• Sonuç bulunamadı

Devletlerin hanedanlık tarihlerine bakıldı ında, hükümdarlar kendilerinden sonra tahta geçmek üzere bir erkek evlat sahibi olmak istedikleri görülmektedir. Çünkü Osmanlı Devletinin klasik döneminde tahtın babadan o ula geçti i bilinip, erkek evlada sahip olmanın önemi daha da belirginle tirmi lerdir. Hükümdarın en çok istedikleri tek ey bir erkek o ula sahip olup tahtını kendinden sonra o luna bırakabilmek genel bir kural haline gelmi tir. Osmanlı hanedanın devamına gösterilen önemle beraber, kendi adının ve neslinin devamının önemine vakıf olan Osmanlı hükümdarının birden çok cariyesinin olması ve haremi de bu noktada de erlendirmek gerekir.

ekil 4.15. Do um sahnesi (Hubanname-Zenanname). Kaynak: Tezcan, 2006:70.

69

Osmanlı hareminde valide sultan, padi ah kadınlarından do acak çocuklar için yapılacak hazırlıklarla her zaman ilgilenirdi. Osmanlı padi ah çocuklarının do umuna “veladet-i hümayun” denilmekteydi. Do um sonrasında bebek ve anne için gerekli takımlar, giysiler ve mücevherler tespit edilirdi. Bu hazırlıklar için hazine kâhyası görevlendirilirdi. Bu istekleri en kısa zamanda temin eden kâhya, masraf defteriyle birlikte hareme teslim edilmekteydi75.

Do umu yaptıracak ebeyle yardım edecek cariyeler önceden belirlenip, haremdeki büyük odalarından birini do um için hazırlarlardı. Do um sahneleri o dönemlerde minyatürlere de konu olmu tur; Zenanname’deki resimde (Bkz. ekil 4.15., s.68), kalabalık bir kadın toplulu u arasında do um yapan kadın ise özel bir sandalyeye oturtulmu olarak görülmektedir. Saray hazinesinde de hala böyle bir sandalye bulunmaktadır. Do um sandalyesine öreke adı verilip, ceviz a acından yapılmı sandalyenin üzeri sedef kakmalı ve oturulan yerin ön kısmı içeriye do ru yarım daire eklinde oyuk halinde oldu u bilinir (Bkz. ekil 4.16.). Do um sırasında altına le en konularak kullanılan sandalyenin, Anadolu’nun eski uygarlıklarına kadar giden bir formu oldu u ileri sürülmektedir. Aynı tarzda bezenmi ah ap bir be i in benzeri de, do um sahnesinin betimlendi i bu minyatürün sa kö esinde görülür.

ekil 4.16. Sedef kakmalı do um sandalyesi. Kaynak: Tezcan, 2006:71.

70

Do um odasının içinde en önemli elemanlardan biriyse, hiç üphesiz bebe in be i i olmaktaydı (Bkz. ekil 4.17., Bkz. ekil 4.18.).

ekil 4.17. Sedef kakmalı ah ap be ik. Kaynak: Tezcan, 2006:72.

ekil 4.18. Sedef kakmalı ah ap be i in detayı. Kaynak: Tezcan, 2006:73.

71

Be i in örtüsü, yorgan ve bebe in be ikten dü mesini önleyen ba ırdak (ba lar), çok de erli i lemeli kuma lardan yapılırdı. Topkapı Sarayı’nın hazinesinde böyle bir yorgan hala saklanmaktadır (Bkz. ekil 4.19.).

ekil 4.19. Yorgan. Kaynak: Tezcan, 2006:72.

Bebe in be i inin ba ucuna mücevherlerle i lenmi bir Kuran kesesiyle bebe e takılan pırlantalarla süslü bir ma allah (Bkz. ekil 4.20.), nazara kar ı da mücevherli bir horoz mahmuzu asmak o dönemde adet haline gelmi ti. Bundan ba ka odada gümü üzerine yaldızla bezenmi sübek (lazımlık), pirinç üzerine yaldız süslemeli le en ibrik gibi pahalı e yaların bulunması, do umlara ne kadar çok masraf edildi ini göstermektedir76. Padi ah tarafından do um yapan anneye yeni kıyafetler ve mücevherler verilip rütbesi yükseltilirdi.

ekil 4.20. Altın ma allah. Kaynak: Tezcan, 2006:71.

