• Sonuç bulunamadı

3.3. Veri toplama araçları

3.3.1. Nicel veri toplama araçları

3.3.1.3. Etkin vatandaşlık değerleri ölçeği (EVDÖ)

Bu araştırmada öğrencilerin “Etkin Vatandaşlık Değerleri Düzeylerine” ilişkin eğitimlerini belirlemede, araştırmacı tarafından ortaokullarda kullanılmak üzere altı adet ayrı olmak üzere kullanılabilen ve birlikte de kullanılıp etkin vatandaşlık düzeyini tespit etmeye yarayan bir ölçek hazırlanmıştır. Ölçek hazırlanırken başta açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) olmak üzere tüm geçerlilik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır.

Bu ölçek bireysel veya gruplar halinde uygulanabilecek olan Likert tipi bir ölçek olarak tasarlanmıştır. Ölçekteki maddeler beş basamaklı “Likert Tipi” (1 = Hiç uygun değil, 2 = Uygun değil, 3 = Biraz uygun, 4 = Uygun, 5 = Tamamen uygun 5=Tamamen katılıyorum) bir dereceleme şeklinde ifade edilmiştir. Puanların artması/azalması bireylerin Etkin Vatandaşlık Değerlerinin düzeylerini göstermektedir.

 Ölçek geliştirilme süreci

 Ölçek geliştirme hazırlık aşaması

Araştırmada uygulanan “Okul Dışı Etkinlik Temelli Değerler Eğitimi Programı (ODETDEP)” çerçevesinde değerlerinin kazandırılması için hazırlanan etkinliklerin öğrenci tutumları üzerindeki etkililiğini istatistiksel olarak tespit etmeye yönelik hazırlanacak ölçme aracının geliştirilmesinde aşağıdaki basamaklar takip edilmiştir.

 Madde Oluşturma Aşaması,

 İçerik Geçerliği (Uzman Görüşüne Başvurma) Aşaması,  Ön Deneme Aşaması,

 Geçerlilik ve Güvenirlik Hesaplama Aşaması.

 Madde oluşturma aşaması

Etkin vatandaşlık değerleri ölçeği (EVDÖ) maddelerini oluşturmak için öncelikle ölçek geliştirme aşamaları ile ilgili kaynaklar ve alanda daha önce geliştirilmiş ölçekler incelenmiştir. Bunun yanı sıra belirtke tablosu oluşturularak 2004 ve 2018 Sosyal Bilgiler Öğretim Programında yer alan değerler ve bu değerlerin sıklığı tablolaştırılmıştır. Sonra ETDEP geliştirilmiş ve bu programda vatandaşlığa yönelik var olan değerlere göre madde havuzu oluşturulmuştur. Madde havuzunda yer alan ifadeler ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir. Bu konuda sosyal bilgiler öğretmeni, rehber öğretmenler ve ölçek geliştirme uzmanlarından yardım alınmıştır.

Bu işlemlerin sonunda ölçeğin hazırlanma aşamasındaki aday maddelerden “Etkin Vatandaşlık Değerleri Ölçeği” hazırlanmıştır. Ölçek 5’li katılma derecesinden oluşan Likert tipi şeklinde hazırlanmıştır. Dereceler: (1) “Hiç uygun değil”, (2) “Uygun değil”, (3) “Biraz uygun”, (4) “Uygun”, (5) “Tamamen uygun” şeklinde puanlandırılmıştır. Son olarak da bir yönerge hazırlanarak ölçeğin hazırlanış amacı, önemi ve yanıtlama şekli açıklanarak ölçeğin üst kısmına yerleştirilmiştir. Ölçekte var olan olumlu ve olumsuz maddeler karışık olarak dağıtılmıştır.

 İçerik geçerliği (uzman görüşüne başvurma) aşaması

Önce uygulanacak eğitim programında yer alması beklenen değerler eğitimi uzmanı, vatandaşlık eğitimi uzmanı ve sosyal bilgiler eğitimi uzmanları eşliğinde belirlenmiştir.

Onların görüşleri doğrultusunda belirlenen değerler dikkate alınarak okul dışı etkinlik temelli değerler eğitimi programı hazırlanmıştır.

