• Sonuç bulunamadı

2.1. Kuramsal Açıklamalar

2.1.4. Fen Eğitiminde Farklılaştırılmış Öğretim

Çocuklar yaşadıkları ortamı ve dünyayı anlamaları için bir merak ve keşfetme duygularına sahiptirler. Ayrıca çevreleriyle etkileşim kurarak çeşitli öğrenme yaşantıları geçirirler (NRC, 2012). Doğuştan gelen ve dünyayı, çevreyi anlama çabalarına sahip olan çocuklar, mevcut şemalarının yanın sıra çeşitli araştırma ve incelemeler ile bilimsel bilgi ve bilimsel becerilerini geliştirirler (Mayer, 2004, NRC, 2007). Bu nedenle çocuklar genellikle “doğuştan bilim insanları” olarak adlandırılmaktadır (Cook, Goodman ve Schulz, 2011; Durbin, Pickett & Powell, 2011). Gözlem, araştırma, inceleme, keşfetme, tartışma, sonuç çıkarma gibi beceriler, ilkokul eğitimide yer alan fen öğretiminde oldukça önemli becerilerdir ve bilimsel düşüncenin temelidir. İlkokul dönemdeki etkin bir fen eğitiminin, çevreyi keşfederken çocukların meraklarını artırdığı ve çocukların fen bilimlerinden hoşlanmalarını sağladığı aynı zamanda ortaöğretim fen eğitimine temel oluşturduğu tartışılmaktadır (NSTA, 2002). Fen, dünyayı tanımlamaya ve açıklamaya çalışan bir bilim, aynı zamanda deneysel ölçütleri, mantıksal düşünmeyi ve sürekli sorgulamayı temel alan bir araştırma ve düşünme yoludur. Fen eğitiminin hedefleri içerisinde, öğrencilerin doğal dünyayı öğrenmeleri ve anlamaları, bunun düşünsel zenginliği ile heyecanını yaşamalarını sağlamak vardır (MEB, 2005). Çocukların kendilerinde var olan araştırma ruhunu kaybetmemeleri, doğal meraklarının ve soru sorma becerilerinin geliştirilmesi için uygun öğrenme ortamları ve yaşantıları oluşturulmalıdır (Sontay, Tutar ve Karamustafaoğlu, 2016).

Günümüzde eğitim kurumları, öğrencilerin iyi bir fen eğitimi almalarını sağlayarak 21. yüzyılda küreselleşmiş ve rekabetçi yaşama hazırlarlamaktadır. Sadece bilimsel, teknik veya sağlıkla ilgili kariyer hedefli öğrenciler yetiştirmekten ziyade, tüm öğrencilerin fen eğitiminin sağlayabileceği becerilerden (eleştirel düşünme, analitik düşünme, yenilikçi düşünme, sorgulama, araştırma, inceleme, keşfetme, deneme, veri analizi, icat etme, işbirlikli ekip çalışması, liderlik, sosyal sorumluluk, sözlü ve yazılı iletişim, yaşam boyu öğrenme vb.) yararlanmasına yönelik programlar tasarlanmalıdır. Öğrencilerin 21. yüzyıl becerilerini kazanmalarında, nitelikli fen eğitimi önemli yer tutmaktadır (BSCS, 2008). Bu sebeple gerek yurt dışında ve gerekse ülkemizde fen eğitimine önem verilmekte ve eğitimde gerçekleştirilen roformlarla fen okuryazarı bireyler yetiştirmeye yönelik çalışmalar yürütülmektedir (Bağcı-Kılıç, Haymana ve Bozyılmaz, 2008). Ancak ülkemizde fen bilimleri öğretim programında gerçekleştirilen radikal değişim ve yeniliklere rağmen, uluslararası alanda istenilen başarı elde edilememiş ve son PISA (2015) sonuç raporuna göre ülkemizin, fen okuryazarlığı alanında, diğer tüm alanlarda olduğu gibi ortalamanın çok gerisinde kalarak ve katılımcı ülkeler arasında alt sıralarda yer aldığı görülmüştür (OECD, 2016; Taş, Arıcı, Ozarkan, Özgürlük, 2016). Bu sebeple mevcut öğretim programı yeniden sorgulanmalı ve(veya) öğretme- öğrenme sürecinde uygulanan yaklaşımlar gözden geçirilmeli ve(veya) öğretmenlerin sınıfta sergilediği öğretme-öğrenme anlayışları incelenmelidir. Bu doğrultuda etkililiği birçok araştırma ile kanıtlanmış olan farklılaştırılmış öğretim (Tieso, 2005a) gibi çağdaş yaklaşımlar öğretme-öğrenme sürecinde işe koşulmalı ve öğretmenlerin, bu anlayışla hareket edecek şekilde yetiştirilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır. Bunun yanında öğretmenler, çağdaş yaklaşımları sınıflarında uygulama konusunda cesaretlendirilerek motive edilmelidir.

