• Sonuç bulunamadı

Ebân b Salih Rivayetleri

4. KONU İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR

2.4. HADİSLERDE İSTİGÂSE

2.4.3. Issız Bir Yerde Allah’ın Kulları ile İstigâse

2.4.3.1. Ebân b Salih Rivayetleri

َمتاحَانثدحَ:َلاقَ،َثراحلاَنبَباجنمَانثدحَ:َلاقَ،َقاحسإَنبَىسومَانثدح أَنعَليعامسإَنب َنبَةماس وَهيلعَاللهَىلصَاللهَلوسرَنأَ،َامهنعَاللهَي ِض َرَ،َسابعَنباَنعدهاجمَنعَحلاصَنبَنابأَنعَديز َنإَ:َلاقَملس أَاذإفَرجشلاَقروَنمَطقسَامَنوبتكيَةظفحلاَىوسَضرلأاَيفَةكئلمَلله َةلفَضرأبَةجرعَمكدحأَباص ف دانيل َ: اللهَدابعَاونيعأ .

İbn Abbâs’tan (r.a) riyavetle Rasulullâh (s) şöyle buyurmuştur: “Muhakkak ki

Allah’ın yeryüzünde hafaza melekleri dışında birtakım melekleri vardır. Onlar ağaçtan düşen yaprakları bile yazarlar. Sizden birinize ıssız bir yerde bir aksaklık

isabet ederse ‘Allah’ın kulları yardım edin!’ diye bağırsın”.531

Bu hadise zayıf diyen bir görüş bulunmamaktadır. Heysemî hadisin ravileri için “sika” derken,532 Sehâvî,533 hadise “hasen” hükmünü vermiştir. Mahmud Said,

“Üsâme b. Zeyd el-Leysî’nin hafızasının sağlamlığının ihtilaflı olmasından dolayı hadis hasen li zatihi’dir” demektedir.534

Elbânî ise Heysemî, Sehâvî ve İbn Hacer’in bu görüşlerini aynen nakletmektedir. Ona göre bu hadis eğer sahih ise Allah’ın kulları (اللهَدابع) kelimesinden kasıt beşerin

531 Bezzâr,َel-Müsned, II, 178.

532 Heysemî, Mecme’u’z-Zevâid, X, 188. 533 Sehâvî, İbtihâc, s.39

118 dışındaki varlıklardır. Diğer rivayetlerdeki “ مهيلعَهسبحيسَارضاحَضرلأاَيفَللهَنإف” ile “َنإف مهارنَلاَادابعَلله” ifadesi bunu ispat eder. Bu vasıf melekler ya da cinler için kullanılır. Çünkü Allah’ın görünmeyen kulları bunlardır. Nitekim bu hadisteki “َةكئلمَىلاعتَللهَنإ ضرلأاَيف” ifadesi bu kulların melekler olduğunu ifade eder. Cinleri, ricâlü’l-gayb diye isimlendirdikleri ölü ya da diri olan evliya ve salih kulları kapsamaz. Bunlardan yardım istemek apaçık bir şirktir. Çünkü bunlar duayı işitemezler, işitseler bile duaya icabet edemezler.535

Şevkânî’ye göre bu hadis insanların göremediği Allah’ın kulları olan melekler, salih insanlar ve cinlerden yardım istemeye delildir. Bir insanın hayvanı kaybolduğunda başka bir insandan yardım istemesi nasıl caiz ise bunda da bir beis yoktur.536Mâlik Alevî’ye göre ise hadiste belirtilen şekilde yardım isteme, yanında olmayan birine nida suretinde yapılan tevessüldür.537