Ölçek kapsamına alınacak “adil olma”, “sorumluluk”, “yardımseverlik”, “sevgi”, “saygı”, “doğruluk-dürüstlük” değere ilişkin olarak ilk önce literatür incelemesi yapılmıştır. Daha sonra başta sosyal bilgiler öğretmenleri olmak üzere ortaokulda görev yapan öğretmenlerden “adil olma”, “sorumluluk”, “yardımseverlik”, “sevgi”, “saygı”, “doğruluk- dürüstlük” değerlerine ilişkin madde yazmaları istenmiştir. Ayrıca ortaokul öğrencilerinden bir grup ile birlikte adil olma, doğruluk-dürüstlük, sevgi, saygı, sorumluluk ve yardımseverlik değerlerine yönelik madde yazma çalışması yapılmıştır. Öğretmenlerin yazmış oldukları, öğrencilerin ifade ettikleri ile literatür incelemesi sonrasında oluşturulan maddeler madde havuzunda bir araya getirilmiştir. Daha sonra uzman görüşü alnımıştır. 145 maddeden oluşan madde havuzu akademisyenler, rehber öğretmenler, Türkçe öğretmenleri ve sosyal bilgiler öğretmenleri olmak üzere 4 farklı gruba uzman görüşü için gönderilmiştir. Bu grupların yaptığı çalışmalar aşağıda açıklanmıştır.

Tablo 17

Uzman görüşü alındığı noktalar

Anla şıl abil irlik S eviye Uygunluk Dil B il gisi Ölç ek B il gisi Ala na Uygunluk Ma dde Ha vuz u Oluşt urma

Sosyal Bilgiler Öğretmenleri x x x x

Türkçe Öğretmenleri x x x

Rehber Öğretmenleri x x

Akademisyenler x x x x x

Sosyal Bilgiler Öğretmenleri: Sosyal bilgiler öğretmenlerinin katkılarıyla oluşturulan

madde havuzu sosyal bilgiler dersinin içeriğine uygunluğu, ifade edilişinin doğruluğu, öğrenciler tarafından anlaşılabilirliği ve onların seviyelerine uygunluğu konusunda bilgi alınmıştır. Önceden öğretmenlere dağıtılan madde havuzu öğretmen değerlendirmesi ve yapılan değerlendirme üzerine görüşme yapılması şeklinde gerçekleşmiştir.

Türkçe Öğretmenleri: Hazırlanan madde havuzu ifade edilebilirlik, Türkçe dil bilgisi

kurallarına uygunluk, anlaşılabilirlik ve öğrenci seviyelerine uygunluk gibi kriterlere göre değerlendirmişlerdir.

Rehber Öğretmenler: Maddelerin öğrenci seviyesine uygunlukları açısından

değerlendirdiler. Üç rehber öğretmen direkt değerlendirme yaparken bir rehber öğretmen ise 5, 6, 7. ve 8. sınıf öğrencileri ile gruplar halinde görüşmeler yaparak maddelerin anlaşılabilirlik düzeylerini öğrencilerle birlikte değerlendirmiştir. Maddeleri öğrencilerle teker teker okumak şeklinde oturumlar düzenleyen rehber öğretmenin görüşleri çerçevesinde maddeler şekillendirilmiştir.

Akademisyenler: Görüş sunan akademisyenlerden iki tanesi ölçek geliştirme çalışmaları

yapmaktadır. Yine görüş talep edilen akademisyenlerden üç tanesi sosyal bilgiler eğitimi alanında görev yapmakta ve bu alana yönelik çalışmaları bulunmaktadır. Çalışmada görüş bildiren akademisyenlerden ikisi değerler eğitimi üzerine çalışmakta olup birisi bu alanda doktorasını tamamlamıştır. Görüş alınan diğer akademisyen ise vatandaşlık eğitimi alanında doktora çalışması yapmıştır.

İlgili akademisyenler “maddelerin uygunluğu, ifade ediliş tarzının doğruluğu, maddelerin “adil olma”, “sorumluluk”, “yardımseverlik”, “sevgi”, “saygı”, “doğruluk-dürüstlük” için kapsam olarak ifade edilebilirliği noktasında değerlendirmişlerdir. Maddelerin kapsamı temsil edebilecek niteliğe sahip olduğu konusunda görüş birliğine varılmıştır. Maddeler beş basamaklı Likert tipi bir dereceleme ölçeği şeklinde yeniden yapılandırılmış ve bu maddeler üzerinde geçerlik ve güvenirlik analizleri yapılmıştır.

