• Sonuç bulunamadı

4. YÛNUS EMRE’NİN ESERLERİNDE DEĞERLER EĞİTİMİ

4.2. Yûnus Emre’nin Sakınılmasını Öğütlediği Davranışlar

4.2.10. Hor Görmek, Alay Etmek

Hor görmek bir kimseye değersiz gözle bakmak, birisini küçümsemek gibi anlamlara gelmektedir. Hz. Peygamber “Müslümanın kardeşini hor görmesi kişiye kötülük olarak yeter” (Müslim, Birr, 32) ifadesiyle Müslümanların birbirini hor görmelerinin iyi bir davranış olmadığını belirtmiştir. Yûnus, kimseye hor bakılmaması gerektiğini söyler. Zira ona göre kimse boş değildir ve insan asla gönül yıkmamalıdır.

“Kimseye hor bakmagıl hergiz gönül yıkmagıl” (27/2)

“Dînün îmânun varısa hor görmegil dervîşleri” (374/1) “Tehî görmen kimseyi hîç kimesne boş degül

Eksükligile nazar erenlere hoş degül” (167/1)

Yûnus’a göre insanları dış görünüşüne göre değerlendirmek her zaman doğru olmayabilir. Çünkü dışı hoş gözüken bir insanın içi boş olabilir. Bunu şöyle dile getirir;

“Şunun ki taşı hoş durur bilün kim içi boş durur” (27/2)

Yûnus’un beyitlerde ele konulardan biriside insanlara gülmek ve alay etmektir. İnsanlarla alay etmek İslam’ın tasvip etmediği davranışlardan birisidir. Bu konuyla ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de “Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. ” (Hucurât, 49/11) buyurarak bu konuya işaret edilmiş ve müminlerin birbirlerine alay etmesi ve kötü lakaplar takması yasaklamıştır. Hz. Peygamber’de, “kardeşinin felaketine, musibetine sevinme: Allah’u Teâlâ ona rahmet eder, ona kurtarır da seni müptela eder”

(Tirmizî, Kıyamet, 54) buyurarak bu konuya işaret etmiştir.

Yûnus Emre, insanın başkalarına gülmemesini zira güldüğü şeyin kendi başına gelebileceğini söyler.

“Gülme sakın sen ana eyü degildür sana Kişi neyi gülerse başa gelegen olur” (96/2) “Dilde agızda söylenen ol kimseye gülmeyendür” (99/2) 4.2.11. Kötülük Yapmak

Yûnus, insanın kötülük yapmaması gerektiğini çünkü bunu yapanın lanetle anılacağını söyler ve kötülüğün ancak kötülük getireceğini ifade eder. Ayrıca kötülük eden kişi ansızın gelen ölüm ile karşılaşabilir ve yaptıkları yanına kar kalmaz.

“Yavuzluk eylemegil lanet işitmeyesin” (300/2) “Yavuzlukdan kem bitdi yâ eylükden kim yitdi” (300/3) “Yavuzlık eyleme sakın ecel sana senden yakın Niçelerün aslın kökin yord eyleyüp boza durur” (72/2)

diyerek bu düşüncesini dile getirir. Yûnus, kimsenin malına zarar vermemeyi, “Kimsenin bağına girme, kimsenin gülünü toplama”

“Kimse bağına girmegil, kimse gülüne dermegil” (403/6) diyerek dile getirmiştir.

Olgun bir Müslüman kimseye zarar vermez. Peygamberimiz “Olgun bir Müslüman dilinden ve elinden başkalarının zarar görmediği kimsedir.”

(Buhari, İman 4–5) buyurarak insanlara zulmetmeyi dinimizin tasvip etmediğini belirtmiştir.

Yûnus Emre, dünyada zalimlik eyleyen kişinin ahirette yüzünün kararacağını belirtir ve insanlara zalim, kötü olmamayı öğütler.

