• Sonuç bulunamadı

V. Rus Hâkimiyeti Altında Gürcistan

2.2. Gürcistan’ın Sovyet Yönetimi Altına Girmesi

Birinci Dünya Savaş’ı olurken 1917 Şubatında Rusya’da patlak veren ihtilal üzerine Çarlık devrilip cumhuriyet ilan edildikten sonra bir Güney Kafkas Birliği kuruldu ise de bu birliği önce Gürcistan bozdu. 26 Mayıs 1918’de bağımsızlığını ilan ederek demokrat bir cumhuriyet oldu. Birçok Avrupa hükümetleri, hatta o sırada zayıf olan Rusya bile bu bağımsızlığı kabul eder göründü. Fakat Bakü petrolünü Karadeniz’e akıtan boru hattının geçtiği Tiflis-Batum ona lazımdı. Aynı zamanda bu topraklarda bol manganez, kömür, elektrik kaynakları da vardı. Süb-tropikal ekimler de yapılabiliyordu. İşte Rusya bütün bunlara göz dikmiştir.34

Almanya, muhtemelen Rusları gücendirmeme kaygısıyla, Gürcistan’ın bağımsızlığını resmen tanımaktan kaçınmakla birlikte, Gürcistan’a diplomatik temsilciler ve konsoloslar atamayı üstlendi. Böylece, Almanya özellikle Bakü petrolünün Karadeniz’e ulaşmasında önemli bir rol oynayan Transkafkasya demiryolunu denetim altına almayı sağlıyordu; Gürcistan ise, bütün hammaddelerini (ki bunların içinde en önemli olan manganezdi) savaş boşunca Almanya’nın emrine vermeyi kabul ediyordu. Bu ittifak sayesinde güçlenen Gürcistan, 4 Haziran 1918’de Türkiye ile bir barış antlaşması imzaladı. Tiflis’te bir Alman garnizonu kuruldu. Brest- Litovsk Antlaşması’na ek olarak 27 Ağustos 1918’de Berlin’de imzalanan anlaşmanın bir maddesine göre de, Sovyet Hükümeti Gürcistan’ın bağımsızlığını Almanya tarafından tanınmasını kabul ediyordu.35

Haziran 1918’de Tiflis’te Noe Jordanya başkanlığında Menşevik ağırlıklı bir hükümet kuruldu. Yeni hükümet temel sanayi kuruluşlarının millileştirilmesi, yeni yasaların çıkarılması, Tiflis Üniversitesi’nin kurulması gibi bir dizi yeni girişimlerde bulundu.

İngiltere Aralık 1918’de Gürcistan Cumhuriyeti’nin ilan edilmesini sempatiyle karşıladığını ve barış konferansında tanınması için bir tavır sergileyeceğini bir Gürcü heyetine bildirdi.36

Sovyet kuvvetlerinin Rusya’daki iç savaş nedeniyle fazlasıyla meşgulken ve bölgeyi ilhak edemeyeceği belliyken, Sovyet Rusya, Gürcistan’ın bağımsızlığını tanımaya zorlandı.37

1920 baharında, iç savaş sona eriyordu. Bu iç savaş, üç yıl

34

Hakkı Raif Ayyıldız, Güney Kafkas Cumhuriyetleri l, Gürcistan, İstanbul, 1946, s.8.

35 Selami Kılıç, a.g.m., s.48.

36 Fahrettin Çiloğlu, Dilden Dine, Edebiyattan Sanata Gürcülerin Tarihi, İstanbul, 1999, s.65.

boyunca, Kuzey Kafkasya da, savaş meydanlarında, sürekli değişir ittifaklar halinde, dağcıları, Kızıl Partizanları ve müritleri, Beyazları, Kazakları, Türkleri, Gürcü Menşevikleri ve Azeri milliyetçileri karşı karşıya getirmişti.38

Bolşevik ihtilalinden sonra Gürcistan’da diğer Kafkas devletleri gibi Rusya idaresinden ayrılmıştı. Ancak Bolşevik Sovyet yönetimi güçlendikten sonra Kafkasya’daki küçük devletleri birer birer ele geçirip buralarda yandaş Bolşevik yönetimleri meydana getiriyordu.