Eğitim ortamında bireysel farklılıklar karşımıza çıkmaktadır. Cinsiyet ve fiziksel farklılıklar sadece buzdağının görünen kısmıdır. Yüzeyin altında ise farklı sosyo-ekonomik düzeye sahip ailelereden gelen öğrenciler, çeşitli aile türünden gelen öğrenciler, özel ihtiyaçları olan öğrenciler, farklı ilgi ve yeteneklere sahip öğrenciler, farklı kültürel kökenleri olan öğrenciler, farklı diller, farklı öğrenme profilleri ve okula yönelik farklı tutumlar gibi bireysel farklılıklar yer almaktadır (Carter, 2011).

Farklılaştırılmış öğretim öğrencilerin bireysel farklılıklarından kaynaklı ilgi, hazırbulunuşluk düzeyi ve öğrenme profilleri doğrultusunda öğretimin farklılaştırılmasıdır. Farklılaştırılmış öğretim, öğrencileri merkeze alır ve her öğrencinin bireysel özellikleri dorultusunda kendini geliştirmesine ve gerçekleştirmesine katkı sunar. Yine farklılaştırılmış öğretim, öğrencilerin farklı ihtiyaçlarını karşılamak için daha yönetilebilir ve gerçekçi yöntemlerin arayışı içindedir (O’Meara, 2010; Tomlinson, 2001b). Dolayısıyla farklılaştırılmış fen öğretimi, “doğuştan bilim insanları” (Cook, Goodman ve Schulz, 2011; Durbin, Pickett & Powell, 2011) olarak adlandırılan çocukların, spontan olarak sergiledikleri bilimsel becerilerini geliştirmelerine katkı sağlamanın yollarını arar.

Etkili okullar, öğrencilerin bireysel farklılıklarına büyük önem verir. Bu tür okullarda, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri tanınır ve geliştirilir (Çakır, 1999). Bireylerin kendilerini gerçekleştirebilmeleri ancak kendi ilgi ve yeteneklerini geliştirebilmeleri ile mümkündür. Eğitim bireysel farklılıklara duyarlı olabildiği ölçüde başarılı olabilir (Kuzgun ve Deryakulu, 2006). Bu sebeple fen eğitiminin de bireysel farklılıklara göre tasarlanması, öğrencilerin fen eğitiminde başarılı olmasını sağlayacak önemli bir etken olarak değerlendirilebilir. Farklılaştırılmış öğretim de öğretimi bireyselleştirmeden bireysel farklılıkları dikkate alarak içerik, süreç, ürün, ortam ve değerlendirmenin farklılaştırılmasını içermektedir (Tomlinson, 2001b; Tomlinson & Allan, 2000). Bu bakımdan diğer disiplinlerde olduğu gibi fen eğitiminde de farklılaştırılmış öğretimin işe koşulması, fen okuryazarı bireylerin yetiştirilesine katkı sağlayacağı belirtilebilir.

Farklılaştırılmış öğretimde içerik, öğrencilerin ilgileri, hazırbulunuşluk düzeyleri ve öğrenme profilleri dikkate alınarak farklılaştırılır (Tomlinson, 2001b). Öncelikle öğretmenin, programda yer alan ve her öğrencinin bilmesi gereken en temel ve genel konular ile öğrencilerin düzeylerine göre seçebileceği daha özel konuları ayrı ayrı belirlemesi, içeriği farklılaştırmanın ilk adımıdır. (Kronberg ve York-Barr, 1997). Fen öğretiminde de öğrencilerde bireysel farklılıkların olması nedeni ile aynı içerik ile tüm öğrencilere öğretim faaliyeti sürdürmeyi anlamlı olmayacaktır. Çünkü aynı içerik bir öğrenciye oldukça basit gelebilirken, bir başka

