• Sonuç bulunamadı

Ermeni Komitelerinin Casusluk Faaliyetlerindeki Rolü

BÖLÜM 2: OSMANLI TEBAASININ KARIġTIĞI CASUSLUK

2.2. Gayrimüslim Tebaanın KarıĢtığı Casusluk Faaliyetleri

2.2.2. Ermeni Casusluk Faaliyetleri

2.2.2.4. Ermeni Komitelerinin Casusluk Faaliyetlerindeki Rolü

YaĢanan münferit bazı casusluk olayları, Doğu vilayetlerinde Ermenilere yönelik gerçekleĢtirilen sevk ve iskân politikasının bir benzerinin Bursa Vilayetinde adı casusluk faaliyetlerine karıĢan bazı Ermenilere uygulanmasına neden olmuĢtur. Dolayısıyla Bursa‟da Ermeni Katolik milletinden olan ve önceleri komisyonculuk ve ipek ticaretiyle uğraĢmakta iken zarara uğrayarak fakir bir duruma düĢen, ilerleyen dönemde ise Bursa Reji Ġdaresinde yevmiye otuz kuruĢ bir ücretle kantarcılık yapan Minas namında bir Ermeni ve ailesinin askeri mıntıkalardan uzak ve uygun bir mıntıkaya sevkleri kararlaĢtırılmıĢtır. Minas ve ailesinin böyle bir Ģekilde sevke tabi tutulmalarına Ġstanbul Flemenk Sefaretine gönderilen bir mektup neden olmuĢtu. Hakkında yapılan etraflı bir soruĢturma neticesinde hanesinde zevcesi, yirmi ve otuz yaĢlarında iki kızı ile birlikte yaĢadığı, sarayda mütercimlik yapan bir de oğlunun olduğu öğrenilmiĢtir. Minas‟ın Mehmet ġakir adındaki oğlunun, bir dönem ücret karĢılığında Ġngiltere Hükümeti menfaatine casusluk yapması nedeniyle hükümet tarafından asılarak idam edildiği bilgisine de ulaĢılmaktaydı. Ayrıca casusluk için Mehmet ġakir‟in ailesine Ġngiltere Hükümeti tarafından büyük miktarda para tahsis edilmiĢti. Manas‟ın zevcesi de bir dönem Bursa‟da ġark Oteli‟nin direktörlüğü vazifesini üzerine almıĢ ve burada bulunduğu müddet zarfında Osmanlı Devleti aleyhtarı olarak tanınmıĢ, hatta bazı hal ve hareketleri bu durumu teyit etmiĢtir320

. Marmara ve havalisinde Ermeni casusluk faaliyetlerinin yoğun bir Ģekilde yaĢandığını söyleyebiliriz. Bilhassa Ermeni ihtilal komitelerinin casusluk faaliyetlerinde etkin rol oynadıkları görülmüĢtür.

2.2.2.4. Ermeni Komitelerinin Casusluk Faaliyetlerindeki Rolü

Osmanlı Ermenilerinin casuslukları kaybedilmiĢ olan Osmanlı Avrupası‟ndaki coğrafyada da gerek harekât gerekse yönetimsel Ģekilde devam ediyordu. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi bu bölgede Osmanlı Devleti‟ne karĢı düĢman devletler tarafından

319 ATASE, BDH. 3470/146/9; BDH. 3470/146/9-2. 320

119

oluĢturulan casus teĢkilatları etkili çalıĢmalar yapmaktaydılar. Bu havalide gerçekleĢtirilen casusluk faaliyetlerinde en etkin rolleri Osmanlı topraklarında olduğu gibi düĢmana yataklık eden Ermeni komiteleri üstlenmekteydi.

Ermeni komiteleri, Ġtilaf kuvvetleri menfaatine Bulgaristan taraflarında da yoğun faaliyetler gerçekleĢtirmiĢlerdir. Söz konusu komiteler ile Osmanlı Devleti arasındaki haberleĢme Dersaadet Union Sigorta Kumpanyası‟nda görevli Antuan Poyos tarafından sağlandı. Bu Ģahıs, Osmanlı Devleti hakkında elde ettiği her türlü istihbaratı muhtelif Ģekillerde komitelere iletmekteydi. Hatta kendisine Fransız süsü veren ve Fransız pasaportu ile dolaĢan Antuan, çalıĢtığı kumpanyanın Sofya‟da bir Ģubesi bulunmasından dolayı Sofya‟ya gitmekte ve böylece Ermeni komiteleri ile de sıkı bir bağ kurmaktaydı. Antuan Poyos‟un bu faaliyetlerinin anlaĢılması üzerine durum ve hareketlerinin gözlenmesi kararlaĢtırıldı321. Yine Sofya‟da gerçekleĢtirilen Ermeni casusluk faaliyetleri ile ilgili olarak Leon Kürkiyan namındaki Ermeni‟nin Osmanlı Devleti aleyhinde bazı giriĢimlerde bulunduğu anlaĢıldı322

.

Ermeni komitelerinin BükreĢ cihetinde yetiĢtirdikleri casuslar ve bunların faaliyetlerinden daha önce bahsetmiĢtik. Burada Dikran Peltekyan, Karabet Bodifyan, Agop Köçekyan ve Tekfur MagaĢiyan, düĢman kuvvetler hesabına her türlü casusluğu yerine getirmekteydiler ve bilgi transferi konusunda gerekli akıĢı sağlamaktaydılar323. Ermeni komitelerinin Ġsviçre‟deki faaliyetlerine baktığımızda, Osmanlı Devleti‟ne karĢı hasmane tutumların ve casusluk faaliyetlerin, onların adeta kuruluĢ beyannameleri olduğu ortaya çıkmaktaydı. Ġsviçre‟deki Ermeni cemiyeti, üç komite vasıtasıyla icra ediliyordu. Bunlardan idare komitesinde müĢavir sıfatıyla yer alan Karebet Karebetyan Fransa Hükümetinin aylıklı casusuydu. Yine idare komitesinde bulunan MenteĢoff, Rus Ermenilerindendi ve Rusya Sefareti hizmetine casusluk yapmaktaydı324.

