• Sonuç bulunamadı

Farkli Toplumlarda Kamusal Sanat Algısı

7. KAMUSAL SANAT KATEGORİLERİ

8.1. Farkli Toplumlarda Kamusal Sanat Algısı

Farklı kültürlerden oluşan kitlelerde, "kamusal sanat" terimi, akıllara farklı görüntüler getirebilir. Bazıları, Christo'nun şemsiyelerini, bazılarımız italyan rönesansındaki fresklerini ve heykellerini öngörürken, bazıları Los Tres Grandes'in duvar resimlerini 264 A.g.e, s.38

265 A.g.e, s.39 266 A.g.e, s.39 267 A.g.e, s.39

veya yerli halkların totemlerini görüyor olabilir. Judith F.Baca kendi dönemimizi anmak için hangi görüntüleri seçeceğimizi sorgular. Geçmiş mirasları, büyük zaferleri anmak için elleriyle parlattıkları bronz savaş toplarını “çocuklar için” parklara sürüklendiğini ironik bir dille ifade etmektedir.268At sırtındaki muzaffer bronz general, kamusal alanlarda hakimiyetin izlerini gösterir. Bu sanat çalışmaları, temsil ettikleri eylemlerin adaleti konusunda bizi ikna etme niyetindedir. Kurumsal sponsorların gücü, yükselen ofis binalarının önünde duran heykellerde şekillenmektedir. Parklardaki askeri içerikli olanlar gibi bu büyük eserler de, boyutlarına ve sanatçının önemine göre bir hayranlık hissi uyandırır. Kamu alanlarındaki stratejiler için bütçeler büyüdükçe kentsel alanın her santimetresi gökdelenler tarafından yutulur. Alışveriş merkezleri ve kurumsal plazalar olarak adlandırılan pek çok kamusal alan özelleştirilmiştir.269

“Büyük Amerika Kentlerinin Ölümü ve Yaşamı” adlı kitabında, Jane Jacobs, 1945'lerden bu yana oluşmaya başlamış, kent manzarasını, şöyle tanımlar:

“Sözde yerini alacakları yoksul mahallelerinden daha kötü birer suç, vandalizm ve genel toplumsal umutsuzluk odağı haline gelen sosyal konut projeleri. Gerçek birer sıkıcılık ve toplumsal kontrol harikası olan, kent yaşamının her tür canlılığına ve hayatiyetine karşı titizlikle korunmuş orta gelirliler için konut projeleri. Ahmaklıklarını yavan bir vülgerlikle hafifleten ya da hafifletmeye çalisan lüks konut projeleri, iyi bir kitabevine tahammül edemeyen kültür merkezleri. Gezinecek başka yer bulamayan serseriler dışında herkesin gitmekten kaçındığı kamusal merkezler. Altkentlerin standartlaşmış mağaza zinciri alışverişinin donuk taklitleri olan alışveriş merkezleri.

Hiçbir yerden başlayıp herhangi bir yere gitmeyen ve kimsenin gezmeye çıkmadığı gezinti yerleri. Kentlerin bağırsaklarını deşen çevre yolları. Bu, kentleri yeniden inşa etmek olamaz. Bu, kentlerin yağmalanmasıdır.” 270

Bu gelişmeler sonrasında evsizler, satıcılar, ergenler, kentin yoksulları potansiyel tehlikeler olarak görülmeye başlanır ve alanlar hızlıca el değiştirir. Los Angeles, etnik toplulukları kolonileştirmek ve yerlerinden edilmeleriyla ilgili birçok örnek barındırır. Uzun yıllardır aynı bölgede ikamet eden Meksikalılar, Dodger Stadının yapılabilmesi için bölgeden gönderilmişlerdi.271

268 Suzanne Lacy, Mapping The Terrain New Genre Public Art, Bay Press, s.131 269 A.g.e, s.132

270David Harvey. Post Modernliğin Durumu: Kültürel değişimin Kökenleri, Çeviri: Sungur Savran, Metis Yayınları,s.93

O dönem de Los Angeles şehrinde yaşanan gayrimenkul patlamasının ardından gelen en büyük felaketlerden biri de, şehrin kurulduğu Los Angeles Nehri'nin betonlanmasıydı. Judith F. Baca bu durumun kendisine ilham olup yarım mil boyunca nehrin duvarlarına yaptığı duvar resimlerini hatırlatır. Nehir, dünyanın atardamarından biri olarak bölünmüş bir şehri daha da bölmek için yeryüzünde dev bir iz yaratmıştı.272