öğrenci için de zor ve karmaşık olabilir. Hazırbulunuşluk düzeyi ve ön öğrenmeleri yüksek öğrenciler bu içerikten sıkılıp başka şeylerle meşgul olabilir, hazırbulunuşluk düzeyleri ve ön öğrenmeleri yetersiz öğrenciler de içeriği zor ve karmaşık bularak derse ve öğrenmeye yönelik olumsuz tutum geliştirebilir. Saraçoğlu ve Karademir (2009) ve Tobin & Tippett’e (2014) göre Fen Bilimleri dersi, bazı öğrenciler tarafından kavranması zor olan konuları içermektedir. Bu sebeple öğrencilerin Fen dersini sevmeleri zorlaşmakta hatta öğrenciler derslerden uzaklaşmaktadırlar. Bu sebeple fen eğitiminde bazı öğrenciler için içerik temel düzeyde tutulurken ileri düzeydeki öğrenciler için derinleştirilebilir. Eğitimin amaçlarından bir tanesi de, bireyde bilgi birikimini sağlamak ve bireye bu bilgiden ne kadarını, nasıl ve hangi biçimde kullanacağını göstermektir. Böylece birey çevresindeki olayların farkına varır ve sahip olduğu bilgi ile bunları açıklamaya çalışır (Ergin, 2012). Bu sebeple farklılaştırılmış öğretim tüm öğrencilere aynı bilgiyi yüklemek yerine öğrencilerin ilgi, hazırbulunuşluk düzeyi ve öğrenme profillerini dikkate alarak öğrencilere günlük hayatta kullanabilecekleri ve transfer edebilecekleri içeriği sunar. Farklılaştırılmış öğretimde bazı öğrenciler yüzeysel öğrenmeler gerçekleştiriken bazı öğrenciler ise derin öğrenmeler gerçekleştiriler. Derin öğrenmeler gerçekleştiren öğrenciler bilgi ve birikimlerini diğer öğrencilerle paylaşırlar. Yüzeysel öğrenmeler gerçekleştiren öğrenciler de elde ettikleri ilerlemeler doğrultusunda zamanla derin öğrenmeler gerçekleştirebilirler. Bybee, Taylor, Gardner, Van Scotteer, Powell, Westbrook, & Landes’e (2006) göre Fen Eğitiminde yaygın olarak kullanılan 5E modelinin transfer etme ve derinleştirme aşaması, önceki yaşantılara ve elde edilen bilgilere dayanır. Bu bölümde öğrenciler ettikleri bilgiler yardımıyla kavramları yeni durumlara transfer eder. Bu aşamanın en önemli amacı, sürecin, becerilerin ve kavramların genelleştirilmesidir. Transfer/derinleşme aşaması öğrencilere kavram yanılgılarını düzeltmeleri ve anlamlarını güçlendirmesi için önemli fırsatlar verir. Farklılatırılmış öğretimde farklılaştırılan içerikle öğrencilerin bilgiyi derinleştirmelerine ve transfer etmelerine imkân tanınmakta ve bu da fen öğretiminin amaçlarına hizmet etmektedir.

Farklılaştırılmış öğretimde sürecin farklılaştırılması, öğrencilerin ilgileri ve öğrenme profillerine göre öğrenme etkinliklerinin çeşitlendirilmesidir (Tomlinson,

2003b). Sürecin farklılaştırılmasında çeşitli yöntemler uygulanmaktadır. Bu yöntemlerden bazıları; ilgi ve öğrenme merkezleri, istasyonlar, program sıkıştırma, kademelendirilmiş etkinlikler, öğrenme sözleşmeleri olarak belirtilebilir (Gregory & Chapman, 2002; Pierce & Adams, 2004a; Tomlinson, 2001b; Tomlinson, 2014a; Tomlinson & McTighe, 2006; Tomlinson & Imbeau, 2010; Valiande ve Koutselini, 2009). Örneğin, bu tekniklerden biri esnek grupların oluşturulmasıdır. Öğrencilerin ilgilerine göre ilgi grupları, öğrenme profillerine göre öğrenme merkezleri oluşturulmaktadır. Bu merkezlerde öğrenciler, işbirlikli çalışmalar eşliğinde etkinlikler, farklılaştırılmış ürünler, araştırma, inceleme, sorgulama, kavram haritaları geliştirme, bilgiyi öğrenme ve derinleştirme, karmaşık öğretim, rol oynama, dramatize etme, oyunlar geliştirme, problem çözme, özellikle fen bilimleri dersi bilimsel süreç becerilerine yönelik gözlem, ölçme, sınıflandırma, çıkarım yapma, tahmin etme, bilimsel, iletişim kurma, hipotez kurma, test etme, ölçme, deney yapma, verileri toplama ve verileri değerlendirme gibi çalışmalar gerçekleştirirler. Ayrıca öğrenciler bireysel ve grup çalışmaları ile teknolojik imkânlardan da en üst düzeyde yararlanılır. Bunun yanında öğrenciler fen bilimlerinin teknoloji, toplum ve çevreye etkisini belirlemeye yönelik çalışmalar da sergilerler. Ayrıca öğrenciler homejen ve hetorejen gruplarla bilgi ve deneyimlerini birbirlerine aktarırlar.

