• Sonuç bulunamadı

2. SÂMĠHA AYVERDĠ’NĠN ESERLERĠNDE EDEBĠYAT EĞĠTĠMĠ

4.2.1. Eğitim

4.2.1.2. Eğitimi MillîleĢtirmek

Eğitim, bir toplumdaki kültür değerlerini genç nesillere aktararak milletin birlik ve beraberlik içerisinde huzurlu bir Ģekilde yaĢamasını sağlar. Toplumun geliĢimi, ilerlemesi ve çağdaĢlaĢması da eğitim sayesindedir. Güçlü bir eğitim anlayıĢı Türk milletini baĢarıya ulaĢtıracaktır. Verilecek eğitim milli, toplum gereksinimlerine uygun, birleĢtirici ve bütünleĢtirici olmalıdır. Bu doğrultuda eğitimin dili ve yöntemi millileĢtirilmelidir.

Ayverdi, memleketin selametinin mektep ile camiin yeni baĢtan ele alınarak tamir ve safra atması ile felah ve ihyasına bağlı olduğunu düĢünür. Yazar, mektebin, içinde gençliğin öğütüldüğü bir irfan ocağı olması lazım iken ne yazık ki artık irfan ve iman ocağı olmak vasfını çoktan kaybettiğini; mektebin yanına dahi uğratmadığımız tarihî ve millî güce dayanarak, gayri millî akımların pençesinden kurtarıp onu mazisi ile bütünleĢecek bir eğitim yuvası hâline getirmedikçe gençliğin hatalı imal edilmiĢ fabrika mamulleri gibi kendi vatanının yabancısı ve yabancıların da peyki ve sempatizanı olarak yetiĢmesini önlemenin mümkün olmayacağını söyler (Ayverdi, 2009a, s. 314).

GeçmiĢin değerini bilen geleceği yönlendiren nesil yetiĢtirmenin önemine vurgu yapan Ayverdi, sadece geçmiĢle övünmenin tarihin peçesini açarak hep geçmiĢ asırların kahramanlığından, adaletinden, içtimai nizamından, celâdet ve medeni reviĢinden söz etmenin yeterli olmadığını; bize bugün, yarını hazırlayacak olan yeni örneklerden dem vurmanın gerekli olduğunu; bunun için de kendini kelle koltukta bir Ģehit farz ederek canını gayesine bağıĢlamıĢ fedailerle olacağını söyler (Ayverdi, 2009a, s. 70).

Ayverdi eğitimin millîleĢtirilmesi ve düzeltilmesi ile ilgili çeĢitli öneriler sunmaktadır: Evvel emirde devletin bir millî- manevi kültür politikası olması. Öğretmenlerin maruz bulunduğu maddi-manevi zorlukların, aksaklıkların, eksikliklerin giderilmesi. Din dersleri kitaplarının muhtevası üstünde salahiyetli bir heyetin dinîn temel yapısını aksettirecek bir anlayıĢla kitapları ele alması. Dünya yüzünde yalnızlığa itilmekte olan memleketin politik ve siyasi ablukadan kurtarılması için siyasi ve iktisadi basiret ve kifayeti olan ehil müĢavereye gidilmesi (Ayverdi, 2011b, s. 278-279).

Yazar, ilk yapılacak iĢin millî- manevi ve dolayısıyla de tarihî unsurlarını kaybetmiĢ Türk eğitiminin ıslahı olduğunu savunur. Eğitimin bir milletin kuvve-i an-il merkeziyyesi

76

olduğunu söyleyen Ayverdi, Türk milletinin asırlardır millî-manevi bir zihnî ve ruhi terbiyenin teminatı ile tarihin en uzun ömürlü imparatorluğunu dünyaya göstererek parmak ısırttığını; amma bugün merkez kudret iflas ettiğinden içinde taĢıdığı değerlerin her birinin bir tarafa savrulup heba olduğunu dile getirir (Ayverdi, 2011b, s. 270).

Ayverdi‟ye göre yıllardır bıkıp usanmadan, millî-tarihî bir kültür yıkımı ile meĢgul bulunan maarif çarkını enkaz olmaktan kurtarıp bünyeyi, günün icaplarına göre yeni baĢtan inĢa ve ihya etmeye zorlayıp mecbur edecek bir yol arayıp bulmak, kurtuluĢun ilk adımı olarak görünmektedir. Ayverdi, maarif çarkının siyasi iktidarların düĢüremeyeceği bir millî-manevi felsefenin zeminine oturtulmadan, memleketin hiçbir dert ve davasına deva bulmanın düĢünülemez olduğunu söyler (Ayverdi, 2011b, s. 270-271).

