• Sonuç bulunamadı

Azerbaycan Türkiye Arasında İmzalanan Batum Antlaşması

V. Rus Hâkimiyeti Altında Gürcistan

1.2. Bolşevik İhtilali Sonrası Gürcistan ve Kafkasya’ da Siyasi Gelişmeler

1.2.6. Batum Antlaşması

1.2.6.2. Azerbaycan Türkiye Arasında İmzalanan Batum Antlaşması

Brest-Litovsk Antlaşması’nın imzalanmasından kısa bir süre sonra; 26 Mayıs 1918’de Gürcistan ve Ermenistan, 28 Mayıs 1918’de Azerbaycan bağımsızlıklarını ilan ettiler. Gürcistan’ın başkenti Tiflis, Ermenistan’ın başkenti ise Erivan olarak ilan edildi. Normal olarak Azerbaycan’ın başkenti Bakü olacaktı; Ancak Bakü 18 Mart 1918’den itibaren “Kızılların” kontrolü altına girince, Gence, Azerbaycan’ın geçici başkenti olarak ilan edildi.151

4 Haziran 1918 tarihinde, Batum’da Osmanlı delegeleri Adalet Bakanı Halil Bey ve Vehip Paşa ile Azerbaycan delegeleri Milli Şura Başkanı Mehmet Emin Resulzade ve Dışişleri Bakanı Mehmet Hasan Hacinski arasında Batum Antlaşması imzalanmıştı.152

Türkiye’nin bu süreçte, Azerbaycan’a yardım etmesi hususunda istekli olduğu görülmekle birlikte, mahiyeti açık değildi. 4 Haziran 1918’de imzalanmış olan Azerbaycan – Türkiye Dostluk Antlaşması gereğince, yardım yapılabilmesi için böyle bir hak doğuyordu. Bu dostluk antlaşmasına göre:

1. Azerbaycan ile Türkiye arasında daimi bir dostluk ve barış olacaktı.

2. Azerbaycan, Türkiye, Gürcistan ve Ermenistan arasındaki sınırlar belirlenmişti. Bu durumda Türkiye ve Azerbaycan arasında geniş bir sınır komşuluğu tesis edilmiş oluyordu.

149 Serpil Sürmeli, a.g.e., s.151-152. 150 Ahmet Ender Gökdemir, a.g.e., s.20. 151

Yavuz Özgüldür, “1918-1922 Dönemi Kafkasya’daki Siyasi Gelişmeler ve Türkiye”, Sekizinci Askeri

Tarih Semineri Bildirileri II (Sunulmayan Bildiriler) XIX. ve XX. Yüzyıllarda Türkiye ve Kafkaslar (24- 26 Ekim 2001- İstanbul ). Ankara, 2003, s.79-80.

3. Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan arasındaki ihtilaflı sınır konusu çözümlenecek ve Türkiye’ye bildirilecekti.

4. En önemli madde olup, Azerbaycan huzur ve istikrarını, güvenliğini temin edebilmek için ihtiyaç duyması halinde Türkiye’den askeri yardım talibinde bulunabilecekti.

5. Sınırları içindeki silahlı çetelerin bertaraf edilmesi sorumluluğu Azerbaycan’a aitti.

Antlaşmanın diğer maddelerinde de demiryolu yüklerinin taşınmasında tarafların sorumluluklarından, serbest ticaretten, Azerbaycan’ın uluslar arası posta-telgraf ittifakına girmesinden bahsedilmekteydi. Ayrıca Brest-Litovsk Antlaşması taraflar arasında da geçerli olacaktı.153

Yine 4 Haziran 1918’de Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan arasında Bakü ile Batum arasındaki petrol sevkiyatı konusunda bir antlaşma imzalandı. Bu antlaşmaya da Petrol Antlaşması adı verilmiştir.154

Bu antlaşmaya göre, Bakü ile Batum arasında bulunan petrol boru hatlarının durumlarını aynı şekilde muhafaza ederek petrolün devamlı suretle akması için antlaşmayı imzalayan tarafların arazilerinde kalan hatlar iyi bir şekilde korunacaktı. Ayrıca petrol sevkiyatı için uygun bir vergi alınacak ve bu vergi, antlaşmayı imzalayan tarafların arazisinde bulunan petrol boru hattının uzunluğuna orantılı bir şekilde paylaşılacaktı.

