• Sonuç bulunamadı

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ESER METNİ VE ANALİZLER

4.1.3. Eser 4, “Eski ve Yeni”

Rh+Magazine Dergisi’nin düzenlemiş olduğu 2012 “Yılın Genç Ressamı” yarışmasında 3.lük ödülüne layık görülen çalışma özel bir koleksiyonda yer almaktadır. Akkaya’nın dikey ara yönler arasına yerleştirmiş olduğu figür, resmin ana yönünü

oluşturmaktadır. Resimde kurgu iki üçgen yapı içerisinde yer almaktadır. Bunlardan biri figürün el hareketi ile oluşan yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. Modelin sağ ve sol tarafında bulunan objeler ise simetrik bir denge oluşturmaktadır. Sıralar üzerinde bulunan üst üste dizilmiş kitaplar ve bir çift ayakkabı, dikey ana yönü dengeleyen yatay ara yönleri vermektedir. Açık kompozisyon içinde yer alan kırmızı gömlekli erkek figürü, gözlerini kapattığı bere ile gizemli bir atmosfer yaratmaktadır. Kompozisyonu aydınlatan mum ışığı karanlık alanlar oluştururken, figürün ve objelerin giderek kaybolması bu gizemli atmosferi güçlendirmektedir.

Bu çalışmada, açık-koyu tonlarla oluşturulan armoni gelene hakim olan yeşil tonlara karşı figürün giysisinde kullanılan güçlü kırmızı vurgu noktasını oluşturmaktadır. Bu sayede, figürle mekan arasında oluşan renk zıtlığı ön plana çıkmaktadır. Betimlediği figürlere bir mesaj yükleyerek gerçeklik duygusuyla yansıtma kaygısı desene verdiği önem ve pürüzsüz boyu kullanımı realist eğiliminin habercisi niteliğindedir.

Kompozisyondaki figüre karmaşa, devinim ve iç yaşantısının yansıtıldığı düşünceler içinde kaybolmuş duyguları dışa vuran bir izlenim verilmiştir. Figürün etrafında bulunan sıralar üzerine koyduğu eski ve yeni kitapların üstündeki bir çift ayakkabı ile toplumsal sınıfa karşı tavır takındığı söylenebilir. Resmin üst kısmından figürün ve kitapların üzerine düşen damlalar akıp giden zamanı nitelemektedir. Yeni olan her şeyin gün geçmeden eskidiğini vurgulamak istenen bu resimde yaşanılan gerçeği kitaplar üzerine yüklediği mesajla aktarma yolu seçilmiştir.

“Eski ve Yeni” isimli çalışmada yer alan figür, gözünün önünde gerçekleşen olaya tanık olmak istemiyormuşçasına gözlerini kapattığı bere ile izleyicilerden merak duygusu oluşturmaktadır. Yaşanılan problemleri ve ruhsal bunalımları eleştirel bir dil kullanarak izleyiciye aktardığını söyleyebiliriz. İçinde yaşadığımız toplumu okuma oranının çok az olmasına eleştirel bir yaklaşım, bu resmin temel anlatımıdır. Konunun kahramanı olan figür, yorumu ve konu idealize edilmeden geçekçi bir yaklaşımla ele alındığı görülmektedir. Sergilenen bu tutumunu sanat kavramları içerisinde değerlendirmek gerekirse yansıtmacı kuruma girdiğini söyleyebiliriz.

Resim 88: Eser 5, İbrahim Akkaya, “Kitap ve Ben”, T.Ü. Yağlı Boya, 125x160 cm, 2012. (2012 Yılın Genç Ressamı Yarışması, 3.lük ödülü)

Resim 89: Eser 5, İbrahim Akkaya, “Kitap ve Ben”, Analiz. 4.1.5. Eser 5, “Kitap ve Ben’’

Rh+Magazine Dergisi’nin geleneksel olarak düzenlemiş olduğu 2012 “Yılın Genç Ressamı” yarışmasında 3.lük ödülüne layık görülen çalışma İstanbul’da özel bir koleksiyonda sergilenmektedir. Yakın plan açık kompozisyon olarak kurgulanan çalışmada dikey yöndeki figürün hareketi “s” formunu oluşturmaktadır. Hareketli bir görüntü sunan figürün duruşu, izleyicinin gözlerini sol yarıda toplamaktadır.

Figürün duruşuyla sağ yarıda bulunan sayfaların açılmış kitabın diyagonal hareketi, üçgen bir form algısı yaratmaktadır. Figürün üzerinde oturduğu klozet bizlere mekan hakkında bilgi verirken; çerçevenin paralel kısımları, dikey ara yönleri dengeleyen yatay ara yönleri oluşturmaktadır. Resmin kenarlarında konuya dahil olan çerçeve, geleneksel süsleme aracının dışına çıkarak resme yepyeni bir anlam kattığı söylenebilir.