“Bunda Zalimlik eyleyen nefsini haramla taylayan Yüzleri kara kapısar özcanları rahat değil” (154/4)

“Yûnus sözi ‘âlimden zinhâr olman zâlimden

Korka durun ölümden cümle togan ölmişdür” (76/5) 4.2.12. Düşmanlık Etmek

Yûnus, kimseye düşmanlık beslenmemesi gerektiğini, yabancıların bile kendine dost olduğunu şöyle dile getirir çünkü Kur’an-ı Kerim “işte siz öyle kimselersiniz ki onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz” (Âl-i

İmrân, 3/19) buyurarak gerçek Müslümanların sıfatlarını göstermiştir. Yûnus Emre’nin bu konudaki düşünceleri şöyledir;

“Kimseye düşmân tutmazuz agyâr dahı yârdur bize Kanda ıssuzlık varısa mahalle vü şârdur bize Adumuz miskîndür bizüm düşmânumuz kimdür bizüm Biz kimseye kîn tutmazuz kamu ‘âlem yârdur bize” (331/1-2)

SONUÇ

Yûnus' un şiirleri bir bütün halinde ele alındığı zaman daha iyi anlaşılmaktadır. Bu şiirlerde Yûnus’un tasavvufi bakış açısıyla İslam’ın duyuş, düşünce ve inanç çerçevesini çizdiği görülmektedir. Onun eserlerinde İslam'ın bütün prensiplerini bulmak mümkündür. O, hayatına taşıdığı inanç sistemini şiirleriyle insanlara duyurmuş ve hissettirmiştir. Böylelikle de bütün gayesi Mutasavvıf bir şair olarak İslam'ın ölümsüz mesajını insanlara duyurmak olmuştur. Bunun somut örnekleri ise kullandığı sade, derin, etkili dili ve insanları Hakk'ın yoluna davet etme bağlamındaki şiirleridir.

Bu çalışmada Yûnus Emre’nin “Divan” ve “Risaletün Nüshiyye” adlı eserlerindeki şiirlerinden hareketle onun iman, ibadet ve değerler eğitimine yönelik düşünce ve deyişlerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışma neticesinde Yûnus Emre’nin eserlerinde iman, ibadet ve değerler eğitimine yönelik birçok şiirin ve öğretici bilgilerin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Çalışma konusuna din eğitimi açısından yaklaşıldığından şunlar söylemek mümkündür; Din eğitimi ve öğretiminde iman esaslarının öğretilmesi çok önemli bir yer tutar. İslam dinin iman esasları, Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe ve kadere (hayır ve şerrin Allah’ın takdiri ve yaratması ile olduğuna) iman etmek ve bunları gönülden tasdik etmek şeklinde ifade edilebilir. Bu inanç esasları Kur’an-ı Kerim’de belirtilmiştir.

Kur’an-ı Kerim temelde Allah’ın varlığını ve birliğini, Hz. Peygamberin onun kulu ve elçisi olduğu inancını yerleştirmek istemektedir (Göçeri, 2002).

Bu durum Kelime-i Tevhid ile sembolleştirilmiştir. Yûnus’un şiirlerinde Allah’a iman başta olmak üzere, iman esaslarının öğretiminin temel niteliklerini içeren iman esasları konusu ile ilgili çok fazla örnek olduğu tespit edilmiştir. Yûnus’un şiirlerinde iman esaslarının temelini oluşturan Tevhid, mü’min olmanın bir şartı olarak görülmüş ve “Tanrı birdür Hak’dur Resûl” şeklinde dile getirilmiştir. Allah’ın varlığı ve birliği yanında onun zatı ve subûti sıfatlarına dair birçok bilginin Allah’ın güzel isimleri (Esmâ-i Hüsnâ) zikredilmek suretiyle şiirlerin arasına serpiştirildiği görülmektedir.

Buna örnek olarak “Sensin Kerîm sensin Rahîm, Allâh sana sundum elüm”

dizeleri gösterilebilir. Yûnus’un şiirlerinde diğer iman esasları olan melekler ve görevleri, dört kutsal kitap, peygamberlerin isimleri ve kıssaları, ahiret ile bilgiler, kader, hayır ve şer gibi konular didaktik bir biçimde ele alınmıştır.

Şiirlerde verilen mesajların kısa ve çoğu zaman kafiyeli oluşu bu şiirlerin öğrenciler açısından kolay öğrenilmesini ve öğrenilen bilgilerin akılda kalıcılığını sağlaması açısından din öğretiminde kullanılmasının etkili olabileceği ifade edilebilir.

