• Sonuç bulunamadı

ÖZET: Dava, elektrik tüketim bedelinin tahsili için başlatılmış olan icra ta-kibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir. Borcun nakli için alacaklının açık muvafakati gerekir. Dosya kapsamından, alacaklı davacının, borcun nakli için açık muvafakati bulunmadığı anlaşıl-maktadır. Bu durum karşısında, borcun nakli koşullarının oluşmadı-ğı dikkate alınarak davalı abonenin elektrik tüketim bedelinden so-rumlu olduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, davacı ile dava dışı üçüncü kişi arasında borcun nakli sözleşmesi yapıldığı ge-rekçesiyle davalı abone hakkında açılan davanın reddine karar ve-rilmesi isabetsizdir.

➣ 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 173, 174.

➣ 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 195, 196.

T

araflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 24.07.2009 gün ve 2009/72 E., 2009/980 K. sayılı kararın incelenme-si davacı vekili tarafından istenilmeincelenme-si üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Daire-si’nin 25.11.2010 gün ve 2010/4505 E., 2010/13386 K. sayılı ilamı ile,

(Davacı vekili, müvekkilinin 4815346 nolu elektrik tesisatının abonesi olan davalının, elektrik tüketim bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için gi-rişilen icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın ipta-line ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, müvekkilinin ilgili elektrik sayacının kurulu bu-lunduğu adreste kiracı iken elektrik idaresi ile sözleşme imzalandığını, mü-vekkilinin mecuru tahliye ettiğini, yeni kiracı dava dışı Halil’in 01.04.2002-15.05.2005 döneminde sözleşme yapmaması nedeniyle bu dönemde kullanı-lan elektrik borcunun muhatabının müvekkili gözüktüğünü, adı geçen borç-lu tarafından borcun yenilerek ödendiğini duyduklarını, talep edilen miktar-da elektrik kullanılmadığını savunarak miktar-davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna gö-re davacı nezdinde elektrik abonesi olan davalının tüketilen elektrik nedeniy-le düzennedeniy-lenen faturalardan kaynaklanan borcunu dava dışı ... Ayakkabı Ka-lıp San ve Tic. Ltd. Şti.’nin ödemeyi kabul edip davacı alacaklıya taksit ya-pılması talebinde bulunduğu, davacı alacaklının da borcu ödemeyi taahhüt eden dava dışı şirketin taksitlendirme talebini kabul edip, borcu taksitlendir-diği, dolayısıyla da dava dışı şirket ile davacı alacaklı arasında yapılan taksit-lendirme işleminin BK’nun 173 ve devamı maddelerinde düzenlenen borcun nakli sözleşmesi niteliğinde olduğu, borcun nakli niteliğinde olan bu sözleş-menin de geçerli olduğu, bu sözleşsözleş-menin takip tarihinden önce yapıldığı, do-layısıyla da borcun nakli sözleşmesinin yapılmış olduğu tarihten itibaren de asıl borçlunun borçtan kurtulmuş olduğunun kabulü gerektiğinden alacaklı-nın davalı borçluya müracaat etme olanağıalacaklı-nın kalmadığı gerekçesiyle dava-nın ve davalıdava-nın icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Mahkemece, BK’nun 173. maddesi hükmü gereğince davacı ile dava dı-şı 3. kişi arasında borcun nakli sözleşmesi yapıldığı belirtilerek, abone dava-lı yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.

BK’nun 173. maddesinde belirtildiği üzere borcun nakli için alacaklının açık muvafakatinin bulunması zorunludur. Oysa somut olayda alacaklı dava-cının, borcun nakli için açık muvafakatinin olmadığı anlaşılmaktadır. Bu du-rumda mahkemece borcun nakli koşullarının olmadığı gözetilerek davalı abonenin elektrik tüketim bedelinden sorumlu bulunduğu kabul edilerek ka-rar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine kaka-rar verilmesi doğru olmayıp, hükmün bozulması gerekmiştir.) gerekçesiyle bozularak dos-ya yerine geri çevrilmekle, yeniden dos-yapılan dos-yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davacı vekili.

