• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

3.3. Veri Toplama Teknikleri

3.3.2. Görüşmeler

Görüşme yapmanın amacı ve önemi bilindiği takdirde görüşme yöntemi daha etkili olarak kullanılabilmektedir. Bu araştırmada “Yanlışa Verilen Dönüt Türlerinin Öğrenci Özgüvenleri Üzerindeki Etkileri” ni belirlemek amacıyla görüşme yöntemine başvurulmuştur. Yanlış sonrası kullanılan dönüt türleri farklı öğrenciler üzerinde benzer etkiler oluşturabileceği gibi farklı farklı etkilerin oluşması da muhtemeldir. Çünkü özgüven içsel bir olgudur. Bu bakımdan dönüt türlerinin öğrenci özgüvenleri üzerinde meydana getirebileceği benzerlik ve farklılıkların belirlenmesi amcayla görüşme yönteminin uygun olacağı düşünülmüştür. Çünkü görüşmede bireyin iç dünyasına girip onun bakış açısını ortaya çıkarmak mümkündür (Patton, 1987; Creswell, 2005). Böylece görüşme yöntemi sayesinde araştırmacı olay ya da durumların nedenlerini derinlemesine sorgulama ve karşılaştığı her karanlık noktayı aydınlatabilme imkânına sahip olmaktadır.

Yukarıda bahsedilenlere ek olarak görüşme tekniğinin, bireylerin zihinsel ve duyuşsal yapılarının ayrıntılı olarak tespit edilmesinde fenomenolojik araştırmalarda doğrudan uygulanabilen en etkili yöntemlerden biri olması sebebiyle yapılan araştırmada görüşme yönteminin kullanılmasına karar verilmiştir. Altı aylık sürede yapılan gözlemler sonucu görüşme yapılacak öğrenciler amaçlı örnekleme ilkeleri doğrultusunda tespit edilmiştir. Görüşmeler araştırma okulunun bilgisayar odasında

gerçekleştirilmiştir. Okul yönetimince fiziki koşullar açısından görüşme yapmaya en uygun yerin bilgisayar odası olduğu bildirilmiş ve burası görüşmeler için tahsis edilmiştir. Yapılan görüşmeler katılımcılar ve okul yönetiminin bilgi ve izniyle kayıt altına alınmıştır. Bir ders saati (45-50 dakika) süren görüşme kayıtları görüşmenin yapıldığı günün akşamında bilgisayar ortamına aktarılmıştır.

Görüşme sırasında yönlendirilen soruların yazılı metni katılımcılara da verilmiştir. Bu şekilde kurgu ve soruların katılımcılar tarafından yanlış anlaşılmasının önüne geçilmesi planlanmıştır. Görüşmeler üç bölümden oluşmaktadır.

Birinci bölüme katılımcıları daha yakından tanımaya yönelik onların görüşmeye ısınmalarını ve heyecanlarını atmalarını sağlayacak sorularla başlanmıştır. Sonrasında matematiğe, öğretmenlerine ve okula ilişkin bakış açılarını sorgulayan sorulara yer verilmiştir. Katılımcıların yaptıkları yanlışlar sonucu ne gibi tepkiler aldıkları hakkında ön bilgi alınmıştır. Böylece burada elde edilen veriler ile araştırmanın ikinci ve üçüncü bölümünde elde edilen verileri mukayese etme fırsatı doğmuştur. Birinci bölüm sonunda yöneltilen sorularla son zamanlarda katılımcıların özgüvenini önemli derecede etkileyebilecek herhangi bir unsurla (olumlu ya da olumsuz) karşılaşıp karşılaşmadıkları tespit edilmeye çalışılmıştır. Böylece öğrencilerin özgüvenlerini etkileyebilecek diğer faktörlerin olup olmadığı öğrenilmeye çalışılmıştır. Fakat araştırmada özgüveni etkileyen dönüt harici tüm faktörlerin kontrol altında tutulması gibi bir amaç güdülmemiştir. Çünkü araştırmada dönüt türlerinin özgüven üzerinde tek etkili faktör olduğu iddia edilmemektedir. Öğrenci özgüvenlerinde oluşan etkiler üzerinde yanlışa verilen dönüt türlerinin önemli bir etken olduğu katılımcılarla yapılan görüşmelerde sorulan sorularla ve gözlem raporlarıyla ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.

