• Sonuç bulunamadı

Fotogerçekçi Resimlere Genel Bir Bakış

Resim 7: Ebu Ali El Hasan Ibn El Haytam’ın “Optik” çalışması,

2.3. Fotogerçekçi Resimlere Genel Bir Bakış

Fotogerçekçi üslupla çalışmalar yapan sanatçılar incelendiğinde, akımın doğuşunda alınan en önemli kararların Malcolm Morley’e ait olduğu bilinmektedir. Londra (d.1931) doğumlu İngiliz sanatçı, 2. Dünya Savaşı sırasında evlerine düşen bir bomba yüzünden ailesi ile birlikte evsiz kalmış ve zorlu bir çocukluk dönemi geçirmiştir. Hırsızlık yüzünden 3 yıl hapishanede zaman geçirdikten sonra Camberwell Sanat Okulunda sanatla tanışmıştır. Daha sonra Kraliyet Sanat Okulunda eğitimini tamamlayan sanatçı, 1960’ların başına New York’a taşınmıştır (Sanal, 18, 2016).

1965’ten başlayarak takvim görüntüleri, kartpostallar, turizm afişlerini; beyaz kenar payları, çerçeve süsleri ve alt yazılarıyla oldukları gibi hiçbir öznellik katmadan geleneksel karalama yöntemiyle tuvaline aktararak çalışmalarını tamamladığı bilinmektedir. Çalışmaları devasa büyüklükte reprodüksiyonlar gibidir.“Gündelik hayatta çevremizde rastlayabileceğimiz herhangi bir materyali, sanatının konusu haline dönüştüren Morley için önemli olan, gözden kaçırdığımız küçük ayrıntıları büyük boyutlu tuvallerde bize tekrardan sunmaktır” (Karaalioğlu, 2013: 67).

Resim 18: Malcolm Morley, “On Deck” , T.Ü. Akrilik Boya,

Fotogerçekliğin ilk örneklerini verdiği bu dönemde karşımıza çıkan “On Deck” (Resim: 18) isimli çalışma Morley’in teknik becerisini kanıtlar niteliktedir. Tuval üzerine akrilik boya tekniği ile yapılan çalışmada, geminin güvertesinde yolculuk yapan insanlar yer almaktadır. Arka planda bulunan insanlar doğal bir görünüm sergilerken, ön planda yer alan yuvarlak kırmızı masa etrafında oturan insanlar konunun odak noktasını oluşturmaktadır.

Bir belge olma niteliği taşıyan resimde, sohbet dahilinde kokteyl içmeleri, giyim ve kuşamları lüks hayatın bir göstergesi sayılabilir. Kişilerin kıyafetlerinden, aksesuarlarına ve çevre kompozisyonuna kadar varan ayrıntılarıyla yansıtan Morley, gerçek Amerikan yaşantısını izleyicilere başarılı bir şekilde aktarmaktadır.

Fotogerçekçi sanatın gelişim sürecine ve teknik boyutuna dair verilebilecek en önemli isim Chuck Close’dur. 5 Haziran 1940 yılında Washington A.B.D.’de dünyaya gelen sanatçı, uyguladığı teknik bakımından ve resim sanatına getirdiği farklı yaklaşımlarla akımın ana figürü haline gelmiştir. 1952’de babasının ölümünden sonra annesi Mildred Close ile büyükannesinin Everet’e yaşadığı eve taşınmıştır.

Bu yıllarda disleksi hastalığı nedeniyle öğrenme ve maddi zorluklar çeken Close; resim, desen, fotoğraf ve tasarım derslerinin olduğu 2 yıllık Everet Kolejini başarılı bir şekilde bitirmiştir. Norfolk’taki Yale Yaz Sanatı Okulunu burslu okuması, onun sanatçı olmasındaki ilk deneyimi olmuştur. 1962’de üniversiteden mezun olduktan sonra aynı yıl Yale Üniversitesi’nde yüksek lisansa başlayan Close, 1964’te Yale’den yüksek lisansını birincilik derecesiyle bitirmiştir (Bağcı, 2008: 24).

Mezun olduktan sonra 1965’te Massachusetts Üniversitesi’nde resim öğretmenliği yapan Close, 1967’de akademik kariyerine son vererek atölyesinde çalışmalarına başlamıştır. Bu dönemde ilk fotogerçekçi çalışması, siyah-beyaz yapmış olduğu “otoportresi”dir. (Resim: 19) Tuval üzerine akrilik boya tekniği ile yapılan çalışmada saçları dağınık, büyük gözlükleri ve ağzında yanan sigara ile izleyicilerle göz göze gelen figür, Close’un kendisidir. 1968 yılında ikonlaşan dev boyutlu “Büyük Otoportre”sini Wolkare Sanat Merkezi’ne satmış ve bu onun satılan ilk resmi olmuştur.

