• Sonuç bulunamadı

Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Görüşlerine Göre Sorumluluk Mesleki Etik Değerini Staj Okullarındaki Uygulamalara Nasıl Yansıttıklarına İlişkin

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BULGULAR ve TARTIŞMA

4.3. Üçüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular

4.3.1. Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Görüşlerine Göre Sorumluluk Mesleki Etik Değerini Staj Okullarındaki Uygulamalara Nasıl Yansıttıklarına İlişkin

Bulgular

Eğitim fakültesi öğrencilerine, sorumluluk mesleki etik değerini staj okulundaki uygulamalarına nasıl yansıttıkları sorulmuş ve bu doğrultuda görüşleri alınmıştır.

İngilizce Öğretmenliği, Okul Öncesi Öğretmenliği (Örgün Öğretim), Sınıf Öğretmenliği bölümünden olmak üzere toplamda 8 öğrenci derse zamanında ve hazırlıklı giderek, açıklamalar yaparak, materyal, sunu ve etkinlikler hazırlayarak sorumluluk değerini uygulama alanına yansıtmaya çalıştıklarını belirtmişler ve görüşlerini şu şekilde ifade etmişlerdir:

İÖ7: Öncelikli olarak, bize öğretildiği şekilde, her staj zamanı, tam saatinde orada olmaya özen gösteriyoruz.

İÖ1: Öncesinde hazırlık yapıyoruz.

İÖ3: Hocayla konuşuyoruz, varsa bir anlatma görevimiz, hazırlık yapıyoruz (İngilizce Öğretmenliği I. Grup, s. 17).

İÖ11: Mesela ben staj okulunda ders vereceğim gün, bütün materyallerimi hazırlayıp, ona göre derse gidiyorum. Zaten derse geç kalmak gibi bir durum söz konusu değil. O konuda ben biraz dakiğim…

İÖ13: Sadece İngilizce öğretmenliği için değil, öğretmenlik gerçekten vefa duygusuyla yapıldığında dünyanın en zor mesleği,

aynı zamanda en kolay mesleği deniliyor. Doğru bir şey tabii ki. Mesela biz staja gittiğimizde, İngilizce öğretiminde yeni metodolojiler vardır, eski metodolojiler vardır; eskileri kolaydır, yenileri zordur. Ama bizim aldığımız eğitim o yönde olduğu için, doğrunun o olduğunu düşündüğümüz için o yönde planlarımızı yapıyoruz. Dersi o yönde işliyoruz ve bu zor bir şey. Bizim staj hocamızın bize söylediği şey şuydu: “çocuklar, bir süre sonra bu işin idealizmi bitiyor. Siz çok heveslisiniz ama, bu geçecek” dedi bize. Ben geçmesini istemiyorum. Çünkü doğru olanı bu ve yapılması gereken bu (İngilizce Öğretmenliği II. Grup, s. 26-27). OÖÖ8: Staj okulunda mesleki etik değeri öğrencilerimize daha çok sözel olarak yansıttık, açıkladık. Etkinlikler sırasında bunlara dikkat etmeye çalıştık. Çocuklara materyaller, görsel sunular, etkinlikler hazırlayarak etik ilkeler doğrultusunda derslerimizi gerçekleştirdik.

OÖÖ5: Staj okulumuzda bu kavramları öğrencilere kazandırmak için matematik, Türkçe, Müzik, Fen vb. gelişim alanlarından birkaçını birleştirerek materyaller tasarladık ve örnek konuya uygun materyallerimizi uygulama, değerlendirme ve aile katılımı aşamalarından geçirerek etkinliklerimizi gerçekleştirdik. Kavramları öğrencilere bu şekilde kazandırdık (Okul Öncesi Öğretmenliği II. Grup, s. 56-57).

