• Sonuç bulunamadı

1.2. Kadim Dini Gelenekler

1.2.3. Eski Avrupa Dinleri

1.2.3.1. Eski Yunan ve Roma Dini

Eski Yunan dini diğer antik dönem dinleri gibi çoktanrılı ve pagan yapısıyla dikkati çekmektedir. Eski yunan dininin temel bir özelliği tapınılan tanrısal varlıkların insan biçimli olarak tasvir edilmesidir. Örneğin yüce tanrı Zeus güçlü kuvvetli bir erkek şeklinde tasvir edilmiştir. Yunanlılar tanrıların büyükçe bir aile tarzında Olimpos dağında yaşadıklarını düşünmüşlerdir. Göklerin egemeni olan kral tanrı Zeus ile eşi kıskanç ve zaman zaman kötü karakterli Hera tanrılar panteonunun zirvesinde yer almışlardır. Zeus’un insanlarla ancak aracılar vasıtasıyla ilişki kuran bir ilahi varlık olduğuna inanılmıştır. Eski Yunan mitolojisinde sıklıkla Zeus’un kılık değiştirerek çeşitli ilahi varlıkları ya da yeryüzünde yaşayan bazı kimleri kaçırdığı ya da iğfal ettiği anlatılarına yer verilir. Eski Yunan’da bir diğer önemli tanrısal varlık ise güzellik ve rahmet tanrısı Apollo’dur. Bundan başka deniz tanrısı Posiedon, ilahi elçi Hermes, av tanrıçası Artemis, güzellik ve aşk tanrıçası Afrodit, güç tanrısı Ares, aşk tanrısı Eros, rüzgâr tanrısı Aydos ve ay tanrısı Helena gibi varlıklar da Eski Yunan tanrılar panteonunda bulunan önemli ulûhiyetler arasındaydı. İnanılan tanrısal varlıklar dışında Eski Yunanlılar bazı yarı tanrısal varlıklara da inanmaktaydılar.

39 Eski Yunanlılar arasında krallar şahsında atalar kültüne de yer verilmekteydi. Kralların tanrı Zeus’un soyundan geldiklerine ve Zeus tarafından göreve getirildiklerine inanılmaktaydı.

Krallar aynı zamanda başrahip sayılırlardı.

Ölüm sonrası yaşam konusunda Yunanlılar arasında çeşitli inanışlar olduğu bilinmektedir. Ölen kişinin ruhunun bir müddet civarda yaşadıktan sonra yeniden dünyaya geleceğine inanç yanında genellikle ölülerin yeraltındaki ölüler âleminde yaşamlarını devam ettireceklerine inanılırdı. Eski Yunanlılar tanrılar adına tapınaklar inşa etmişlerdir. Zeus adına yapılan Olimpiya tapınağında olduğu gibi tapınaklara tanrıların devasa heykellerini yerleştirmişlerdir. Ayrıca Atina’daki Agora Meydanı gibi bazı alanlarda tanrıların heykelleri dikilmiştir. Yapılan ibadetler arasında tanrısal tasvirler önünde yapılan dua ve tazimler, sunulan kurbanlar diğer pagan geleneklere benzerlik göstermektedir. Bundan başka onlar tanrısal varlıkları adına çeşitli yıllık festivaller düzenlemişlerdir. Bunlardan en ünlüsü yüce tanrı Zeus adına dört yılda bir düzenlenen Olimpiyat şenlikleridir. Ayrıca Delphi’de Apollo için yılda bir defa düzenlenen oyunlar da önemlidir.

