• Sonuç bulunamadı

H. İlgililere Bildirim

I. Elde Edilen Kayıt Ve Bilgilerin Kullanılması

Adli amaçlı iletişimin denetlenmesi bahsinde yaptığımız gibi biz bu bölümde, önleme amaçlı iletişimin 5397 sayılı yasa ve ilgili yönetmelik hükümlerine uyularak başvurulması neticesinde elde edilen bilgi ve kayıtların hukuki durumunu ele alacağız.

Hukuka aykırı şekilde uygulanan iletişimin denetlenmesi tedbiri neticesinde bilgi ve kayıtların durumu ile böyle bir eylemin diğer hukuki sonuçları ileride ayrı bir bölüm halinde ele alınacaktır.

1. Elde edilen Kayıtlar Sadece Belirli Suçları Önlemek Amacıyla Kullanılabilir

Usülüne uygun olarak uygulanmış bir önleme amaçlı iletişimin denetlenmesinde elde edilen bilgiler nasıl kullanılacaktır?

5397 sayılı Kanunda her kurumla ilgili olarak ayrı ayrı olmak üzere "bu madde hükümlerine göre yürütülen faaliyetler çerçevesinde elde edilen kayıtlar, birinci fıkrada belirtilen amaçlar dışında kullanılamaz" hükmüne yer verilmiş her maddede de her üç güvenlik biriminin önleme amaçlı dinleme yapabilmesinin amacı zikredilmiştir.

Buna göre;

Polis Bakımından:

5397 sayılı yasanın 1. maddesi ile 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun ek 7 nci maddesinin 1. fıkrasından sonra gelmek üzere 2. fıkra eklenmiş ve bu eklemede, 1. fıkrada yer alan amaçları gerçekleştirmek üzere iletişimin denetlenmesi tedbirlerine başvurulabileceği belirtilmiştir. 2559 sayılı yasanın ek 7. maddesinin 1.

fıkrasında ise; “Polis Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğine dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyet ve asayişi sağlamak üzere, ülke seviyesinde istihbarat faaliyetlerinde bulunur, bu amaçla

413 ALTIPARMAK, agm, s. 51.

bilgi toplar, değerlendirir, yetkili mercilere veya kullanma alanına ulaştırır. Devletin diğer istihbarat kuruluşlarıyla işbirliği yapar.” şeklinde hüküm vardır.

Bu hükmü nazara alarak biz polis açısından iletişimin denetlenmesine başvurma yetkisi veren sebepleri;

a) Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğine dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak,

b) Emniyet ve asayişi sağlamak,

olarak sıralayabiliriz. Yani polis bu amaçları gerçekleştirmek için 5397 sayılı yasada sayılan diğer şartları sağladıktan sonra, önleyici amaçla iletişimin denetlenmesi tedbirine başvurabilecektir.

Jandarma Bakımından:

5397 sayılı yasanın 2. maddesi ile 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununa ek 5. madde eklenmiş ve bu maddede, 2803 sayılı yasanın 7.

maddesinin a bendindeki görevlerin yerine getirilmesi sırasında iletişimin denetlenmesi tedbirine başvurulabileceği belirtilmiştir.

2803 sayılı yasanın 7. maddesinin a bendinde jandarmanın mülki görevleri düzenlenmiş ve bu görevler “Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak.” olarak belirtilmiştir.

Buna göre jandarmanın yine 5397 sayılı yasada sayılan suçların işlenmesini önlemek için iletişimin denetlenmesine başvurma yetkisi veren durumları şu şekilde sıralayabiliriz:

a) Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, b) Kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek,

c) Suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, d) Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak.

Milli İstihbarat Teşkilatı Bakımından:

5397 sayılı yasanın 3. maddesi ile 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanununun 4. ncü maddesinde sayılan görevlerin yerine getirilmesi amacıyla iletişimin denetlenmesi tedbirine başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır. 2937 sayılı yasanın 4. maddesinde Milli İstihbarat Teşkilatının görevleri şu şekilde sayılmıştır:

a) Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milleti ile bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine, Anayasal düzenine ve milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında milli güvenlik istihbaratını Devlet çapında oluşturmak ve bu istihbaratı Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ile gerekli kuruluşlara ulaştırmak,

b) Devletin milli güvenlik siyasetiyle ilgili planların hazırlanması ve yürütülmesinde; Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ile ilgili bakanlıkların istihbarat istek ve ihtiyaçlarını karşılamak,

c) Kamu kurum ve kuruluşlarının istihbarat faaliyetlerinin yönlendirilmesi için Milli Güvenlik Kurulu ve Başbakana tekliflerde bulunmak,

d) Kamu kurum ve kuruluşlarının istihbarat ve istihbarata karşı koyma faaliyetlerine teknik konularda müşavirlik yapmak ve koordinasyonun sağlanmasında yardımcı olmak,

e) Genelkurmay Başkanlığınca Silahlı Kuvvetler için lüzum görülecek haber ve istihbaratı, yapılacak protokole göre Genelkurmay Başkanlığına ulaştırmak,

f) Milli Güvenlik Kurulunda belirlenecek diğer görevleri yapmak, g) İstihbarata karşı koymak.

Milli İstihbarat Teşkilatı bu amaçlarını gerçekleştirmek için önleyici amaçla iletişimin denetlenmesi tedbirine başvurabilecektir.

