• Sonuç bulunamadı

Dünya’da ya da Türkiye’de erken evliliklerin çoğunluğu yasal yollarla gerçekleştirilen bir evlilik olmadığı için kayıt altına alınabilen erken evliliklerle ilgili resmi istatistiklerin tam olarak var olan durumu yansıtmadığı düşünülmektedir. Dolayısı ile erken evliliklerin somut nedenlerini belirleyebilmek de zorlaşmaktadır (Aileder, 2014). Çocuk evliliklerinin nedenleri topluluklara ve bölgelere göre değişiklik gösterse de genel olarak tanımlayabileceğimiz pek çok neden bulunmaktadır (Aydemir, 2011).

Erken evlilik olgusunun nedenlerine baktığımızda oldukça karmaşık bir nedenler silsilesi ile karşılaşılsa da erken evliliklerin nedenlerini sosyoekonomik nedenler, düşük eğitim düzeyi, gelenekler ve dini inanışlar, aile içi şiddet ve göç başlıkları altında toplayabiliriz. Bilginer ve Kütük (2017) de konuyu özellikle yoksulluk ve eğitim eksikliği çerçevesinde ele almış ve çocuk evliliklerinin en önemli nedenleri olarak bu iki olguya vurgu yapmıştır.

1) Sosyo-Ekonomik Gerekçeler:

Çocukların erken yaşta evlendirilmelerinde en öne çıkan nedenler sosyo-ekonomik gerekçelerdir.

Ailelerde ekonomik yük olarak görülen kız çocuklarının aileleri için “sofradan bir tabak eksilme”

düşüncesi teşvik edici bir unsurdur. Bu teşvik edici unsur evlendirilirken başlık parası adı altında edinilen gelir ile düşünüldüğünde; aileler hem üzerlerindeki ekonomik yükü hafifletmek hem de kazanç sağlamak amacıyla kızlarını çocuk yaşta evlendirmektedir (TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, 2009).

Bu düşünceye paralel olarak yoksulluk içerisinde ve olumsuz koşullara sahip olan ailelerde kız çocuklarının kazanç getirmesi, sofradan bir tabak eksilmesi, gittiği yerde refaha ermesi gibi düşünceler de yer almaktadır (Anık & Barlin, 2017).

2) Gelenekler, Görenekler ve Dini İnançların Yanlış Algısı:

Geleneksel aile, kız çocuğunu, aileye belirli bir zaman için emanet edilmiş bir varlık olarak görmekte ve kızın asıl yuvasının evlendiği eşinin yuvası olduğunu düşünmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yaratmış olduğu ayrımcılık sonucunda özellikle kız çocuklarının gözü açılmadan evlendirilmesinin gerektiği düşünülmektedir. Kız çocuklarının bir an önce bir erkeğin himayesine sokulmasıyla, gelebilecek cinsel taciz ve şiddetten korunabileceği sanılmaktadır. Ayrıca, bu evliliklerin genç kızların karşı cinsle evlilik dışı ilişkiye girmelerine ve hamile kalmalarına engel olacağı kanaati

118 yaygın bir düşünce olarak görülmektedir. Egemen zihniyet tarafından kadına biçilen rollerin yanı sıra toplumsal yaşamda çocuklar bir kıskaç altına alınarak temel hak ve hürriyetlerinden yoksun bırakılmaktadırlar. Evlilik çoğu zaman gidilecek tek yol olarak gösterilmekte ve dayatılmaktadır.

Çevresinde kendi yaşıtlarının evlenmesi, ailesinde erken yaşta evlenenlerin çoğunlukta olması çocukları olumsuz örneklerin etkisinde kalarak evliliğe özendirmektedir (TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, 2009).

Gelenek, görenek ve dini inanışlar erkek çocuklarının erken evlendirilmesinde de oldukça etkili bir rol oynamaktadır. Evlilik dışı ilişkinin zina olarak değerlendirilmesi ve onaylanmaması ile ergenlik döneminde olan erkek çocuğun da ‘başı bağlanmak’ istenmektedir.

3) Eğitimsizlik:

Erken evliliklere zemin hazırlayan bir diğer faktör ailelerin eğitim seviyesinin düşük olmasıdır. Eğitim seviyeleri düşük olan ve zayıf sosyokültürel yapıya sahip ailelerde erken evliliklere daha sık rastlanılmaktadır. Erkek ve kız çocukları için farklı evlilik ve eğitim planlamaları yapılması, erkeklerin askerlik, iş bulma gibi süreçlerle yaşının 18’i geçmesi, ailenin imkanlarının erkek çocuğa aktarılması gibi nedenler erken evliliklerde kurbanın kız çocuğu olmasının önünü açmaktadır (Yüksel & Yüksel, 2014).

