• Sonuç bulunamadı

Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Görüşlerine Göre Öğretim Elemanlarının Adalet ve Eşitlik Mesleki Etik Değerini Nasıl Kazandırdıklarına

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BULGULAR ve TARTIŞMA

4.2. İkinci Alt Probleme İlişkin Bulgular

4.2.3. Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Görüşlerine Göre Öğretim Elemanlarının Adalet ve Eşitlik Mesleki Etik Değerini Nasıl Kazandırdıklarına

İlişkin Bulgular

Eğitim fakültesi öğrencilerine, öğretim elemanlarının adalet ve eşitlik olarak belirlenen mesleki etik değerini nasıl kazandırdıklarına yönelik sorular sorulmuş ve bu doğrultuda görüşleri alınmıştır. Görüşülen öğrenciler, öğretim elemanlarının, model olarak (n=9) ve adil ve eşit davranma konusunda açıklamalar yaparak (n=3) adalet ve eşitlik değerini kazandırmaya çalıştıklarını belirtmişlerdir. 28 öğrenci ise öğretim elemanlarının iyi bir model olmayarak adalet ve eşitlik olarak belirlenen mesleki etik değerini kazandıramadıklarını belirtmişlerdir.

Görüşülen 9 öğrenci, öğretim elemanlarının model olarak adalet ve eşitlik değerini kazandırmaya çalıştıklarını belirtmişlerdir. Aşağıda bazı öğrencilerin bununla ilgili görüşlerinden alıntılar sunulmuştur:

OÖÖ1: Hocalarımız örnek oluyorlar. Bu değeri kazanmışızdır diye düşünüyorum.

OÖÖ3: Evet.

OÖÖ2: Evet örnek oluyorlar (Okul Öncesi Öğretmenliği I. Grup, s. 43).

OÖÖ8, s. 59: Davranışlarıyla... Biz nasıl atandığımız zaman adaletli davranacaksak öğretim elemanları da bize o şekilde davranarak adil davranma etiği davranışını kazandırdılar.

SÖ3, s. 81-82: Hocalarımız bu anlamda model oluyorlar… Belki bizden önceki dönemlerde baş örtüsü, tarafsızlık vs. gibi konularda sıkıntılar olmuş olabilir, ama, buraya başladığım 2010 yılından beri hocalarımızın tarafsız olduklarını, sınav kağıtlarını sınıfa getirip, gösterdiklerini söyleyebilirim. Bazı hocalarımız çok kıt not veriyordu, ama kesinlikle adil olduklarını söyleyebilirim.

Okul Öncesi Öğretmenliği (II. Öğretim) bölümünden 3 öğrenci ise öğretim elemanlarının adil ve eşit davranma konusunda açıklamalar yaparak adalet ve eşitlik değerini kazandırmaya çalıştıklarını şu ifadelerle dile getirmişlerdir:

OÖÖ6: Aslında bu konuda bize söylenen şey çocukların her birine eşit davranılması gerektiği ve hiçbir çocuğa ayrım yapılmamasıdır.

OÖÖ5: Öğretim elemanlarımız bu kavramın önemini çeşitli kaynaklardan destekleyerek sözel olarak vurguladılar.

OÖÖ8: … sözel yollarla kazandırdılar… Adaletli davranmamanın sorunlarını anlattılar. (Okul Öncesi Öğretmenliği II. Grup, 58-59)

Bu bulgular ışığında, eğitim fakültesi öğrencilerinin adalet ve eşitlik mesleki etik değerini kazanmaları sürecinde, örtük program bağlamında öğretim elemanlarının model olmalarının ve yaptıkları açıklamaların olumlu etkisinin olduğu; ağırlıklı olarak öğretim elemanlarının, öğrencilere model olarak bu mesleki etik değeri kazandırmaya çalıştıkları söylenebilir.

İlköğretim Matematik Öğretmenliği, İngilizce Öğretmenliği, Okul Öncesi Öğretmenliği, Sınıf Öğretmenliği ve Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Anabilim Dalı’ndan olmak üzere toplamda 25 öğrenci, öğretim elemanlarının ölçme ve değerlendirmede adaletli davranma konusunda iyi bir model olmayarak adalet ve eşitlik olarak belirlenen mesleki etik değeri kazandıramadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerden bazıları bununla ilgili görüşlerini şu şekilde ifade etmişlerdir:

İMÖ2: Bunu kazandırdıklarını düşünmüyorum. Söyleniyor ama, uygulanmıyor. Çünkü ben, bir sınava girip, sınavdan 1 aldığımı biliyorum. Hocanın dersinde devamsızlık yapmamıştım. Sadece bir dönemde, parmağımda çıkma olmuştu, hoca ne anlattıysam not alın diyen bir hoca olduğu için, ben de hocaya durumumu anlattım. Sonra, sen misin yazmayan oldu ve dersten kaldım. 1 puan aldığım o dersten, yaz okulunda 100 ile geçtim. Adil olduğunu hiçbir şekilde düşünmüyorum.

İMÖ5: … Adil davranmayı genelde not üzerinden değerlendiriyoruz ama, burada ikili ilişki olmuyor. Derslerini anlatıp gidiyorlar, ders dışında da muhabbet olmuyor, muhabbet olduğu zaman da tamamen nota yönelik oluyor… Hocayla ilişkileri daha iyi olan öğrencilerin nedense notları biraz daha şişirilmiş oluyor.