Fen Bilimleri Öğretim Programında MEB (2013), fen okuryazarı bireyler, araştıran-sorgulayan, etkili kararlar verebilen, problem çözebilen, kendine güvenen, işbirliğine açık, etkili iletişim kurabilen, sürdürülebilir kalkınma bilinciyle yaşam boyu öğrenen, fen bilimlerine ilişkin bilgi, beceri, olumlu tutum, algı ve değere, fen bilimlerinin teknoloji toplum-çevre ile olan ilişkisine yönelik anlayışa ve psikomotor becerilere sahip bireyler olarak tanımlamaktadır. Bu bakımdan farklılaştırılmış öğretimde farklılaştırılan süreç ile gerçekleştirilen etkinliklerin bu amaca hizmet ettiği belirtilebilir. Ayrıca farklılaştırılmış öğretimde farklılaştırılmış ürünler, öğretmenlerin, öğrencilerin sıkılmalarıyla baş etmelerine yardımcı olur. Bunun sınıfta, risk almanın ve soyut düşünmenin var olacağı öğrenme ortamının oluşmasını sağlar. Öğrenciler, ürünlerini sözlü (konuşmalar, tartışmalar, münazaralar, açık oturumlar vb.), yazılı (gazete, dergi kolaj, afiş vb.), kinestetik (skeçler, gösteriler, pandomimler, tiyatrolar vb.) ve teknolojik (web sayfaları, slaytlar, videolar,

animasyonlar vb.) olarak sergilemeyi tercih edebilirler. Bunların dışında; görev kartları, üçtaş oyunu ve öğrenme istasyonları, gibi etkinlikler yapabilirler (Walker, 2002; King-Shaver, 2008). Fen öğretiminin temel amacı, öğrencilerin fenin doğasını ve bilimsel sorgulama yollarını nasıl kullanacaklarını anlamalarına yardımcı olmaktır. Bu amaçla, öğrencilere bazı özellikler kazandırılmak istenmektedir. Bu özellikler; bilimsel bilgileri anlamak için çağın gerektirdiği özellikleri taşıyan, dolayısıyla araştıran, sorgulayan, deneyen, keşfeden, problem çözebilen, becerilerini geliştirerek problem çözme yollarını yeni problem durumlarına uyarlayabilen, hayal edebilen ve yaratıcı fikirler öne sürebilen, bunları da günlük yaşantılarında uygulayabilen diğer bilimlerle bütünleştirme etkinliklerini geliştirebilen bireyler yetiştirmektir. Bütün bu hedeflerin gerçekleşmesi için en etkili yol, uygulanan öğretim yöntemidir (Nuhoğlu, 2004). Bu sebeple öğrencilere bu özellikleri kazandırma amacıyla farklılaştırılmış öğretim yaklaşımından yararlanılabilir.

Farklılaştırılmış öğretimde süreç öncesi, süreç boyu ve süreç sonrası değerlendirme çalışmaları gerçekleştirilir. Öğretimi farklılaştırmak için öğrencileri öğrencilerin ilgileri, hazırbulunuşluk düzeyleri, ön öğrenmeleri, öğrenme profilleri, ihtiyaçları, güçlü ve zayıf yönleri belirlenmelidir. Ön değerlendirme çeşitli formlar ile öğrenci analizi ile gerçekleştirilebilir. Süreç boyunca gerçekleştirilen değerlendirmede ise öğrencilerin ilerlemeleri, karşılaştıkları sorunlar, öğrencilerin beklentileri dikkate alınarak süreç içerisinde de öğretimde farklılaştırma gerçekleştirilir. Süreç boyu değerlendirmede ise küçük ve büyük grup tartışmaları, gözlem, öğrenci günlükleri, K-W-L, öğrenci ürün dosyaları, portföler, kavram haritaları, düzenli kontrol edilen ev ödevleri, boxing, circling, yapılandırılmış grid gibi teknikler kullanılabilir. Süreç sonunda değerlendirmede ise öğrencilerin öğrenme hedeflerine ne kadar ulaştıkları çeşitli tekniklerle belirlenmeye çalışılır. Değerlendirme, öğrencilerin ne yapamayacağını göstermekten ziyade ne bildiklerini, anladıklarını ve yapabileceklerini göstermelerine yardımcı olmak için kullanılmalıdır. Farklılaşmış öğretimde öğrencileri farklı değerlendirme araçları ile değerlendirilemktedir. Öğrencilerin bu şekilde değerlendirilmesi öğrencilerin farklı öğrenme hedeflerine sahip olduğu anlamına gelmemekte, bireysel farklılıklarına göre öğrenciler farklı tekniklerle değerlendirilmektedir (O'Meara, 2010; Tomlinson,