 Ön deneme aşaması

İnegöl ilçesi sınırları içerisinde bulunan ortaokullar sosyo-ekonomik düzeyi düşük, orta ve yüksek şeklinde gruplandırılmış ve bu üç gruptan yedi okul çalışma grubu olarak belirlenmiştir. Ayrıca okullar belirlenirken, okul türü, okulun bulunduğu konum ve eğitim şekli gibi özelliklerde dikkate alınmıştır. Okulların bu özellikleri Okul A, Okul B, Okul C … gibi kodlanarak aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo 18

Ön deneme yapılan okulların özellikleri

İmam Hatip Merkezi Normal Okul Köy Okulu Kenar Mahalle Taşımalı Ekonomik Düzeyi Okul A x x İyi Okul B x x Orta Okul C x x x Düşük Okul D x x x İyi Okul E x x Orta Okul F x x Düşük Okul G x x Düşük

Geliştirilme aşamasında olan ölçeğin geçerlilik, güvenirlilik hesaplamalarını yapmak için ve kullanışlılık düzeyini belirlemek için pilot uygulaması yapılmıştır. Deneme maksatlı oluşturulan ve öğrencilere uygulanan Etkin Vatandaşlık Değerleri Ölçeği (EVDÖ)’den elde edilen verilere göre ölçeğin çözümlenmesi yapılmıştır.

Literatürde yapılacak çalışmanın örnekleminin belirlenmesinde birtakım kriterler belirlenmiştir. Faktör analizi için örneklemin en az 300 kişi olması gerektiği veya ölçekte bulunan madde sayısının en az beş katı olması gerektiği, daha sağlıklı sonuç alabilmek için on katına ulaşılmasının iyi olacağını belirtmiştir (Seçer, 2013, s.155). En az 300 örneklemin olmasının iyi olacağı belirtilmiştir (Can, 2013, s.271). Tabachnick ve Fidell’a (2015) göre faktör analizi için 300 kişi “iyi”, 500 kişi “çok iyi” ve 1000 kişi “mükemmel” olarak değerlendirilmektedir. Genel bir kural olarak, alınacak örneklem büyüklüğünün değişken sayısının en az 5 katı, hatta 10 katı civarında olmasıdır (Karagöz ve Kösterelioğlu, 2008, s.85). Ölçek geliştirme aşaması çalışma grubunda 820 civarında öğrenciye ulaşılmıştır. Bu örneklem grubu ile standarttın sağlanıldığı düşünülmektedir. Çalışma grubunun 5., 6., 7. ve 8. sınıflardan oluşması ölçeğin benzer gruplar için temsil gücünü artırarak yaş bakımından varyansın geniş olmasını sağlamak amacıyladır.

Geliştirilen ölçek altı boyuttan oluşmaktadır. Bu değerler “adil olma”, “sorumluluk”, “yardımseverlik”, “sevgi”, “saygı”, “doğruluk-dürüstlük” şeklinde belirlenmiştir. Her bir değer için ayrı bir ölçek geliştirilme çalışması yapılmıştır. Başta EVDÖ olmak üzere, “Adil Olma Değer Ölçeği”, “Sorumluluk Değer Ölçeği”, “Yardımseverlik Değer Ölçeği”, “Sevgi Eğilim Ölçeği”, “Saygı Değer Ölçeği”, “Doğruluk-Dürüstlük Değer Ölçeği” adı altında toplam yedi adet ölçek geliştirme çalışması yapılmıştır. Her bir değer boyutu ayrı ayrı ölçek olarak kullanılabileceği gibi bir arada kullanılarak EVDÖ düzey puanı elde edilebilmektedir.

 Geçerlilik ve güvenirlik çalışmaları  Geçerlilik çalışmaları

Bu aşamada geçerlilik çalışması için “EVDÖ” başta olmak üzere “Adil Olma Değer Ölçeği”, “Sorumluluk Değer Ölçeği”, “Yardımseverlik Değer Ölçeği”, “Sevgi Eğilim Ölçeği”, “Saygı Değer Ölçeği”, “Doğruluk-Dürüstlük Değer Ölçeği” için ayrı ayrı açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) çalışmaları yapılmıştır. Örneklem büyüklüğünün uygunluğu belirlenmesi için Kaiser-Meyer Olkin (KMO) katsayısına bakılmıştır. Verilerin çok değişkenli normal dağılıma sahip olup olmadığını belirlemek için Barlett Küresellik Testi (Barlett Test of Sphericity) yapılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliğini belirleyebilmek için faktör analizlerine bakılmıştır. Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik analizleri için SPSS 20.0 programı kullanılmıştır.