Yûnus’un eserlerinde tespit etmeye çalıştığımız bir diğer konu ise ibadetler konusudur. İbadetler konusunda Yûnus Emre, amel, ‘ta’at gibi kavramları çokça kullansa da genel olarak ibadetleri, İslam’ın beş şartı etrafında değerlendirmektedir. Başta namaz olmak üzere, oruç, zekât vb. ibadetlerin yapılması onun şiirlerinde çok önemli yer tutmaktadır. Bununla birlikte Yûnus, ibadetlerin şekilsel içeriğinin nasıl yapılacağına dair öğretici bilgilere fazla değinmek yerine ibadetlerin devamlı surette yapılması üzerinde durmaktadır. Buna örnek olarak “Müsülmânam diyen kişi şartı nedür bilse gerek, Tanrı'nun buyrugın tutup biş vakt namâz kılsa gerek”” ve “Budur Çalab’ın buyruğu tutun oruç, kılın namaz” şeklindeki beyitleri gösterilebilir.

Eserlerinde kullandığı ifade ve verdiği bilgilere göre Yûnus samimi bir Müslüman olduğu söylenebilir. O, İslam’ın inanç esaslarına tüm kalbiyle inanan, ibadetlerini yapmaya özen gösteren bununla birlikte ibadetlerden maksadın şekilsel birtakım hareketler olmadığını düşünen bir mutasavvıftır.

Yûnus’a göre şekilsel olarak yapılan ibadetler pratik hayatta insanı daha ahlaklı kılmadıkça ve manevi açıdan yükseltmedikçe ibadetlerden beklenen hedef gerçekleşmemiş olacaktır. Yûnus’un ibadetlerin samimiyetle yapılmasını öğütlediği görülmekle birlikte, gönül kırmamayı da merkeze koyan bir anlayış içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü gönül Allah’ın bulunduğu yerdir. Yûnus’un “Gönül Çalab'un tahtı gönüle Çalap bahdı, İki cihân bed-bahtı kim gönül yıkarısa” ve “Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil” dizeleri bunu en iyi açıklayan ifadelerdir. Dolayısıyla ibadetlerini yapan kişi empati yaparak gönül kırmamayı, nefsini kötülüklerden korumayı ve Allah’ın sevgisini kazanmayı başarabilmelidir.

Dolayısıyla din eğitiminde Yûnus’un şiirlerindeki örnekler aracılığı ile ibadet etmekten maksadın kişiyi bedenen ve ruhen temizlemek, güzel ahlak sahibi yapmak olduğu öğrencilere kazandırılabilir.

Yûnus’un eserlerinde tespit etmeye çalıştığımız diğer bir konu ise değerler eğitimidir. Onun benimsediği ahlaki değerler, İslam dininin öğretilerinden beslenen değerlerdir. Yûnus Emre'nin ortaya koyduğu değerlerin ve öğretinin temelinde sevgiye dayalı, saygı, dostluk, hoşgörü, doğruluk, sabır,

adalet, cömertlik, ana-baba ve komşu hakkı vb. gibi yüceltilen değerler bulunmaktadır. Yûnus’un “Yaradılanı severiz, Yaradandan ötürü” sözü onun sevgi anlayışının yaratıcıya dayalı olduğunun en somut göstergesidir.

Yûnus, insanlara sevmeyi, zarar vermemeyi, kimseyi hor görmemeyi, herkese yardım etmeyi öğütlerken insanlar arasındaki çekişmeleri, topluluklar arasındaki düşmanlıkları ve savaşları anlamsız bulmakta “Biz kimseye kin tutmayız/ kamu âlem birdir bize” demektedir. Yûnus'a göre insan, dini ve mezhebi ne olursa olsun bütün herkese iyi niyetle bakmalıdır.

Diğer taraftan o, insanları ve toplumu hoş olmayan bir takım davranışlardan uzaklaştırmaya ve manevi açıdan eğitmeye çalışmıştır. Yûnus’un bu hususta izlediği ana ilkenin, iyiliği emredip kötülükten sakındırma olduğu görülmüştür. “Kimse bağına girmegil, kimse gülüne dermegil” sözü bunlara örnek olan ifadelerden sadece bir tanesidir. Buradaki temel çizgisi ise kişinin kendi başkasının yerine koyması olan empati duygusunun kazandırılmasıdır.