Değerlendirmelerinden anlaşıldığına göre Elbânî, hadise zayıf hükmü vermemektedir. Ancak hadiste “melekler” ifadesi geçtiği için bu nidanın onlara has olduğunu ifade etmektedir. Kanaatimizce ileride gelecek olan rivayetler de göz önünde bulundurulduğunda اللهَ دابع ifadesinin bütün kulları kapsamasına bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca buradaki Allah’ın kullarından kasıt Elbânî’nin dediği gibi sadece melekler olsa bile hadis yine onun iddiasını destekler nitelikte değildir. Çünkü ona göre meleklerden istigâsede bulunmak da Allah’tan başkasından yardım istemek anlamına gelir. b. Mevkuf Rivayet َنعَ،حلاصَنبَنابأَنعَ،ةماسأَنعَ،رمحلأاَدلاخَوبأَانثدح للهَنإَ:لاقَ،سابعَنباَنعَ،دهاجم َ َةكئلم عَاونيعأَ:دانيلفَرفسَيفَةجرعَمكدحأَتباصأَاذإفَ،رجشلاَقروَنمَطقسَامَنوبتكيَةظفحلاَىوسَلضف َاللهَداب اللهَمكمحر .

Ebân b. Salih’ten gelen rivayetle İbn Abbâs şöyle dedi: “Muhakkak ki Allah’ın yeryüzünde hafaza melekleri dışında birtakım melekleri vardır. Onlar ağaçtan düşen

535 Elbânî, Silsiletü’l-Ehâdîsü’d-Da’îfe ve’l-Mevdûa‘, s. 111. 536 Şevkânî, Tuhfetü’z-Zâkirîn, s. 234.

119 yaprakları bile yazarlar. Sizden birinize yolculuk esnasında bir aksaklık isabet ederse ‘Allah’ın kulları yardım edin! ki Allah size merhmet etsin’ diye bağırsın”.538

Bu hadisi Ebu Ya‘lâ, İbn Ebî Şeybe ve Beyhakî üç farklı senetle İbn Abbas’tan mevkuf olarak rivayet etmişlerdir. Beyhakî rivayetlerinin ikisinde “Sizden birinize bir aksaklık isabet ederse ya da bir yardıma ihtiyaç duyarsanız ‘Allah size rahmet etsin Allah’ın kulları, bize yardım edin!’ diye seslensin. İnşallah ona yardım edilir” ziyadesi vardır.539

Sehâvî bu hadis için “Taberânî’nin Utbe b. Gazvân’dan munkatı olarak rivayet ettiği hadisin şahididir ve senedi hasendir” demektedir.540 İbn Allân (1057/1647) da,

İbn Hacer’den naklen bu rivayet için “İsnadı hasen olmakla beraber garib hadistir ve Taberânî’nin Utbe’den rivayet ettiği rivayet bu hadisin şahididir. Allah’ın kullarından murat ise melekler, Müslüman cinler veya Abdalden olan ricalü’l-gaybtir” demektedir.541

Elbânî, mevkuf olan rivayet üzerine değerlendirmelerini şu şekilde yapmaktadır: “Beyhakî de bu hadisi İbn Abbas’tan mevkuf olarak rivayet etmiştir. Bütün bunları yazdıktan sonra Bezzâr’ın, İbn Abbas’tan merfu olarak rivayet ettiği hadisi542 gördüm.

Bu hadisin senedi hasendir ve denildiği gibi bütün ravileri sikadır. Ancak her ikisi de Müslim’in ricalinden olmasına rağmen mevkuf olan rivayetin ravisi olan Cafer b. Avn, merfu olan hadisin ravisi Hâtim b. İsmail’den daha sikadır. Tercih edilmesi gereken mevkuf olan rivayettir. Cafer b. Avn, Üsame b. Zeyd’den mevkuf olarak rivayet etmekle Hâtem b. İsmail’e muhalefet etmiştir. Dolayısıyla hadis muhalefetten dolayı illetlidir. İbn Abbâs’ın bu uygulamayı Ehl-i Kitap Müslümanlarından öğrendiği ihtimaline binaen “rivayet merfu hadis hükmündedir” de denemez. İbn Hacer’in bu mevkuf rivayeti bilmemesi çok gariptir. Eğer bunu bilseydi illet ortaya çıkacaktı ve sadece hadisi benim yaptığım gibi mevkuf olmakla illetli kılacaktı”.543

538 İbn Ebî Şeybe, Musannef, VI, 91; Ebu Ya‘lâ, el-Müsned, XI, 181; Beyhakî, Şu‘abu’l-Îmân, I, 325,

X, 140.

