• Sonuç bulunamadı

Fabrikanın Yerleşkesinde Bulunan Sosyal Tesisler

Sümerbank, kurduğu fabrikalarda gösterdiği titizliği fabrikalardaki işgücün faydalanabilmesi için sosyal tesislerin kurmasına da göstermiştir. Bu bağlamda fabrikalar, sadece üretimin yapıldığı yerler olarak görülmemekte bunun yanında işgücünün sosyal ve kültürel alanda gelişimine katkı sağlamayı amaçlamıştır. Sümerbank fabrikaları, ülkede ekonomik kalkınmaya katkısı olan önemli bir kurum olarak görülmektedir. Nitekim, Şevket Süreyya Aydemir, Cumhuriyet’in 50. yılı kutlamaları çerçevesinde Sümerbank fabrikaları ile ilgili şunları belirtir:

“Beyler, hanımefendiler; Cumhuriyet döneminde bir fabrika yaptığımız zaman o, kalkınmanın tohumuydu. Ekonomik kalkınmanın, sosyal kalkınmanın, kültürel kalkınmanın bir tohumuydu. Ama beyler, hanımefendiler, şimdi dört duvar dikip içine iki demir parçası koyduğumuz zaman buna fabrika diyorsunuz, ayıp!” dedi (İnce, 2016: 98).

Aydemir’in de belirttiği gibi Sümerbank kurumu, ülkede ekonomik kalkınmanın yanında sosyal ve kültürel kalkınmada da önemli işlevler üstlenmiştir. Sümerbank, kurduğu fabrika kompleksinde sadece üretim yapılan binalar inşa etmemiştir. Bunun yanında fabrika kompleksinde sosyal tesislerde (sinema salonu, spor sahaları, kütüphane, kreş, farklı kademelerde eğitim veren okul113, lojman, pavyon114 vb. ) inşa etmiştir. Fabrika

113 Sümerbank’ın açtığı okullardan biri “İzmit Sümer Okulu” dur. Sümerbank tarafından İzmit Kağıt Fabrikası amele mahallesinde yaptırılan bu ilk okul basit ve maksada uygun bir şekilde kurulduğu belirtilmektedir. Bir koridor üzerinde dizilmiş olan dershaneler oryantasyon nazarı dikkate alınarak tertip edilmiştir (Sümerbank Fen Kurulu Heyeti, 1947: 119).

114 Sümerbank, İzmir Fuarı’nda da bir pavyon açmıştır. Sümerbank “İzmir Fuar binası, Lozan kapısının Fuar Gazinosuna bağlayan esas mihver üzerindeki pavyonlar sırasının nihayetini ve oradaki meydanın en geniş sathını

kompleksinde kurulan bu sosyal tesisler işgücünün, sosyalleşmesinde etkili olduğu gibi kültürel gelişimleri üzerinde de katkı sağlamıştır. Fabrika kompleksinde (üretim alanı) kurulan sosyal tesislerinin bazılarında (sinema salonu, düğün salonu olarak kullanılan yemekhaneler gibi) sadece işgücünün faydalanmadığı işgücü ile birlikte yerel halk da faydalanmıştır. Nitekim, Arıtan (2009: 208), Sümerbank’ın kurduğu fabrikaların yerleşkeleri ile ilgili şunları belirtmektedir:

“Üretim alanı içinde sinema, memur yemekhanesi, lokal mekânlarını mutlak biçimde içeren sosyal merkez ve diğer soysa/rekreatif mekânlar ise yerleşkelerin tamamında hem fabrika alanına hem de ana yola yakın noktalarda yer alır. Böylelikle çalışanların öğle saatlerinde kentlilerin de günün belirli zamanlarında sosyal mekânlara ulaşımı (reel ya da görsel) kolaylaşır”(Arıtan, 2009: 208).

Cengiz’in (2013: 127), yaptığı çalışmada yerel halkın (Kayserililerin) Sümerbank’ın sosyal tesislerinden olan sinema salonlarından faydalandığı ifade edilmektedir. Cengiz’in yerel halk ile yaptığı görüşmelerde, 50 yaş ve üstündeki kişilerin çoğu hayatlarında sinemaya ilk defa Sümerbank Bez Fabrikası’nın (Kayseri) sinema salonunda izlediklerini belirtmişlerdir (Cengiz, 2013: 127).