İMÖ1: Profesör bir hocamız vardı. Derse ilk geldiğinde, kimler yüksek lisans yapacak tarzında bir girişle başladı; diğerleri averaj insanı mı olacak, diye söyledi. Biz de bu hoca gerçekten araştırma, geliştirmeye saygı duyan bir insan diye düşündük. Sene sonu ödevimiz tez incelemeydi. 2 tane yüksek lisans, 1 tane doktora tezi inceledik. Ben bu ödevi, sürece yayarak yaptım. Bir hafta boyunca yüksek lisans tezlerini indirip inceledim; bir hafta doktora tezlerini indirip, inceledim. Kriter kriter yapıp, onları dosyalandırdım. Yine bazı arkadaşlarımız sabahtan, gözümüzün

önünde, tükenmez kalemle doldurup, yaptı. Bütün sınıf 85 aldı. Tüm sınıf! Bu tamamen bir rezilliktir. (İlköğretim Matematik Öğretmenliği, s. 71-72)

SBÖ2: Adil davranmıyorlar ki bize bu değeri kazandırsınlar! Sembolik olacak ama, öğrencinin en çok şikayet ettiği not faktörüdür. Çoğu hocanın isme bakıp, puan verdiğini biliyorum. Öğrencinin kendisinin bile itiraf ettiği oldu. “Ben yapmadığım halde puan alıyorum” dedi.

SBÖ4: 4-5 hoca, 1. sınıftan itibaren dersimize giriyor. İlk dönem o hocada ne izlenim bıraktıysan o kalıyor.

SBÖ3: Bazı hocalarda ne kadar çalışırsan çalışayım 50-60’ı geçemiyorum. (Sosyal Bilgiler Öğretmenliği I. Grup, s. 8-9) SBÖ8: Bu fakültede hiçbir hocanın, isimleri kapatarak, bakmadan sınav kağıdı okuduğuna inanmıyorum.

SBÖ11: Hocalar, kendi ideolojilerine yakın olan öğrenciler olduğu zaman, puan verirken adil davranmıyorlar. Kendine yakınsa hiç düşünmeden puan veriyorlar… Böyle davranan kişilerin bu değeri bize kazandırmasını da beklemiyoruz haliyle (öğrenciler gülüyorlar). (Sosyal Bilgiler Öğretmenliği II. Grup, s. 89)

Farklı bölümlerden 3 öğrenci de öğretim elemanlarının ayrımcılık yapmama konusunda iyi bir model olmadıkları için adalet ve eşitlik değerini kazandıramadıklarını dile getirmişlerdir. Öğrenciler, öğretim elemanlarının bu anlamda iyi bir model olmadıklarını şöyle ifade etmişlerdir:

İÖ10, s. 30: … Mesela geçmişte arkadaşı olmuştur, bir arkadaşının çocuğu olmuştur, bir tanıdığı, eşi, dostu, akrabası vs. (gülerek) Bazı durumlarda da öğrenci hocaya yakın olur, onun

görüşlerini benimser, onun doğrularına saygı duyar, dediklerine katılır, onun dediğini yapan öğrencilere daha adil olur. Başkalarına adil davranır ama onlara daha adil davranır. İşte orada adalet kavramı biraz daha değişiyor tabii. Böyle şeyler söz konusu. İşte biz de bunları görüyoruz. İleride yapmam diyoruz ama, bizim bakış açımıza da bilinçaltımıza da bu bir şekilde işlenmiş oluyor. Böyle yaparak eşit davranma konusunda iyi model olmuyorlar aslında… Hoca eşine akrabasına öyle ayrıcalıklı davrandığı için ileride sen de bunu yapacaksın. Bunu bir sorun olarak görüyorum. Ben yapmam demiyorum, çünkü ben böyle görüyorum, ileride ben de yapabilirim…

OÖÖ7, s. 59: Bence kazandıramadılar yani… İşte cinsiyet ayrımı oluyor. O zaman adil davranmıyorlar cinsiyete göre. El işi dersimiz vardı oyuncak yaptığımız. Mesela erkeklerin el becerileri daha gelişmemiş olduğu düşünülerek erkek öğrencilere daha yüksek puanlar verildi. Birkaç hoca olumsuz diyebilirim, ama genel olarak pek fazla ayrımcılık yok. Sadece belli kişilerin derslerinde bu oluyor. Sanırım o da hocaların karakterlerinden kaynaklanıyor. Yani sevdiği öğrenciyi sınıfın önünde öne çıkarıyor. Oysaki bunu sadece kendi içerisinde yaşaması gerekir bence. Bu da biraz adaleti bozuyor.

SBÖ7, s. 89: Bence kazandıramadılar… Çünkü bu anlamda kötü örnek oldular diyebilirim… Hocalar adil değiller. Kendi ideolojisinden olanlara ayrımcılık yaptılar. İdeolojik nedenlerden dolayı ben bire bir bunu yaşadım; kılık kıyafetle ilgili olarak bunu yaptılar.

Görüşmelerden elde edilen bulgular incelendiğinde, öğretim elemanlarının iyi bir model olmayıp, adalet ve eşitlik değerini kazandıramadıkları yönünde olumsuz görüş bildiren öğrenci sayısının oldukça fazla olduğu görülmektedir. Bu durum, öğretim

elemanlarının olumsuz davranışlar sergileyerek öğrencilere adalet ve eşitlik mesleki etik değerinin kazandırılmasında etkili olamadıkları şeklinde yorumlanabilir.

Genel olarak değerlendirildiğinde, öğrenci görüşlerinden hareketle, öğretim elemanı davranışlarından kaynaklanan örtük programın olumlu özelliklerden çok olumsuz özellikler taşıdığı söylenebilir.

4.2.4. Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Görüşlerine Göre Öğretim

Outline

Benzer Belgeler