539 Beyhakî, Şu‘abu’l-Îmân, X, 140. 540 Sehâvî, İbtihâc, s.39.

541 İbn Allân Fütûhâtü’Rabbâniyye, s. 151

542 Bezzâr,َel-Müsned, II, 178. Bkz. Tez metni, s. 118. 543 Elbânî, Silsiletü’l-Ehâdîsü’d-Da’îfe ve’l-Mevdûa‘ , II, 112

120 Mahmut Saîd, Elbânî’nin çelişkili ifadelerine şu sözlerle cevap vermektedir: “Elbânî’nin bu görüşü iki yönden hatalıdır. Birincisi; Nevevî’nin de dediği gibi hadis ilminde malumdur ki merfu ile mevkuf rivayet tearuz ettiğinde merfu olan rivayet tercih edilir.544 İkinci olarak da Muhammed b. İshak hadisi merfu olarak rivayet etmekle Hâtem b. İsmail’e muvafakat etmiştir. Yani hadis fert olarak kalmamıştır. Buna ilaveten Ebân b. Salih’in, İbn Mesud’dan rivayet ettiği mevkuf rivayet, merfu rivayetle çelişmemektedir. Aksine onun şahidi olmaktadır. Burada doğru olan şöyle denilmesidir: Ebân b. Salih hadisleri bazen merfu olarak rivayet edip bazen etmeyebilir. Nitekim sika bir ravinin ziyadesi ittifakla makbuldür ve ona da bu konuda herhangi bir itiraz gelmemiştir. Elbânî’nin bu şekilde hadisi illetli göstermesi bir hiledir. Halbuki hadis hakkında kendisi de bir illet duymamıştır. Aksine hadisin hasen ve ravilerinin güvenilir olduğunu söylemektedir. Sadece muhalefet vardır diye illetli saymakla -hadis kaidelerine muhalefet etme pahasına- hadisten kurtulmak istemiştir. Zikrettiğimiz bu bilgiler ışığında hadis ceyyittir, makbuldür”.545

Elbânî’nin hadisleri zayıf saymasının yanı sıra İbn Abbâs’ın bu uygulamayı Müslüman olan ehli kitaptan alma ihtimalinin olduğunu söylemesi ve İbn Hacer’i mevkuf olan rivayeti bilmemekle itham etmesi son derece gariptir. Bu konuya dikkat çeken Sekkâf şöyle demektedir: “Bu hasen hadis, uydurma yaَda amel edilmeyen zayıf rivayet veya şirk içeren bir uygulama olsaydı ümmetin büyük alimleri ve muhaddisler hadisle amel edip bu uygulamayı tavsiye etmezlerdi. Elbânî’nin ilk önce merfu rivayeti hasen sayması, akabinde “Mevkuf rivayeti sonradan gördüm, bu rivayet merfu olandan daha sahihtir” demesi ve bunu hiçbir ilmi delile dayandırmaması ne kadar tuhaftır. Önce bu uygulamayı Allah’tan başkasından yardım istemek olduğu için şirk sayıp sonra aynı sayfada meleklerden yardım istemeyi caiz görmektedir. Daha sonra da İbn Abbas’ın bu uygulamayı ehli kitaptan aldığını iddia etmektedir. İbn Abbas’ın şirk olan bir uygulamayı ehli kitaptan alması, sonra bunu ümmete rivayet etmesi ve Ahmed b. Hanbel gibi ehli sünnet alimlerinin de bunu kabul edip amel etmesi caiz olabilir mi?

