• Sonuç bulunamadı

Diğer Önemli Öneriler

SONUÇ OLARAK

IV) MODEL NE OLMALI

14- Diğer Önemli Öneriler

Kısa ve orta vadedeki arz güvenilirliğinin sağlanması için yine özel sektör ve kamu eliyle eşit katılımlı ve uzman ekiplerden kurulmuş bir özerk yapının oluşturularak hızlı kararlar alması ve uygulaması gerekmektedir. Muhtemelen doğalgaza dayalı belli kapasitede santral kurmayı gerektiren bu darboğaz için doğalgaz arzının güvenilirliği de gözetilmelidir.

Hızla büyüyen enerji talebinin uzun vadede güvenilir sağlanabilmesi için yerli ve yenilenebilir kaynaklara önem verilirken nükleer santral çalışmaları da hızlandırılmalıdır.

Yerli kaynakların verimli kullanımı için etkin ve hedefe odaklı araştırmaların yapılması kaçınılmazdır. Büyük bir kapasitenin yaratılması planlanan linyit kaynaklarıyla, şimdiki santrallarla benzer sorunları yaşayan yeni kapasitelerin yaratılması katma değer kaybı ve arz açısından önem taşımaktadır.

Kanunlar ve kurallar önceden belirlenip, uzun vadede çok fazla değiştirilmeden uygulanmalı ve sektör katılımcılarına güven verilmelidir. Bu yapılırken etkin denetim sistemiyle de çürük yumurtalar zamanında ve doğru olarak ayrıştırılabilmeli; sektörün iyi niyetli oyuncularının önü kesilmemelidir. Kısa vadeli arz açığının giderilmesi için geçmişte uygulanan ve tartışma konusu olan Yİ modelini uygulamaktan çekinmemek gerekir. Gözetilmesi gereken şeffaf ve adil bir ihale ve değerlendirme sürecinin sağlanmasıdır.

Farklı kanunlarda maddeleri olan elektrik piyasası mevzuatının tüm kanuni altyapısının mümkün ise 4628 bünyesinde toplanması ve kolay takip edilebilmesi için de bundan sonraki zorunlu ve gerekli değişikliklerin hep bu kanun üzerinden yapılması sektörün mevzuatları kolay takip etmesini sağlayacak ve çelişkili kanunlar arasındaki belirsizliği azaltacaktır.

Lisans ihalelerinde satılacak elektrik fiyatını arttıran yöntemler yerine tüketiciye yansıyacak fiyatı azaltacak yöntemler kullanılmalıdır. Burada benimsenecek temel kriterler öncelikle yatırımcı adayının tecrübesi ve mali gücü ile, iş planı ve bunları garanti etmek üzere vereceği önemli bir teminat olmalıdır.

ELEKTRİK ENERJİSİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU 5-188

DSİ’den EÜAŞ’a devredilen hidrolik santralların gerçek maliyet değeri üzerinden bedeli EÜAŞ tarafından DSİ’ye veya Hazine’ye bir plan dahilinde ödenmeli ve bu bedeller elektrik fiyatlarına yansıtılmalıdır. Böylece, enerji fiyatının maliyeti doğru hesaplanırken aynı zamanda yeni enerji yatırımları için daha güvenilir fon yaratılması da sağlanır.

Uluslararası tahkim kurallarını öğrenip, ihale, politika ve planların bu hususları da gözeterek yapılması hem yabancı sermayeli bir piyasa için güven oluşturur hem de kamunun üstlenmek zorunda kalabileceği tazminatların önüne geçilmesini sağlar.

Tüm sektör yatırımcıları için bir kurumun altında muhtemelen ETKB-Enerji İşleri Genel Müdürlüğü, küçük ve atak bir yatırımcı destek ofisi kurulmalıdır. Bu ofis, enerji yatırımlarının önündeki tüm bürokratik izin ve süreçleri tüm maliyextleri, süreleri ve etkileri ile gerçek bir yatırımcı gibi pratik uygulamalarıyla araştırıp sürekli olarak sektöre duyurur ve sorunları da sektörden gelecek önerilerle karar mekanizmalarına aktarır.

Hedef koyma ve hesap verebilme bu ofisin ana kriterleri olmalıdır.

Tüm kamu kuruluşlarının elektrik borçlarını düzenli ödeyecekleri sistem mutlaka kurulmalıdır. Gerçek bir ticaret anlaşması mantığı çerçevesinde gerekli temerrüt cezaları icra sürecini de kapsayacak şekilde etkinleştirilmelidir.

Enerjinin verimliliği gözetilirken yük eğrisinin daha düzgün hale getirilmesi için de özel çaba sarfedilip, gerekirse bu konuda araştırma ve önerilerle uygulama sağlayacak küçük bir ekip kurulmalıdır. Bu yapılırken Dengeleme ve Uzlaştırma Mekanizmasına özellikle büyük tüketicilerin de belli zamanlarda yük düşürme veya tüketimlerini başka zaman dilimine kaydırma yönünde katılımları da göz önüne alınmalıdır.