Eski Etrüsk dininin etkisi altında kaldığı söylenen Eski roma dinsel geleneği çoktanrıcı ve pagan bir karakter taşımaktadır. Eski Roma’da her şehrin kendine has bir tanrı geleneğinin olduğu dikkati çeker. Kuşkusuz bunlardan en önemlisi ve etkini imparatorluk merkezi olan ve Romus ile Romulus kardeşler tarafından kurulduğuna inanılan Roma şehrinin tanrılar panteonudur. Işık tanrısı Jüpiter ile halkın koruyucu tanrısı Mars ve Quirinus tanrılar panteonun başında yer almaktadır. Roma dinindeki gelişmelere paralel olarak bu ilahi üçlü ileri dönemlerde Jüpiter, Juno Gegina ve Minerva şekline dönüşmüştür. Dolunay günleri Romalılarca Jüpiter’e ithaf edilirdi. Jüpiter ün üstün ve yüce olarak tanımlanmıştır. Bundan başka ay tanrısı Diana, ekilebilen topraklar tanrıçası Tellus, mahsulün korucuları Flora ve Ops, sürüler tanrısı Faunus, su tanrısı Neptün ve ateş tanrısı Vulkanus önemli tanrısal varlıklar arasındaydı. Roma dininde ev ve evin bölümlerine yönelik koruyucu tanrısal varlılara da inanılırdı. Örneğin Yanus ev kapısı, Vesta ise ocak tanrısıydı. Roma imparatorluğunun gelişmesine paralel olarak ilerleyen dönemlerde Eski Yunan panteonuna ait tanrısal varlıklar da dinsel gelenek içerisine taşınmıştır. Bundan başka Manga Mater ve Kübele de zamanla Roma tanrısal varlıkları arasına dâhil edilmiştir. Roma’daki Forum gibi bazı meydanlarda tanrısal varlıkların heykelleri dikilmiştir.

Eski Roma geleneğinde imparator kültü oldukça önemlidir. En büyük rahip olarak kabul edilen imparatorlar aynı zamanda tanrısal varlıklar olarak kabul edilmiş ve öldüklerinde heykelleri tapınaklara konularak bunlara da tapınılmıştır. Eski Roma dininde hemen her tanrısal kültün kendine has rahipleri vardı. Örneğin Lüperdi adı verilen rahipler, tanrı Faunus’un rahipleriydi. Bunlar belirli zamanlarda törenlerle dolaşırlar ve sürülerin kurtlardan korunmasını sağlamaya çalışırlardı.

Eski Romalıların ibadetleri arasında tanrılar adına kesilen kurbanlar önemli bir yer tutmaktadır. Fal ve kehanet Romalılar arasında oldukça yaygındı; rahipler belirli zamanlarda kehanette bulunarak tanrısal varlıkların iradelerini halka aktarmaya ya da geleceğin nasıl olacağı konusunda halkı bilgilendirmeye çalışırlardı. Bundan başka Eski Yunan’da olduğu gibi,

40 tanrılar adına bayram ve şenlikler düzenlenirdi. Yılda iki defa yapılan araba yarışları ise halkın hem oyun eğlence hem de ibadet şeklini yansıtmaktadır.

1.2.3.2. Kelt Dini

M.Ö. 600 yıllarında Batı ve Orta Avrupa’da etkili olan Keltlerin dinsel geleneğini ifade eden Kelt dini özellikle Galler ve İrlanda’da etkili olmuştur. Kelt dininin temel özelliği çoktanrıcı ve pagan yapısı gelişmiş bir rahiplik sistemine sahip olmasıdır. İnanılan tanrısal varlıklar arasında kral tanrı Teutates, şimşek tanrısı Taranis, verimlilik tanrısı Dagda, at tanrıçası Epona ve el sanatları tanrısı Lug önemlidir. Ayrıca Arawn, Brigid, Cernunnos, Cerridwen, Danu, Herne, Lugh ve Rhiannon da önemli tanrısal varlıklar arasındadır. Kelt dininde yeryüzü genel anlamda kutsal kabul edilmekle birlikte özellikle bazı sular, dağlar, koruluklar ve ağaçlar kutsiyetin yoğunlaştığı mahaller olarak görülmüştür. Keltler arasında ruh, cüce ve peri inançları da oldukça dikkat çekicidir. Bazı tepelerin altında perilerin ve ruhların yaşadıklarına inanılmıştır.