SÖ3, s. 80: Staj okullarında kısıtlı sürelerde bunları uygulamak zor. Ancak öğrencilerin öğrenmeleri için en iyi şekilde hazırlık yaparak uygulamak…

Görüşmelerden elde edilen bulgular genel olarak değerlendirildiğinde, öğrencilerin sorumluluk mesleki etik değerine ilişkin olumlu kazanımlarının olduğu ve bunu uygulama alanına yansıtabildikleri söylenebilir.

Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünde öğrenim gören OÖÖ7, “Mesela

çocuklardan önce giderek sınıfa etkinliği hazırlamak bence bu çocuklara karşı bir sorumluluktur yani. Bunu da okuldaki hocalarımdan değil stajdaki hocalarımdan öğrendim. Çocuklar farklı farklı alanlarda tabii daha iyiler. Çoklu zeka kuramına göre… (alaycı bir şekilde gülerek). Farklı etkinlikler yaparak her çocuğun öğrenmesini sağlamak da bence öğrenciye karşı bir sorumluluk. Bunu da hem okuldan hem stajdan öğrendim” (s. 55-56) şeklinde görüşünü dile getirerek sorumluluk değerinin uygulama

ortamına yansıtılmasında, öğretim elemanının yanı sıra, staj okulundaki öğretmenlerin de etkili olduklarını vurgulamıştır. Bu anlamda, öğrencilerin bu değere yönelik kazanımlarında, öğretim elemanlarının yanı sıra öğretmenlik uygulaması için gittikleri okullardaki staj öğretmenlerinin de olumlu yönde etkilerinin olduğu söylenebilir.

Aslanargun, Kılıç ve Acar (2012, s. 2), uygulama okullarındaki deneyimli öğretmenlerin yapacağı rehberlik ve öğretmen adaylarına mesleki değerlerin sergilenmesinin oldukça önemli olduğunu belirtmektedirler. Altınkurt ve Yılmaz (2011) da öğretmen adaylarının mesleki sosyalleşmesindeki en önemli kaynaklardan birinin gözledikleri öğretmenler olduğu, eğitim fakültelerinde aldıkları kuramsal bilgilerin uygulamadaki durumunu, öğretmenleri gözleyerek gördüklerini ve bu anlamda öğretmen adaylarının gözlediği öğretmenlerin sergilediği etik ya da etik dışı davranışların yeni öğretmenler açısından çok önemli olduğunu ifade etmektedirler. Bu noktada, alan yazındaki bu kuramsal açıklamaların, araştırma bulgusunu destekler nitelikte olduğu söylenebilir.

İngilizce Öğretmenliği ve Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü’nden 5 öğrenci de staj okulunda sorumluluk değerini uygulama alanına yansıtamadıklarını şu ifadelerle belirtmişlerdir:

İÖ4: Bu değeri daha staj okuluna aktaramadık (imalı bir şekilde gülerek).

İÖ6: Maalesef aktarma ortamı yok şu anda. Bu biraz da bizim staj hocamızla alakalı. Bizim aktif olarak bir şey yapmamızı istemiyor.

İÖ5: Henüz tecrübe edemedik anlatmayı… (İngilizce Öğretmenliği I. Grup, s. 16-17).

SBÖ10, s. 88: … Değeri vermekten geçtim, ders bile anlatamıyoruz, sürekli sus, konuşma diyerek ders bitiyor. Bazen o değerleri, becerileri veremiyorsun…

Bu bulgular ışığında, öğrencilerin sorumluluk değerini uygulama alanına yansıtamadıkları ve bu durumun öğretmenlik uygulaması için gidilen okullardaki staj öğretmenlerinin uygulama konusunda öğrencilere fırsat tanımamaları ve öğrencilerin sınıf yönetiminde güçlük çekmelerinden kaynaklandığı söylenebilir.

