• Sonuç bulunamadı

1. ELAZIĞ İLİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

2.2. Doğum Sırası

Uzun geçen hamilelik dönemi sonuna gelen anne adayı, bu süreç içerisinde bir takım uygulamalarla hem çocuğunu hem de kendini korumaya çalışmıştır. Hamilelik dönemi boyunca bebek için çeşitli hazırlıklar yapan anne adayı, doğumun gerçekleşmesini sabırsızlıkla bekler. Doğum, eğer sezeryan olacaksa bebeğin doğacağı gün belli olduğu için hazırlıklar o güne göre yapılır. Eğer doğum normal olacaksa, bebeğin doğacağı gün tam olarak belli olmadığı için hazırlıklar tahmini bir güne göre yapılır.

Doğumun habercisi olarak kabul edilen sancılar, hamile kadına doğumun

başladığını belirtir. Eski dönemlerde, kırsal kesimlerde ebe eve çağrılarak doğumu yaptırması istenirdi fakat günümüzde doğum sancıları başlayan anne adayı hemen hasteneye götürülmekte ve doğum hastanede gerçekleştirilmektedir.

Eski Türk inanç sisteminde, doğuma engel olmaya çalışan anneye ve çocuğa zarar vermek isteyen bazı güçlerin varlığına inanılırdı. Böyle kötü ruhların varlığına inanılırken, anne ve çocuğu bir ömür boyu koruyup kollayan, Eski Türk inancında Umay adı ile anılan koruyucu bir ruh inancı da mevcuttu.

Hamilelik ve doğum sırasında olduğu gibi ana ve çocuğu bir ömür boyu koruyup gözeten himayeci güce eski Türk inancında Umay denmektedir. Umay, Tanrı Ülgen’in kızlarından biridir. Umay, dişi Tanrıdır. Göktürk döneminde yazılan Orhun Abideleri’nde Umay, çocukların gizli koruyucu meleği olarak geçer ve Umay’ın bu görevi, ergenlik döneminde kadar devam eder.

Yakutlar doğum sırasında gerçekleştirdikleri bazı uygulamalarla doğumun kolay olacağına inanmışlardır. Bu uygulamalar şunlardır: “Yakutlarda doğum günü yaklaşınca erkek ormana gidip bir kayın ağacı keser. Bu ağaçtan bir buçuk arşın uzunluğunda üç kazık hazırlar. Kiler, ev, sandıkları hep açık bırakırlar. Ateşe yağ atıp “Ey doğum tanrısı

Ayısıt Hatun ye! Yolun açık olsun!”derler.” (İnan, 1976: 168) Bu bölümde Ayısıt

Hatun’ a kilerden saçı sunularak memnun edilmeye çalışır ve böylece doğumun kolay geçeceğine inanılır.

Yöremizde, doğum sırasında kadını bazı kötü güçlerin etkisinden korumak

amacıyla kadın yalnız bırakılmamaya özen gösterilir. Eğer kadın gece doğum yapmışsa sabaha kadar evdeki ışıklar söndürülmez (K-81). Doğum esnasında uygulanan bu pratiklerin temelinde anneyi ve çocuğu Alkarısı adı verilen şerir ruhtan korumak vardır. Yöremizde hamile kadın kırsal kesimde köyde doğum yapacaksa, köy ebesi/ mahalle ebesi/yerli ebe çağrılır. Ebeler genellikle yaşlı ve tecrübeli kadınlardır. Kadında şiddetli sancılar başladığı zaman ebeye haber verilir. Ebe gelir, gebe kadını muayene eder ve doğum zamanına karar verir. Bu sırada da birtakım uygulamalar ve inanışlar da devreye girer. Eskiden doğumu köy ebeleri yaptırırken günümüzde kırsal kesimdeki insanlar da şehirdeki insanlar gibi doğum için hastaneye gitmektedirler ve doğumu hastanede gerçekleştirmektedirler.

Çocuk doğduktan sonra doğum yaptıran ebe eğer müsaitse, değilse akrabalardan biri çocuğun cinsiyetini söylemek için dışarı çıkar ve babadan bahşiş ister. Bahşiş

sözünü alan kadın o zaman çocuğun cinsiyetini söyler. İstenen bahşiş genellikle para ya da elbise gibi şeylerdir. Çocuk erkekse çok sevinilir, bahşiş, hediye daha çok verilir. Çocuk kızsa aile teselli edilir. (K-81)

Doğum sırasında gerçekleştirilen uygulamaların asıl amacı, şerir ruh olarak kabul edilen Alkarısından anne ve çocuğu korumaktır. Eski Türk inancında, evliliğe ve üremeye karşı olan bu şerir ruhun verecği zararlardan korunmak amaçlı pek çok pratik gerçekleştirilmektedir. Doğum sırasında, ayrıca Umay’ın koruyucu fonksiyonu üstlenmesi, hem anneyi hem de çocuğu kötülüklerden koruyan bir kalkan görevi görmektedir. Birbirine tamamen zıt olan bu iki gizil gücün etkileri ve etrafında gerçekleştirilen pratikler oldukça yaygındır ve halk tarafından sıklıkla uygulanmaktadır.

