• Sonuç bulunamadı

Gazetecilikte Sayfa Düzeni ve Türleri

1.2. Gazete, Gazeteci ve Gazetecilik Kavramları

1.2.5. Gazetecilikte Sayfa Düzeni ve Türleri

Sayfa düzeni temelde işlevsel, estetik amaçları gerçekleştirmek için yapılır. İşlevsel amaçlar; gazetedeki haberlerin kolayca algılanabilecek bir düzen içerisinde sunulması, sayfadaki haberler arasındaki hiyerarşinin kurulması, önemli olan haberlerin sayfa düzeniyle vurgulanması gibi çabaları içerir. Estetik amaç ise gazetenin diğerlerinden farklı bir görselliğe sahip olmasını, kolayca ayırt edilebilmesini ve okuyucuda oluşturulan görsel alışkanlığın sürdürülmesini sağlamaya yöneliktir(Şeker, 2006: 31).

Haber düzeni; yayımlanacak malzemenin belirli düzen içersinde, estetik unsurları da göz önünde bulundurarak sayfalara yerleştirme işidir. Gazete ve dergilerin içeriğini sayfalarda sergilemek için yapılan sayfa düzeninin üç ana işlevi vardır. Bunlar; düzene koyma, öneme göre sıralama ve belli bir estetik içinde yerleştirmedir. Düzene koyma, sütun kavramının gelişmesi ile de belli kurallara oturtulmuştur. Sayfa düzeninin estetik işlevi, sayfaya sanatsal bir incelik kazandırmak ve görüntüyü göze hoş gösterme amacını taşır.

Gazete, bir dizi seçilmiş konu ve haberin bütününden oluşur. Gazetenin amacı güncel olayları olabildiğince çok okura tanıtmak, anlatmaktır. Ancak gazetede hangi haberin yer alacağı, hangi pozisyonda olacağı (manşet, sürmanşet, sayfa, devam sayfası vb. gibi), ne kadar yer işgal edeceği, her birinin nasıl bir etki yaratacağı önemlidir. Bunları belirleyen ise yayın kimliği ve yayın politikasıdır(Rigel, 2000: 34).

Olay gazete ise hangi sayfada, radyo ve televizyon ise hangi haber kuşağında ne şekilde verildi? Habere esas olan konu veya olayın verildiği sayfa veya yayınlandığı haber kuşağı habere verilen önemi ortaya koyar. Habere medya kuruluşunda çalışan yazı işlerinin verdiği önem ile kamuoyunda habere verilen veya verilecek önem arasında doğru bir ilişki vardır veya öyle olduğu varsayılır. Kamuoyunun ve medya kuruluşunun habere verdiği önemin derecesinin aynı veya yakın olmaması halinde haberin objektifliği ile ilgili kuşkular ortaya çıkacaktır. Başlığın büyüklüğü nedir ve başlıkta veya spotta ne vurgulanmaktadır? Haberin hedef kitle tarafından okunmasını, dinlenmesini veya izlenmesini sağlayan faktörlerden birisi yazılı basında haberin başlığı, sözlü ve görsel basında haberin ilk cümlesidir. Haberin bu bölümü onun hedef kitle tarafından değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda veya habere dikkatin yöneltilmesinde ve yoğunlaştırılmasında önemli bir işlev görür(Güz, 2005: 85).

Bu noktada da metindeki önemli noktalar tutularak; gereksiz, uzun veya karmaşık cümlelerin daha yalın, anlaşılabilir (kısa ve öz) hale getirilmesi hedeflenmektedir. Daha sonra bu metinlere hem içeriğini vurgulayacak, hem de

dikkat uyandıracak bir baslık (manşet) hazırlanır. Bütün bunları belirlemede, aranılan nitelik “toplumun ilgisi”dir. Manşet olacak haber, okurların ne derecede ilgileneceği üzerinden seçilir. Burada da çoğunlukla manşetin kısa ve çarpıcı olması aynı zamanda da cümleye ayrılan satıra tamtamına uygun uzunlukta olması beklenmektedir. Manşetler sadece olayları veya sözleriyle değil harflerin boyutlarıyla da önemli sayılır. Kaç sütuna verileceği de tartışılır. Sekiz sütuna manşet deyimi böyle bir düşüncenin ürünüdür. Sıradan bir insanın ölümünü sekiz sütuna verirseniz cumhurbaşkanının ölümünü kaç sütuna vereceksiniz soruları hep sorulmuştur(Demirkent, 2000: 41).