Keltler ruhun ölümsüzlüğüne inanmışlardır. Ölülerin Batıda bir ada ya da sular altındaki bir ülke olduğu düşünülen ölüler ülkesine gittiklerine inanılırdı. Ölüler ülkesi korkulacak bir yer olarak görülmezdi ve cehenneme inanılmazdı; dolayısıyla Keltler arasında ölüm korkusuna fazla yer verilmezdi. Hatta bu nedenle onlar arasında intihar vakalarının bile yaygın olduğu söylenmektedir.

Druid denilen Kelt rahiplerinin doğayla uyum yanında doğaya bir şekilde egemen oldukları var sayılmıştır. Hatta güneşi, dünyayı ve göğü onların yarattıklarına inanılmıştır.

Bundan başka Druidler büyülü sözler ve kutsal formüllerle yağmurun yağmasını sağlama ve bazı doğal afetlerin önlenmesi gibi etkinliklerde bulunurlardı. Falcılık ve kehanet Kelt dininde de oldukça önemlidir. İbadetler arasında diğer pagan topluluklarda olduğu gibi kurban törenleri önemli bir yer tutmaktadır. Kurban ve sunular Druidler tarafında kutsal mekânlarda tanrısal varlıklara sunulmuştur. Hayvan kurbanı yanında Keltlerin zaman zaman insan kurbanı törenleri düzenlediklerine dair bilgiler de bulunmaktadır.

1.2.3.3. İskandinav Dinleri

M.S. 9.-10. yüzyıllarda Hıristiyanlığı kabul edene kadar İskandinav halklarının bağlı oldukları dinsel gelenek, çoktanrıcı ve pagan bir yapı arzetmekteydi. İskandinav dinerlinin tanrılarına ilişkin anlatılara Edda destanı gibi metinlerde rastlanmaktadır. Eski İskandinav halkları çeşitli tanrı gruplarına inanırdı. Bunlardan Aesir denilen grup Odin, Frigg, Thor, Balder ve Tyr gibi belli başlı tanrılardan oluşmaktaydı. İkinci bir grubu oluşturan Vanir ise Njord ve çocukları Freyr ve Freyja gibi tanrısal varlıklardan oluşmaktaydı. İnanılan tanrılar arasında en üstünü her şeyin hâkimi olduğu düşünülen Odin’di. İnsanların kaderlerine hükmeden eşi Frigg ve çocukları ile tanrılar panteonun başında yer alırdı. O, tanrıların babası olarak da adlandırılırdı. İki keçi tarafından çekilen bir arabaya binen tanrı Thor ise gücün sembolüydü.

Bunlardan başka bilge tanrı Baldur, rüzgârlara hükmeden Njord ve çocukları Freyr ve Freyje de önemli tanrısal varlıklar arasındaydı.

41 Önceleri tanrılarına açık alanlarda tapınan Eski İskandinav hakları sonraları tapınaklar inşa ettiler. Tapınaklarda tanrılar için sunulan kurbanlar oldukça önemliydi. Hayvan kurbanları yanında zaman zaman insan kurbanlarının da sunulduğu söylenmektedir. Kurban olarak sunulan insanlar genelde köle ve esirlerdi. Yılda üç büyük bayram kutlanırdı. Bunlardan ilki güneş adına kutlanan Yul bayramıydı; ikinci yeryüzü için üçüncüsü ise yüce tanrı Odin adına kutlanırdı. İskandinav dini geleneğinde tapınaklarda tanrıların hizmetçisi olan rahipler dışında kâhin ve büyücüler de oldukça önemliydi. Kehanet ve büyüde özellikle kadınların ayrı bir yeri vardı. Elbiseler üzerine yapılan sihirlerin giyen kişiyi kötülüklerden koruyacağı ya da yok edeceği düşünülürdü. İskandinav dini geleneğinin uzantılarını haftanın günlerinin isimleri (Thursday, Friday gibi) konusunda olduğu gibi Batı dillerinde görmek mümkündür.