Buna en güzel örnek “Sen seni ne sanursan ayruga da anı san” yani kendini ne sanıyorsan başkalarını da öyle san ifadesidir. Konuya din eğitimi açısından yaklaşıldığında, Yûnus’un şiirlerinin, değerlerin kazandırılmasında ve din eğitiminde duyuşsal alana ait öğrenmelerin sağlanmasında etkili olabileceği ifade edilebilir. Yûnus Emre’nin eserlerine bakıldığında onun bilgileri şiirler vasıtasıyla aktarırken hikâyeleştirme, kıssalar ile eğitme, kavramları benzetmeler yapmak suretiyle somutlaştırma, kavramların zıtlıklardan faydalanma gibi yöntemler kullandığı görülmüştür. Bu yöntemlerden din eğitimcilerinin öğretimde istifade etmesi, derslerde öğretimi zenginleştirmek ve zevkli hale getirmek açısından önemlidir.

Yûnus Emre, insani ve ahlaki değerleri beyitlerine eşsiz bir biçimde yerleştirmiştir. Yûnus'un eserlerinde işlediği iman, ibadet ve değerlere bakış açısı incelediğinde bu hususlardaki fikirlerinin kaynağının Kur' an-ı Kerim ve hadis-i şerifler olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Onun her beytinin neredeyse bir ayetin meali veya tefsiri niteliğinde olduğu veyahutta bütün beyitlerinin hadislerle beslendiğini söylemek yanlış olmaz. İnsanlar arası ilişkilerde yine aynı kaynaklardan beslenen bir anlayış söz konusudur.

Herkesi sevgisiyle kucaklayan, yardım etmeyi, hiçbir şekilde kimseye zarar vermemeyi, kötülük yerine devamlı iyilik etmeyi, insanların gönlünü almayı böylelikle yine Allah’ın rızasını ve sevgisini kazanmayı amaçladığı görülmektedir.

Sonuç olarak bütün bu tespitler ışığında Yûnus'un yaşadığı dönemden günümüze hitap eden, kendine has üslubuyla ve nazmın yoluyla insani ve dini değerleri bize aktaran, önemli bir şahsiyet olduğu sonucuna ulaşmak mümkündür. Bu doğrultuda din ve değerler eğitiminde onun öğretilerinden ve şiirlerindeki deyişlerden bir öğretim materyali olarak istifade edilmesi kuşkusuz yararlı olacaktır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitapları başta olmak üzere diğer ders kitaplarında onun şiirlerine daha fazla yer verilmesi bir öneri olarak sunulabilir.

Çalışmanın bundan sonraki kısmında Yûnus Emre’nin şiirlerinin de içinde yer aldığı materyal ve etkinliklere yer verilecektir. Ancak öğrencilerin etkilik ve materyalleri daha kolay anlayabilmeleri ve yapabilmeleri için gelişim seviyeleri göz önünde bulundurularak Yûnus Emre’nin eski Türkçe ile ifade ettiği şiirleri günümüz Türkçesine uyarlanmaya gayret edilmiştir. Bu uyarlamalar kimi zaman beyitlerin yanında verilirken kimi zamanda beyitlerin altına konulmuştur. Materyal üzerinde gerekli yer kalmadığı zamanlarda ise bazı şiirler eski Türkçesi yazılmadan doğrudan günümüz Türkçesine uyarlanmıştır.

EK 1- İMAN ESASLARIYLA İLGİLİ MATERYALLER

Sınıf: 5

Ünite: Allah İnancı. Konu: Allah (c.c.) Yaradandır”, “Allah (c.c.) Rahman ve Rahimdir”.

Kazanımlar: 5.1.2. Allah’ın (c.c.) her şeyin yaratıcısı olduğunu fark eder. 5.1.3. Allah’ın (c.c.) Rahmân ve Rahîm isimlerinin yansımalarına örnekler verir.

Materyal Türü: Bulmaca

Etkinlik: Bu etkinlikte öğrencilerden, Yûnus Emre’nin beyitlerinde yer alan Allah’ın İsimleriyle yapraklarda yazan anlamlarını eşleştirilmesi istenir. Daha sonra ise Yüce Allah’ın bu isimlerinin yansımalarına örnekler vermeleri istenir.