Aynı zamanda eğitim ve eğitimsizlik olgusu erken evliliklerde hem neden hem sonuç olarak değerlendirilmelidir. Çünkü ebeveynleri eğitimsiz olan çocuk eğitim yaşamından koparılmakta (kız ise ev içerisine hapsolmakta, erkek ise niteliksiz işlerde çalışmakta) ve kendi çocukları için de yoksulluk içerisinde bir hayat oluşturmakta, eğitimsiz bilinçsiz anne-baba olacağı için bu döngü kırılmamaktadır.

4) Aile İçi Şiddet:

Aile içi şiddet, geçimsizlik, baskı, çocuk sevgisinin yokluğu, küçük yaşlarda anne veya babadan birinin kaybedilmesi ve üvey anne veya babaya sahip olunması çocuklarda evlenme sonucunda bu durumdan kurtulunacağı inancını geliştirmekte ve erken yaşta evliliklere yol açmaktadır (TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, 2009).

5) Toplum Baskısı ve Kullanılan Dil:

Çocuğun evlilik öncesi cinsel ilişkiden korunması ve ailenin namusunun korunma kaygısı, eğitimsizlik gibi nedenlerin yanı sıra küçük yaşta evlenen kadının daha kolay kontrol edilmesi ve- “Erken kalkan yol, erken evlenen döl alır” gibi- geleneğe içkin ataerkil zihniyet ürünü düşünceler ve ibarelerin yer aldığı sosyo-kültürel nedenler bu durumu teşvik eden nedenler arasında sayılabilir.

119 6) Evlilik Çeşitleri ve Mülkiyet Unsuru:

Ataerkil ailelerde gençlere evlilikleriyle ilgili karar verme veya tercihte bulunma hakkı tanınmamaktadır. Bu anlamda Türkiye’de var olan evlilik çeşitlerine de bakmamız gerekir. Bunlardan bazıları; berdel, beşik kertmesi, başlık parası evliliği, kan bedeli evliliği, kuma evliliği, levirat, sororat, akraba evliliğidir.

 Berdel, gelin değiş tokuşunun gerçekleştiği bir çeşit evlilik töresidir. Bu evliliklerde bir aile, genellikle yoksulluk sebebiyle, başka bir aileden gelin almak için kendi kızını gelin olarak o aileye vermektedir. Berdelde kızlardan biri evlilik yaşında olsa bile ona karşılık verilecek diğer kızın yaşı önemsenmemekte, çok küçük yaşta olması bu gayri resmi evliliğe engel olmamaktadır.

 Beşik kertmesi, birbirlerine yakın ya da çok samimi, iyi anlaşan, birbirlerini seven iki ailenin bu sevginin ve dostluğun ilerde de sürmesi için karşıt cinsten çocukları olduğunda onları daha beşikteyken nişanlamalarıdır.

 Başlık parası bazı bölgelerde damadın evlenirken gelinin ailesine ödemesi gereken para veya maldır.

 Kan bedeli evliliği öldürülen kişinin kan bedeli olarak para, altın, ev ve tarlanın yanında kızların da verilmesi şeklinde gerçekleşir.

 Kuma evliliğinde erkek ilk karısının dışında bir veya birden çok kadınla daha gayri resmi olarak evlilik gerçekleştirmektedir.

 Levirat, ölen kardeşin karısının, bekâr olan erkek kardeşle evlendirildiği veya evli olan erkek kardeşin ikinci eşi yapıldığı törelerden kaynaklanan bir evlilik çeşididir.

 Sororat ise erkeğin karısı öldüğü zaman, karısının bekâr olan kız kardeşiyle yani baldızıyla evlenmesidir.

 Akraba evliliğinde mülkiyet etkeni belirleyici unsurdur. Yakın akrabaların çocuklarının evlendirilmesiyle malın başkasına gitmemesi, aile içinde kalması amaçlanmaktadır (TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, 2009).

7) Diğer Sebepler:

Sonuç olarak yukarıda anlatılanlar bir arada değerlendirildiğinde, ailenin ekonomik durumu ve eğitim durumu, aile içi şiddet ortamı, bireyin eğitim durumu, aile içindeki huzursuzluk ve şiddet gibi etkenler, ailenin ve bireyin sahip olduğu kalıp yargılar ve cinsiyetçi bakış açısı, geleneksel uygulamalar ile yerleşen ve normalize edilen çocukların erken evlendirilme düşüncesi erken evlilikler sorununa ortam hazırlamaktadır (Malatyalı, 2014).

Bunların dışında tacize veya tecavüze uğrayan kız çocuklarının tecavüzcüsüyle ya da başka birisiyle hemen evlendirilmesi, kaçma veya kaçırılma gibi durumlar da erken yaşta evliliklere sebep olmaktadır.

120 Ayrıca zorunlu göç sebebiyle insanların yaşadığı ekonomik ve kültürel kaos erken yaşta evlilikleri artıran faktörler arasındadır (TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, 2009).