• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 4. BULGULAR VE YORUMLAR

4.2. Nitel Bulgular

4.2.2. Araştırmanın Amacına Yönelik Bulgular

4.2.2.2. Önyargılarla İlgili Bulgular

4.2.2.2.2. Evlilik Yoluyla Akrabalık Kurma

Görüşme yapılan katılımcıların evlilik yoluyla akrabalık kurulması konusunda farklı düşüncelere sahip oldukları görülmüştür. Görüşme yapılan gerek lisede gerekse üniversitede eğitim gören yabancı öğrencilerin tamamına yakını Türklerle evlenmeye sıcak bakmadıklarını, evlilik konusunda tercihlerinin kendi ülkelerinden biriyle olacağını belirtmişlerdir.

“Nasip kısmet meselesi ama hayır düşünmüyorum. Yani dediğim gibi benim hedefim ülkeme dönmek olduğu için.” (YÖ 12)

“Yani, Türk’le evlenmek istemem.” (YÖ 13)

“Hayır. Ben zaten 9. Sınıfta buraya bir çocuk olarak geldim. Ailemden daha fazla uzak kalmak istemiyorum yani.” (YÖ 14)

“Hayır (gülüyor). Öncelikle bizim Kazaklarda böyle pek milletlerin karışıklığını göremezsiniz, pozitif olarak bakılmıyor.” (YÖ 15)

“Bizim kültürümüzde farklı olanla evlenmek yoktur ancak kendimizden bulamazsak evleniriz. Bu durum sanki kızlarımız bizi düşük görüyormuş gibi gösteriyor bizi. Bu çok yanlış.” (YÖ 16)

“Yok, (Gözlerini hayır anlamında yukarı kaldırıyor) yani evlenmem.” (YÖ 4)

“Yok düşünmem. Çünkü ben düşünüyorum da herkes kendi memleketindeki çocuklarla evlenmesi çok güzel diye düşünüyorum.” (YÖ 5)

“Bu büyük yanlışlıktır. Doğu Türkistan’daki özel durumu göz önünde tutarsak bu hiç doğru değildir. Böyle yaparsak belki tamamen bizim davamız biter, topluluğumuz dağılır. Özellikle kızlarımızın başkalarıyla evlenme isteğini ihanet olarak görüyoruz. Onlar gelecek korkusuyla buna yaklaşıyorlar ama biz bunu asla kabul edemeyiz. Türkiye’de yaşayan erkek sayısının iç katı kız Doğu Türkistanlı kız öğrenci var. Onlar başkalarıyla evlenirse bizimle evlenmezler ve bizim erkeklerimiz yoldan çıkarlar. Uygur’da 6 milyon insan asimile ediliyor. Biz burada Kürt’le, Laz’la, Türk’le evlenirsek kültürümüz, dilimiz bozulur, kendi kendimizi eritiriz.” (YÖ 7)

101

“Hayır. Benim gelirken amacım zaten okuyup geri dönmekti. O yüzden Türkiye’ye hiçbir sebeple yerleşmeyi düşünmem.” (YÖ 8)

Görüşme yapılan öğrencilerden özellikle ülkesinde kültürel yaşamları baskı altında olan Doğu Türkistanlıların evliliği bir asimilasyon aracı olarak tanımlamaları dikkat çekicidir. Görüşme yapılan yabancı öğrenciler içerisinde Balkanlardan, Afrika ve Ortadoğu’dan gelen öğrenciler de olmasına karşın Türk olan biriyle evliliğe kültür farklılığını öne sürerek en fazla karşı çıkanların Türk Cumhuriyetlerinden gelenler olması da dikkat çekici başka bir bulgu olmuştur.

Görüşme yapılan Türk öğrencilerin evlilik yoluyla akrabalık kurmaya yönelik düşüncelerinin ise görüşme yapılan yabancı öğrencilere göre oldukça farklılık gösterdiği görülmüştür. Görüşme yapılan Türk öğrencilerin Avrupa kıtası ve Türk Cumhuriyetlerinden bir yabancı ile evlilik yapmaya sıcak baktıkları ancak Arap kökenli bir yabancıyla evliliğe tamamen karşı oldukları görülmüştür. Bu durumda Türk öğrencilerde Arap kökenlilere karşı diğer milletlere oranla çok daha olumsuz bir tutum oluştuğu söylenebilir.