İşte bu her üç kurumun yukarıda sayılan amaçları elde etmek için başvurabilecekleri önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbiri neticesinde elde edilen bilgiler bu sayılan amaçlar için kullanılıp başka amaçla kullanılamaz.

Bu nedenle bir önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi neticesinde elde edilmiş bilgiler; soruşturma veya kovuşturmada delil olarak kullanılamaz. Cumhuriyet savcısı bu bilgilere dayanarak kamu davası açamaz. Burada açık bir delil yasağı hükmü bulunması sebebiyle mahkemenin de bu bilgilere dayanarak mahkumiyet hükmü kurması mümkün değildir. Bu tedbirlerin uygulanması suretiyle elde edilen bilgiler, bir disiplin soruşturmasında da doğrudan kullanılamaz. Yine önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi sonucu elde edilen bilgiler, bir hukuk davasında kullanılamaz. Örneğin, iletişimin denetlenmesi sırasında kullanılan ifadelerin hakaret oluşturması halinde, bu bilgilere dayanılarak tazminat davası açılması veya bir boşanma davasında ispat aracı olarak kullanılması mümkün görünmemektedir414.

Suçun önlenmesi amacıyla verilen ve yasal unsurları taşıyan tedbir kapsamında çerçevesi belirlenen suçlardan birisinin işlenmesi halinde, bu bilgilerin soruşturma ve kovuşturmada delil olarak değerlendirilmesi her ne kadar suçla mücadelede önemli faydalar sağlayacak ise de, yukarıdaki açıklamalar uyarınca bu mümkün değildir.

Çünkü, önleme amaçlı iletişimin denetlenmesinin koşulları çok daha esnek bir niteliğe sahiptir. Karşılaştırmalı hukukta da, bu yolla elde edilen bilgilerin delil olarak kullanılması söz konusu değildir415.

2. Elde Edilen Bilgilerin Suç Duyurusunda Kullanılması

Önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbirini düzenleyen 5397 sayılı Kanundaki yasal düzenleme uyarınca, önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen bilgiler yalnızca her üç kurum için sayılan suçların önlenebilmesi amacıyla kullanılabilecek ancak daha sonraki aşamalarda sözgelimi bir yargılama sırasında delil olarak kullanılamayacaktır.

Bu şekilde elde edilmiş kayıtların yargılamada delil olarak kullanılamayacağı yasal düzenlemenin bir sonucudur. Ancak, bu bilgilere dayanılarak soruşturma makamlarına suç ihbarlarında bulunulabilmesi ve soruşturma makamlarının bu suç duyurularına istinaden soruşturmaya başlayıp başka deliller elde etmek yoluna gidebilmeleri mümkün müdür? Bir başka hal de, ileteşimin dentelenmesi suretiyle

414 TAŞKIN, age, s. 226.

415 YARDIMCI, agdt, s. 267.

önlenmek istenen suç bütün uğraşlara rağmen işlenmişse iletişimin denetlenmesi suretiyle elde edilmiş bilgiler bu suçun aydınlatılmasında daha doğru bir ifadeyle başka delillere ulaşılmasında bir ön bilgi olarak kullanılamaz mı?

5397 sayılı yasada güvenlik görevlilerince ilgili maddelerde yer alan amaçlara ulaşmak için yürütülen faaliyetler neticesinde elde edilen kayıtların öngörüldükleri amaç dışında kullanılmayacakları belirtilmiştir. Bu düzenlemeye karşı, “usulüne uygun olarak verilmiş bir karar uyarınca, iletişimin önleme amaçlı olarak denetlenmesi sonucu elde edilen bilgilerin, hem bir ceza soruşturmasının başlatılması hem de bir ceza yargılamasında delil olarak kullanılmasının mümkün olması gerektiği416” görüşü ileri sürülmüştür.

Bu bilgiler analiz edildiğinde faillerin tespit edilmesi, suç delillerinin neler olduğu ve nerede bulunabileceğine ilişkin önemli ipuçları elde edilebilecektir. Ayrıca bu bilgilerden yararlanılmaması, suçun failinin belirlenememesi veya bazı önemli delillerin elde edilememesi ve suçun aydınlatılamaması sonucunu doğurabilecektir. Halbuki kolluğun bir başka biriminde bu konuda işe yarayacak önemli bilgiler bulunmaktadır.

Bu bilgiler kullanılarak delillere ulaşılabilecektir.417

Bu bağlamda Kanunda yer alan “başka amaçla kullanılamama” ilkesi, öncelikle ceza yargılamasında delil olarak kullanılmamayı içermektedir. Bundan başka bir hukuk davasının veya idari bir işlemin dayanağını oluşturmamayı kapsamaktadır. Buna karşılık, önleme amaçlı denetleme sırasında elde edilen bazı bilgilerin, denetlemeyi yapan görevlilerce, gizlilik içerisinde, soruşturma veya kovuşturma birimlerine ihbar edilmek veya suç duyurusunda bulunmak suretiyle değerlendirilmesinin ve bazı delillere ulaşmak amacıyla kullanılmasının mümkün olması gerekir418.

416 ŞEN, “İletişimin Denetlenmesi Tedbiri”, s. 102

417 TAŞKIN, age, s. 227.

418 YARDIMCI, agdt, s. 267, TAŞKIN, age, s. 227.

II. İLETİŞİMİN DENETLENMESİ SIRASINDA KARŞILAŞILAN