Real üslubu ideal gerçekliğini yansıtan çalışması, izleyicinin dikkatini konu üzerinde toplamaktadır. Yağlı boya tekniğinin kullanıldığı çalışmada; figürü giysisinde yer alan kırmızı, sarı, beyaz ve kahvenin tonları kompozisyon geneline yayıldığı için bir ahenk oluşturduğu görülmektedir. Ağırlıklı olarak kırmızı ve kahve tonlarının kullanıldığı sıcak renk armonisinde, gölgelerde bulunan mavi ve yeşil tonlar tamamlayıcı soğuk renkleri yansıtmaktadır. Kompozisyonda göze çarpan değeri yüksek beyaz ve kırmızı, ara tonların hakim olduğu resmin armonisini güçlendirerek konuya vurgu yaptığı söylenebilir. Kompozisyonda mekan algısı figürün gölgesiyle oluşan derinlikle sağlanmaktadır. Bu derinlik ise sol tarafta gelen idealize edilmiş güçlü ışık ile güçlendirilmektedir. Figürün elindeki kitaba doğru bakışlarını yönlendirmesi izleyicinin resmin zamanına dahil olmasını sağlamaktadır.

Figürün yüzündeki tiksinti ve umursamazlıkla baktığı kitabın konuyu tüm çıplaklığıyla ironik bir biçimde gözler önüne serdiği söylenebilir. Kompozisyonda sağ yarıda yer alan kitabın baş sayfalarına bile figürün burun kıvırması, Türk toplumunun okumaya gerçekten önem vermediğinin göstergesi sayılabilir. Durum böyle olunca, Türkiye’nin istatistiklerine göz atmak konuya açıklık getirecektir. Çalışmada yer alan figürün başındaki börk ve giydiği beyaz atlet etnik değerleri simgelerken, konuya eleştirisel bir bakış açıyla yaklaşıldığı söylenebilir. Mekanda bulunan klozet ise okumasızlığın insan oğlunu nerelere sürüklediğinin bir göstergesi olarak görülebilir.

“Kitap ve Ben” isimli çalışmada, figürün sol ayağının çerçeve dışına çıkması geçeklik algısına yeni bir boyut kattığı söylenebilir. Tuval üzerindeki fırça vuruşları, detaycı anlatım ve renk seçimi estetik kaygıları göstermektedir. Kompozisyondaki tüm yüzeye yansıyan bu kaygı, konunun gerçekliğiyle birleşerek özgün anlatım dilini oluşturmaktadır. Bu bulgular göze alındığında çalışmanın ve anlatımcılık kuramı içinde yer aldığı söylenebilir.

Resim 90: Eser 6, İbrahim Akkaya, “Demode Batı”, T.Ü. Yağlı Boya, 125x175 cm, 2013. (2014 Küçükçekmece Belediyesi Resim Yarışması Sergileme ödülü)

Resim 91: Eser 6, İbrahim Akkaya, “Demode Batı”, Analiz. 4.1.6. Eser 6, “Demode Batı”

Fotogerçekçi eğilimler ortaya koyan “Demode Batı” isimli çalışma, 2014 yılında Küçükçekmece Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu resim yarışmasında sergileme ödülü almıştır. Kapalı kompozisyon içerisinde yer alan erkek figürü, resmin büyük bölümünü kaplayarak anıtsal bir izlenim vermektedir. Duruşu ile üçgen bir yapı oluşturan figür,

dikey ana yönü verirken, mekanın dört yatay plana ayrılması asimetrik dengenin kurulmasını sağlamaktadır. Modelin diyagonel baş hareketiyle bakışlarının izleyici ile buluşması duygusal bir bağ oluşturmaktadır. Üst üste atılmış kitaplardan yalnız bir tanesinin elde tutulması yarı çıplak halde oturan figürün yüzünde şaşkınlık uyandırmaktadır.

Kompozisyonu aydınlatan idealize ışık ise figür, nesneler ve mekanla birleşerek hem rengin hem de konunun ön plana çıkmasında etkili olmaktadır. Mekan, figür ve kitapların oluşturduğu espas ilişkileriyle belli bir derinlik algısı yaratılan çalışmada, açık zemin üzerinde kullanılan koyu değerler bu algıyı güçlendirmektedir. Çoğunlukla sıcak renklerin kullanıldığı armonide, figürün elindeki kitapta ve giysisinde yer alan beyazlar vurgulu bir izlenim vermektedir. Giysilerde oluşan kumaş kıvrımları ise izleyenlerin dikkatini çekerek bakışların figür üzerinde dolaşmasını sağlamaktadır.

Ayrıca, şapkası ve yerdeki kitap üzerinde bulunan turuncu rengin dikkat çekiciliği, resimde dominant renk etkisi yarattığı söylenebilir. Akkaya’nın tercih ettiği konularda farklılıklar görülse de dönemin sosyal sorunlarını gerçekçi bir tavır içerisinde sergilediği görülmektedir.

Süregelmiş Batılı sanat akımlarının yazıldığı kitaplar arasından eline aldığı “Türk Resim Sanatı” isimli kitabın daha ilk sayfasında şaşkınlığını gizleyemeyen figürün araştırmayan bir toplumu temsil ettiği düşünülebilir. Figürün ev içi yaşantısı izlenimi veren görüntüsü, toplumun bu konuda olan rahat tavrı ile bağdaştırılabilir. Elindeki kitabın varlığından haberdar olmayan bireylerin kendi kültürünü, resim geçmişini ve tarihini unutup, Batıyı benimsemesi verilmek istenen mesajların en önemlisi olarak sayılabilir. Figürün şapkasında bulunan motiflerin ve üzerindeki beyaz atletin etnik değerler taşıması resmin arka yapısındaki yorumları desteklemektedir.

