• Sonuç bulunamadı

DİJİTAL KORSANLIKLA İLGİLİ ULUSLARARASI HUKUKİ

DÜZENLEMELER

İnternet üzerinde çevrim içi alanlarda, filmler, bilgisayar oyunları, kitaplar, şarkılar gibi dijital ürünleri üreten ve dağıtan taraflar hakkında uygulanabilecek servis sağlayıcılara ait sorumluluklar ile ilgili çalışmaların esas ve dikkat çekici olanlarına hem WIPO, hem de Avrupa Birliği çalışmalarında sıklıkla rastlamak mümkündür. Dijital ürünlerin lisans hakkına sahip olanların telif hakları ve ilgili haklar kapsamında WIPO tarafından ortaya konan dikkat çekici çalışmaların başında, 1996 yılında imzalanan WIPO

Eser Sahibinin Hakları Sözleşmesi (WCT– WIPO Copyright Treaty) ile WIPO İcralar ve Fonogramlar Sözleşmesi (WPPT – WIPO Performances and Phonograms Treaty) gelmektedir (http://www.wipo.int, 2017).

Tarafların uzun süren tartışmalarının ardından taraflar arasında imzalanan ve hukuki olarak bağlayıcılığı da olan bu sözleşmeler, uluslararası düzeydeki gelişmelerin de adeta lokomotifi haline gelmiştir. Daha sonra, Amerika Birleşik Devletleri’nde Dijital Milenyum Telif Hakkı Yasası (Digital Millennium Copyright Act), Avrupa Birliği’nde kabul edilen sözleşmelere göre yeni düzenlemeler ve elektronik yasalarla ilgili direktifler ortaya konmuştur (Umeh, 2007: 3).

1.5.1. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO)

WIPO olarak bilinen Dünya fikri mülkiyet örgütü, Birleşmiş Milletlerin çatısı altında olan örgütlerden birisidir. Örgüt; 1967 yılında örgüt, üreticilerin ve eser sahiplerinin haklarının korunması, korsanlığın engellenmesi ve ilgili alanlarda üretim etkinliğini teşvik etmek maksadıyla oluşturulmuştur. Çevrimiçi ortamlarda gerçekleşen dijital ürünlerle ilgili fikri mülkiyet hakları ise; 1996 yılında örgüt tarafından WIPO Eser Sahibinin Hakları Sözleşmesi (WCT – WIPO Copyright Treaty) ile aynı tarihli WIPO İcralar ve Fonogramlar Sözleşmesi (WPPT – WIPO Performances and Phonograms Treaty) düzenlemesi yapılmıştır. Ancak 30 ülkenin karşılıklı anlaşması ve karara bağlanması süreciyle bu düzenlemeler 2002 senesinde hayata geçmiştir (Yu, 2007: 4).

Belirtilen sözleşmeler, dijital ortamda çevrimiçi uygulamalar, telif haklarının ifadesi ve ayrıntılı içeriği hususlarına netlik kazandırmaktadır. Sözleşmelerdeki dijital ürünlerin çoğaltılması hakkı, dijital ortam göz önünde bulundurularak son derece kapsamlı olarak belirtilmiştir. Aynı zamanda, eserlerin elektronik ortamda dijital formda bulundurulmasının çoğaltma olarak kabul edileceği ifade edilmiştir. İfade edilen her iki sözleşmede de dijital eserlerin çevrimiçi ortamda bulundurulması özel bir hak sınıflandırmasına tabi tutularak düzenlemeler gerçekleştirilmiştir (Turan, 2016: 59). WIPO kapsamındaki yasal düzenlemelerle eser sahiplerinin, eserlerini çevrimiçi ortamlarda sadece kendileri tarafından belirlenen yer, zaman ve hallerde; kullanıcılara ulaştırılmasına izin verilebilmektedir. Sözleşmelerde detaylandırılan bu hak ile tartışma götürmeyecek nitelikte, eser sahipleri eserlerinin dijital formda dağıtılması, iletilmesi v.b.

eylemler için yasaklama yetkisine sahiptir. Bu sözleşme ile birlikte, anlaşmaya taraf olan ülkeler kendi hukuki altyapılarını oluşturmak, dijital ürün korsanlığını engelleyecek şekilde gerekli görülen düzenlemeleri yapmak ve suçla ilgili cezai şartları belirlemek durumundadır (Dinwoodie, 2006: 206).

