaptığı çalışmada ölçeği ilköğretim 3. 4.ve 5. sınıf öğrencileri üzerinde iki hafta arayla uygulamış ve .70 güvenirlik katsayısı bulmuştur. Aynı yazar daha sonra 9 – 11 yaşlarındaki 583 ilkokul çocuğu üzerinde uyguladığı çalışmasında aracın güvenirlik (KR–21) katsayısını .83 olarak bulmuştur. Güçray (1993) tarafından tekrar güvenirlik ve geçerlik hesaplamaları ölçeğin toplam puanları dikkate alınarak yapılmıştır. Farklı gruplarda KR-21 değerleri .83 ve .75 olarak hesaplanmıştır. Test tekrar test güvenirliği için 51 öğrenciye iki hafta ara ile yapılan uygulamalar arasındaki korelasyon katsayısı .70 olarak bulunmuştur.

Pişkin (1996a), aracın güvenirliğini saptamak için hem Kuder – Richardson - 20 formülü hem de iç tutarlılık katsayısı tekniğini kullanmıştır. Bunu için testin maddeleri 1. yarı – 2. yarı ve tekil – çoğul maddeler şeklinde belirlemiş, sonrasında elde edilen ham korelasyon katsayılarına Sperman – Brown formülünü uygulamıştır. Pişkin (1996a), Coopersmith Özsaygı Envanteri KR – 20 katsayısını .81 ve iç tutarlılık katsayısını .82 bulmuştur.

Elde edilen tüm bu bulgular, Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin güvenilir ve geçerli bir araç olduğunu göstermektedirler.