Benzer işleri yapan kurumların veya kurumlardaki bölümlerin birleştirilmek suretiyle daha güçlü ve etkin yapılara kavuşması sağlanabilir. Örneğin DSİ ile EİE’nin hidrolik kısmı DSİ çatısı altında birleştirilebilir. Böylece hem çok ihtiyaç duyulan proje değerlendirme ekipleri tek elden yönetilir ve etkinliği artar hem de kararların hızlı verilmesi sağlanabilir.

4628 sonrası TEDAŞ bölgeleri Perakende Satış Faaliyeti ve Dağıtım Faaliyeti için iki ayrı şirket haline dönüştürülebilirdi. Böylece sektörde ayrışmış hesaplar ve performans kriterleri ile birikmiş bir değerler bütünü yaratılabilir ve aynı zamanda da kanunun öngördüğü faaliyet ayrışmaları sağlanabilirdi. Belli amaçlar için kurulmuş ve varlığı devam eden Kamu kuruluşlarının görev ve yetkisindeki belli işler yeterince araştırma ve uzlaşma sağlanmadan bir başka kuruluşa kısmen veya tamamen devredilmemelidir.

Elbistan Linyitlerinin TKİ’den alınıp EÜAŞ’a devri bu açıdan yeterli ön araştırma ve uzlaşma yapılmadan yürürlüğe konmuş olup, belli sıkıntıların yaşanmasına neden olmaktadır.

EK3: Karşı Görüş: “Model Ne Olmalı” (Mehmet Bedii Ateş) 4628 Sayılı Kanunun Getirdiği Model

Liberal bir enerji piyasasını oluşturulması için hazırlanan bu Kanunun omurgası aşağıda belirtilen ana maddeler üzerine oturtulmuş idi;

1- Elektrik fiyatları üzerinden diğer kurum ve kuruluşları destekleyen her türlü katkı ve fonların kaldırılması, Kamu tarafından önceki yılarda yapılan üretim tesisi yatırım maliyetlerinin de oluşacak maliyetlere eklenmesi suretiyle elektrik fiyatlarının gerçek maliyetleri yansıtacak şekilde oluşturulması,

2- Üretim – iletim – dağıtım gibi Piyasa faaliyetlerinin ayrıştırılması ve her bir piyasa faaliyeti için lisans alınması ve her lisans kapsamındaki faaliyetler için de ayrı hesap ve kayıt tutulması,

3- İletimin kamu denetiminde kalması üretim ve toptan satış faaliyetlerinde tekel oluşmasının önlenmesi,

4- Sosyo-ekonomik nedenlerle subvansiyon yapılması gereği doğarsa bunu dolaylı değil doğrudan yapılması,

5- Piyasa risklerinin devlet garantisi dışında kaldığı Pazar içi rekabetin yapılandırılması ve piyasada kamu adına denetim ve gözetim görevini yapacak bağımsız bir kurumun oluşturulması ve teşkilatlandırılması,

6- Kurum personelinin öncelikle, Enerji Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında, Hazine Müsteşarlığında ve Maliye Bakanlığı bünyesinde çalışmakta olan uzmanlaşmış personelden temin edilmesi.

Bu esaslar doğrultusunda yazımı tamamlanan ve hukuken görüşü alınması gereken kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınarak nihai taslak haline getirilmiş olan, Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı, 80 madde ve 21 geçici madde olmak üzere 101 Madde den oluşmuş bulunmakta idi.

Bilahare Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü incelemesini takiben, Kanun maddeleri birleştirilerek madde sayısı azaltılmış ve takiben, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu ve Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapılan müzakereler sonucu bazı önemli değişiklikler yapılmış ve taslak Genel Kurul’a sevk edilmiştir. Genel Kurulda yapılan müzakere ve değişiklikler neticesinde 3 Mart 2001 tarihli Resmi Gazetede 20 Madde ve 8 Geçici Madde halinde yayımlanarak yürürlük kazanmıştır.

ELEKTRİK PİYASASI KANUNU ve öngördüğü model yürürlük kazanmadan ve yürürlük kazandıktan sonra da çeşitli nedenlerle üzerinde yapılan değişiklikler sonucunda, kanunun omurgasını oluşturan önemli kabuller ilk amacından farklılaşmış ve günümüzde bu haliyle uygulama pratiği kalmamıştır.

4628 Sayılı Kanun ile ilgili çalışmalar 1992 yılında başlatılmıştır. Çalışmanın ilk yıllarında bir taraftan sistem ne olmalı tartışmaları yapılırken diğer taraftan 3096 kapsamında sayıları hızla artan proje stoku Bakanlıkta birikmeye başlamış ve

ELEKTRİK ENERJİSİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU 5-190

sayıları bu gün olduğu gibi 500 lere yaklaşmıştır. Bir tarafta devlet garantili projeler dururken diğer tarafta liberal yapının nasıl oluşabileceği üzerinde aylarca çalışılmış bu arada özelleştirme sürecinde olan ülkelerin durumu ve Kaliforniya deneyimi irdelenmiştir. Öncelikle piyasa yapısı Merkezi alıcı –Merkezi satıcı sistemi üzerine kurulmaya çalışılmış ancak bazı mahsurları nedeniyle kanundaki bilinen yapıya dönülmüştür.

