• Sonuç bulunamadı

Anadolu‟nun Güney Sahillerinde Rum Casusluk Faaliyetleri

BÖLÜM 2: OSMANLI TEBAASININ KARIġTIĞI CASUSLUK

2.2. Gayrimüslim Tebaanın KarıĢtığı Casusluk Faaliyetleri

2.2.1. Rum Casusluk Faaliyetleri

2.2.1.4. Anadolu‟nun Güney Sahillerinde Rum Casusluk Faaliyetleri

Anadolu‟nun batı kıyılarında Rumlar tarafından gerçekleĢtirilen casusluk faaliyetlerinin benzeri güney sahillerinde de görülmüĢtür. Ġtilaf Devletleri, savaĢ boyunca sahil bölgelerini kontrol altına almak için düzenleyecekleri askeri harekâtlarda istihbarat bilgilerine ihtiyaç duyuyorlardı. Bu maksatla tayyare keĢiflerine ve casusluk faaliyetlerine önem vererek istihbarat sağlamaya çalıĢmıĢlardır. Casusluk faaliyetlerinde de daha çok bu bölgede yaĢayan ya da bölgeyi iyi tanıyan gayrimüslim halk-ki daha çok Rumlar- kullanılıyordu259.

Ancak Osmanlı Devleti, Rum casusluk faaliyetlerine karĢı burada da gerekli tedbirleri almaya yönelik azami gayret gösteriyordu. Bu amaçla Dâhiliye Nezareti, Aydın, Adana, Beyrut ve Halep Vilayetleri ile Teke, MenteĢe, Kudüs-ü ġerif, Ġçel ve Cebel-i Lübnan Mutasarrıflıklarına çektiği telgraflar ile Ġngilizler tarafından dolgun maaĢ verilen bazı

257

ATASE, BDH. 3467/129/7. 258

BOA. DH. ġFR. 585/123.

259 Kerim Sarıçelik, “Birinci Dünya SavaĢında Osmanlı Devleti‟nin Ġtilaf Devletleri‟ne KarĢı Anadolu‟nun Akdeniz Kıyılarında Aldığı Bazı Tedbirler”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, sayı:21, 2007, s.176-180.

98

Rumların, denizaltı gemileri ya da torpidoların himayesinde kayık ve motorbotlar ile Osmanlı sahillerine çıkarılarak casuslukta bulundukları, Muarız Sahili‟nde yakalanan bir casusun ifadelerinden anlaĢıldığı ve sahillerde teyakkuz halinde olunarak hiçbir kimsenin çıkmasına meydan verilmemesi isteniyordu260

. Yine düĢman kuvvetlerinin casusluklarını engellemek için sakat, yaĢlı, çocuk ve kadınların dıĢında kalan Ģüpheli Rumların iç kesimlere sevkinin gerçekleĢtirileceği Dâhiliye Nazırı Talat PaĢa tarafından Ġçel Mutasarrıflığına bildirilmiĢtir261

.

Anadolu‟nun güney kıyılarındaki Rum casusluk faaliyetlerinin etkinliği birtakım önlemleri beraberinde getirmiĢtir. Nitekim Antalya Kasabası‟nda yaĢayan Rum ahalinin evlerinde yapılan aramalarda casuslukta kullanılan bazı eĢyalar ile çeĢitli silah ve mühimmat ele geçirildi. Ayrıca Yunan tebaasından firari Aleksandros oğlu Todoros‟un ve Rağbetiye Mahallesi‟nde oturan Mino‟nun odasında birer adet sinema feneri bulundu. Mino‟nun odasında bulunan fener ile düĢman gemileriyle haberleĢmenin sağlanma ihtimali olduğu düĢünülüyordu. Yine Rağbetiye Mahallesi‟nde Maliye Muhasebicisi Dimitri‟nin oğlu Bandelin‟in annesinin evinde bomba olması düĢünülen bir cisim ile ele geçirilen diğer iki fener, inzibat memuru Süleyman ÇavuĢ‟a teslim edilerek kolorduya gönderilmiĢtir. Yapılan aramalar ile toplamda tamire muhtaç on iki adet muhtelif silah ve iki yüz on fiĢek teslim alınmıĢtır. Hanelerinde bomba ve fener bulunan kiĢilerin ifadeleri alınmak üzere konunun aslı mutasarrıflığa yazılmıĢtır. Ayrıca Metropolid Hanının kütüphanesinde “Anadolu ve Antalya Tarihi” adında ruhsatı bulunmayan onar, on ikiĢer adet kitap bulunmuĢtur. Bunlardan birer adet nüsha kolorduya incelenmek üzere takdim edilmiĢtir262.