Resim 19: Chuck Close, “Big Self Portrait”, T.Ü. Akrilik Boya, 212x273.1 cm,

1967-1968, Walker Sanat Merkezi, (Sanal, 20, 2016).

“Fotoğraf makinesi, burun yanaktan önde olduğu gibi hiyerarşik kararlar veremez” (Muraz, 2009: 123) diyen sanatçı, önce fotoğrafın net olmayan yerlerini boyamış ardından net bölgeleri büyük ustalıkla boyayarak fotoğrafik etkiyi yakalamıştır. 1973’e kadar siyah-beyaz portrelerden 10’a yakın fotogerçekçi resim yapmıştır. Bu çalışmaları ile birçok sanatçıyı etkilemeyi başarmıştır. 1973 ve 1988 yılları arası bu teknikte yüzlerce resim üreten sanatçı, 1988’de New York’ta adına düzenlenen bir etkinliğe giderken omurgasında oluşan kan pıhtısı onu; 4 uzvunu da kullanamayacağı bir durumda felç etmiştir.

Bütün olumsuzluklara rağmen, yeniden çalışmaya karar vermiş ve dişlerinin arasına sıkıştırdığı fırça ile resim yapmaya başlamıştır. Daha sonra, elinin hareket kabiliyetini kazanan Close, özel bir fırça tutma tahtası ve tuvalini dilediğince oynatabildiği, elektrikli şövalesi ile resim hayatına devam etmektedir; ancak bu dönemde yapmış olduğu simülasyon gerçeği çalışmaları, önceki fotogerçekçi çalışmalarından oldukça farklıdır (Sanal, 21, 2016).

Bu dönemde yaşamın anlık görüntülerini tuvale katkısız bir biçimde yansıtmaya çalışan fotogerçekçi sanatçıların seçtikleri konularda bir benzerlik gözlenmektedir. Amerikan yaşam tarzını yansıtan resimlerde, restoranlar, otomobiller, motosikletler, neon ışıklı tabelalar, gece kulüplerinin girişleri, renkli şekerlemeler ve o dönemin insanları işlenmiştir. Kronolojik olarak değerlendirmek gerekirse; şu şekilde sıralayabiliriz:

1928 California doğumlu Amerikan sanatçı Ralph Goings, Oakland’daki Sanat ve El Sanatları Koleji’nde sanat eğitimi aldıktan sonra 1963’ten günümüze kadar tipik Amerikan yaşantısını ele aldığı görülmektedir. Fotogerçekçi gurubun asıl üyelerinden biri olarak, kamyonetler, restoranlar ve günlük tüketilen hazır yiyecek-içecekleri izleyiciye sunmaktadır. Geleneksel boyutlar içinde yer alan son derece parlak, renkli ve büyük bir titizlikle ele alınan nesneler yaşanılan dönemin göstergesidir (Sanal, 22, 2016).

Resim 20: Ralph Goings, “ Paul’s Corner Cushuon ”, T.Ü. Yağlı Boya,

121.9x272.2 cm, 1970, (Sanal, 23, 2016).

1960 kuşağı gurubuna giren 1931 New York doğumlu Amerikalı kadın sanatçı,

Audrey L. Flack, Yale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğrenimini

tamamlamıştır. 1950’de mezun olduktan sonra akademik kariyerine devam etmiştir. Natürmort çalışmaları ile tanınan sanatçı, ölü doğanın idealize edilmiş gerçekliğini yansıtırken bu yönüyle çağdaşlarından ayrılmaktadır. Ayrıca, kadına özgü takılar, makyaj malzemeleri, aynalar, parfüm şişeleri gibi fetiş nesneleri de kompozisyonlarına dahil etmiştir (Sanal, 24, 2016).

Resim 21: Audrey L. Flack, “Jolie Madame’’,181.5x243, T.Ü. Yağlı Boya,

1973, (Sanal, 25, 2016).

