• Sonuç bulunamadı

Eser 8, “Batı’nın Kuklası’’

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ESER METNİ VE ANALİZLER

4.1.8. Eser 8, “Batı’nın Kuklası’’

Arkadaşlarını model olarak tuvallerine taşıyan Akkaya'nın “Batının Kuklası” adlı çalışması, S.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi'nde bulunmaktadır. Konunun anlatımı için seçilen figürü sol ayağının ve kitapların kadrajın dışında devamlılık göstermesi, açık kompozisyon düzenini vermektedir. Elleri ve sırtına bağlanan iplerle kitaplar üzerinde oturan figürün duruşu, resimde iki üçgen kurguyu oluşturmaktadır. Biçimsel yoğunluğun ve koyu renk alanlarının sağ yarıda toplanmasına rağmen, figürün el ve ayak hareketi izleyeceği sol yarıya yönlendirerek asimetrik dengenin kurulmasını sağlamaktadır. Ana yönü oluşturan figürün diyagonal hareketleri, resme devimim kazandırırken kurulan göz teması izleyiciyi konunun merkezine odaklamaktadır.

Ayrıca, sağ dizinin üstünde yer alan boyalı palet, konu ile bütünleşerek tüm konunun okumasında etkili olmaktadır. İdealize ışıkla ön olan çıkartılan figürde proporsiyon, renk ve ışık-gölge etkileriyle sağlanan derinlik açık zemin üzerinde mekan etkisi yaratmaktadır. Açık zemin üzerindeki detaycı anlatım ve kullanılan renkler, arka plan renk etkilerinden uzaklaşarak gerçeklik duygusunu daha da güçlendirmektedir. Kompozisyondaki figürün hırkasında kullanılan değeri yüksek kırmızı ve pantolondaki mavi renk resmin armonisini güçlendirerek daha farklı bir resim olarak algılanmasına sebep olmaktadır. Çoğunlukla sıcak-soğuk renklerle oluşan resmin paleti: kırmızı, mavi, sarı, kahverengi, beyaz ve grilerdir. Renklerin çarpıcı etkisi ile beraber Akkaya'nın kumaş üzerinde bulunan tüyler gibi ince detayları işlemesi izleyicinin bakışlarını resmin yüzeyinde daha uzun süre kalmasını sağlamaktadır. Batılı kitaplar üzerinde heybetli bir izlenim veren figürün kendinden emin duruşunun altında yatan gerçeklik şekilde yorumlanabilir.

Geleneksel çizgide ilerleyen Türk sanatının Batı kültürüne, yaşam tarzına ve teknolojisine 18. yüzyıldan itibaren yeni yeni kapılarını açması sanat alanında yeni oluşumları beraberinde getirmiştir. Bu dönemlerde yurtdışına gönderilen ressamların Türkiye'ye döndüklerinde Batı tarzında resim yapmaları bu işte yeni olduklarının bir göstergesidir. Fakat duyulan ilginin gün geçtikçe azalması ve yeni kimliklerin oluşması Türk Resim Sanatının sağlam temellerinin atılmasına olanak sağlamıştır. Buradan hareketle kurgulanan çalışmada, Batıyı büyük bir ihtişamla izleyen bizleri temsil eden figürün ellerine ve sırtına bağlanan iplerle bir kukla izlenimi vermesi mesaj niteliğindedir. Ressam isimlerinin yazıldığı kitapların birer obje olarak kullanılması ve üzerine oturtulan figürün kararlı bir şekilde izleyiciyle göz göze gelmesi Türk gencinin bu işte ‘bende varım!’ diyecek gücünü göstermektedir. Ayrıca bu kitapların kullanılmasındaki amaç onları küçültmek değil tam tersine yüceltmek olarak görülebilir.

Tüm bunlar göze alındığında Akkaya'nın konuyu vermek için seçtiği isim ve figürün kompozisyondaki duruşu bu anlatımı desteklemektedir. İki farklı gerçeğin tek bir yüzeyde birleşmesi izleyicinin kendisini olayın içinde hissetmesini ve resimle arasında bir ilişki kurmasını sağlamaktadır. Gerçekçi ve detaycı anlatımın yanısıra yoruma dönük ifadelerin oluşması çalışmanın hem yansıtmacı hem de anlatımcı kuram içerisinde değerlendirilmesini sağlamaktadır.

