• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM YÖNTEM

3.1. Araştırma Modeli

Bu araştırma, eğitim fakültesi öğrencilerinin ve öğretim elemanlarının öğretmenlik meslek etiği değerlerine ilişkin görüşlerini ortaya koyma ve mesleki etik değerlerin kazanımı sürecinde örtük programın rolünün derinlemesine incelenmesi amacına yönelik nitel bir çalışmadır. Nitel araştırmada araştırmacı, bireylerin kendi dünya ve deneyimlerini nasıl anlamlandırdıkları ve bunların ne anlama geldiğiyle ilgilenir (Merriam, 1998, s. 6). Nitel araştırma, araştırmacı ile araştırmanın katılımcıları arasındaki diyalog ya da etkileşim süreci olarak tanımlanabilir (Bogdan ve Biklen, 1998, s. 7). Vallance (1980)’ye göre örtük program nitel yöntemle ortaya çıkarılabilir. Okul ortamında eğitimsel olarak neyin önemli neyin önemsiz olduğu bu yöntemle belirlenebilir (Akt. Yıldırım, 2013, s. 21). Bu görüşten hareketle, araştırmanın, “mesleki etik değerlerin kazanımı sürecinde örtük program”ın rolünü ortaya koyma boyutu olduğu ve buna ek olarak eğitim fakültesi öğrencileri ve öğretim elemanlarının öğretmenlik meslek etiği değerlerine ilişkin görüşlerini derinlemesine ortaya koymak için nitel bir araştırma yapılması planlanmıştır.

Yapılandırmacılık, fenomenoloji ve sembolik etkileşimciliğin felsefesinden yola çıkarak nitel araştırmacılar insanların deneyimlerini nasıl yorumladıklarıyla, dünyalarını nasıl şekillendirdikleriyle ve deneyimlerine ne gibi anlamlar yükledikleriyle ilgilenirler. Nitel araştırmanın bütün amacı, insanların hayatlarını nasıl anlamlandırdıklarıyla ilgili bir anlayış geliştirmek, anlamlandırma sürecinin (sonuç ve ürün yerine) ana hatlarını çizmek ve insanların deneyim yaşadığı şeyleri nasıl yorumladıklarını tarif etmektir (Merriam, 2013, s. 14). Nitel araştırmaların birtakım özelliklerinden bahsetmek mümkündür (Creswell, 2013, s. 45-47, Yıldırım ve Şimşek, 2011, s. 41-46):

 Doğal ortam: Nitel araştırmacılar sıklıkla katılımcıların üzerinde çalışılan konu veya sorunu tecrübe ettikleri alandan veri toplarlar. Nitel araştırmacılar insanlarla doğrudan konuşarak ve kendi ortamlarındaki davranış ve hareketlerini görerek yakından bilgi toplarlar. Doğal ortamda, araştırmacılar, zaman içinde yüz yüze etkileşim halinde olurlar.

 Temel araç olarak araştırmacı: Nitel araştırmada araştırmacılar, nicel araştırmada olduğu gibi sadece “belirli yöntemlere göre dışarıdan araştırma konusunu gözleyen, bu konuya ilişkin veriler toplayan ve bu verileri sayısal analizlere tabii tutarak sunan kişi” değildir. Nitel araştırmacılar bizzat alanda zaman harcayan, araştırma kapsamındaki kişilerle doğrudan görüşen ve gerektiğinde bu kişilerin deneyimlerini yaşayan, alanda kazandığı bakış açısını ve deneyimleri, toplanan verilerin analizinde kullanan kişilerdir. Bu araştırmacılar, diğer araştırmacılar tarafından geliştirilen anket veya diğer veri toplama araçlarına güvenme eğilimi göstermezler.

 Çoklu yöntemler: Nitel araştırmacılar genellikle tek bir veri kaynağına güvenmekten çok, mülakatla, gözlemler ve dokümanlar gibi çoklu biçimlerde veri toplarlar. Nitel araştırmada problemin en açık ve ayrıntılı bir biçimde araştırılması, tanımlanması ve açıklanması için mümkün olduğu ölçüde birden fazla yöntem kullanılır.

 Tümevarım ve tümdengelimli mantık yoluyla karmaşık akıl yürütme: Nitel araştırmacılar verileri tümevarımsal bir şekilde daha soyut bilgi birimleri şeklinde organize ederek, örüntü, kategori ve temaları “aşağıdan yukarıya” doğru oluştururlar. Araştırmacılar oluşturdukları temaları verilerle karşılaştırarak sürekli kontrol ettiklerinden, tümdengelimli düşünme becerilerini de kullanırlar.

 Katılımcı yorumları: Nitel araştırmada en önemli amaçlardan biri araştırmaya dahil edilen bireylerin algılarının ve deneyimlerinin ortaya konulmasıdır. Tüm nitel araştırma sürecinde araştırmacılar, katılımcıların sorunla veya problemle ilgili sahip oldukları yorumu öğrenmeye odaklanırlar.