Hukuk Genel Kurulu Kararı

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde tem-yiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği gö-rüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıt-lara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Ku-rulu’nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, ön-ceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kara-rının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 Sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na ekle-nen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 30.03.2012 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Karşı Oy Yazısı

Dava, elektrik tüketim bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itiraz-dır.

Yerel mahkemece borcun dava dışı üçüncü kişiye nakledildiği gerekçe-siyle davanın reddine dair verilen karar, Yüksek Özel Daire tarafından BK’nun 173. maddesine göre borcun nakli alacaklının açık muvafakatinin bulunması gerektiği ve böyle bir muvafakatin olmadığı gerekçesiyle bozul-muştur.

BK’nun 173-181. maddeleri arasında borcun naklinin 4 ayrı çeşidi dü-zenlenmiştir. Bozma kararında varlığı kabul edilen borcun iç yüklenilmesi borçlu ile üçüncü kişi arasında yapılan bir sözleşmedir. Burada alacaklı söz-leşmenin tarafı değildir. Sözsöz-leşmenin geçerliliği de özel bir şekle tabi değil-dir. Alacaklı bakımından sonuç doğurabilmesi için alacaklının açık muvafa-kati gerekir.

Ancak, dava konusu somut olayda ise borcun iç yüklenilmesi değil, dış yüklenilmesi söz konusudur. Borcun dış yüklenilmesi BK’nun 174. madde-sinde düzenlenmiştir. Borcun iç yüklenilmesi sözleşmesi borçlu ile üçüncü kişi arasında yapılmasına rağmen, borcun dış yüklenilmesi alacaklı ile üçün-cü kişi arasında yapılmakta olup, her sözleşme gibi icap ve kabulle oluşur.

Borcu yüklenen üçüncü kişinin icabının, alacaklı tarafından kabul edilmesi veya alacaklının icabının üçüncü kişi tarafınca kabulü ile borcun nakli söz-leşmesi kurulur. Burada alacaklının kabulü örtülü (zımni) olabileceği gibi açık da olabilir. Yani, gerçek anlamda borcun nakli sözleşmesi olan borcun dış yüklenilmesinde alacaklının kabulünün açık olması zorunlu değildir.

BK’nun 174. maddesinde düzenlenen gerçek anlamdaki borcun nakli sözleş-mesi özel bir şekle tabi değildir. Taraflar dilerlerse sözlü, yazılı ve resmi şe-kilde yapabilirler (Eren Fikret, a.g.e., sh. 1200-1203; Uygur Turgut, Açıkla-malı - İçtihatlı Borçlar Kanunu Sorumluluk ve Tazminat Hukuku, 8. cilt,

Seçkin, Ankara, 2003, sh. 4450-4452; Tekinay, S. Selahattin/Akman Sermet/

Burcuoğlu Haluk/Altok Atilla, Tekinay Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7. Baskı, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1993, sh. 273-276).

Davacı Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. Göngören İşletme Müdürlü-ğü’nün yukarıda belirtilen 20.06.2003 gün ve 1842 sayılı yazısından ve da-vacı vekilinin delil olarak ibraz etmiş olduğu borcun taksitlendirme planın-dan açıkça anlaşıldığı üzere borcun taksitlendirme işlemi dava dışı ...

Ayakkabı Kal. San. Tic. Ltd. Şti. ile davacı alacaklı arasında yapılmıştır. Ya-pılması da dava dışı belirtilen şirketin icabının davacı tarafından kabulü ile olmuştur. Zira, dava dışı şirketin borcu üstlenmeye ilişkin taksitlendirme ta-lebini davacı kabul edip, taksitlendirmeyi yapmış ve borcu takside bağlamış-tır. Bu da BK’nun 174. maddesinde düzenlenen borcun dış yüklenilmesi olan gerçek anlamdaki borcun nakli sözleşmesidir. Davacı alacaklının cevabi ya-zısından, kabulün açık olduğu da anlaşılmaktadır. En azından taksitlendirme-nin kabulü ve bir kısım taksitleri davacının zımni kabulünün olduğu anlaşıl-dığından Sayın Çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

Ahmet ÖZGAN Onbirinci Hukuk Dairesi

Üyesi

YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 24.09.2012 Esas: 2012/6444 Karar: 2012/9912

Ölünceye Kadar Bak›p Gözetme Sözleflmelerinde Bak›m

Outline

Benzer Belgeler