1.5.2. Avrupa Birliği Düzenlemeleri

Avrupa Birliği’nin çevrimiçi ortamda eserlerin korunması, hak takiplerinin yapılması, elektronik ticaret ve dijital ortamlarla ilgili iki ayrı direktifi bulunmaktadır. Bu direktiflerden biri, 2001/29 sayılı ve 22 Mayıs 2001 tarihli “Enformasyon Toplumunda Eser Sahibinin Hakları ve Bağlantılı Hakların Uyumlaştırılması Hakkında Parlamento ve Konsey Direktifi”, WCT ve WPTT düzenlemelerinin Avrupa Birliği ile uyumlaştırılmasının sağlanması amacıyla hazırlamıştır. Hazırlanan bu direktif, özellikle WCT ve WPTT düzenlemelerinin altı sene süren tartışmalarının sonucuna yakın zamanda hazırlandığı için, çok daha kapsamlı olarak ele alınmış ve özellikle birçok detay derinlemesine bu direktif içerisinde tanımlanmıştır. Direktif hükümleri, detaylı bir şekilde teknolojik önlemleri açıklayıp, özel kullanıma yönelik çoğaltma gibi hak kullanımına ilişkin istisnalarla koruma arasında açık bir ayrımı da belirtmektedir (Taş, 2006: 89).

Avrupa Birliği hukuki düzenlemeleri içerisinde bulunan telif hakları ve dijital korsanlıkla ilgili diğer bir direktif ise, “Elektronik Ticaret Direktifi”dir. AB içerisinde e- ticaretin üye ülkeler arasında çok hızlı bir şekilde gelişme göstermiş ve önemli bir seviyeye ulaşmıştır. Bu nedenle, Avrupa Birliği içerisinde tüm üye ülkeler tarafından kabul edilecek müşterek bir anlayış ile pratik hayata geçirilmesi ve hukuki sınırları çizecek kurallarının ortaya konması gereği belirmiştir. Bu gereklilik sonucunda 1997 yılında hazırlanan direktifle oluşturulmaya başlanan ticari direktif 2000 yılında sonuçlanmış ve işlemeye başlamıştır (Poggi, 2000: 224). Bu çerçevede direktif eserler, hak sahipleri ve aracılar açısından önemli hale getirilmiştir. Direktifte, çevrimiçi dijital formata sahip tüm eserlerin kapsamları da ayrıntılı şekilde, hem hak sahipleri hem de aracı kuruluşlar için oldukça önemlidir (Bock, 1999: 238).

1.5.3. ABD Dijital Milenyum Fikri Hak Yasası

1998 yılında ABD senatosunda sunulan teklifler doğrultusunda, Bin Yıl Telif Hak Yasaları adıyla bilinen ve DMCA olarak kısaltılan yasalar; çevrimiçi ortamlarda kullanıcılar tarafından gerçekleştirilen eylemlerle ilgili gereken düzenlemeleri yapmak ve uluslararası düzeyde yasalar arası bütünleşmeyi sağlamak amacıyla kabul edilmiştir (https://kb.iu.edu, 2017).

Çevrimiçi ortamda yapılan eylemlerle ilgili olarak kullanılan araçlar, erişim hizmetleri ve kopyalama hizmetleri olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Erişim hizmetlerini sağlayan tüm yardımcı araçların kullanılması yasaklanırken, kopyalama araçlarının sadece yapımı ve satışı yasaklanmıştır. Adil kullanım kapsamında kullanılabilen kopyalama işlevi nedeniyle bu tür bir düzenleme yoluna gidilmiştir. DMCA ile birlikte servis sağlayıcılar, mahkeme kararı ve telif hak sahiplerinin başvurusu üzerine korsan eylemde bulunan kullanıcıların kişisel verilerini paylaşmak durumundadır. (http://www.copyright.gov, 2017). DMCA doğrultusunda, servis sağlayıcıların; yasalarda ihlal olarak geçen korsan faaliyetler kapsamındaki verileri, çevrimiçi ortamdan kaldırmaları için önce uyarı vermesi, ardından ise sistemin kaldırılması uygulamaları benimsenmiştir. Böylelikle servis sağlayıcılar telif hakkı sahiplerinin dijital korsanlıkla ilgili bildirimleri doğrultusunda verilerin çevrimiçi ortamdan tümüyle kaldırılmasını sağlayacaklardır (Lunney, 2001: 823).