1- “Kün'i bir kezin söyledün her nesneyi var eyledün (Ol diye bir kez söyledin bütün her şeyi var eyledin)

2- “Degül Yûnus'a bes yâ Rahmeti çok (Sadece Yûnus’a değil merhametin) Kamu günâhlulara rahmetün var” (Bütün günahkârlara merhametin var) 3- “Rahîm durur senün adun, Rahîm'lıgun bize didün”

(Senin adın Râhim/ Sen râhimliğini bana dedin) 4- “Sensin Kerîm sensin Rahîm, Allâh sana sundum elüm”

(Allah’ım! Sensin kerem sahibi [cömert, ulu] olan, sensin kullarına acıyan, Allah’ım ellerimi sana sundum (açtım)

CEVAPLAR 1- Her şeyi yaratan. 2- Rahman: Dünyadaki bütün yaratılmışlara rahmet, merhamet eden.

3. Rahim: Esirgeyen, bağışlayan, geçici olan dünya hayatında kendisine iman edip emirlerini yerine getirenleri sonsuz ahirette sonsuz nimetlerle mükafatlandıracak olan. 4- Kerim: Keremi, lütuf ve ihsânı bol, karşılıksız veren, çok ikram eden.

Sınıf: 5

Ünite: Allah İnancı. Konular: Allah (c.c.) Vardır ve Birdir”, “Allah (c.c.) Yaradandır”,

“Allah (c.c.) Rahman ve Rahimdir”, “Allah (c.c.) Görür ve İşitir”, “Allah’ın (c.c.) Her Şeye Gücü Yeter, Bir Sure Tanıyorum: İhlâs Suresi ve Anlamı.

Kazanımlar: 5.1.4. Allah’ın (c.c.) her şeyi yarattığının, işittiğinin, bildiğinin, gördüğünün ve her şeye gücünün yettiğinin farkında olur. 5.1.8. İhlas Suresi hakkında bilgi sahibi olur.

Materyal Türü: Bulmaca

Etkinlik: Öğrenciden aşağıda yer alan bulmacada Yûnus Emre’nin beyitlerinden ve sözlerinden yola çıkarak sorulan soruların cevaplarını bulması ve gerekli yerlere yazması istenir.

1) İslam dininde Allah’a imanın temelini ne oluşturur?. Yûnus Emrenin şu sözleri bize bu konuda yol gösterebilir: “Tevhîd imiş cümle ‘âlem tevhîdi bilendür Âdem”. (Bütün alem tevhidden ibarettir, Olgun İnsan tevhid’i bilen kişidir).

2) Allah’a eş koşmak Allah’tan başka herhangi bir şeye ilahi nitelikler yüklemek anlamına gelen kavram hangisidir?. Yûnus Emre’nin ““Birligünden öte hîç şerîkün yok” (Birliğinden öte hiç ortağın yok) ve “Lâ-şerîkden okursın sonra şerîk katarsın”, (Allah’ın ortağı olmadığını söylersin sonra ona ortak koşarsın) sözleri bu soru çözmemizde bize yardımcı olabilir.

3) “Lâ ilahe illallah Muhammedün resûlullah” sözünden ibaret olan ve “Allah’tan başka ilah yoktur,

“Allah’tan başka tanrı yoktur, Muhammed Allah’ın elçisidir” anlamına gelen kavram hangisidir?

Yûnus Emre’nin şu sözleri bize bu konuda yol gösterebilir: “Ezelîden dilümde uş Tanrı birdür Hak’dur Resûl”. (Ezelden dilim söyler işte Tanrı birdir Hak'tır Resul)

4) Allahın varlığından, birliğinden söz eden ve onun eşi benzeri bulunmadığı konusunda bilgiler veren Kur’an-ı Kerim suresi hangisidir? Yûnus Emre’nin “Bu cihâna gelmedin ma‘şûkıla bir idüm, Kul huva’llâh sıfatlu bir bî-nişân nûr idüm” (Bu dünyaya gelmeden hak ile birlikte idim, Allah’ın bir ve tek olduğunu bilen bir nur idim) beyitleri bu soruyu bulmada size yardımcı olabilir.

5) Yûnus Emre’nin “Dile rızkını Hak'dan nahnu kesemnâ pinhân” (Rızkının Hak’tan olduğunu bil.

Hak Teâlâ: ‘Onu biz aranızda paylaştırdık’ dedi ama bu gizlidir) ve “Ol cömerttir rızkın virür kaygu yimek nendür senün” (O cömert olandır rızkını verir, neden kaygı duyarsın) dizelerinde Allah’ın 99 isminden hangisi kastedilmektedir?.