 Açımlayıcı faktör analizi (AFA)

Açıklayıcı faktör analizi (AFA) bir ölçme aracında yer alan maddelerin kaç alt başlık altında toplanabileceğini ve aralarında ne tür ilişkilerin olduğunu belirlemek amacıyla yapılmaktadır (Seçer, 2013, s.153). Açımlayıcı faktör analiziyle çok fazla olan değişkeni, bağımsız olarak ölçmenin mümkün olamayacağı az sayıda temel bir yapıya indirgemek için kullanılan bir yöntemdir.

Aynı faktör altında toplanan maddeler, bu maddelerin içeriğine uygun bir şekilde adlandırılmaya çalışılır. AFA birtakım değişkenler arasındaki ilişkileri açıklayabilecek teorik modellerin makul olup olmadığını araştırmak için birçok bilimsel disiplinde standart bir araç haline gelmiştir (Hu ve Bentler, 1999, s.2). Faktör analizi, hangi ölçülebilir değişkenlerin benzer tepki modellerine sahip olduğunu belirlemek için kullanılır, dolayısıyla gizli bir yapıyla korelasyon gösterir. Gizli bir yapı, ifade edilmesi veya ölçülmesi zor olabilen temel bir soyutlamadır (Bradley, 2017, s.3).

Herhangi bir istatistiksel işlemde olduğu gibi, AFA'da elde edilen sonuçların faydası büyük oranda verilerin toplandığı çalışmanın planlanmasının sağlamlığı ile belirlenir (Fabrigar, Wegener, MacCallum ve Strahan, 1999, s.273). AFA'nın asıl amacı, madde korelasyon matrisini yeterince üretmek için gerekli olan ortak faktörlerin minimum sayısını belirlemektir (Izquierdo, Olea ve Abad, 2014, s.395). Faktör analizini yapabilmek için, bu testin sonuçları anlamlı olmalı ve örnekleme yeterliliğinin Kaiser Meyer-Olkin ölçümünün katsayısı .60 veya daha yüksek olmalıdır (Kaiser, 1974).

AFA süreci boyunca “Direct Oblimin” döndürme tekniği kullanılmıştır. Eğik döndürme şekli olarak bilinen “Direct Oplimin” tekniği ölçme aracında yer alan faktörlerin birbiri ile ilişkili olduğu var sayıldığı zaman kullanılır (Seçer, 2013, s.169).

Açımlayıcı faktör analizini planlayan herhangi bir araştırmacı tarafından karşılaşılan ilk konu, verilerin faktörlerinin nasıl çıkarılacağına ilişkindir (Russell, 2002, s.1630). Yapılan çalışmada istenen yapı literatüre göre belirlenen değer içeriklerini kapsaması beklenmiştir. Buna göre EVDÖ’nün altı alt boyutu olan bir yapı olarak ortaya çıkması tasarlanmıştır. Bu alt boyutlarda kendi alt boyutunda kuramsal çerçeve kısmında değerlerin sınıflandırılması aşamasında belirtildiği gibi üç boyutlu bir alt yapı sergileyecekleri tahmin edilmiştir. Bir faktör analizine dahil edilecek katılımcı (örneklem) sayısı ne kadar olması gerekir sorusu ölçek geliştirme uzmanlarınca daima tartışılmıştır. Çünkü faktör analizi yapılabilmesi örneklem büyüklüğü konusuna çok önemlidir. Sağlıklı veriler elde edebilmek için uygun örneklem sayısına ulaşılması gerekmektedir. Faktör analizi uygulamalarında daha büyük örneklerin ulaşılması amaçlanmıştır. Çünkü örnek faktör yüklerinin katılımcı sayısına göre daha hassas tahminleri olduğu ve tekrarlanan örneklemede daha kararlı veya daha az değişiklik olduğu şekilde sonuçlar sağlaması yaygın olarak kabul edilmektedir (MacCallum, Widaman, Zhang ve Hong, 1999, s.84). Literatürde örneklemin kaç kişiden oluşması konusunda farklı görüşler vardır. Gorsuch (1983) ve Kline (1979) gibi araştırmacılar sağlıklı bir açımlayıcı faktör analizi yapılabilmesi için örneklem sayısının en az 100, Guilford (1954) en az 200 ve Cattell (1978) 250 olması gerektiğini belirtmişlerdir (Gorsuch ve Venable, 1983; Kline ve Cooper, 1984; MacCallum ve diğerleri, 1999; Russell, 2002). Comrey ve Lee (1992), faktör analizinde yeterli örneklem büyüklükleri 100 = zayıf, 200 = adil, 300 = iyi, 500 = çok iyi, 1.000 veya daha fazla = mükemmel şeklinde önermiştir (MacCallum ve diğerleri, 1999, s.84; Reise, Waller ve Comrey, 2000).