1918 yılı baĢlarında Anadolu‟nun güney sahillerinde yaĢayan Rumların ayrılıkçı faaliyetleri devam ediyordu. Bu yüzden onların iç kesimlere nakline karar verildi. Casusluk ve siyasi suçlar nedeniyle Konya‟ya bazı Rumlar ile iki Yunan vatandaĢın sevkleri onaylandı. Ancak yolların kar ile kaplı olmasından ve nakliye araçlarının yokluğundan dolayı Konya‟ya gönderilmek üzere sahilden yirmi dört saat mesafede bulunan Mut‟a sevk edildiler. Mut‟a gönderilen Rum vatandaĢlar ile iki Yunanlı aĢağıdaki tabloda gösterilmiĢtir:

260 BOA. DH. ġFR. 78/56. 261 BOA. DH. ġFR. 79/224. 262 ATASE, BDH. 3462/112/3-1.

99

Tablo 7: Mut’a Casusluk ve Siyasi Suç Nedeniyle Sevk Edilen Rumlar ile Ġki Yunanlının Listesi

Kaynak: BOA. DH. EUM. 3. ġube 20/5.

Tabloya bakıldığında, büyük çoğunluğunun tüccar olduğu bu Rumların, Kelendire, TaĢucu, Anamur ve Silifke nüfusuna kayıtlı oldukları görülmektedir.

Mut‟a nakledilen Rum ahali arasında Silifke‟nin Rum Mahallesine kayıtlı olan ve burada oturan altmıĢ sekiz yaĢlarında Ġstanbullu oğlu Yorgi de bulunmaktaydı. Ziraatla uğraĢan ve devletin değiĢik kademelerinde görevler üstlenen Yorgi, kendisinin Mut‟a memur olarak sevk edilmesi konusunda bilgilendirilmediğini açıklamıĢtır. Ayrıca on beĢ kiĢilik bir ailenin bu süreçte mağdur olacağını belirtmekte ve sevk nedeninin Ġsmi ve Pederinin

Ġsmi

ġöhreti Memleketi Mahalle

ve Karyesi

Tevellüdü Sanatı Tabiiyeti Mülahazat

Vasilaki Oğlu Yodanaki

Silifke Rum Mahallesi

1299 Kunduracı Osmanlı

Yorgi oğlu Todor TaĢucu Rum Mahallesi 1280 Tüccar Osmanlı Bodos Oğlu Mihail Kutulu Oğlu TaĢucu Rum Mahallesi 1275 Tüccar Osmanlı Yordan Oğlu

Hıristodri Silifke Rum Mahallesi

1300 Kâtip Osmanlı Yasef Oğlu Yuvan Cemal Oğlanları ndan Silifke Harkarası Karyesi 1289 Zirai Osmanlı Yordan Oğlu Vasil Karaoğlan Oğlu Silifke Rum Mahallesi 1289 Tüccar Osmanlı Hacı Mihail

Oğlu Yuvanaki Ġstanbullu Oğlu Silifke Rum Mahallesi

1267 Tüccar Osmanlı Cesava Oğlu Marko Kelendire Rum Mahallesi 1270 Tüccar Osmanlı Marko Oğlu Sada Kelendire Rum Mahallesi 1308 Tüccar Osmanlı Kiryako Oğlu Berber Petro Kelendire Rum Mahallesi 1277 Tüccar Osmanlı Sabık Rüsumat Tolcis Kostanti Anamur Rum Mahallesi 1284 Tüccar Osmanlı Luiz Oğlu Bandeli

Açente Kelendire Rum Mahallesi 1284 Tüccar Osmanlı Yani Oğlu Bavli Kelendire Rum Mahallesi 1292 Tüccar Osmanlı Asptayi Oğlu (?) Yorgi

Japon TaĢucu 1300 Meyhanec

i Yunan Esasen Kelendire de mukim Penayot Oğlu Anastas

100

bildirilmesini beyan etmekteydi. Buna karĢılık Dâhiliye Nezareti‟ne gönderilen bir yazıda, Ġstanbullu oğlu Yorgi ile diğerlerinin sevk nedeninin siyasi suç ve casusluk yüzünden BaĢkumandanlık Vekâletinin emir ve talebine dayanılarak IV. Ordu-yı Hümayun Kumandanlığının talimat ve yazılı talebi neticesinde alındığı bildiriliyordu263