Azerbaycan ve Ermenistan’da Bolşevik yönetimler kurulmuş sıra Gürcistan’a gelmişti. Ancak Gürcistan’ın Anadolu için büyük önemi vardı. Misakı Milli sınırları içinde bulunan Ardahan ve Artvin Gürcistan idaresi altında idi. Ayrıca yine Misakı Milli sınırları içinde bulunan Batum’da İngilizlerin işgalleri altında iken 1920 yılının Temmuz’unda İngilizlerin buraları terk etmeleri üzerine Gürcistan tarafından işgal edilmişti.

Azerbaycan ve Ermenistan’ın Sovyetleştirilmesi üzerine sıranın kendilerine geldiğini anlayan Gürcistan Hükümeti hemen Anadolu ile temas kurarak, Sovyet Rusya’ya karşı Anadolu’nun yardımını istemeye başladı. Bu arada Batum’un Sovyet işgalinden korunması için geçici olarak Türk orduları tarafından işgal edilmesi de Gürcistan’ın istekleri arasındaydı.39

Sovyet Rusya 1920’nin sonlarına gelindiğinde Gürcistan’la 7 Mayıs 1920’de imzalamış olduğu barış antlaşmasına rağmen bu ülkede zaman zaman denemekten çekinmediği ihtilal teşebbüsleriyle, hiç vazgeçemediği Bolşevikleştirme hareketini bu defa silah kuvvetleriyle gerçekleştirmeye karar verdi.

Aralık ayının 1920’sinde Sovyet Rusya 11. Rus Ordusunu Kumandanı Hekker’i Gürcistan’ın işgali için gerekli olan askeri kuvvetlerle ilgili rapor hazırlamak üzere görevlendirerek bu işe ne kadar ciddiyetle yaklaştığını göstermiş oldu.

11. Rus Ordu Kumandanı Hekker ayrıntılı olarak hazırladığı raporunda bu konuda yapılacak pazarlıkta Ankara Hükümeti favorisini göstermedikçe ordusunun bu işgalde başarılı olamayacağını belirtiyordu. Bunun üzerine Bolşevikler Gürcistan’ın işgalini ertelemek zorunda kaldılar. Ancak bununla birlikte Gürcistan sınırlarına asker

38

Marie Bennigsen Broxup, The North Caucasus Barrier, The Russian Advance Towards The Muslim

World, London, 1992, s.121.

39 Cemal Avcı, “Milli Mücadele Döneminde Türk-Ermeni ve Gürcü ilişkileri”, TİTE Atatürk Yolu Dergisi, Cilt 4, Sayı 13, Ankara, 1994, s.8.

yığmaya başladılar ve bu konuda kendilerine gönderilen protesto notalarını da dikkate almadılar.

Sovyet Rusya’nın asker yığdığı sınırlar Gürcistan’la hem hudut olan Azerbaycan ve Ermenistan sınırlarıydı. Elbette ki Gürcistan’da bu duruma aynı uygulamayla karşılık vermiş ve ülkede seferberlik ilan etmek zorunda kalmıştı.

Bu arada Gürcü hükümeti bir ihtilal teşebbüsüne karşı ülkede bulunan komünistleri tutuklama yoluna giderek gerekli tedbirleri almaya yönelmişti.

Sovyet Rusya hükümeti Gürcistan’la yapılan antlaşmayı Gürcistan’ın ihlal ettiği gerekçesiyle Gürcistan’a petrol gönderilmemesine karar vermiş, bunun üzerine Gürcistan da Sovyetler’e ait olan stoklara el koymuştu. Bütün bu yaşananlar Sovyet – Gürcü ilişkilerinin giderek gerginleşmesine neden olmuş, Bolşevik ordusunun her an Azerbaycan ve Ermenistan üzerinden saldırıya geçebileceği ihtimali kuvvetle belirmeye başlamıştı. Nitekim ilk emareler Sovyet Ermenistan’ı yönünde görülmeye başlandı. Ancak bu emareleri Türkiye kendi menfaatleri açısından tehlikeli bulunmaktaydı ki gelişmelerde bunu göstermekte gecikmedi.40

Azerbaycan ve Ermenistan’ı istila eden Sovyet Rusya’sı Gürcistan’ı işgal ederek burada Sovyet rejimi kurup hâkimiyetin Bolşeviklere geçmesini sağlamaya çalışıyordu.41

Bu sırada hazırlıklarını tamamlayan Sovyet Rusya, Tiflis’te komünist Gürcülerin çıkardıkları kargaşalıktan ötürü 11 Şubat 1921’de kızıl orduyu harekete geçirerek Gürcistan’a saldırdı.42

Gürcistan’a saldıran Sovyet Rusya karşısında Gürcü hükümeti bütün enerjisini diplomatik yolla savaşı durdurmak için kullandı ve 16 Şubatta hükümet başkanı telgraf başında Moskova’yla irtibat kurmaya çalıştı. Fakat Dışişleri Komiser Yardımcısı Karahan başkanla konuşmayı reddetti.