Örneklem belirlemede geleneksel kural, çarpanlara ayrılan ölçek maddelerinin sayısına oranla katılımcı sayısına odaklanmıştır. Yani madde başına 5 veya 10 katılımcıdan oluşan minimum miktarlar önerilmiştir (Russell, 2002, s.1632). Ama alan araştırmacıları, faktör analizi çalışmalarında mümkün olduğu kadar 500 veya daha fazla katılımcı ile çalışmanın yapılmasını tavsiye etmektedirler (MacCallum ve diğerleri, 1999).

Yapılan çalışmada katılımcı sayısı eksik kodlama yapan, ciddi bir şekilde doldurmayan katılımcılar çıkartıldığı zaman 829 kişi ile çalışma yürütülmüştür. Açımlayıcı faktör analizi

sürecinde EVDÖ ölçeğinin madde sayısı 145 olarak belirlenmiştir. Bu da madde başına yaklaşık 6 katılımcı denk geldiği hesaplanmaktadır. İstenen minimum rakamın üstündedir. Diğer altı alt boyut ölçeğin ayrı ayrı ölçek olarak kullanılması için ise 10 katından daha fazladır. Bu durum AFA için istenen katılımcı sayısına ulaşıldığını göstermektedir.

Tablo 19

AFA Çalışma Grubu Genel Özellikleri

Grup N % Cinsiyet Erkek 377 45.5 Kız 452 54.5 Sınıf 5.sınıf 380 45.8 6.sınıf 113 13.6 7.sınıf 139 16.8 8.sınıf 197 23.8 Toplam 829 100

AFA çalışma grubunda yer alan öğrenciler istatistiksel olarak sınıf düzeylerine göre beşinci (n=380), altıncı (n=113), yedinci (n=139), ve sekizinci sınıflarında (n=197); cinsiyete göre ise 452’si (%54.5) kız, 377’si (%45.5) erkek olmak üzere toplam 829 öğrenci şeklindedir. İnegöl ilçesi sınırları içerisinde bulunan ortaokullar sosyo-ekonomik düzeyi düşük, orta ve yüksek şeklinde gruplandırılmış ve bu üç gruptan yedi okulda okuyan öğrenciler çalışma grubu olarak belirlenmiştir.

 Doğrulayıcı faktör analizi (DFA)

Doğrulayıcı faktör analizi (DFA), gizli yapılar arasındaki ilişkilerin incelenmesinde kullanılan güçlü bir istatistiksel araçtır (Jackson, Purc-Stephenson ve Gillaspy, 2009, s.6). DFA, ölçülen değişkenlerin bir ölçüm teorisine özgü yapıları ne kadar iyi temsil ettiğini test eder (Bradley, 2017, s. 4). DFA, var olan veya ortaya çıkartılan yapının doğruluğunu analiz etmeye yarayan bir tekniktir. DFA modelleri faktör yükleri, faktörler arasındaki korelasyonlar ve hipotez modelin verilere uyumu testlerine izin veren ölçüm hataları arasındaki korelasyonları belirler (Curran, West ve Finch, 1996, s.16).