Resim 96: Eser 9, İbrahim Akkaya, “Taht-Sız Keyif ” , T.Ü. Yağlı Boya, 135x180 cm, 2014. (Rh+Magazine Uluslararası Yılın Genç Ressamı Yarışması, 2014, Sergileme Ödülü)

Resim 97: Eser 9, İbrahim Akkaya, “Taht-Sız Keyif ”, Analiz. 4.1.9. Eser 9, “Taht-Sız-Keyif ”

“Okuma-Siz-Lik” serisinin son örneklerinden biri olan “Taht-sız Keyif” isimli çalışma özel bir koleksiyonda yer almaktadır. Rh+Magazine Dergisi’nin ilk kez düzenlemiş olduğu uluslararası resim yarışmasında sergileme ödülüne layık görülmüştür. Dikey düzlem olarak kurgulanan çalışmada yer alan göğsünü açmış huzurlu bir görünüm sergileyen erkek figürü kadrajın dışında devamlılık göstermesi açık kompozisyon düzenini oluşturmaktadır. Arka planı oluşturan kitaplığın ve figürün kadrajın dışında devamlılık göstermesi açık kompozisyon düzeni vermektedir. Resmin ön planında üç farklı yapının birleşimi ile oluşan koltuğa sırtını yaslayan figürün sol üst köşeden sağ alt köşeye doğru olan duruşu ana yönü oluşturan diyagonal açı üzerinde yer almaktadır.

Figürün farklı yönlerde ki el, ayak ve baş hareketleri üçgen kurguyu vurgulayarak izleyicinin konuya dikkatlerin toplamasında önemli bir rol oynamaktadır. Mekanda, kütüphane izlenimi veren raflara dizilmiş dikey ve yatay kitaplar figürün diyagonal yapısı ile dengelenerek kompozisyonun çizgisel organizasyonu tamamlamaktadır. Ayrıca arka planda bulunan nesnelerin özel bir teknikle monokrom olarak yapılması mekanda yumuşak bir atmosfer etkisi yaratmaktadır. Bu etki ile nesneler flulaşarak resmin odak noktasını resmin üzerinde toplamaktadır. Resimdeki renk seçimi, fırça vuruşları ve insan figürüne verilen önem gerçeklik arayışlarını desteklemektedir. Daha çok siyah, sarı ve gri tonların yer aldığı sıcak-soğuk renk zıtlığıyla sağlanan uyum, tekdüzeliğin ortadan kalkmasında etkili olmaktadır. Ayrıca sıcak renklerin miktar olarak az olmasına karşın diğer soğuk renklere göre ışık derecelerinin yüksek olması dominant bir etki yaratmaktadır. Sağ üst kenardan resme giren ilahi ışık ise figür üzerinde istenilen alanları ön plan çıkartması amacıyla kullanılmıştır. Boyalı palet üzerinde üst üste dizilmiş kitapların aynı potada birleşmesi ve figürün havada durması resme gerçeğin ötesinde özgün bir yapı kazandırdığı söylenebilir.

“Taht-sız Keyif” adı verilen çalışmada, kitap ve sanatla uğraşan figürün huzurlu görüntüsü altındaki duygular şekilde yorumlanabilir. Arka planda yer alan bilgi okyanusunun önünde çizerek, okuyarak, boyayarak hayatın gerçek tatlarına varan bireyin var olmuş havası yaşamakla okumanın bütünlüğü olarak görülebilir. Diğer yandan kompozisyondaki figürün göğsünü açık bir şekilde sergilemesi iş ve sosyal yaşantısında dürüstlüğü, güvenilirliği tüm arzuların gerçekleşeceğini işaret etmektedir. Bu amaçla kurgulanan çalışmada görünmeyen bir görüntünün gerçekliği söz konusudur.

Buna ek olarak, paletten damlayan boyalar akıp giden zamanı simgelerken yeşil kitap üzerinde yarım kalan yazı ise kullanılan teknik hakkında bilgi vermektedir. Bu kez fotoğraf tekniğinden farklı bir üslupta yararlanan Akkaya, iç dünyasına dönük ifadeci anlatımını yansıtan yaklaşımıyla kendine özgü bir biçim dili oluşturarak anlatımcı bir gerçeklik sergilediği görülmektedir. Ayrıca kompozisyon kurgusu, model seçimi ve odaklanılmış detayların vurgulanması izleyicinin gerçekliğini sorgulamasında başarı kazanmaktadır. Tüm bu bilgiler ışığında çalışmanın yansıtmacı ve anlatımcı kuram içerisinde değerlendirilmesi öngörülebilir.

Resim 98: Eser 10, İbrahim Akkaya, “Taht-Lı Keyif ” , T.Ü. Yağlı Boya, 150 x 185 cm, 2014.

Resim 99: Eser 10, İbrahim Akkaya, “Taht-Lı Keyif ” , Analiz.