6) Yûnus Emre’nin“Senündür pâdişâhlık kudretün var, Yaratdun yiri gögi heybetün var” (Hükümranlık senindir gücün var, Yeri ve göğü sen yarattın azametin var) dizeleriyle ifade etmeye çalıştığı ve

"Mülkün, kainatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan” anlamına gelen Allah’ın ismi hangisidir?

CEVAPLAR: 1- Tevhid. 2- Şirk. 3- Kelimei Tevhid. 4- İhlas. 5- Rezzak. 6- El Melik.

Sınıf: 7

Ünite: Melek ve Ahiret İnancı. Konu: Ahiret hayatının aşamaları.

Kazanımlar: 7.1.4. Ahiret hayatının aşamalarını açıklar.

Materyal Türü: Bulmaca

Etkinlik: Bu etkinlikte öğretmen, öğrencilerden ahiret hayatının aşamaları ile ilgili öğretim programında yer alan “Ahiret, kıyamet, diriliş, mahşer, hesap, mizan, cennet ve cehennem”

gibi kavramları bulmalarını ve açıklamarını isteyebilir. Bu arada öğrencilerin konuya dikkatini çekmek için Yûnus Emre’nin ahiret hayatıyla ilgili aşağıdaki şiirlerinden istifade edebilir.

Andan İsrâfîl Sûr ura ölenler yirinden tura,

(Ondan İsrâfil sûr borusunu çalar. Tüm ölenler mezarlarından kalkıp doğrulurlar) Mizân terâzû kurıla hükmini ide zü'l-Celâl”

(Mizan terazisi kurulur azamet sahibi Allah hükmünü verir)

“İsrâfîl sûrın urıcak cümle mahlûk uyanıcak, Sorı hisâb sorılıcak”

(İsrâfil sûr borusunu çalacak bütün varlıklar uyanacak, sorgu hesap sorulacak) Yidi yir yidi gök tağları denizleri, Uçmağ-ıla tamuyı cümle vücûdda bulduk

(Yedi kat yerleri, yedi kat gökleri, dağları, denizleri, cennet ile cehennemi Cümlesini [Hepsini], vücûdda [Allah’ın varlığında] bulduk) Anup kıyâmet günini ağlaşalum ol gün içün, Ol gün melâmet günidür ağlaşalum ol gün içün (Kıyamet gününü anıp, o gün için ağlaşalım. O gün kınanmışlık, günüdür. O gün için ağlaşalım).

Ahiret İnancı İle İlgili Kavram Bulmacası

Cevap Anahtarı

Sınıf: 7

Ünite: Melek ve Ahiret İnancı. Konu: Melekler ve Özellikleri.

Kazanımlar: 7.1.2. Melekleri özellikleri ve görevlerine göre sınıflandırır.

Materyal Türü: Bulmaca

Etkinlik: Bu etkinlikte öğretmen, Yûnus Emre’nin şiirlerinden örnekler vererek öğrencilerden ilgili meleğin görevinin ne olduğunu işaretlemesini ister.

1- “Ölüm haberi gelmedin ecel yakamuz almadın Azrâil hamle kılmadın gel dosta gidelüm gönül”

(Ölüm haberi gelmeden, ecel yakamızı toplamadan, Azrail son darbeyi vurmadan, gel, dosta gidelim gönül) 2- “İsrâfil sûrın urıcak mahlûkât turu gelicek

Senün ününden artuk kulagum işitmeye

(İsrafil surunu üfleyince, bütün mahlûkat dirilecek Benimse senin sesinden başka sesi kulağım işitmez) 3- “Muhammed'e bir gice Çalap'dan indi Burâk Cebrâîl eydür hâcem Mi'râc'a kıgurdı Hak”

(Hz. Muhammed’e Tanrı’dan burak adlı binek geldi Cebrail ey peygamber Hak Teâlâ seni miraca çağırdı dedi) 4- “Ol ferişteler adı Kirâmen Kâtibîndür

Yazmakdan usanmazlar armazlar yaz u kışda”

“Birisi sağ omzunda birisi sol omzunda Birisi hayrun yazar birisi şer cünbişde”

(O meleklerin adı Kirâmen Kâtibîndir Yaz kış yazmaktan usanmazlar

Birisi sevaplarını yazar birisi günahlarını) 5- “Yûnus kabre vardukda Münker-Nekir geldükde Bana su’âl sordukda dilüm döne mi yâ Rab”

(Yûnus kabre vardığında Münker-Nekir geldiğinde Bana soru sorduğudanda dilim döner mi ya Rab) 6- “Bakan benem gören benem alan benem viren benem Ne Cebrâîl ne Mikâîl İsrâfîl'i kılan benem”

(Bakan benim, gören benim, alan benim, veren benim, Ne Cebrail, ne Mikail, İsrafil'i kılan benim)

Yukarıdaki beyitte adı geçen Mikail adlı meleğin görevi nedir?