DFA yapıldığında, araştırmacı gözlemlenen kovaryans matrisi ile karşılaştırılan bir popülasyon kovaryans matrisini tahmin etmek için bir hipotez model kullanmaktadır. Teknik olarak, araştırmacı tahmini ve gözlemlenen matrisler arasındaki farkı en aza indirgemek istemektedir (Schreiber, Nora, Stage, Barlow ve King, 2006, s.323). DFA,

gözlemlenen değişkenler (örneğin, test puanları veya derecelendirmeler) ve gizli değişkenler veya faktörler arasındaki ilişkiler hakkında önyargı hipotezlerini açık bir şekilde test eder (Jackson ve diğerleri, 2009, s.6).

AFA’yla oluşturulan yapının geçerliliği, DFA ile tasdik edilmek istenmiştir. Zira DFA, hipotezlenmiş faktör yapısının gözlemlenen verilere ne kadar iyi uyduğunu değerlendirmek için tasarlanmıştır (Russell, 2002, s.1639). Yapılan çalışmada da daha önce literatür taranarak oluşturulan yapı AFA ile test edilmiş ve DFA ile uygunluğu denenmiştir. Hu ve Bentler (1999) model uyumunu değerlendirirken “iki kriter” stratejisini tavsiye etmektedir: İlk olarak, modeli değerlendirirken standartlaştırılmış kök ortalama karesi (SRMSR) kullanılmasını önermektedirler. Bu değer, veriye iyi uyumu gösterebilmesi için .08 veya daha düşük bir değere sahip olmalıdır. İkinci olarak, Tucker Lewis Endeksi (TLI) (Tucker ve Lewis, 1973), Bollen’in (1989) İndeksi (IFI), Karşılaştırmalı Uyum İndeksi (CFI) (Bentler, 1990), Relatif Dülgerlik İndeksi (RNI), McDonald (1989) Merkez İndeksi (MFI) veya Kök Ortalama Kare Yaklaşımı Hatası (RMSEA) gibi birkaç uygun istatistikten birinin kullanılmasını önermektedir.

Literatür incelendiğinde SRMSR değeri için istenen değer .08 ve altı iken TLI, IFI, CFI, RNI için ise .90 üzeri kabul edilebilirken .95 üzeri mükemmel olarak yorumlanmaktadır. Yine RMSEA için olması gereken değer .06 veya daha düşük olmalıdır (Hu ve Bentler, 1999; Russell, 2002, s.1340). DFA ile elde edilen verilerin her birisi uyum indeksinin üzerinde olduğu görülmüştür. Başta SRMSR olmak üzere, IFI, TLI, CFI, SRMR, RMSEA gibi değerlerin beklenen uyumu gösterdiği tespit edilmiştir.

DFA için ise 1300 öğrenci ile çalışma yapılmıştır. Yanlış ve eksik kodlama yapan 77 öğrencinin kâğıdı veri geçerliliğini etkileyeceği için veri setinden çıkartılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sürecinde EVDÖ ölçeğinin madde sayısı 82 olarak belirlenmiştir. AFA sonuçlarına göre hiçbir faktör altında yer almayan maddeler çıkartılmıştır. DFA için madde sayısı ve katılımcı sayısı oranlandığında 10 katından çok fazla olduğu görülmektedir. Böylelikle Russell (2002) ve MacCallum ve diğerleri, (1999) belirttiği 500 den fazla olma ya da on katı kadar olma kriterleri sağlanmıştır.

Tablo 20

DFA Çalışma Grubu Genel Özellikleri

N % Cinsiyet Kız 566 48.7 Erkek 597 51.3 Sınıf 5.sınıf 304 24.9 6.sınıf 355 29.0 7.sınıf 284 23.2 8.sınıf 280 22.9 Yaş 10 148 12.1 11 330 27.0 12 307 25.1 13 294 24.0 14 + 144 11.8 Toplam 1223 100

DFA çalışma grubunda yer alan öğrenciler istatistiksel olarak sınıf düzeylerine göre beşinci (n=304), altıncı (n=355), yedinci (n=284) ve sekizinci sınıflarında (n=280); cinsiyete göre ise 566’sı (%48.7) kız, 597’si (%51.3) erkek olmak üzere toplam 1223 öğrenciden oluşmaktadır. Çalışma grubu İnegöl ilçesi sınırları içerisinde bulunan ortaokullarda okuyan öğrencilerden seçilmiştir.