72

VXII. yüzyıldan itibaren do umların resmi protokolü olup do umlar bir hatt-ı hümayun (padi ah emrini havi yazı) ile sadrazama bildirirlerdi. Do an çocuk erkek ise sadrazam gönderilen hatt-ı hümayun darüssaade a ası (Kızlar A ası) (Bkz. ekil 4.21.) veya kız ise yüksek rütbeli bir saray a ası getirirdi. Sadrazam devlet adamlarını toplayarak saraya gelir ve Silahtar A a gelenleri padi ahın huzuruna çıkartırdı. Tebrikleri kabul eden padi ah, heyette bulunanlara kürk ve hilat gibi hediyeler da ıttırırdı.

ekil 4.21. Darüssaade a ası (Kızlar A ası). Kaynak: Uzunçar ılı, 1984:596.

Osmanlı geleneklerine göre do umu takip eden günlerde, devlet adamlarının e leri bir baltacı aracılı ıyla saraya davet edilmekteydi. Do um ülkenin her tarafına fermanlar gönderilerek mahkeme sicillerine kayıt olunmaktaydı77. Do umdan sonra

73

toplar atılırdı, enlikler düzenlenirdi ve do um bütün yurtta bu enliklerle kutlanırdı. Do an çocu un cinsiyetine veya kaçıncı sırada dünyaya geldi i, enliklerde atılan topların sayısına göre de i irdi. Yeni do an erkek bebek için yedi, kız bebek için üç top atı ı yapılırdı ve atı lar günde be defa tekrarlanmaktaydı78.

Saraya Valide Sultan do umun üçüncü günü ve sadrazamda altıncı günü de, be ik gönderirlerdi. Bu törene be ik alayı denilmekte ve do um kutlamaları içindeki törenlerden en önemlisi olmaktaydı. Hazırlanan be ikler, Beyazıt’taki Eski Saray’dan alınarak bugünkü Divan Yolu’ndan Topkapı Sarayı’na getirilmekteydi. Valide Sultan’ın kâhyası, be i i validenin kahveci ba ına, yorganı ikinci kahveciye ve be ikörtüsünü de üçüncü kahveciye verirdi. Kahveciler bu e yayı ba larının üzerine koyarlardı. Kahveciler, yolun iki tarafa dizilmi halkın alkı ları arasında, arkadan gelen kalabalık saray a aları e li inde Topkapı Sarayı’na getirirlerdi. Haremin sorumlusu darüssaade a asına (Kızlar A ası) e yalar teslim edilirdi.

ekil 4.22. XVIII. yüzyıla ait altın be ik. Kaynak: Tezcan, 2006:71.

78 ULUÇAY Ça atay, stanbul’da XVIII. ve XIX. Asırlarda Sultanların Do umlarında yapılan Törenler ve enliklere Dair, stanbul Enstitüsü Mecmuası 4, stanbul-1958, s. 199-213

74

Be ik alayları arasında sadrazam adına düzenlenen be ik alayı daha da görkemli olmaktadır. Hem mücevherlerle süslü be ik ve örtüleri daha zengin olurdu ve hem de protokol daha kalabalık tutulmaktaydı. Sadrazam alayı be i i, ah ap altın yaldızlı gümü levhayla kaplanmı ve üzeri mücevherli paftalarla süslü olmakta ve bugün Hazine Dairesi’ndedir (Bkz. ekil 4.22., s.73). Do an bebek erkekse, sadrazam geleneklere göre be ik ve örtülerin yanında bir de de erli ta lardan yapılmı sorguç gönderirdi. Kâhya, be ik ve örtüleri bu defa çuhadarlara ve mehterba ına verirdi. Be ik alayı, ellerde ta ınan ekerden yapılmı çiçek bahçeleri, renkli ve göz alıcı tören kıyafetleri giymi saray a aları ve mehterin çaldı ı müzik e li inde saraya ula ırlardı.

ekil 4.23. Fransız yapımı gümü düdüklü çıngırak. Kaynak: Tezcan, 2006:80.