. Antalya ve Fenike ile KaĢ Kazaları sahilinde bulunan Rum köyleri, casusluk faaliyetlerinin yoğun ve teĢkilatlı yaĢandığı yerlerdi. Daha öncede ifade ettiğimiz gibi bu havalide Rumlar tarafından bir casus teĢkilatı oluĢturulmuĢtur. Söz konusu casus teĢkilatı bünyesinde Fransız hizmetine bulunan bu Rum ahali casusluk faaliyetlerinden dolayı baĢka vilayetlere sevk edilmiĢlerdir264

. Bu uygulamaya rağmen Adalar denizi sahil mıntıkasında özellikle Fethiye ile Alaiye (Alanya) arasındaki kısımda casusluk olayları artarak devam etmiĢtir. Hatta zamanla Fethiye, KaĢ ve Fenike taraflarından firar eden Rumların Meis Adası‟nda toplanarak Fransızlar ile iĢbirliğine gittikleri görülmüĢtür. Bu birliktelik neticesinde Meis Adası‟ndan gönderilen casusların sahil Ģeridinde kalan Rumlardan bilgi toplayıp geri döndükleri gözlemlenmiĢtir. Bu faaliyetlere karĢı Osmanlı askerî kuvvetleri gerekli tedbirleri almıĢtır. Bilhassa kapı mahalli olan noktalara yeniden gözetleme postaları yerleĢtirilmiĢtir. Ancak ikame edilen gözetleme postaları ile casusluğun önlenmesi mümkün olmamıĢtır. Bu dönemde düĢman kuvvetlerin bir taraftan casusluktan istifade eyledikleri diğer taraftan da yaptıkları propagandalar sayesinde Rum ahali arasında karıĢıklık çıkarttıkları ve onları isyana teĢvik ettikleri görülmüĢtür. Bu nedenle düĢman amacına hizmet eden Fethiye, Kaya, Kalamaki, Demre, Finike, Ağva ve Antalya civarındaki Rumların ve sahilin farklı kısımlarında dağınık halde yaĢayanların üç dört günlük aralar ile iç kesimlere nakilleri kararlaĢtırılmıĢtır.

Ayrıca Aydın demiryolu güzergâhında ve yakınında bulunan kasabalarda yaĢayan Rumlar arasında Ģüpheli olanların bu hattan sevklerine baĢlanacağı, Meis Adası‟na firar ederek Fransızlar ile iĢbirliği yapanların listesini gösteren cetvel ve sevki gerekli olanların ikametgâhları ile miktarlarını gösteren liste ve krokilerin Teke ve MenteĢe Mutasarrıflıklarına gönderileceği bildirilmiĢtir265

. Bütün bu nakil planlamalarında dikkate alınacak önemli bir husus, Rumların topluca sevk edilmemesi gerçeğiydi. Bu

263

BOA. DH. EUM. 3. ġube 20/5. 264 BOA. DH. EUM. 3. ġube 28/63. 265

101

hususa dikkat çeken Dâhile Nazırı Mehmet Talat, 20 Haziran 1918 tarihinde Teke Mutasarrıflığına gönderdiği telgrafta casusluk ve eĢkıyaya yataklık yapmaları muhtemel olanların liva tarafından listeleri düzenlenerek askeri karar ile sevklerinin uygun olacağını beyan etmiĢtir266

.

Anadolu‟nun güney kıyılarında adı casusluk olaylarına karıĢan Rumların tahliye edilmesi dıĢında kaçakçılık faaliyetlerinin de önü alınmaya çalıĢıldı. Çünkü Akdeniz kıyı Ģeridinde yaĢayan Rumların, kıyılara yakın adalardaki ırkdaĢlarıyla sosyal ve ekonomik iliĢkileri vardı. Kaçakçılık faaliyetlerinin savaĢın baĢlaması ile artması casusluk faaliyetlerini tetiklemekteydi. Ġtilaf Devletleri bu kaçakçı Rumlara kimi zaman para kimi zaman da Hristiyanlık duygusunu kullanarak casusluk yaptırıyordu. Buna karĢın Osmanlı Devleti de kaçakçılığın ve arka planda casusluğun önlenmesi için sahil karakollarındaki askeri görevlilerin durumlarının iyileĢtirilmesi yönünde kararlar almıĢtır267

.