 Zamanla beliren desen: Araştırma için başlangıç planı net bir şekilde belirlenemeyebilir ve araştırmacılar alana girdikten ve veri toplamaya başladıktan sonra süreç değişebilir veya yön değiştirebilir.

 Yansıtıcılık: Araştırmacılar, nitel çalışmalarda “kendilerini konumlandırırlar”.  Bütüncül açıklama: Nitel araştırmacılar çalışılan problem ya da konuyla ilgili

kompleks bir resim geliştirmeye çalışırlar.

Merriam (2013, s. 21-22), nitel araştırma yaparken daha sık kullanılan altı yaklaşımı, temel nitel araştırma, fenomenoloji, gömülü (örtük) teori, etnografi, öyküsel analiz ve eleştirel nitel araştırma şeklinde tanımlamaktadır (Şekil 3.1). Nitel araştırma yaklaşımları (araştırma desenleri) araştırmacıya esnek bir yaklaşım sağlar ve belirli bir odak çerçevesinde araştırmanın çeşitli aşamalarının birbiriyle tutarlı olmasına katkıda bulunur (Yıldırım ve Şimşek, 2011, s. 69). Bu araştırmada ise araştırmanın amacına yönelik olarak, nitel araştırma desenlerinden biri olan fenomenoloji (olgubilim) deseni kullanılmıştır. Fenomenoloji deseni, bireylerin deneyim ve algılarını kendi bakış açılarından ortaya koymada etkili bir yöntemdir (Lester, 1999, s. 1). Fenomenoloji araştırmaları nitel araştırmanın doğasına uygun olarak kesin ve genellenebilir sonuçlar ortaya koymayabilir. Ancak bir olguyu daha iyi tanımamıza ve anlamamıza yardımcı olacak sonuçlar sağlayacak örnekler, açıklamalar ve yaşantılar ortaya koyabilir. Bu yönüyle hem bilimsel hem de uygulamaya önemli katkılar getirebilir (Yıldırım ve Şimşek, 2011, s. 75).

Temel Nitel Araştırma

Anlam, anlama ve sürece odaklanma Amaçlı örnekleme

Mülakat, gözlem ve dokümanlar aracılığıyla veri toplama Tümevarımsal ve karşılaştırmalı veri

çözümlemesi

Bulguların etraflı betimlenmesi, tema ve kategorikleştirilerek

sunulması

Nitel Vaka Çalışması

(Sınırlı bir sistemin derinlemesine çözümlenmesi) Fenomenoloji Bir deneyimin özü Paranteze alma/Ayraçlama Fenomenolojik indirgeme Yataylaştırma Eleştirel Nitel Araştırma (Eleştiri, meydan okuma, dönüştürme, güçlendirme) Güç dinamikleri Özgürleştirici Katılımcı Öyküsel Analiz (İnsanların hikayeleri) “Metin” analizi çözümlemesi Biyografik, psikolojik dil analizi Etnografi (Grup kültürü) Alan çalışması Gömülü Teori (Tüzel Kuram) Kuramsal örnekleme Sürekli karşılaştırmalı metot Tematik kategori Şekil 3.1. Nitel Araştırma Türleri

Gerçek ile ilgili değerle, anlamlar ve mantık örüntüsü, insanların gerçeği nasıl algıladıkları, bu algılara ilişkin deneyimleri felsefenin üzerinde durduğu önemli konulardır. Bu yönelim felsefenin, fenomenolojik yaklaşım ile ilişkisini ortaya koymaktadır. Felsefe ile fenomenolojinin kesiştiği bu alan nitel araştırmanın odaklandığı alanlarla da örtüşmektedir. Bu yönüyle fenomenoloji, nitel araştırmanın temellerini oluşturan bakış açılarından bir tanesidir. Aynı zamanda bir nitel araştırma deseni olması da bazı nitel araştırmaların olguların açıklanmasına ve belirlenmesine odaklanmasından kaynaklanmaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2011, s. 74). Edmund Husserl (1859-1938) fenomenolojiyi felsefi bir yöntem olarak geliştirmiştir. Scheler, Heidegger, Merleau-Ponty, Shütz (Schutz) ve Sartre buna bazı noktalarıyla farklı yörüngelerde katkıda bulunmuşlardır. Son yıllarda psikoloji ve pedagoji alanlarında nitel araştırmayla ilintili olarak fenomenolojik yaklaşımın hızlı bir yükselişi izlenmektedir (Mayring, 2011, s. 110).