Diğer yandan kitle iletişiminde aranan bir özellik olan çabuk algılanabilmeyi sağlamak adına çoğu süreli yayında satır uzunlukları daha kısadır. Gazete ve dergilerde rahat okunabilirliği sağlamak amacı ile satır genişlikleri kısa tutulur. Bu kısa satırlardan oluşan metinlere sütun (matbaacılıkta kolon) denilir(Yeşilyurt, 1995: 120).

Gazetenin baskı yaşamı, insanların gazeteyi nasıl okudukları ile yakından ilgilidir. Sayfaların okunması, okuyucuların aktif olarak neye bakmak isteyeceğine bağlıdır. Eğer okuyucu istemez ise bazı sayfaları hiç açmayabilir. Eğer yazının başlığı okuyucunun ilgisini çekmiyorsa veya kendisi ile alakalı değilse, okuyucu kolaylıkla diğer bir sayfaya veya makaleye yönelecektir. Bu yüzden bir reklâmı veren, reklâmının görülmesini istiyorsa mutlaka okuyucunun ilgisini çekmelidir(Başal, 1998: 126).

Olayın haber olarak seçilmesinin yanı sıra, basın organında ele almış biçimi de bu açıdan önem taşımaktadır. Haber yayınlandığı sayfa ve sütun, seçilen başlık ve spot ile haberin sunum biçimi kamu gündemini etkileyebilmektedir. Kamu ise, kahramanlarla birlikte sunulan açık seçik olaylara duyarlı olmakta, yanlışların belirtilmediği ve sonuçları bilinmeyen konularda ise daha az duyarlılık göstermektedir(Yumlu, 1994: 95). Bu sebeple çoğu kez kitle iletişim araçlarınca sunulan haberin ne olduğu değil, nasıl sunulduğu daha fazla önem kazanmaktadır. Sayfa Düzeni Türleri;

1.2.5.1. Bulvar Tipi Sayfa Düzeni

Ofsetle birlikte gelen daha çok görsel malzeme, renkli fotoğraf, renkli yazı ve alanlar, değişik yazı tipleri kullanım gibi olanakla, içerik olarak bulvar gazetelerine uygun düşmüştür. Bu nedenle çağdaş sayfa düzeni döneminin ilk ekolü bulvar tipi sayfa düzeni olmuştur. Bu gazeteler bol ve büyük fotoğraflı, büyük puntolu başlıklar, az yazı, aşırı renk kullanımı, süslü ve karışık bir sayfa planlaması gibi esaslarıyla ciddi gazetelerden ayrılmıştır. Bulvar gazeteleri klasik dönemden farklı olarak yeni üretilen düz fontları tercih ederek de farklı bir görünüm kazanmışlardır(Şeker, 2006: 32).

1.2.5.2. Modüler Sayfa Düzeni

Modül kavramı, kendi içinde bağımsız bütünselliği ve işlevi olan, ancak kendisi gibi birimlerle bir araya geldiğinde onlarla uyum sağlayıp, işlevi farklı tanımlanmış bir başka bütünün parçası haline gelebilen unsurları tanımlamak için kullanılmaktadır. Sayfa tasarımında modül(parça), her biri bağımsız metin, görsel malzeme ve başlık düzenlenmesinden oluşan farklı alanları ifade etmektedir. Sayfa, bu alanlar bir araya getirilerek oluşturulmaktadır(Altun, 2000: 149–150). Yazı ağırlıklı, görsel malzemenin ve rengin ölçülü kullanıldığı, sade bir sayfa düzeni anlayışı olan modüler sayfa düzeninin temelleri, 1960’ larda İngiltere’ de Sunday Times Gazetesinin tasarımcıları tarafından atılmış ve bu anlayış ciddi gazeteler arasında hızla yayılmıştır. Bugün Avrupa’ daki gazetelerin pek çoğunun uyguladığı modüler sayfa düzeni haber gruplarının dörtgen modüler oluşturması bu modüller arasında beyaz boşluklar bırakılması, tırnaklı klasik yazı tiplerinin kullanılması negatif alanlardan büyük puntolu başlıklardan süslemelerden kaçınılmasıyla diğerlerinden ayrılır.