 AFA ve DFA çalışma verilerinin normallik durumu

Açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) işlemlerine geçmeden önce veri setinin normal dağılım gösterip göstermediğine bakılmıştır. Çünkü bir veri setinde gerekli analizlerin yapılabilmesi için veri setinin normal dağılım göstermesi gerekmektedir. Çünkü normal dağılım pek çok istatistiksel işlem için ön şarttır (Garson, 2012, s.17). Bunu belirleyebilmek için AFA ve DFA işlemi yapmak amacıyla toplanan verilerin normallik dağılıma bakılmıştır. Dağılımların normalliği incelenirken aritmetik ortalama, mod, medyan, çarpıklık ve basıklık katsayı değerleri, Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk ile histogram ve grafikler kullanılmıştır. Bir veri setinde işlem yapılabilmesi için o veri setinin normal dağılım kriterlerinden en az birkaçını sağlaması gerekmektedir. Bu şekilde verilerin normal dağılım gösterip göstermediği belirlenmeye çalışılmıştır. Çünkü araştırmalarda yapılan istatistiksel testlerin, koşullar elverdiğince, öncelikle parametrik olması, araştırma sonuçlarının güvenirliği ve genellenebilirliği açısından istenen bir durumdur (Can, 2013, s.81).

İlk önce AFA ve DFA için Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk testi yapılarak normallik değerleri hesaplanmıştır. Ama normallik değerinin anlamlı çıktığı görülmüştür. Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk normallik testinden sonra, normallik varsayımının belirlemede diğer bir ölçüt olarak basıklık-çarpıklık değerleri incelenmiştir. Çünkü böyle durumlarda, çarpıklık basıklık değerleri, histogram, Q-Q grafiği, incelendiğinde ideal bir normal dağılım gösterdiği düşünülen; ancak Kolmogorov-Smirnov testinde anlamlı çıkan veri setleriyle karşılaşılabilmektedir (Akbulut, 2010). Normallik varsayımının test edilmesinde birden fazla yola başvurulmasının bir diğer sebebi, tek bir tekniğin yetersiz kalabileceği düşüncesidir. Örneklem küçük olduğu durumlarda grafikler de her zaman doğru sonuç vermeyebilirler. Bundan dolayı grafiksel yöntemlerin diğer yöntemlerle birlikte değerlendirilmesi çalışmanın veri seti için yapılacak yorumun daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Bundan dolayı normallik varsayımı testinde çeşitleme yoluna gidilmiştir. Elde edilen ölçümlere ait çarpıklık (skewness) ve basıklık (kurtosis) katsayıları Tablo 21’de sunulmuştur.

Genel kabul olarak verilerin normal dağılım gösterdiğinin söylenebilmesi için aritmetik ortalama, mod ve medyanın birbirine eşit ya da yakın olması gerekmektedir. Tablo 21 incelendiğinde hem AFA hem de DFA veri setinin aritmetik ortalama, mod ve medyanın birbirine yakın olduğu görülmektedir. İkinci bir varsayım ise çarpıklık ve basıklık katsayılarının ±1 sınırları içinde 0’a yakın olması şeklindedir. Tablo 21 incelendiğinde, AFA ve DFA veri seti çarpıklık ve basıklık değerleri açısından +1 ile -1 arasında değer almıştır. Üçüncü varsayım ise çarpıklık ve basıklık değerlerinin -1.96 ve +1.96 arasında olması gerektiği şeklindedir (Can, 2013; Garson, 2012; Karaatlı, 2014; Demir, Saatçioğlu ve İmrol, 2016). AFA ve DFA veri seti çarpıklık veya basıklık katsayısını standart hatalarına bölerek istatistikçiler tarafından normallik kriteri kabul edilen -1.96 ve +1.96 arasında değerler aldığı tespit edilmiştir. Ayrıca histogram grafiklerine bakılarak da bu durum teyit edilmiştir. Aşağıda veri setinin histogramları yer almaktadır.

Tablo 21

AFA ve DFA İçin Toplanan Verilerin Normalliğe İlişkin Değerler

Ölçüm n xˉ Ss Ort Mod Çarpıklık Basıklık AFA 829 588.36 2.01 590.04 594.00 -.404 -.428 DFA 1223 340.17 .976 341.19 344.00 -.413 -.260

AFA Veri Seti DFA Veri Seti

Şekil 3. AFA ve DFA ölçümlerinden elde edilen ölçümlere ilişkin histogram garafiği