Be ik takımını Darüssade a asının (Kızlar A ası) teslim aldıktan sonra önce hemen padi aha gösterilirdi ve sonra lo usa odasına gönderilirdi. Darüssade a ası tarafından be ik odanın ortasına konur, valide sultan ve misafir kadınlar üzerine altın serperlerdi. Ebe, bebe i yeni be i e koyardı ve üç kere salladıktan sonra geri alırdı.

75

Davetli hanımlar hediyelerini, be ik bo alınca be i in etrafına bırakırlardı. Takdim edilen bu hediyeler arasında, Fransız malı gümü bir süt kupası ve çıngırak takımı vardır. (Bkz. ekil 4.24., ekil 4.23., s.74).

ekil 4.24. Fransız yapımı gümü süt kupası. Kaynak: Tezcan, 2006:80.

Saray da do umu kutlamaya gelen misafir hanımlar, üç gün boyunca misafir edilirdi ve cariyelerin çaldı ı sazlar ile çengilerin oynadı ı oyunlarla e lenirlerdi. ehzadelerin do umlarıyla yapılan do um enlikleri düzenlenirdi. Padi ahların ilk o ulları do du u zaman donanma günü fazla olur ve di er o ulları do arsa donanma günleri azalırdı. II. Osman ‘ın (1618-1621) ilk o lunun do umunda yedi gün yedi gece süren ehir donanması, 1663 yılında IV. Mehmet’in (1648-1687) do an büyük o lu II. Mustafa için düzenlenen ve yine yedi gün yedi gece süren donanma, 1673 yılında do an ikinci o lu Ahmet için üç gün üç gece süren donanma ve enlikleri

76

yapılmı tı79.

“Usta” denilen ve yeni do an ehzadenin hizmetine görevlendirilen yirmi kadar genç kız tayin edilirdi ve validesi çocu un bakılmasına ve büyümesine nezaret ederdi. Bebe in bir ya ında sütten kesilirdi ve yanına bir görevli tayin edilirdi. Bu görevlilerin ba lıcalarından “A a” denilen üç ki i has odalılardandı ve bunların içinden en ya lısı ehzadenin ba mürebbesi olup kendisine “Ba lala” derlerdi. “Ba lala” emrinin altındaki di er üç hadım a ası da “Lala” unvanını ta ıdı ı bilinirdi80.

Osmanlı hanedan tarihi içerisinde, tahta geçecek erkek o lu olmadı ı için I. Ahmet’ten sonra, yerine karde i geçmi ve böylece yakla ık üç yüz yıl (1299-1617) ve on dört hükümdarın hayatı boyunca süren Osmanlı Devletindeki tahtın babadan o ula geçmesi kuralı son buldu u bilinmektedir.

XVII. yüzyılda Osmanlı devletinin hükümdarın her eyden önce bir erkek çocu a sahip olması gereklili i ortaya çıkmaktadır. Bunun sonucunda Osmanlı hükümdarının veya ehzadesinin bir erkek o lunun olması ve bu durum kar ısında hükümdar veya ehzadenin hem insani açıdan, hem de devlet anlayı ı açısından ehzadelerin do umuna verdi i tepkiler bazen abartılı olmaktaydı. Gerçekten ehzade do umları, hükümdar veya ehzade için sadece baba olmakla sınırlı kalmayıp, bununla beraber kendi soyunun ve hanedanının devamını gösteren siyasi bir hüviyet de kazandı ı bilinmektedir. Böylelikle ehzadenin do umunun almı oldu u bu siyasi yön sonucunda, Osmanlı Devletinde dünyaya gelen bir ehzadenin do umu büyük sevince ve kutlamalara sebep olmaktaydı. Hükümdarın veya ehzadenin erkek o lu dünyaya gelmi se siyasi gelece inin me rula ması anlamına gelen bu kutlu olay her eyden önce büyük zafer edasıyla kutlanmaktaydı.