2014b; Tomlinson & Moon, 2015). İlköğretim fen eğitiminin temel amacı öğrenciye bilgiye ulaşma, bilgiyi sorgulama ve kullanma yollarını, bilimsel süreç becerilerini ve fen okuryazarlığını kazandırmaktır. Bu özelliklerin kazanılıp kazanılmadığı geleneksel ölçme ve değerlendirme araçları ile tam olarak tespit edilemez (Korkmaz ve Kaptan, 2005). Ancak fen bilimleri öğretiminde öğretmenlerin bilgi yetersizliği sebebiyle geleneksel ölçme değerlendirme tekniklerini kullanma eğiliminde oldukları belirlenmiştir. Bunun yanında öğretmenler, alternatif ölçme ve değerlendirme ile ilgili olarak karşılaştıkları güçlükler konusunda bilgi yetersizlikleri olduğunu belirtmişlerdir (Büyüktokatlı ve Bayraktar, 2014). Bu sebeple farklılaştırılmış öğretim uygulamalarının çağdaş ölçme ve değerlendirme araçları konusunda farkındalık oluşturulup öğretmenlerin farklılaştırılmış öğretimi sınıflarında uygulamaları konusunda desteklenmesi ve cesaretlendirilmesi öğrencilerin kapasiteleri doğrultusunda kendilerini gerçekleştirmesi bakımından önemlidir. Farklılaştırılmış değerlendirme araçlarının kullanımı ile öğrencilerin gelişimleri her an izlenmekte, öğrencilere anında dönüt verilmekte ve ortaya çıkan sorunlar karşısında gerekli önlemler alınabilmektedir.

Türkiye’de öğrencilerin fen derslerindeki başarılarının istenilen düzeyde olduğu dikkate alınırsa, ülkemizde etkili bir fen öğretiminin gerçekleştirildiği ifade edilemez (Küçükyılmaz, 2003). PISA 2015 raporuna göre Türkiye diğer alanlarda olduğu gibi fen okuryazarlığı alanında da alt sıralarda yer almaktadır. Bu bakımdan ülkemizdeki fen eğitiminin sorgulanması gerekmektedir. MEB tarafından 2013 yılında ilerlemecilik ve yeniden kurmacılık eğitim felsefeleri ve yapılandırmacı yaklaşım doğrultusunda, çağdaş standartlarda fen bilimleri öğretim programı geliştirilmesine rağmen, öğrencilerin fen bilimleri alanındaki başarısızlıkları, ülkemizde fen öğretiminde bazı sorunların olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Sedece ülkemizde değil Avrupa’da da fen eğitimi alanında başarı düzeyi düşük olan öğrenciler için belirli bir destek politikası bulunmamaktadır. Belli başlı ülkelerdeki okullarda ise düşük başarıyla mücadele için ulusal çapta programlar başlatmıştır (Eurydice, 2011). Eğitim ortamlarında, çabalayan öğrenciler (sınıf düzeyinin gerisinde olan öğrenciler ya da kaynaştırma öğrencileri) ve sınıf düzeyinin ilerisinde veya üstün yetenekli çocuklar için gerekli önlemlerin alınması ve programlarda

esneklik sağlanarak bu öğrencilere yönelik uyarlamaların yapılması gerekmektedir (Sarı ve İlik, 2016). Farklılaştırılmış öğretim bu öğrenciler için özel tedbirler alarak farklı stratejilerle bu öğrencilere destek olmaktadır. Bu sebeple öğrencilerin fen bilimleri alanında gerekli başarıyı elde edebilmeleri, fen bilgilerini günlük hayatta kullanabilmeleri, fen bilimleri ile teknoloji, toplum ve çevreyi ilişkilendirebilmeleri, bilimsel süreç becerilerini geliştirebilmeleri ve kısacası fen okuryazarı bireyler olabilmeleri için fen öğretiminde çağdaş yaklaşımlardan biri olan farklılaştırılmış öğretimden yararlanılabilir.