Kocadere ve Aşkar (2013) tarafından yapılan çalışmada da öğretmen adaylarının yeterli sayıda ders anlatma fırsatı bulamadıkları vurgulanmaktadır. Bu noktada, eğitim fakültesi öğrencilerine, öğretmenlik uygulaması için gidilen okullarda yeterli uygulama yapma fırsatının verilmesi ve staj öğretmenlerinin de bu konu ile ilgili sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda gereken önemi göstermeleri gerektiği söylenebilir.

Ayrıca yapılan bazı araştırma sonuçlarının da eldeki araştırma bulgusu ile paralellik gösterdiği görülmektedir. Yapılan araştırmalarda da öğretmen adaylarının sınıf yönetiminde güçlük çektikleri ortaya konmuştur (Baştürk, 2009; Akpınar, Çolak ve Yiğit, 2012; Altıntaş ve Görgen, 2014). Bu durum, öğrencilerin öğretmenlik mesleğine ilişkin tecrübe sahibi olmamaları ile birlikte sınıf yönetimine ilişkin derslerin verimli olmamasından da kaynaklanıyor olabilir. Bu noktada, sınıf yönetimi derslerinin teorik bilginin yanı sıra uygulamaya dönük olarak da düzenlenmesi bu durumun iyileştirilmesine katkı sağlayabilir.

İlköğretim Matematik Öğretmenliği bölümünden 2 öğrenci ise öğrenim yaşantılarında kazandıkları ile uygulamadakilerin birbirinden farklı olduğunu şu sözlerle dile getirmişlerdir:

İMÖ2: Benim bir keresinde şöyle bir girişimim oldu, çok da şaşırmıştım açıkçası. Rehberlik dersleri alıyoruz ve bize bu ders kapsamında deniyor ki; okulunuzda, herhangi bir kriz durumunda yapılması gereken aşamalar vardır, sorumlu olduğunuz öğretmen başta kendi staj öğretmeniniz, ilgilenmiyorsa da rehberlik öğretmeni, o da ilgilenmiyorsa müdür yardımcısı, müdür vardır. Ama şöyle bir olay oldu; öğrenci benim staj zamanımda dersteyken, falçatayla kendini kesmeye kalktı. Falçatayı elinden aldım ve gerekeni yaptık. Daha sonra, kendi öğretmenim doğum iznine ayrıldığı için rehber öğretmene gittim. Hocam böyle bir öğrenci var deyince, olayı daha anlatmadan, o zaten sorunlu bir öğrenci dedi. O yüzden bize öğretilenlerle uygulamadakiler o kadar farklı ki. Kazandığım şeyleri uygulamaya koymak istediğim zaman büyük engellerle karşılaştım.

İMÖ4: Ben de kendi ders anlatımım sırasında yaşanan bir olayı anlatmak isterim. Ciddi bir kriz durumu oldu. Sıranın altında kullanılması yasak bir madde bulduk. Ne olduğunu bilmiyoruz ama, sigara gibi sarılmış bir maddeydi. Öğrenci bunu bulup bize getirdiğinde, biz ilgileniriz dedik ve daha sonra sorumlu olduğumuz hocaya götürdük. Daha sonrasında bu durumla ilgilenilmedi. Sonuçta staj öğrencisi olarak gidiyoruz ve sorumlu öğretmene danıştığımızda siz ilgilenmeyin, sizin durmanız gereken yerler var deniliyor biz de duruyoruz. Açıkçası, bu anlamda öğretmenliğin çok da iyi bir yerlere gidebileceğini düşünmüyorum çünkü; bize öğretilenlerle uygulamadakiler çok farklı (İlköğretim Matematik Öğretmenliği, s. 68-69).

Görüşmelerden elde edilen bulgulardan hareketle, kullanışlı bilgiler ve öğrencilere gerçek yaşamda karşılaşacakları durumlara yönelik kazanım sağlamada, eğitim sistemi ve/veya öğretim elemanlarından kaynaklı eksikliklerin olduğu sonucuna varılabilir.