Resim 49: The Great Wall of Los Angeles http://sparcinla.org/programs/the-great-wall-mural-los-angeles/

Baca'ya göre, kamusal alan ve onu işgal eden sanat tek bir bakış açısı ile çok yönlü bir metropolde işe yaramaz. Kamusal alanlar için rekabet her geçen gün büyürken kültürel topluluklar, bunun dramatik olarak farklı şekillerde kullanılmasını ister.273

Örneğin Christo, El Tejon Geçidi'nde manzaraya ilk baktığında güzellik yaratabileceği bir potansiyel görmüştü. Kişisel bir bakış açısıyla, rüzgarda çırpınan sarı şemsiyeler, inişli çıkışlı tepelerde bir yürüyüş görmüştü. Yarattığı kişisel estetiği için ortam hazırdı, arazi tuvale dönüşmüştü. Bölgede yaşan yerliler ise bu manzaraya baktıklarında, hayatın ayrılmaz bir parçası olan doğanın içinde mükemmel bir düzeni, manevi ve tamamlayıcı bir güzellik anlayışını görmektedirler.274

272 A.g.e, s.133

273 A.g.e, s.134 274 A.g.e, s.134

Resim 50: Christo and Jeanne-Claude The Umbrellas, Japan-USA, 1984-91 Photo: Wolfgang Volz © 1991 Christo http://christojeanneclaude.net/projects/the-umbrellas

Bir Yaqui sanatçısı Richard Ray Whitman şöyle diyor: “Bilimsel olarak, atalarımın kalıntılarıyla, kanıyla, molekülleriyle, atomlarıyla bağlıyım, tarih olmadılar, insanlarda devam ediyorlar. Biz kültürümüzü bir daire olarak tanımlıyoruz, bu hepimizin bir bütün olduğu anlamına gelir.” Atalarının kalıntılarıyla ilişki kurmak toprakla nesillerin ilişkisini ve bu topraklar üzerinde yaşamış diğer yaşamlara saygılı davranmayı gerektirir. Baca, Christo ve yerli vizyonlar arasındaki iki farklı duyarlılığa dikkatleri çekmek ister.275

El Tejon Pass'in doğası çok rüzgarlı bir arazidir. Christo'nun şemsiyelerinden biri sökülür ve işi izlemeye gelen bir kadının hayatına mal olur. Christo: “Projem gerçek hayatı taklit ediyor. Skid Row'da 140.000 evsizi yağmurdan koruyacak olan güzel sarı şemsiyelerle farklı bir projeye yardımcı olamadım, sanat, artık işlevi olmayan durumuyla bağlantılı olamaz, sanat uğruna sanat zulmüne indirgenemez.”276

275 A.g.e, s.134

Judith F. Baca, yoksul insanların barınma ihtiyacını bile giderememiş olmak toplum olarak bizim başarısızlığımızdır demektedir. Kamusal sanat hayatı taklit etmekten fazlasını yapabilir, güncel hayatın ayrılmaz bir parçası olarak topluluk içinde çalışarak onların sesi olabilir. 277 Kendimizi, yalnızca yarattığımız sanat nesneleriyle değil, sanat yapmayı seçtiğimiz süreçlerle de değerlendirebiliriz. Bir nesneden yoksun yaratıcı süreç kullanıldığında, Avrupa merkezli modernist ve postmodernist gelenekler çökertilebilir. Sanat süreçleri, tıpkı sanat nesneleri gibi, kültürel açıdan farklı olabilir. Farklı toplumlarda çok farklı kamusal sanat formları ve farklı estetik anlayışlar oluşabilir.278 Kamu kim? Kamusal alan etnik gruplar ve farklı sınıflar tarafından nasıl kullanıyor? Kamusal hafızaya hangi düşünceleri yerleştirmek istiyoruz? Sanat nerede başlıyor ve bitiyor? Sanatçılar, etkinlik alanlarını tasarlamak, harekete geçirmek için eşsiz yeteneğe sahiptir. Etnik açıdan, sınıfsal olarak bölünmüş kentlerimizin geleceği için sanatçılar sadece mimarlarla değil; tarihçiyle, bilim adamıyla, çevreci ya da sosyal hizmet sağlayıcıyla işbirliği içinde olması gerekmektedir.279

277 A.g.e, s.135

278 A.g.e, s.138 279 A.g.e, s.138