“Yani bilemiyorum. Avrupalıyla belki olabilir ama.” (TÖ 2)

“Hayır, (Kesin bir ifadeyle dile getiriyor) Avrupalıyla belki. Yani Avrupalı olursa da tabii ki Müslüman olması lazım. Malum dinen de Müslüman olmayan biriyle evlenemediğimiz için (Gülüyor).” (TÖ 3)

“Yani bu aslında birçok boyuttan bakılabilir. Dini açıdan uygun mu ilk önce ona bakılması gerekiyor. Eğer uygunsa (gülüyor), yani nasip kısmet. Türk Cumhuriyetlerden biriyle yani evet evlenebilirim (tereddüt etmiyor). Arap kökenlilerle ise (Gülüyor) Belki, yani daha düşük ihtimal yani Avrupalı daha ihtimal dâhilinde galiba.” (TÖ 5)

“Düşünürüm. Yani Türk kökenlilere her zaman baktığım gibi normal bir şekilde bakarım. Arap kökenlilere karşı geldiğimiz zaman bu biraz olumsuzlaşmaya başlar.” (TÖ 6) “Yani, olabilir. Özellikle Avrupa ve Amerika kıtalarından olabilir, uzak Asya’dan da olabilir ama Ortadoğu’dan istemem mesela yani.” (TÖ 7)

“Evliliğe bakışım biraz çeşitli aslında. Yani önceliğim bir Türk olur tabii ki ama hani yabancı olursa da herhangi bir yabancıyla olur diyemem. Şimdi mesela çevremde şahit

102

oluyorum Suriyeliler filan dolayısıyla Arap bir kızla evlenmeyi düşünmem mesela.” (TÖ

8)

Görüşme yapılan Türk velilerin çocuklarının bir yabancıyla evlenmesine çoğunlukla olumlu bakmadıkları, özellikle de kız çocuklarının yabancılarla evlenmesi noktasında çok daha katı oldukları görülmüştür.

“Evet, korkuyorum tabii. Ben de iki tane kızım var. Neden çekiniyorsunuz dediniz biraz önce. Çekindiğim şeylerden bir tanesi aslında bu. Yani onlar kötü olduğu için kötü değiller. Yani benim tanıdığım en azından kötü birisi değil. Belki burda yaşayan birçok Türk’ten ahlaklı ve namuslu da sayılabilir. Ama gene de tercihim …(Gözlerini hayır manasında yukarı kaldırıyor) Yani o arkadaşlık başka boyuta giderse bundan rahatsızlık duyarım. Ayy bilmiyorum öğretmenim ya onun Allah berisini alsın şimdi çok kötü oldum (Kızlarının yabancı biriyle evlenmesinden oldukça korktuğunu belli çok belli ediyor). Vallahi büyük konuşmayayım (elini önce kulağına götürüp sonra masaya vuruyor). Şükrü Bey (kızının ilkokul öğretmeni) de kızını bir Mısırlıya vermişti kaç sene oldu torun torba sahibi oldular. Çok şaşırmıştım ben ona o zaman.” (TV 1)