Ertesi gün Rus ordusunun Gürcistan’a saldırdığı gerçeğinden haberi olmamış gibi davranan Dışişleri Komiseri Çiçerin’den konu ile ilgili Tiflis radyo-telgraf istasyonu, bir mesaj aldı. Mesajda Çiçerin, Gürcü hükümetine Gürcistan’la diğer Transkafkasya ülkeleri arasında arabuluculuk öneriyordu. Gürcü hükümeti de bu mesaj üzerine Rus hükümetine Gürcü arazileri üzerindeki ordularını geri çağırması koşuluyla Çicerin’in önerisini kabul ettiğini bildirdi.

40 Serpil Sürmeli, a.g.e., s.623-624.

41 Hüsamettin M. Karamanlı, “Gürcistan Maddesi”, İslam Ansiklopedisi, C.14, İstanbul, 1996, s.316 42 Hakkı Raif Ayyıldız, a.g.e., s.8.

Bu sıralarda Bolşevik kuvvetleri 16 Şubat sabahı Gürcü birliklerine saldırdı. Bu saldırıda Bolşevik birlikleri geri püskürtüldü. Fakat saldırı 16-17 Şubat geceleri tekrarlandı ve Gürcü hattı etkilendi. Bu saldırı olayıyla ilgili haberler Gürcü hükümetine 17 Şubat sabahı saat 3.15 gibi erken bir saatte ulaştı. Bunun üzerine Gürcü Dışişleri Bakanlığı’nın bir temsilcisi Tiflis’teki İngiliz Temsilcisi Albay Stokes’i uyandırarak, hükümetin Tiflis’i boşaltmaya karar verdiğini ve bütün yabancı misyonların da ayrılması gerektiğini bildirdi.

Bu arada 17 Şubat’taki Çiçerin’in teklifine Gürcü hükümetinin verdiği cevap Moskova tarafından beğenilmemiş olacak ki Sovyet hükümeti, 19 Şubat 1921 akşamı saat 10’da Gürcistan’a savaş ilan etti. Böylece Sovyet Rusya zaten kendi kuvvetleriyle yürüttüğü bu savaşa resmen dâhil oluyordu.43

Hakikaten Sovyet Rusya; bu tarihten sonra, siyaset alanının her yönünde görülmeye ve söz etmeye başlamıştı. O tarihlerde ki genel siyasi olaylar da Rusya’ya yardım etmiştir.

Rusya’nın yeni rejimi diğer dünya devletlerince makbul sayılmıyor ve hatta tanınmıyordu. Aynı durumda bulunan Türkiye ile anlaşmanın faydalı olacağını düşünen Ruslar, Türk istiklal savaşını açanlarla münasebet kurmayı uygun buldular. Yeni Rus rejiminin düşmanları, yani Türkiye’nin kurulmasına mani olmak için de, düşmanca harekete geçmişlerdi.44

Türkiye 12 Şubat 1921’de Gürcistan’a karşı ani bir saldırıya geçmiştir. On gün sonra Gürcistan ordusunun karşı saldırıya geçmesinin akabinde, durumu fırsata çeviren Sovyet Rusya ile Gürcistan arasında savaş başlamıştır. Bu durumdan yararlanan Ankara Hükümeti, 22 Şubatta Gürcistan’a verdiği ültimatomla Brest-Litovsk Antlaşması’na göre verilmesi gereken Ardahan ve Artvin’in derhal boşaltılmasını isteyerek, aksi halde buraların işgal edileceğini bildirmiştir. Gürcistan hükümeti de iki cephede birden savaşacak durumu olmadığını bildirerek, iki ilçeyi Türkiye’ye vermek zorunda kalmıştır.45