1970 yılı verilerine göre, Sümerbank’ın fabrikalarında bulunan sosyal tesisler ve özellikleri Tablo 6.15’te incelenebilir:

Tablo 6.15. Sümerbank Sosyal Tesisleri (1970)

Hastane, revir, kreş, emzirme odası 1066 Yatak Çocuk bahçesi, voleybol, futbol, ve basketbol sahası,

tenis kortu ve yüzme havuzu

72 adet

Lojmanlar 1125 daire

Sinema salonu 20 adet (8.556 kişilik)

Yemek salonu 39 adet (17410 kişilik)

Okul 4 adet (2410 kişilik)

Kurs Binası 13 adet (820 kişilik)

Kaynak: Sümerbank:Bankacılık, Sınai İşletmecilik, Mağazacılık. DSİ Matbaası, Ankara, 1971: 13

Dokuma Fabrikası’nda da bazı sosyal tesislerin kurulduğu belirtilmiştir. Fabrikada kurulan sosyal tesisler genel olarak şunlardır: spor sahası, kreş, lojman, bekar misafirhanesi ve çatı olarak adlandırılan bir lokaldir. Bunun yanında, özellikle memur statüsünde çalışanların faydalanabilmesi amacıyla Lara’da deniz kenarında fabrikaya ait obalar da kurulmuştur. Fabrikada bir tane de camii bulunmaktadır. Dokuma fabrikasının yemekhanesinde bazı

teşkil etmektedir. Ön taraftan pavyona gire halk muhtelif Sümerbank mamullerinin teşhir edildiği esas salonu gezerek geniş ve yayvan bir merdivenden, mezkur teşhir holünü çevreleyen galeriye çıkar. Burada Sümerbank ait grafik ve istatistik malûmat veren tabloları görmekle beraber salonun umumî ve son bir nazar atfeder. Halk, rengarenk elbiseleriyle bu terastan geçerken pavyonun geniş fasadını canlandırır” (Kırımlı, Türkmen ve Giray, 1948: 155-159).

günlerde film gösterimi yapıldığı ifade edilmiştir. Bunun yanında fabrika yemekhanesi bazı günlerde “düğün salonu” olarak da kullanılmıştır. Yemekhane sadece işgücü tarafında “düğün salonu” olarak kullanılmadığı, bunun yanında yerel halk tarafından da kullanıldığı ifade edilmiştir. Görüşmecilere göre, yemekhanenin düğün salonu olarak kullanılması yerel halkın, düğün salonu ihtiyacını da bir nebze de olsa karşılamıştır115.

Katılımcılardan biri fabrika kompleksinde bulunan sosyal tesisleri ve sosyal tesislerdeki aktiviteleri şu şekilde aktarmaktadır:

“Lojmanımız vardı, sonradan camii yapıldı, kütüphanemiz vardı, sonradan spor sahası, yapıldı. Sinema salonu vardı. Fabrikanın çatısı vardı (çatı; çalışanların dinlemek için zaman geçirdikleri mekân), yemekhanemiz vardı. Film makinesi vardı. O film makinesinde bazen eğitim veriliyordu. Sonrada o lojmanlarda oturanlar Perşembe günleri yazın bahçede çağırılıyordu film gösterimi yapılıyordu. O zamanlar şehre uzaktı fabrika. O filmleri eşim oynatırdı” (G11. K. 67).

Görüşme yaptığımız katılımcılar fabrikada bulunan lojman dışındaki diğer sosyal tesislerin yeterli olduğu ifade etmişlerdir. Görüşmeciler, fabrikada bulunan sosyal tesisleri genel olarak şu şekilde sıralamışlardır: spor sahası, kreş, lojman, lokal ve misafirhane vs. Bunların yanında fabrikanın içinde bir camii de bulunmaktadır.

Görüşme yaptığımız katılımcı fabrikada bulunan sosyal tesisler ile ilgili şunları belirtmiştir:

“Spor salonu vardı, lojmanlarımız vardı, misafirhanemiz vardı, kreşimiz vardı, camimiz vardı. Ama lojmanlarda memurlar kalırdı. Yani memurlar ve üst kademedeki yöneticiler kalırdı. Bizim burada genel müdürün lojmanı farklıydı. Bunun yapılışı, kaç metrekare olduğu Sümerbank’ın genel olarak tespit ettiği bir şeydi. Onun yapmış olduğu proje neyse bütün fabrikalarda aynısını uygulardı. Yani Nazilli’deki fabrikanın lojmanı da aynı, diğer fabrikaların lojmanları da aynıdır. Sümerbank’ın kendi genel politikası çerçevesinde yapılırdı. Bizim lojmanlarımız 80 metrekareden başlar 90 metrekare civarına kadar değişir. Ama sadece memurlar ve üst kademedeki yöneticiler kalırdı. Esasında önceden bir kooperatif kurmayı düşünmüşler işçiler ama sonra da olmadı. Hatta fabrikanın arka tarafında onlara yer yapılacaktı. Yani lojman değil de senin kendi özel evin olacaktı. Fakat anlaşamadılar” (G1. 69. E).