1932 yılında Amerika’nın Kewanee şehrinde dünyaya gelen Richard Estes, Chicago Sanat Enstitüsü’nde okumuş ve 1956’da buradan mezun olmuştur. Fotogerçekliğin kurucularından kabul edilen sanatçı, çalışmalarında gelişigüzel kent görüntülerini ele aldığı halde resim kompozisyonu bu sıradanlığın önüne geçmektedir. Nesnelerdeki yansımalar, arka planda tamamı görünmeyen binalar ve panoramik Amerikan şehir manzaraları adeta Estes’in imzası olmuştur. Son dönem çalışmalarında kullanmış olduğu perspektifin yaratmış olduğu görsel genişlik ve derinlik yaşamın göz ardı edilmiş sahnelerinin yeniden irdelenmesini sağlamıştır (Sanal, 26, 2016).

Resim 22: Richard Estes, “Nedick's”, T.Ü. Yağlı Boya,

Resim 23: Richard McLean, “Diamond Tinker ve Jet Chex”, T.Ü. Yağlı Boya,

142,2x160 cm, 1977, (Sanal, 29, 2016).

Bu dönemde birçok fotogerçekçi sanatçının hayal etmediği konuları ele alan

Richard McLean, 1934 yılında Washington’da doğmuştur. California Sanat ve El

Sanatları Yüksek Okulu’ndan mezun olan sanatçı, siyah-beyaz fotoğraflardan oluşan at cinslerini, seyislerini, sahiplerini ve yarış ekipmanlarını renklendirerek, izleyiciye insan gözünün ulaşamayacağı detayları duygusal bakış açısıyla sunmaya çalışmaktadır (Sanal, 28, 2016).

New York’ta 1935 yılında dünyaya gelen Robert Cottingham, Bruklin Piatt Enstitüsü’nde sanat bölümü okumuş ve reklamcılıkla ilk mesleğine başlamıştır. 1968’de reklamcılık kariyerine son vererek, fotoğrafçılıkla birlikte resim sanatına yönelmiştir. Eğlence kültürünün ışıklı dünyasını tuvallerine aktaran sanatçı, (Resim: 24) kendine özgü bakış açısıyla en küçük ayrıntıları kompozisyonunun ana figürleri haline dönüştürmektedir. Çalışmalarında Amerikan popüler kültürünün bir parçası olan reklam panoları, işaretler ve neon ışıklı yazılar sanatçının konusu haline gelmiştir (Sanal, 30, 2016).

Resim 24: Robert Cottingham, “Roxy’’, T.Ü. Yağlı Boya,

199.5x199.5 cm, 1972, (Sanal, 31, 2016).

Fotogerçekçilik akımının geliştiği yıllarda oyuncak ve sakız makinelerinin resimleri ile ünlenen Charles Bell, (Resim: 25) 1935 yılında Amerika’da doğmuştur. Sanatında herhangi bir resmi eğitim almaması dikkat çekmektedir. Çalışmalarına daha sonra dahil ettiği “bilye” serisiyle renk, ışık, saydamlık ve fluluk üzerine mükemmeli yakalaması kendine özgü stilin oluşmasını sağlamıştır. 1955 yılında hayatını kaybetmesi ile tüm sanat hakları Luis K. Meisel Galerisi’ne devredilmiştir (Sanal, 32, 2016).

Resim 25: Charles Bell, “Gum Ball No.2”, T.Ü. Yağlı Boya,

Resim 26: Don Eddy, “Untitled ” (Four VolksWagens), T.Ü. Akrilik Boya,

167.64x241.3 cm, 1971, (Sanal, 35, 2016).

1960 Fotogerçekçi kuşağın en genç sanatçısı olan Don Eddy, 1944’te New York’un Brooklyn şehrinde doğmuştur. 1967’de Güzel Sanatlar lisansını bitirdikten sonra 1969 yılında Hawai Üniversite’sinde yüksek lisansını tamamlamıştır. Babasının modifiye dükkanı olmasından dolayı teknolojik airbrush aletini, küçük noktalar halinde püskürterek kendi üslubunu geliştirmiştir. Bu sayede, klasik ressamların kullandığı renk etkilerini çalışmalarına uyarlayabilmiştir.(Resim: 26) Edyy’nin araba ve aksesuarlarını bir süre konu edindikten sonra natürmort nesnelerine yöneldiği görülmektedir (Sanal, 34, 2016).

Resim 27: Gottfriend Helnwein, “The Disasters of War”, T.Ü. Akrilik Boya, 163x201 cm, 2011, (Sanal, 37, 2016).

8 Ekim 1948 yılında Avusturya’da doğan Gottfriend Helnwein, Viyana Güzel