Ankara hükümeti de Gürcistan tarafından boşaltılan Artvin’e girmesi ile muhafazası için Borçka üzerinden geçen yolun arazisine el koymuştur.46

43 Serpil Sürmeli, a.g.e., s.627-629

44 Sadık Atak, Rusya Siyaseti ve Rusların Yayılma Siyaseti, Ankara, 1964, s.40. 45

Figen Tavil Alsırt, Bağımsızlık Sonrası Gürcistan’ın Yeniden Yapılanması ve Bu süreçte Türkiye İle

İlişkileri (Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara,

2009, s.17-18

Bu sıralarda Gürcü hükümeti 19 Şubat’ta Gürcistan’a savaş ilan eden Sovyet Rusya Dışişleri Komiseri Çiçerin’e, Hükümet Başkanı Jordanya imzasıyla 21 Şubat’ta Gürcistan’a karşı Rusya’nın yürüttüğü savaşın nedenlerini isteyen bir telgraf göndermişti. Bu telgraf cevap verilmemesi üzerine Jordanya, 22 Şubat’ta Lenin ve Troçki’ye hitaben savaşı sona erdirmelerini isteyen bir konuşma yapmış ve bu savaşın emperyalist ve hücum karakteri taşıdığının hiç şüphe götürmediğini belirtmişti. Sovyet hükümetinin bu konuşmayı verdiği tek cevap ise üç yönden Gürcistan’a saldırmak olmuştu. Bolşevik birliklerinin Gürcistan’a saldırdığı bu üç yön ise, biri Soçi tarafından Karadeniz kıyı boyu, diğeri Kutaisi yakınlarındaki Mamissan boğazı, bir diğeri ise Vladikafkas bölgesinden Gürcistan’a uzanan askeri yol idi.

Gürcistan da halk memleketlerinin savunması için gönüllü olarak gelmiş ancak Gürcü hükümeti bunlara verecek silah bulamamıştı. Gürcülerin aksine Bolşevikler ise Kırım’ın bitmeyen stoklarını kullandıkları gibi çok miktarda modern silahla donatılmış yeni birliklerin sürekli desteğinde idiler. Bolşeviklerle yapılan bu savaşı ise Gürcü Erkan-ı Harbiyesi Tiflis mıntıkasında kabule karar verdiğinden gerekli tertibatı da bu mıntıka da almıştı.

Bolşevikler 22 Şubat 1921’de Gürcülere iki yeni yönden saldırıya geçmişlerdi. Bunlardan biri Daryal geçidi diğeri de Gagri yakınındaki Pelinkova idi. Gürcüler 22 ve 23 Şubat’ta Daryal geçidinden yapılan bütün saldırıları püskürtmeyi başarmışlardır. Ancak Pelinkova’da Bolşevikleri bombalayan Fransız savaş gemisinin yardımına rağmen Gürcüler geri sürülmüşler ve Gagri’yi boşaltarak Bzyb nehrine çekilmişlerdi.

24-25 Şubat gecesi bir Bolşevik süvari bölüğünün Tiflis’in batısını sarmaları, beş ayrı yönden Bolşeviklerle mücadele eden Gürcüleri zor durumda bırakmıştı. Bu durum Gürcü genel karargâhını Tiflis’i boşaltmaya ve Rus birliklerinden tamamıyla korunabilecekleri yerlerde toplamak için orduyu geri çekmeye karar vermesine yol açtı. Emir Riyon’un batı yakasındaki çatışmayı durdurmak, askeri üs olarak Batum’da devam etmek şeklinde verilerek, cephelerdeki bütün birliklere iletildi ve 25 Şubat’ta Tiflis Gürcü birlikleri tarafından boşaltıldı. Aynı gün Tiflis’e giren Bolşevikler şehri işgal ettiler.47 Gürcü hükümetinin 25 Şubat 1921’de Tiflis’i boşaltılması ile48 Stalin ve

47 Serpil Sürmeli, a.g.e., s.635.

48 Zehra Arslan, “Moskova Antlaşması Sonrası Batum’da Rus ve Gürcülerin Yaptıkları Düzenlemeler

Orjonokidze yönetimindeki kızıl ordu Gürcistan’a girerek, Menşevik hükümetini devirdi ve Tiflis’te Sovyet yönetimini kurdu.49