“Çocuğumun bir tanesi öyle biriyle evlenebilir korkusu var bende nedense. İyi insanlar ya da kötü insanlar bilemem ama çok ayrı, her şey ayrı ve öyle insanlarla bir arada yaşamak zorunda kalabilirim diye korkuyorum. Benim ülkemdeki yabancılar en azından benim çevremde gördüklerim benim yaşam standartlarımın bir tık altında insanlar. Gördüklerim, yaşadığım çevre yüzünden de olabilir tabi bu, dolayısıyla istemem tabi böyle bir şey çocuklarım onlarla evlensin, onlarla birlikte. Birlikte çalışabilirler belki ama hani hayatlarının ilerisinde onlarla birlikte bir hayat kurmalarından korkuyorum. Çok farklı bir şey belki ama sanki iki kızım olduğu için çok farklı bir korku geliyor bana. Yani bu işte illa şu ülkeli bu ülkeli diye değil ama. İşte üniversitede edebilir çünkü birlikte bir hayat kurmak isteyebilir, onun bir sürü şeyini alabilir. Şu anda okuldan çıkıp eve geliyor, benim gözetimimde, benim himayemde gibi ama bir üniversitede böyle olmayacak.” (TV 2)

“Yani (Şaşırmış bir ifade alıyor yüzünü). Önce istemem, yani aynı kültürden olmak farklı bir şey. Ama önüne geçebilir miyim bilmiyorum ama bana kalsa istemem kesinlikle. Hani daha çağdaş, modern düşünüyorsan çocuğunun doğudan bir evlilik yapmasını istemezsin mesela. O yüzden ben bir Özbek veya Türkmen’i bile bu noktadan bakınca yeri geldiğinde

103

bir doğuluya tercih edebilirim yani. Hani insanlar arasında ayrımcılık yapmamak lazım ama mevzu kızlarım olunca yapıyorsun yani.” (TV 3)

“Ama dediğim gibi ben çok düz giden bir insanım. O konuda gerekirse hayır derim. Yani illa ki böyle bir durumda kalırsam Arap kökenlilere özellikle daha soğuk bakıyorum hem de çok (kahkaha atıyor).” (TV 5)

“Yani aslında istemem ama hani şimdi mesela Özbekistan, Kırgızistan gibi Türk ülkelerinden olabilir. Zaten bir Kazak gelinimiz var ailede (gülüyor). Ama onun dışında Arap ya da başka milletten olmaz, istemem.” (TV 6)

“Pek olumlu bakmam yani, olumlu bakmıyorum.” (TV 8)

“Valla benim babamın bir lafı vardır, gönül bu ota da konar (gülüyor) çoka da diye. Yani yarın öbür gün bilemiyorum yani Allah yazdıysa. Yani kızıma hayır. Ama oğlum tuttu kolundan birini mesela, oğlumun söz dinlemeyeceğini bildiğim için yani. Ama şöyle diyim yine Türki Cumhuriyetlerden olanlara daha yakınım.” (TV 10)

Türk velilerin büyük çoğunluğu çocuklarının yabancılarla evlenmesine karşı geldiklerini belirtseler de; çocukları ileri de böyle bir seçim yaparak karşılarına geldiklerinde karşılaşılacak zorlukları bilseler dahi çocuklarının kararlarına rıza göstermek zorunda kalacaklarını belirten Türk veliler de bulunmaktadır.

“Eğer mutlu olacaksalar neden olmasın. Sevmişler, hepimiz sonuçta severek evlendik, isteyerek aldık. Dolayısıyla ona da saygı göstermekten başka çaremiz yok. İnsan olsun yeter. Sonuçta biz de bir ulus devletiz ve herkes Türk vatandaşı ama çok farklı kökenlerden geliyor herkes. Onları kabul ediyorsak bunları da kabul edebiliriz.” (TV 4) “Tavrım olumlu olur. Evet, çok büyük sıkıntılar yaşayacağız. Dediğim gibi kültür konusu olsun ailevi sıkıntılar yaşanacaktır ama sonuçta hayatı yaşayacak olan benim kendi çocuğum, budur yani. Olumlu bakıyorum.” (TV 7)

“Aaaa (duraksıyor), açıkçası yabancıyla evlenmesini ister miyim, her anne babanın vereceği cevap kendi kültürümüze uygun biriyle evlenmesini tercih ederiz. Ama bu konuda kesinlikle baskı yapmam. Yaşayıp görürüz. Çünkü çocuğuma kendi bildiğim doğruları anlatırım ama tercih onundur. Herkes kendi tercihinin sorumluluğunu taşır.”

104