2.2.1. Doğum Kolay Olması İçin Yapılan Uygulamalar

Annenin kolay doğum yapması ve doğum esnasında hem çocuğun hem de kendisinin tehlikeli durumlarla karşılaşmaması için ve bazı uygulamalar yapılmaktadır Bu uygulamaların halk arasındaki tezahürleri şu şekildedir:

Kadının kolay doğum yapması ve kadının doğum sırasında tehlikeli durumlarla karşılaşmaması için önceden bazı türbeler ziyaret edilir (K-100). Ata mezarları ziyaret edilerek doğum öncesi ata ruhlarının yardımları istenir. Doğum sırasında kadının saçları örgülü ise örgüler çözülür, kilitli kapılar,

kilitli sandıklar açılır. Kapalı kapı ve pencereler açılır. (K-44) Burada Yakutların doğum sırasında kiler, ev, sandık, kapıları açık bırakması Ayısıt (Umay)’a ye, demelerini çağrıştırır. (İnan, 1976: 168) Ayısıt Hatun koruyucu bir iyedir. Doğum sırasında bu iyenin yardımını alabilmek amacıyla kilitli olan şeylerin açılması bu ruhun eve rahatça gelip doğum yapan kadına yardım edebilemesi içindir.

Doğum yapan kadının yanında annesi bulundurulmaz. Annesi doğum sırasında yanında olursa doğumun kolay olmayacağına inanılır. (K-19) Doğumun kolay olması için kadın kocasının ayakkabısından su içer. Yine

Yurtbaşı köyünde porselen tabağın içine cami hocası boyalı kalemle dua yazar sonra tabağın içine su konur. Tabaktaki yazı gidene kadar tabak çalkalanır ve o dualı su, doğum yapacak kadına içirilir. (K-59, K-81)

Doğum sırasında hamile kadının annesi veya kayınvalidesi fakir komşulara gıda yardımı yapar. Burada asıl amaç koruyucu iyeleri, ata ruhlarını memnun etme ve kansız kurban sunarak onların yardımını kazanmaktır. (K-100) Doğum sırasında doğumun kolay geçmesi için dışarıda tavuklara, kuşlara yem serpilir. Burada da yem aslında saçıdır, kansız kurbandır. Kansız kurban sunularak koruyucu ruhlardan yardım ve kolaylık istenmektedir. (K-101) Daha önce doğum yapmış tecrübeli kadınlar doğum yapan kadına yardım

ederler ve doğumu kolaylaştırmak için doğum yapacak kadını çarşafın içine koyup sallarlar. (K-15)

Bir başka yöresel uygulamamız ise kadının kolay doğum yapması için, gebe kadın sırta alınıp silkelenir veya yüksek bir yerden atlatılır. (K-81)

Kadının kolay doğum yapması için silah sıkılır (K-77). Doğum sırasında kadını Alkarısının şerrinden korumak için silah sıkılır. Silah sesinden korkan Alkarısı, doğumun gerçekleştiği mekândan uzaklaşır ve anneyi rahat bırakır. Böylece alkarısının gizli etkisi ortadan kalkar ve kadın kolayca doğum yapar. Doğum yapamayan kadın için hocaya Salatu Selam okutulur (K-81). Bu uygulama İslami düşünce ile gerçekleştirilmiş bir uygulamadır. Hocanın edeceği dua sayesinde kadının kolay doğum yapacağına inanılır.

Doğum sırasında doğum odasına düşük yapmış kadınlar, çocuğu olmayan kadınlar alınmaz. Ayrıca doğum sırasında kolay doğum yapmış kadınlar doğum odasını alınır. (K-79)

Doğum sırasında zorluk çeken kadına kocasının ayakkabısından su içirilir. (K-44)

Doğum olayı gerçekleştikten sonra anne ve bebek, her türlü negatif durumlara karşı kendisi ve çevresi tarafından bir takım tedbirler almaya mecburdur. Alınan tedbirlerde asıl amaç; doğuma, üremeye ve çocuğa karşı olan alkarısı denen kötü, maksatlı ruhani varlığa karşı alınan önlemlerdir. Bu varlığa karşı alınan önlemlerle, anne ve çocuk koruma altına alınmaktadır. Böylelikle koruma altına alınan anne ve çocuk bu kötü dönemi sağlıklı bir şekilde atlatmaktadır.