Ülkemizde modüler anlayış 1980’lerde Cumhuriyet Gazetesi ile başlamıştır. Asil Nadir’ in sahibi olduğu dönemde Güneş Gazetesinde, 1986 da çıkan Zaman Gazetesinde, 1995te yayınlanmaya başlanan Yeni Yüzyıl Gazetesinde ve çeşitli dönemlerde yayınlanan bazı küçük gazetelerde modüler ekole uygun sayfa düzeni benimsenmiştir(Şeker, 2006: 32).

Modüler çalışma, düzenli bir mizanpaj yaratmaktadır. Ancak modüllerin nasıl yerleştirildiği çok önemlidir. Yatay ve dikey modüllerin birlikte kullanımı sayfayı dinamikleştirmektedir. Haberlerin sayfaya yerleştiriliş tarzı da dinamikliğe etki etmektedir. Bu çerçevede kısa haberler dikey, uzun haberler yatay olarak verilebilmektedir(Sucu, 2003:19).

1.2.5.3. Enfografik Sayfa Düzeni

1960’ larda ABD’ de ortaya çıkmıştır. Bu anlayış ofsetin getirdiği yeni tasarım olanaklarını kullanarak ciddi gazeteler üretmek için kullanılmıştır. Ancak temel hareket noktası, televizyonla rekabet etmektir. Gazete okuma alışkanlığı olmayan haber ihtiyacını televizyondan karşılayan kitlere televizyon gibi görselliğe sahip yoğunluğu televizyon kadar olan gazetelerle ulaşma düşüncesiyle geliştirilmiş bir anlayıştır(Şeker, 2006: 32).

Bilgilerin yazı yerine olabildiğince görsel malzeme ile ve bilgi grafikleriyle aktarılması tercih edildiğinden bu ekole bilgi ve grafik kelimelerinin birleşimi ile oluşan enfokrafik adı verilmiştir.Haberler tıpkı televizyondaki gibi yüzeysel bir bakış açısıyla ve kısa metinlerle hazırlandığı için sayfalarda görsel malzeme egemendir.Renk yoğun bir şekilde kullanılır. Bilgi grafikleri illüstrasyonlar ile çizim ve şekiller haberi aktarmanın temel yolu olarak sık sık başvurulur.Ülkemizde bir televizyon gurubunu gazetesi olarak çıkan Star Gazetesi, televizyonla rekabet etmek üzere enfografik anlayışı benimseyen ilk gazete olmuştur(Şeker, 2006: 33).

1.2.5.4. Vitrin Sayfa Düzeni

Türkiye’de ofset teknolojiye geçildikten sonra gelişen sayfa düzeni anlayışına Vitrin Sayfa Düzeni denmektedir. Bu anlayış öteden beri uygulanan birinci sayfanın bir tür içindekiler sayfası şeklinde düzenlemesi, birinci sayfada haber metni yerine haber anonslarının bulunması şeklindeki eğilim nedeni ile Vitrin Sayfa Düzeni Olarak adlandırılır(Dağlı, 1995: 168). Amaç, iç sayfalarda aktarılan önemli haberleri okuyucuya birinci sayfadan duyurmaktır. Bunu yaparken haberler mizanpaja göre yerleştirilir(Taş, 1993: 50).

Diğer yandan sayfalara mümkün olduğunca çok haber ve görsel malzeme sığdırmak şeklindeki uygulama nedeni ile “yığma” sayfa düzeni adı ile de anılır. Aynı şekilde haber grupları birbirinin içine geçtiği ve bir habere ait yazı diğer haberlerin yanına “akıtıldığı” için bu anlayışa akıntılı mizanpaj adı verilir(Şeker, 2006: 31). Batıdaki bulvar gazetelerine özgü bazı temel özellikleri de içeren bu sayfa düzeni anlayışı ofsetin ilk dönemlerinde Hürriyet’in başını çektiği bazı Türk gazeteleri tarafından geliştirilmiştir(Demirkent, 1982: 155).

Sayfanın belli kalıpları ve şablonu bulunmadığı için eldeki haber ve görsel malzemeye göre her gün farklı sayfalar ortaya çıkmaktadır. Sayfalar yoğun ve karmaşıktır. Büyük puntolu düz harf karakterleri, kalın ve renkli çizgiler, renkli- negatif alanlar ile çok sayıda fotoğraf kullanılır. Türkiye’deki pek çok yüksek tirajlı gazete bu sayfa düzenini sürdürmektedir(Şeker, 2006: 32).