• Sonuç bulunamadı

ÖZET: Davacı sigorta şirketi vekili, nakliyat sigorta poliçesine dayalı rucü-en tazminat talebinde bulunmuştur. Dosya kapsamından, gemide ta-şınan torbalarda sızıntı olduğu, muhteviyatının etrafa döküldüğü, torbalarda hasar meydana geldiği anlaşılmaktadır. Taşınan malla-rın torbaları yırtılıp hasar gördüğüne göre, zaramalla-rın meydana geldi-ğinin kabulü gerekir. Zararın varlığı gerçek, ancak miktarı ispat edi-lememiş ve belirlenememiş ise BK’nun 42. maddesi kapsamında mahkemece miktarının takdir ve tayin edilmesi gerekir. Hakim, ha-lin mutad cereyanı ve zarar gören tarafın aldığı tedbirleri dikkate alarak adalete uygun olarak zarar miktarını belirlemelidir.

➣ 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 42.

➣ 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 50.

T

araflar arasında görülen davada; İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkeme-si’nce verilen 13.07.2010 tarih ve 2008/86-2010/319 sayılı kararın Yargı-tayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.A. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki di-lekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı vekili, davalı tarafından taşıma ve tahliyesi yapılan Libya’dan İs-tanbul’a taşınan polietilen emtiasından toplam 292 torbanın yırtık ve akarlı olduğunun belirlendiğini, nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı olarak si-gortalıya 6.118,00.-TL tazminat ödendiğini ileri sürerek bu miktarın sigorlıya ödeme yapılan 25.12.2007 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini ta-lep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin söz konusu geminin bir kereye mahsus acen-teliğini yaptığını, davalı asıl donatana husumetin yöneltilmesi ve davanın hu-sumetten reddi gerektiğini, malın sovtaj değeri dikkate alınmaksızın hasar tespiti yapıldığını, COTİF Sözleşmesi gereği hasar ihbarının 8 gün içinde ya-pılması gerektiği halde buna uyulmadığını, borç olmayan bir hasarın tazmin edilmesinin davacının kusuru olduğunu, ayrıca sorumluluklarının sınırlı olup zararın mevcut olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, survey rapo-runda gemi kaptanının mühürü ve imzası bulunup buna göre emtianın hasar-lı teslim edildiği, ancak 292 torba içindeki eşyanın ne kadarının hasarhasar-lı oldu-ğuna dair belge olmadığı, yine survey raporuna göre 248 adet torbanın sız-dırdığı ve hasarlı olduğu, 44 adet torbanın tahliye sırasında hasar gördüğü-nün belirtildiği ancak çuvallardan dökülen polietilen emtiasının toplandığı ve güvertede kalıntı bırakılmadığının belirtildiği, Akçansa Limanı’ndan çıkış yapan kamyonların kantar tartı değerlerinin mahkemeye sunulmadığı, dola-yısıyla hasarlı olduğu tespit edilen torbalar içindeki emtianın ne kadarının davalının faaliyet sahasında zayi olduğunun dosya içeriğinden anlaşılamadı-ğı, hasarlı torbalardan dökülen ve tekrar toplanan ürünün sovtaj değerlendi-rilmesinin yapılmadığı, polietilen emtiasının yerden süpürüldükten sonra kir-lenmiş olmasının hammadde olarak kullanılmasında sakınca oluşturmadığı ve piyasada her zaman alıcı bulabileceği, bu sebeple de her zaman sovtaj de-ğerine sahip olduğu, eşyanın tartı işleminin alıcının deposunda yapıldığı, do-layısıyla eşyanın ne kadarının gemide çuvallardan aktığı, ne kadarının kam-yonlar ile davadışı alıcının deposuna nakledilirken zayi olduğunun

anlaşıla-madığı, emtiada oluşan hasarın ne kadarının davalının faaliyet sahasında oluştuğunun davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının ge-rekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasa-ya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin dı-şında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava, nakliyat sigorta poliçesine dayalı tazminatın rücuen tahsili iste-mine ilişkindir. Sörvey raporuna göre, gemide taşınan torbalardan 248 adet torbada sızıntı olduğu ve muhteviyatının etrafa döküldüğü, yine gemiden tah-liye sırasında 44 adet torbanın hasar gördüğü belirlenmiştir. Taşınan emtianın orjinal torbaları yırtılıp hasar oluştuğuna göre, hayatın olağan akışına uygun olarak davacının zararının doğduğu kabul edilmelidir. Her ne kadar sörvey raporunda tahliyenin ardından granül haldeki polietilen emtiasının toparlan-dığı ve güvertede akıntı veya kalıntı bırakılmatoparlan-dığı belirtilmişse de, yırtılan ve akan torbadaki emtia ile hasar görmemiş torbalardaki emtianın aynı olduğu kabul edilemez. Davalının kusurlu hareketiyle davacının sigortalısının uğra-dığı zarar arasında uygun illiyet bağının varlığı açıktır.

Haksız fiillerden doğan borçlara ilişkin olarak “zararın belirlenmesi” il-kesini düzenleyen Borçlar Kanunu’nun 42/II. maddesinde, zararın hakiki miktarını ispat etmek mümkün olmadığı takdirde hakimin, halin mutad cere-yanını ve zarar gören tarafın aldığı tedbirleri göz önüne alarak onu adalete uygun olarak tayin edeceği düzenlenmiştir. Zararın varlığının gerçek, ancak miktarının belirlenemediği durumlarda mahkemece Borçlar Kanunu’nun 42.

maddesi uyarınca miktarının takdir ve tayini gerektiği için, bu doğrultuda de-ğerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekirken davanın tamamen reddi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ve-kilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan ne-denlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yara-rına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 13.06.2012 Esas: 2012/12849 Karar: 2012/20371

Outline

Benzer Belgeler