Yapıcı ve Yapıcı (2004) ve Kocadere ve Aşkar (2013) tarafından yapılan araştırmalarda da benzer bir sonuca ulaşılmıştır. Yapıcı ve Yapıcı’nın (2004) araştırmasında eğitim fakültesi öğrencileri, fakültede anlatılan ve söylenenler ile uygulama okulunda anlatılan ve söylenenlerin (kurallar açısından, bilimsel bilgi açısından, öğretmenlik mesleğinin işlevleri hakkında vb.) birbiriyle çeliştiğini belirtmişlerdir. Kocadere ve Aşkar’ın (2013) çalışmasında ise teori ile uygulamanın farklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Viciana’nın (2013) çalışmasında da öğretmen adayları teorik ile uygulamanın farklı olduğunu vurgulamışlardır. Jahreie (2012, s. 1) de teorik ile uygulama arasındaki boşluğun öğretmen eğitimindeki bir sorun olduğunu belirtmektedir. Bu noktada, öğretmen eğitimi programlarındaki dersler kapsamında verilen teorik bilgilerin, öğrencilerin mesleki yaşantılarında kullanabilecekleri nitelikte bilgiler olması gerektiği söylenebilir.

İlköğretim Matematik Öğretmenliği bölümünde öğrenim gören İMÖ1 de “Bunu

ne kadar stajda uyguluyoruz? Staj dediğimiz olay tamamen formalite haline getirilmiş bir mevzu. Bunun için de buradaki danışanımız, staj okulundaki hocamız ve idareciler ve biz öğrenciler de dahil bu tiyatronun içindeyiz. Biz önümüzde KPSS gibi bir sınav olduğu için bunu oynuyoruz; staj okulundaki hoca fazla uğraşmak istemediği için, buradaki hoca da asla okumayacağı ödevleri vererek, bir yerlerden not verebilecek bir kağıt elinde olsun diye bunu oynuyor. Hocanın, nasıl gidiyor? İyi misiniz? gibi tamamen önemsemediği sorularla staj toplantıları yapılarak, bu şekilde geçiştirilen bir süreç…” (s. 68) şeklinde

görüşünü dile getirerek öğretmenlik uygulamalarının amacına uygun olarak yerine getirilmediğine vurgu yapmıştır. Oğuz ve Avcı (2014) tarafından yapılan araştırma da öğretmen adaylarının Okul Deneyimi dersini “zaman alıcı, gereksiz ve düzensiz” yapılan bir ders olarak gördükleri sonucuna ulaşılmıştır. Buradan hareketle, öğretmenlik uygulamalarının, amacına uygun olarak yerine getirilmediği ve öğrencilerin ileriki

meslek yaşantılarına yönelik olarak katkı sağlayamadığı, bununla birlikte bu sürece dahil olan her öğe ve eğitim sisteminin öğretmenlik uygulamalarının değersizleştirilmesindeki sebep olarak görüldüğü söylenebilir.

Yapılan birçok araştırma sonucunda öğretmenlik deneyimi uygulamalarının ileriki meslek yaşantılarına ilişkin deneyim sağladığı ortaya konmuştur (Çiçek ve İnce, 2005; Aydın, Selçuk ve Yeşilyurt, 2007; Turgut, Yılmaz ve Firuzan, 2008; Saracaloğlu, Yılmaz, Çöğmen ve Şahin, 2011; Yenilmez ve Ata, 2012; Viciana, 2013; Altıntaş ve Görgen, 2014; Kana, 2014; Çepni, Aydın ve Şahin, 2015). Bu öneminden dolayı, öğretmenlik staj uygulamaları ile ilgili eksikliklerin belirlenerek bunların giderilmesi ve eğitim fakültesi öğrencilerinin ileriki meslek yaşantılarına olumlu yönde katkı sağlayabilecek gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

4.3.2. Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Görüşlerine Göre Saygı Mesleki Etik

Outline

Benzer Belgeler