Sınıf: 6

Ünite: 6. Peygamber ve İlahi Kitap İnancı. Konu: İlahi Kitaplar.

Kazanımlar: 6.1.5. İlahi kitapları ve gönderildiği peygamberleri eşleştirir.

Materyal Türü: Bulmaca

Etkinlik Bu etkinlikte öğretmen, öğrencilerden ilahi kitapların hangileri olduğunu ve hangi peygambere gönderildiğini aşağıda bulunan materyali kullanarak eşleştirmelerini ister. İpucu olarak. Yûnus Emre’nin şu beyitlerini kullanabilir.

“Tevrât'ıla İncîl'i Zebûr'ıla Furkân'ı Bunlardagı beyânı cümle vücûdda bulduk”

(Tevrât ile İncili, Kur’ân-ı Kerim ile Zebûr’u

ve bunlardaki tüm açıklamaları hep vücûdda/Allah’ın varlığında bulduk) Mûsâ Peygamber ile bin bir kelime kıldım

İsâ Peygamber ile göklere çıkan benem

(Mûsâ Peygamber tur dağında Hak ile konuşurken, bende onunla idim.

İsâ Peygamber ile de, göklere çıkan benim)

“Hulkun olmayınca Muhammed gibi Hak dîdârın sana göstermeye”

(Hz. Muhammed gibi ahlakın olmayınca Hak (Allah) sana yüzünü göstermez)

Aşağıdaki tabloda yer alan kutsal kitapların hangi peygambere gönderildiğini yazınız.

CEVAPLAR

TEVRAT-Hz. MUSA/ ZEBUR- Hz. DAVUT/ İNCİL-Hz. İSA/ KUR’AN¬-I KERİM-Hz. MUHAMMED

Sınıf: 6

Ünite: Peygamber ve İlahi Kitap İnancı. Konu: Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Âdem Kazanımlar: 6.1.6. Hz. Âdem’in (a.s.) hayatını ana hatlarıyla özetler.

Materyal Türü: Şiir

Etkinlik Bu etkinlikte öğretmen, Yûnus Emre’nin kendi ifadeleriyle ortaya koyduğu Hz.

Âdem ile ilgili aşağıdaki beyitleri okuyarak veya tahtaya yansıtarak, öğrencilerin Hz. Âdem İle ilgili neler bildiklerini ve bu şiirlerden ne anladıklarını söylemlerini ister.

“Evvel Âdem yaratdı sonra peygamberleri/ Önce Hz. Âdemi yarattı sonra diğer peygamberleri “Tevhîd imiş cümle ‘âlem tevhîdi bilendür Âdem” (Bütün âlem tevhidden ibarettir, Olgun

İnsan tevhid’i bilen kişidir)

“Miskîn Âdem yanıldı Uçmak'da bugday yidi/ Aciz âdem yanıldı cennette buğday yedi.

İşi Hak'dan bilenler şeytandan tutmayalar” / İşi Allah’tan bilenler, şeytandan bilmesinler.

“Âdem olup turmadın nefsüm boynın burmadın/ Âdem olup durmadım nefsine yenik düştüm.

Yanıldum bugday yidüm Uçmak'dan sürlüp geldüm”/ Hata ettim buğday yedim cennetten kovuldum.

“Togmadın didün ‘âsî Âdem diyü” /Daha ben doğmadan, Âdemoğlu isyankârdır dedin.

“Dün geldi sâfî Âdem dünyâya basdı kadem/ Dün saf Âdem dünyaya ayakbastı.

İblîs aldadı ol dem Uçmak'da gezer iken” / Şeytan onu cennette gezerken aldattı.

“Buyrugın tutmazısan Âdem'leyin, Üç yüz yılda yaşunı dindürmeye”

“Buyrugın tutmazısan Âdem'leyin, Üç yüz yılda yaşunı dindürmeye”