“Demode Batı” isimli çalışmada; genele yayılan sarı rengin huzur veren etkisi, dramatik anlatımın içerikli olan bağlantısını güçlendirmektedir. Toplumsal sorunları fotogerçekçi bir yaklaşımla tuvallerinde taşıyan Akkaya, ifadeci bir anlam yüklediği resimlerle kendine özgü bir dil geliştirdiği söylenebilir. Tüm bu anlatımların real yapı üzerine yüklenmesi çalışmanın, sanat kuramlarından yansıtmacılık kuramı içerisinde incelenmesini sağlamaktadır.

Resim 92: Eser 7, İbrahim Akkaya, “Sanat ve İnsan”, T.Ü. Yağlı Boya, 125x175 cm, 2013. (15 Nisan Dünya Sanat Günü-Ulusal Resim Yarışması, 2014, Sergileme Ödülü)

Resim 93: Eser 7, İbrahim Akkaya, “Sanat ve İnsan”, Analiz. 4.1.7. Eser 7, “Sanat ve İnsan”

Özel bir koleksiyonunda yer alan “Sanat ve İnsan” isimli çalışma, 15 Nisan Dünya Sanat Günü-Ulusal Resim Yarışması’nda sergileme ödülüne layık görülmüştür. Resme ilk bakışta detaylarla izleyicinin dikkatini çeken figür, kapalı kompozisyon kurgusuna sahiptir. Figürün boyalı palet üzerinde boşlukta oturması mekan hakkında ipucu verirken,

gerçekle imgesel olanı bir arada sunmaktadır. Yerde bulunan kitabın olduğundan büyük çizilmesi ve yerli üretim olmayan botlarla kitap üzerine basılması bir mesaj içermektedir. Merkezde dikey ara yön arasına yerleştirilen kadın figürü, duruşu ile iki üçgen kurgu oluşturmaktadır. Resmin alt planında paralel uzanan kitap ve duvar köşeleri ana yönü karşılayan yatay ara yönleri vermektedir. Mekanda kullanılan boya akıntıları armoniyi tamamlarken, figürün durağan yapısına dinamiklik kazandırmaktadır.

Fotogerçekçilik akımında olduğu gibi konularını büyük yüzeylere taşıyan Akkaya, fotoğrafın tüm detaylarını net bir şekilde izleyiciye hissettirebilmektedir. Yağlı boya tekniğinin kullanıldığı çalışmada, sıcak ve soğuk renklerin resme hakim olduğu görülmektedir. Bu renklerin açık-koyu zıtlık ilişkiyle de dengelenmiş olması güçlü bir etki yaratmaktadır. Sol yandan gelen ışık kompozisyonu aydınlatırken; figür ve mekan üzerinde oluşan gölgeler canlı renklerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. İdeal güzellik anlayışı ile biçimlenen figürün yücelik duygusu içeren bakışları tüm konuyu açıklar niteliktedir.

Konunun vurgu noktasını oluşturan “SANAT” isimli kitap; insanın ruhunda bulunan duyguları, açıları, üzüntüleri ve sevinçleri anlatan görüş ufuklarını olabildiğine genişleten bir varlıktır. İlk bakışta ayakları altına alınmış bir kitap izlenimi vermesinin aksine çalışma detaylı incelendiğinde sanatın herhangi bir dalına ilgi gösteren bireyi, nasıl yücelttiğini göstermektedir. Figürün havada durması ve alttan bakış açısı kullanılarak çizilmesi bu olayı desteklemektedir. Ayrıca Türk motifleri taşıyan figürün hırkası dışında üzerindeki fötr şapka, Jean (pantolon) ve botların yabancı ülkeleri çağrıştırması yeni anlamların ortaya çıkmasına neden olabilir.

Sanat ve insanın yer aldığı çalışmada başta resim sanatı olmak üzere kıyafet, konuşma, kültür vb. birçok şeyi Batıyla özdeşleştiren insanlara karşı eleştirel bir tavır sergilendiğini söylemek mümkün olabilir. Bu durum, yalnızca resmin arka yapısı incelendiğinde ortaya çıkabilecek bir sonuçtur. Açıkça dile getirilemeyen yorumların gerçekliği figürün fotogerçekçi yapısı ile özdeşleşmektedir. Buna ek olarak fotoğrafın bir veri niteliğinde resim yüzeyine yansıması ve sanata dönüşmesi yansıtmacılık kuramı içerisinde değerlendirilmesine olanak sağlanmıştır.

Resim 94: Eser 8, İbrahim Akkaya, “Batı’nın Kuklası”, T.Ü. Yağlı Boya, 125x175 cm, 2014. (S.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi Özel Koleksiyon)

Resim 95: Eser 8, İbrahim Akkaya, “Batı’nın Kuklası”, Analiz.