Sosyal tesislerden biri de kreştir. Kreşin açılmasının nedeni; kadın çalışanların kendi çocuklarını bırakmasını sağlamaktı. Görüşme yaptığımız kadınların çoğu kendi çocuklarının kreşte kaldığını ifade etmişlerdir. Çocuğunu kreşe bırakmayanlar ise, genelde geniş ailede yaşayanlardır. Çocuğunu kreşte bırakmayanlar, çocuklarına ailenin diğer üyelerinden biri tarafından bakıldığını ifade etmiştir. Bunlar ise genelde çalışan kadınların anneleri ve kayınvalideleridir.

Çocuklarının ikisinin de kreşte büyüdüğünü belirten bir görüşmeci durumu şekilde anlatmaktadır:

115 14. Görüşmeyi yaptığımızda yan masamızda yaşları 70-80 arası değişen 3 erkekte Antalya’nın ilk düğünü salonu Dokuma Fabrikası’nda bulunan düğün salonu olduğu belirtilmiştir.

“Kreşimiz vardı. Benim çocuklar kreşte büyüdüler. Ondan sonra kreşimizde ne yediklerine ne de içtiklerine karışırdık hesabı. Pek bir şeylerine karışmazdık yani. Çocukların mamaları pişiyordu işte. Önceleri yemekhanesi yoktu kreşimizin. Bir gün bir müfettiş geldi. Müfettişin odasında bir şeyler konuşuyorduk. O sırada çocuklar yemekhaneye gidiyorlardı. Çocukların üstünde fabrikanın poplinlerinde vardı işte. O çocuklar birbirilerinin arkasında tutarak yemekhaneye gidiyorlardı. Kreş ile yemekhane arasında baya mesafe vardı tabi. Kışın gitmek zor oluyordu. Çocuklar hazır buradan geçiyorlar dedim bir de üşüyorlardı. Müfettiş gördü. Çocuklar yemekhaneye gidiyorlar dedim. Kreşin yemekhanesi yok dedim. Bunu herhalde müfettiş rapor yazmış o seneden sonra kreşe yemekhane yapıldı. Kreşteki çocuklar beraber büyüdüler. 40 günlük, 60 günlük çocuklar bile vardı” (G11. K.67).

Sümerbank’ın sosyal tesislerin bir diğer özelliği; kendi bünyesinde istihdam ettiği işgücünün diğer fabrikaların sosyal tesislerinden faydalanma imkanı sunmasıdır. Sosyal tesislerden herhangi bir eğitim veya seminerin verildiği durumlarda faydalanıla bilindiği gibi istihdam edilen personelin yıllık izinlerinde de faydalanılabileceği belirtilmektedir. Bazı görüşmeciler Türkiye’nin farklı illerine tatil-gezi amaçlı olarak gittiklerini ve gittikleri illerde Sümerbank’a ait sosyal tesislerde kaldıklarını ifade ettiler. Görüşmecilerden biri Dokuma Fabrikası’nda bulunan sosyal tesisleri ve Sümerbank’ın diğer sosyal tesisleri ile ilgili şunları belirtmektedir:

“Lojmanı vardı, kreş vardı, lokal vardı, memur yemekhanesi, işçi yemekhanesi, bekar pavyonu vardı – Bekar pavyonu misafirhane gibi düşün, daha önce burada bekar işçilerde kalıyormuş.- Memurların kaldığı misafirhane kısmında yerler vardı. Bir de Sümerbank’ta şöyle bir şey vardı. Zaman zaman seminerler verirdi memurlara bazen bunları fabrikalar düzenlenirdi veyahut da ben gezmeye gideceğim Nevşehir’e ve ya Adıyaman’a gideceğim, oraya gittiğin zaman fabrikanın misafirhanesi rahatlıkla kalabiliyordunuz. Oranın sosyal tesislerinde rahatlıkla kalabiliyordunuz. Ücrete mukabil ama oteldeki gibi değil. Yani bu imkanları vardı. Sosyal tesisleri yeterliydi”(G7. E. 68).

Fabrikalar genel anlamda endüstriyel yerleşkeler olarak tanımlansa da özellikle Erken Cumhuriyet Dönemi’nde kurulan KİT müesseselerinde sosyal tesislerin/donatılar kurulmasına önem verilmiştir. Bu sosyal donatılar bir yandan işgücünün sosyo-kültürel gelişimine katkı sağlarken (sinema gösterimleri, kütüphane vb.) bir yandan da yerel halkın bazı ihtiyaçlarına da katkı sağlamaktadır. Örneğin fabrika yerleşkesinde bulunan işçi yemekhanesi özellikle hafta sonlarında düğün salonu olarak kullanılmış ve yerel halk fabrikada çalışanların referansıyla buradan faydalanabilmektedir.