Türk gençliğinin kendini de etrafını da göremeyecek bir karıĢıklık içine itilmiĢ bulunduğunu vurgulayan Ayverdi; ona yeniden millî ve tarihî Ģuurunu kazandırıp sağlama almanın memleketin en acil ve zaman kaybına müsaadesi olmayan en hayati ihtiyacı olduğunu düĢünür. Bu yüzden de iĢe yedi yaĢındaki çocuktan baĢlayarak genci, en körpe yaĢında elinden tutup bir millî iman ve ruh terbiyesi ile mücehhez kılmanın gerekliliğine inanır (Ayverdi, 2008c, s. 109).

Ayverdi, memleketin geleceğini omuzlayacağı beklenen gençliğin maalesef bugün bir barut fıçısı hâlinde olduğunu; ilk havaya uçurulacak olanın kendisi bulunduğunu bilmeyecek kadar da gözlerinin kör vaziyette bulunduğunu belirtir. Yazar, memleketin maruz bulunduğu büyük tehlikeye karĢı dört duvar arkasında dertleĢmek devri geçtiğini; kısa ve uzun vadeli tedbirleri hemen gerçekleĢtirmek vakti geldiğini düĢünür (Ayverdi, 2008c, s. 114).

Türkiye‟nin maariften mühim meselesi olmadığını savunan Ayverdi‟ye göre bunu çok iyi bilen düĢmanlarımız da asırlardır topla tüfekle kanımıza canımıza, yurdumuza yuvamıza yaptıkları hücumu yeterli görmeyince bu defa dost sıfatıyla aramıza girerek dilimize, dinîmize, tarihîmize ve topyekûn bizi biz yapan bütün değer hükümlerimize saldırdılar ve bu kansız muharebede de elhak muvaffak oldular. Ayverdi düĢmanlarımızın suflör kalmayı bilip ve oyunu Türk evladının kendisine oynattıklarını savurur. Devlete düĢen iĢin hiç vakit geçirmeden bir millî maarif felsefesi kurup dilini, tarihini, dinini ve iftiharlarını doğru öğrenen nesiller yetiĢtirmek olması gerektiğini düĢünür (Ayverdi, 2008c, s. 114-115). Bunun için de bazı çözüm önerileri sunar:

77

Ġlk iĢ mektep kitaplarının dilinin uydurma kelimelerden temizlenerek tabii Türkçeye çevrilmesi. Radyo, televizyon konuĢmaları için de aynı keyfiyetin süratle tatbiki. Sosyal bilgiler grubu içine alınarak is mi dahi unutturulmuĢ Türk Tarih i‟n in istiklale kavuĢturulup, yalan ve iftiralardan ayıklanarak Türk‟ün Ģerefli geçmiĢini aksettirecek safiyete getirilmesi. Artık kemiyet gösteriĢinden geçip keyfiyet üstüne ağırlık vererek, Türk gencinin boĢ kafa, sakat ve eksik bilgi ve ideal noksanı ile yetiĢmesin in önüne geçmek baĢlıca düĢünülecek hususlardır. Gençler ve çocuklar için faydalı, cazip ve ehven fiyatla tedarik edilecek bol ve çeĢitli neĢriyata da bu arada hız vermen in faydası büyüktür (Ayverdi, 2008c, s. 115-116).

Kaplan‟a göre de her yeni nesil binlerce yıllık Türk kültürünün içinden geçmek ve eski eserlerin terbiyesini almak suretiyle olgunlaĢabilir. Maziyi Ģuurlu olarak bilme, eskinin denemelerinden faydalanma, bize, ölçülü olmayı ve biz olmayı öğretir (2001, s. 80). Her nesil tarihi kültürün terbiyesini almalıdır. Ayverdi‟nin görüĢleri ıĢığında eğitimin millîleĢtirilmesi ve düzeltilmesi noktasında millî bir eğitim politikası ile tarih ve millî bilinci yüksek nesiller yetiĢtirmek, bizi biz yapan değerleri yeniden kazanmak gereklidir.