Filozof Edmund Husserl ve Alfred Schutz’un görüşlerinden etkilenen fenomenolojik yaklaşımda, olguların anlamlarını ve bireyler arasındaki etkileşimi anlama eğilimi vardır (Bogdan ve Biklen, 1998, s. 23). Fenomenoloji hem Husserl ile (1970) ilişkili bir yirminci yüzyıl felsefesi hem de bir nitel araştırma çeşididir. Fenomenolojinin felsefesi deneyimin kendisine ve bir şeyi deneyimin nasıl bilinçliliğe dönüştürdüğüne vurgu yapar (Merriam, 2013, s. 24). Stewart ve Mickunas (1990) fenomenolojide genel olarak dört felsefi bakış açısı olduğuna vurgu yapmaktadırlar (Akt. Creswell, 2013, s. 77-78):

 Felsefenin geleneksel görevlerine geri dönüş: 19. Yüzyılın sonlarında, felsefe dünyanın ampirik araçlarla açıklanmasında sınırlı kalmış ve bu süreç “bilimcilik” olarak adlandırılmıştır. Felsefenin deneysel bilimle iç içe olduğu zamanlardaki geleneksel görevlerine geri dönmek, bir bilgelik arayışı olarak felsefenin Yunan anlayışına dönmektir.

 Ön kabulleri olmayan bir felsefe: Fenomenolojik yaklaşım daha belirgin temeller kurulana kadar gerçek nedir ile ilgili- ki bu doğal tavırdır- bütün yargıları askıya almıştır. Bu durum Husserl tarafından “ön yargılardan sıyrılmak” olarak isimlendirilmiştir.

 Bilincin yönelmişliği: Bu fikirde bilinç her zaman doğrudan nesneye yöneliktir.

 Özne-nesne ikiliğini reddetme: Bu tema, doğal olarak bilincin yönelmişliğinden ortaya çıkmaktadır. Bir nesnenin gerçekliği sadece bir bireyin deneyimi anlamında algılanmaktadır.

Fenomenolojik yaklaşım bireysel evrenin araştırılmasıdır. Yani fenomenoloji yaklaşımının temelini bireysel tecrübeler oluşturmaktadır. Bu yaklaşımda araştırmacı katılımcının kişisel (öznel) tecrübeleri ile ilgilenmekte, bireyin algılamaları ve olaylara yükledikleri anlamları incelemektedir (Baş ve Akturan, 2013, s. 84). Olgubilim deseni farkında olduğumuz ancak derinlemesine ve ayrıntılı bir anlayışa sahip olmadığımız olgulara odaklanmaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2011, s. 72). Bu nedenle, yapılan bu araştırmada, öğretmenlik meslek etiği değerleri olgusunu bireylerin bakış açısından tanımlamak, bireysel deneyimleri çerçevesinde bu olguya yükledikleri anlamları detaylı olarak incelemek ve örtük programın rolüne ilişkin derinlemesine bilgi elde etmek amacıyla bu yönteme başvurulmuştur.

Fenomenolojinin temel amacı bir fenomenle ilgili bireysel deneyimleri evrensel nitelikteki bir açıklamaya indirgemektir. Bu amaçla, nitel araştırmacılar fenomeni tanımlar. Daha sonra araştırmacılar fenomenle ilgili deneyime sahip olan kişilerden veri toplar ve bütün bireylerin deneyimlerinin özünü tanımlayan bütüncül bir betimleme yapar. Bu betimleme onların “neyi”, “nasıl” deneyim ettiklerinden oluşur (Moustakas, 1994; akt. Creswell, 2015, s. 77). Fenomenolojik bakış açısına göre (Giorgi ve Giorgi, 2003; akt. Baş ve Akturan, 2013, s. 84);

 Tek bir gerçeklik yoktur.

 Gerçeklik kişisel algılamalara dayanır ve zamanla değişebilir.

 Ne bildiğimiz, içinde bulunduğumuz durum, çevre ve şartlara göre değişiklik gösterir.

Fenomenoloji belirli özellikleri itibariyle diğer araştırma yöntemlerinden ayrılmaktadır. Bu özellikler aşağıdaki başlıklar altında özetlenebilir (Baş ve Akturan, 2013, s. 88-89):

 Fenomenoloji tanımlayıcı filozofik bir yöntemdir. Bu anlamda diğer analitik/tümdengelim yöntemlerden farklıdır. Fenomenoloji keşfedici ya da tahmin edici değil, tanımlayıcı bir araştırmadır. Fenomenolojik araştırmada olguların önemini ve doğasını anlamak için yaşanmış tecrübelerin yapısı ve esasları tanımlanmaktadır.

 Fenomenolojik araştırmada mutlaka genelleme yapmak amaçlanmamaktadır.

 Fenomenolojik araştırmada araştırmacı objektif, subjektif ya da bilinçli olarak gelişen “olgulara” ilişkin bir tanımlama yapmaktadır. Bilinçli olgularla kastedilmek istenen olguların tecrübelerle şekillendiğidir.  Fenomenolojide tecrübelerdeki “yanlı (subjektif) gerçeklik” tarafsız

(objektif) olarak değerlendirilmektedir. Bir başka deyişle fenomenolojide “yanlılık yanlılaştırılmaktan çok yanlılık tarafsızlaştırılmaktadır”

 Fenomenolojide tecrübe doğrudan ilk elden araştırılmaktadır. Yani tecrübeyi yaşamış ya da yaşayan kişilerden veri toplanmaktadır.

Outline

Benzer Belgeler