Türkiye Batum Antlaşmalarıyla Ermenistan ve Gürcistan’ın olduğu gibi Azerbaycan’ı da tanıyan ve bu ülkelerin siyasi kimliklerini kabul eden ilk ülke olmuştur.

Azerbaycan için ise bu antlaşma, ilk diplomatik antlaşma olma özelliğini taşıyan bir ittifak belgesiydi.155

Azerbaycan Hükümeti, Ermenilerle Bolşeviklerin kontrolünde olan Hükümet merkezi Bakü’ye giremiyor, Gence’de kalıyordu. Batum’da imzalanan antlaşmalarla, Türkler hem Dağıstan’a, hem de Azerbaycan’a yardım vaad etmişlerdi. Bu, devletler Ermeni ve Bolşeviklere karşı Osmanlı Hükümetinden resmen yardım talep etmekteydiler. Enver Paşa’da talep edilen yardımın yapılmasını uygun gördü.156

153

Selma Yel, a.g.m., s.568.

154 Akdes Nimet Kurat, a.g.e., s.478. 155 Serpil Sürmeli, a.g.e., s.155. 156 Kamuran Gürün, a.g.e., s.4.

Bakü her şeyden önce Rusya, yani Sovyetler hükümeti için sonsuz bir öneme haizdi. Bakü petrolleri olmaksızın, zaten çökmüş olan Sovyet ekonomisinin ayakta durmasına imkân yoktu. Bilhassa iç savaşın başlaması üzerine, akaryakıt Kızıllar için en hayati bir madde haline gelmişti. Bundan ötürüdür ki, daha Sovyet idaresi kurulur kurulmaz Kafkasların ve ayrıca Bakü’nün elde tutulabilmesi için Sovyet liderleri tarafından çeşitli tedbirlere başvurulmuştu.157

Lenin Bakü’nün önemini bildiğinden, en kabiliyetli öğrencilerinden aslen Ermeni olan Stephan Şaumyan’ı buraya göndererek burada Komünist bir yönetim kurmasını sağlamıştı. Böylece bir ara Bakü’den Rusya’ya aksar gibi olan petrol sevkiyatı yeniden düzenli bir şekilde yapılmaya başlanmıştı. Eğer Türk askeri gelir Azerbaycan’daki Bolşevik Rus ve Ermeni ittifakını çökerterek Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını temin ederse, o zaman Sovyet Rusya’nın Azerbaycan’la olan hayati bağları da koparılmış olurdu. Sovyet Rusya’nın duyduğu rahatsızlığın temelinde bu korku bulunuyordu.158

Türk ordusu 15 Eylül 1918’de Bakü’ye girdi. Bu suretle Azerbaycan’ın başkenti zapt edilmiş oldu. Halil ve Nuri Paşa’lar halk tarafından büyük bir sevgi ve coşkunlukla karşılandı. Azerbaycan Milli Hükümeti de Gence’den ayrılarak derhal Bakü’ye taşındı. Böylece Azeriler, Ermeni ve Kızılların baskısından kurtulmuş emniyet içinde yaşama imkânına kavuşmuştu.

Türk ordusunun askeri harekâtı Bakü’yü kurtarmakla bitmiş değildi. Bu sırada Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nden bir heyet İstanbul’a gelerek Enver Paşa’dan askeri yardımda bulunmasını talep etmiştir. Bunun üzerine Türk kuvvetlerinden bir kısmının Dağıstan’a gönderilmesine karar verildi. Türk ordusu ileri harekâtını 6 Ekim’de tamamlayarak, Dağıstan’a girdi ve böylece Osmanlı- Türk kuvvetleri Azerbaycan ve Dağıstan’a yönelttikleri harekâtlarını başarıyla tamamlamış oldu. Bu harekât ile hem Azerbaycan ve Dağıstan’da iki bağımsız devlet kurulmuş hem de Kafkasya’da bir federasyonun kurulabilmesi için koşullar oluşturulmuş oldu.159

157 Akdes Nimet Kurat, a.g.e., s.478-479. 158 Nasır Yüceer, a.g.e., s.54-55.