544 Nevevî,َ Şerhu Sahîhi Müslim, I, 32. 545 Mahmud Saîd, Rafu’l-Menâra, s. I, 146.

121 Bütün bunlar Elbânî’nin taassubundan dolayı ne kadar büyük bir çelişkiye düştüğünü bizlere göstermektedir.546 c. Munkatı‘ Rivayet َدمحمَانربخأَ:َلاقَ,َنوراهَنبَديفيَانثدح َىلصَاللهَلوسرَنأَ،َحلاصَنبَنابأَنعَقاحسإَنب الله َهيلعَ اونيعأَ:َلقيلفَادحأَاهبَىريَلاَضرلأاَنمَةلفبَهريعبَوأَ،َمكدحأَةبادَترفنَاذإَ:َلاقَ،َملسو َ َهنإفَ،َاللهَدابع ناعيس . “Ebân b. Salih’ten rivayetle Hz. Peygamber (s) şöyle buyurmuştur: “Sizden

birinizin hayvanı yaَda devesi ıssız bir arazide kaybolursa ‘Allah’ın kulları yardım

edin’ diye seslensin. Muhakkak ki ona yardım edilir”.547

Bu ve diğer hadislerin medarı olan Ebân’ın tam adı; Ebân b. Salihَb. Umeyr b. Ubeyd el-Kuraşî’dir. O, Enes b. Malik (r.a), Mücâhit, Atâ b. Ebî Rebâh ve Nâfi’’den rivayette bulunur. Kendisinden de İbn Cüreyc, İbn Aclân, İbn İshâk ve diğerleri rivayette bulunur. Sika olan biridir. Hatta sika olması hususunda imamların ittifakı vardır. Ona zayıf diyen kimse olmamıştır. H. 60 senesinde doğmuş, h. 115 senesinde 55 yaşında Askalan’da vefat etmiştir. Müslim hariç diğerleri ondan rivayette bulunmuştur.548

Elbânî hadis için; “Bu hadis mu‘dal olmasıyla beraber İbn İshak da müdellis’tir. En sahihi Ebân’ın Mücahit’ten onun da İbn Abbas’tan mevkuf olarak yapmış olduğu rivayettir”.549

Elbânî burada hadisi zayıf sayma sebeplerinden birisi olarak İbn İshak’ın müdellis olmasını göstermektedir. Ancak kendisi, İbn İshâk’ın, Ebân b. Salih’ten an (نع) ile yaptığı rivayetlere “hasen ve sahih hükmünü vermiştir.550 Şuayb Arnavut da

aynı şekildeki hadisleri sahih liğayrihi saymıştır.551 Hâkim de İbn İshâk’ın, Ebân b.

Salih’ten yaptığı rivayet için “Bu hadis sahihtir ve Müslim’in şartlarına uygundur”

546 Sekkâf, el-İgâse, s. 23.

547َİbn Ebî Şeybe, Musannef, XV, 384.

548 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta’dîl, II, 297; İclî, Ma’rifetü’s-Sikât s. 198; Bâcî, et-Ta‘dîl, s. 397; İbn

Hacer, Takrîb, s. 87 ve Tehzîb, I, 82; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, II, 9.

549 Elbânî, Silsiletü’l-Ehâdîsi’d-Da’îfe ve’l-Mevdûa‘, II, 111.

550 Ebû Dâvûd, Menâsik 83. (Muhakkik Elbânî’nin notu); İbn Mâce, Tahâret 18. (Muhakkik Elbânî’nin

notu)

122 demiştir. Zehebî de bunu onaylamıştır.552 Aynı şekildeki hadise Tirmizî553 ve

Bezzâr554 hasen demişlerdir. Mahmud Saîd ise “Elbânî hadise mu‘dal demiştir. Ancak hadis mürseldir. Çünkü Ebân b. Salih sığâru’t-tâbiîn’dendir” demektedir.555 Ancak onun İbn Abbâs’tan rivayetine rastlayamadık. Ebân b. Salih bu hadisin senetlerinin hepsinde olduğu için bu rivayet mu’dal olsa bile senette düşen ravilerin İbn Abbâs ve Mücahid (r.a) olduğu bellidir. Sonuç olarak bu hadisin tariklerinde zayıf olan rivayetler bulunmaktadır. Ancak bununla beraber şahitleri arasında Elbânî’nin de kabul ettiği hasen ve sahih rivayetler de vardır. Bundan dolayı bu hadislerin tamamını zayıf saymak pek tutarlı gözükmemektedir.