Ermenilerin Osmanlı coğrafyası dıĢında da casusluk faaliyetlerinde bulunmaları, Osmanlı Devleti‟ni birtakım tedbirler almaya sevk etti. Bu kapsamda Hariciye Nazırı Halil Bey tarafından Osmanlı sefaretlerinin tamamına ve müstakil Ģehbenderliklere yazılar gönderildi. Bu yazılarda ecnebi memleketlere özellikle Osmanlı Devleti‟nin

321

BOA. HR. SYS. 2266/12. 322

ATASE, BDH. 289/1177/37; BDH. 289/1177/37-1; BDH. 289/1177/37-2; BDH. 289/1177/37-3. 323 BOA. DH. EUM. 2. ġube 25/13.

324

120

müttefiki olduğu memleketlerde bulunan Osmanlı tebaası Ermenilerden birçoğunun Ģehbenderhanelerden aldıkları veya vize ettikleri pasaportlar ile casusluk etmek, Ermeni kongrelerinde bulunmak, Osmanlı hükümeti aleyhinde çalıĢmalar yapmak, düĢman ordularına yardım ve casusluk etmek üzere Ġsviçre‟ye vesair mahallere gittikleri ve kendilerinin Almanya, Avusturya ve Bulgaristan‟da Osmanlı tabiiyetinde bulunmaları dolayısıyla kolaylık gösterildiği yönünde haberler alındığı bildirilmekte ve bu sebepten dolayı Ģehbenderhaneye müracaat edecek her kim olursa olsun hiçbir Ermeni‟ye buradan özel izin olmadıkça her ne tarafa olursa olsun seyahat için kesinlikle pasaport verilmemesi ve pasaportu olanların vize edilmemesi hususu sefaretlere bağlı Ģehbenderliklere bildirildi325

.

Ermeni casusluk faaliyetlerinin Balkan coğrafyasında etkin bir rol oynamasında Ġngiltere Hükümetinin menfaati ve desteği bulunuyordu. Bu konuda, Selanik‟in Bulgar Konsolatosundan Hariciye Nezareti‟ne gelen bir raporda Ermeni çetesinin Ġngiltere Hükümeti tarafından Selanik‟te teĢkilatlandırılıp Osmanlı topraklarına sızdırılmaya çalıĢıldığı açık bir Ģekilde beyan olunuyordu. Ġngiltere Hükümeti hizmetine casusluk eden Baalbekli Arap Tevfik ile Davidyan adlı bir Ermeni‟nin kontrolünde beĢ altı kiĢiden oluĢan bir Ermeni çetesinin, Edirne civarında Meriç Köprüsü ile Uzunköprü‟yü ve Osmanlı Devleti‟nin farklı mahallerinde bulunan bazı köprüleri tahrip etmek üzere Selanik‟ten hareket ettiği haber alınmaktaydı. Yine Ġngilizlere casusluk eden Baalbekli Arap Tevfik‟in Bulgaristan‟da temas kurduğu Zodirof‟un Karaağaç limanında bulunan bir Ermeni olduğu ifade edilmekteydi326

.

Rusların Balkan coğrafyasında özellikle Köstence‟de teĢkilatlanıp burada Rum ve Ermenilerden hatta Yahudilerden istifade ettiklerini ve bu unsurlar vasıtasıyla Osmanlı Devleti‟ne karĢı casusluk faaliyetlerinde bulundukları bilinmekteydi327. 5 Nisan 1916 tarihli bir telgraftan elde edilen bilgiler ise Köstence‟de Agob Martin (Mardiros) ve Karabet Andriyosyan (Gabris) adında iki Ermeni‟nin casus olabilecekleri yönündeydi. Bunlardan Agop Martin, ticaret ile uğraĢan büyük tüccarlardan Mani Saliyan‟ın akrabalarından olup, Ġngiliz ġehbenderhanesinden alınmıĢ 108 numaralı bir pasaporta sahipti. Karabet Andriyosyan ise Ġstanbul‟da manifaturacıydı ve Sirkeci‟de bir

325

BOA. HR. SYS. 2873/2. 326 BOA. DH. EUM. 5. ġube 19/21. 327

121

yazıhanesi vardı. Ayrıca BükreĢ Osmanlı ġehbenderhanesinden 1916 yılının Mart ayında alınmıĢ 305 numaralı pasaporta sahipti ve “kumarbaz” olarak bilinmekteydi. Her iki Ģahsında Köstence‟de belli bir mahalde oturmaları ve casuslukla maznun olmaları birtakım giriĢimleri beraberinde getirmiĢtir. Dolayısıyla Mardiros ve Gabris‟in kimlik ve vaziyetleri ile BükreĢ‟e ne zaman gittikleri ve kendilerinin aslen nereli olduklarının, zabıtaca ne suretle tanındıklarının ve Osmanlı Devleti‟ndeki aile fertlerinin kimlerden ibaret olduğunun araĢtırılıp bilgi verilmesi Dâhiliye Nazırı Talat PaĢa tarafından istenmiĢtir328.