Görüşmenin ikinci ve üçüncü bölümünde yanlış ve yanlışa verilen dönüt türleri üzerine kurgular düzenlenmiştir. Bu şekilde dönüt türlerinin öğrenci özgüvenlerine etkileri ortaya konmak istenmektedir. Her iki kurguda da öğretmen ve öğrenciler arasında geçen diyaloglara yer verilmiştir.

Görüşme sorularının hazırlanmasında literatür desteğine ve gözlem notlarına başvurulmuştur. Birinci kurguda yer verilen benzerlik sorusu uygulama süresi içerisinde gözlemlenen bir dersten elde edilen veriler ışığında oluşturulmuştur. İkinci kurguda yer alan kümeler konusuna ilişkin soru ise alanda yapılan bir çalışmadan yararlanılarak oluşturulmuştur (Türkdoğan, 2011).

Görüşme sorularının hazırlanması ve analizi sürecinde benzer çalışmaları olan uzman araştırmacıların, yaptıkları görüşmeler sırasında edindikleri tecrübelerden faydalanılmıştır. Uzman görüşleri (matematik eğitiminde araştırma yapan 3 öğretim elemanı, 4 araştırma görevlisi, eğitim bilimleri alanında araştırmalar yapan 1 öğretim elemanı) doğrultusunda sorular üzerinde düzenlemeler yapıldıktan sonra iki kişi ile pilot görüşme yapılmıştır. Biri kız biri erkek olan pilot görüşme katılımcılarından elde edilen izlenimler sonucunda kurgularda gerekli açıklamalar yapılmıştır.

Kurgular üçüncü kişiler üzerine inşa edilmiştir. Katılımcılar arasında kendinden bahsetmek istemeyen ya da kendi hakkındaki olumsuzlukları ifade etmekten kaçınan öğrencilerin olabileceği düşünüldüğünde kurgularda üçüncü kişiler üzerinden konuşulmasının çalışmanın güvenirliği ve araştırmadan elde edilecek verilerin zenginliği açısından olumlu sonuçlar doğuracağı düşünülmektedir. Bunun yanında görüşme süresince kurgular hakkında üçüncü kişiler üzerinden konuşurken zaten katılımcıların sık sık

“Hocam bu bende de olmuştu mesela ...”

“Hocam ben olsam şöyle hissederim/düşünürüm ...” “Hocam bizim sınıfta bunun aynısı olmuştu…” “Hocam bence …”

vb. şekillerde kendilerinden ve dönüt türlerinin kendileri üzerinde oluşturduğu etkilerden bahsettikleri görülmüştür.

Birinci kurguda aşağıdaki beş dönüt türünün özgüven üzerine etkileri incelenmiştir.

a) Doğru cevabı söyleme b) Başkasına söz hakkı verme c) Basitleştirme

d) Yanlış olduğunu bildirme e) Soru sorma

İkinci kurguda aşağıdaki dört dönüt türünün özgüven üzerine etkileri incelenmiştir.

a) Yanlışı görmezden gelme b) İpucu verme

c) Çelişki oluşturma d) Azarlama

Özgüven okul akademik özgüven, sosyal özgüven, genel özgüven olmak üzere 3 boyutta ele alınmıştır. Kurguların ilk kısmında her bir dönüt türü karşısında öğrencide oluşabilecek etkiler katılımcılara doğrudan sorulmuş ve katılımcıların soruları kurguyu düşünerek cevaplaması istenmiştir. Daha sonra katılımcılardan yanlışa verilen her bir dönüt türü sonrası oluşabilecek etkilere karşılık gelen DHTL maddelerinin numaralarını işaretlemeleri istenmiştir. Önce katılımcı görüşlerinin alınıp sonrasında DHTL verilmesiyle katılımcıların görüşlerinin etkilenmesinin önüne geçilmesi ve zengin içeriğe ulaşma hedeflenmiştir.