Yaygın olarak söylendiği gibi bu kanun tercüme bir kanun değildir. Zaten tercüme kanun denilmesine rağmen hangi metinden tercüme edildiğini söyleyene hiç rastlanılmamıştır. Kanunun zayıf tarafı yeterince tartışılmasına zaman verilmemiş olmasıdır.

- Kanunun öngörüsü olan gerçek enerji maliyeti üzerine piyasanın kurulmaması,

- Rekabet oluşuncaya kadar artacak olan elektrik fiyatları için doğrudan subvansiyona yaklaşılmaması,

- Piyasa faaliyetlerinde özel sektör tekelini önleyen düzenlemelerin kaldırılması,

- EPDK’ya öngörülen deneyimli kişiler yerine deneyim kazanmasında fayda görülen personelin alınması,

sonucunda sistem başarılı olamamıştır.

Yeni Model nasıl Olmalı;

Ülkemizde pek çok kanun ve yönetmelik çıkarılmış, bunların ortaya koyduğu modeller denenmiş ve başarı elde edilememiştir. Başarısızlığın nedeni modellerin yetersizliği değil, her yeni düzenlemenin ardından politik veya özel sektör çıkarlar doğrultusunda uygulamaya zaman kaybedilmeden müdahale edilmesidir. Yeni bir model arayışı yerine öncelikle sektörde, eğer mümkünse aşağıdaki düzenlemeler yapılmalıdır;

- Sektörde gerek özel sektör yatırımlarını teşvik etmek gerekse de özelleştirme çalışmalarını başarı ile yapabilmek için, öncelikle yürürlükte olan yasa ve yönetmelikler uyumlaştırılmalı daha sonra mevcut veya yeniden düzenlenecek mevzuat üzerinde özel sektörün talepleri veya kamu kesiminin siyasal tercihleri doğrultusunda, piyasa şartları gerektirmediği sürece, değişiklikler yapılmamalıdır.

- Enerji fiyatlarının üzerinden diğer sektörleri destekleyici mali yüklerin tamamı kaldırılmalıdır. Maliyetleri içeren fiyatlar, devlet tarafından önceki yıllarda yapılan yatırımlar da hesaba katılarak, belirlenmeli ve deklare edilmelidir. Yatırımcı uzun dönemli fiyatı ve fiyat değişimlerine esas olacak etkenleri açıklıkla bilmelidir.

- Kamu ve Özel sektör tarafları yapılacak yatırımla ilgili olan her aşamayı, yoruma yer vermeyecek şekilde, açıklıkla bilmek durumundadır. Bunun için hem sektördeki yatırımcıları hem de diğer ilgili kamu kurum ve kuruluşlarını bağlayacak olan standart hale getirilmiş yazılı yol haritaları her yatırım türü için ayrı ayrı hazırlanmalı ve Resmi Gazetede yayımlanmalıdır. Piyasa koşullarında bariz değişikler olamadığı sürece bu yönetmeliklerde değişiklik yapılmamalıdır.

- Sektöre ilişkin yayınlanan mevzuata uyumda, zaten piyasanın %85’inden fazlasını kontrol eden kamunun muaf tutulması uygulamasından vazgeçilmesi, sektörün kamu-özel sektör ayrımı yapılmamaksızın tüm mevzuata uygun davranması sağlanmalıdır.

- Hiçbir özel sektörün kar elde edemeyeceğini gördüğü ve kamunun mutlak hakim olduğu bir piyasaya yatırım yapmayacağı bilinmelidir. Kamu, kısa ve uzun süreli projeksiyonunu yatırımcının önüne koymakla sorumludur. Gerçek maliyetlere dayalı bir yapının kurulduğu ve korunduğunu gören yatırımcının, elektrik enerjisi piyasasına yatırım yapacağı açıktır.

- Enerji fiyatlarının, döviz kurlarının ve enflasyon gelişiminin uzun süreli öngörülebilir olmasını temin edilmesi halinde bile özel sektör yatırımları yetersiz kalırsa, devlet tarafından gerekli yatırımlar üstlenilmelidir.

Bu şekilde nihai tüketici, sektördeki aktörlerin menfaat çıkarları veya siyasal tercihler doğrultusundaki politika değişikliklerine karşı güvence altına alınmış olacak ve neticede enerji sektörü yıllardır arzu edilen atılımı gerçekleştirebilecektir.

Eğer yeni model mutlaka gerekiyorsa bu model;

- Üzerinde yaklaşık 10 sene çalışılmış olan 4628’in 101 maddelik orijinal haline dönülmesi,

- 4628’in ikincil mevzuatını hazırlayan, uygulamayı fiilen yürüten ekibin ve piyasa katılımcıları yanı sıra ilgili meslek örgütlerinin de tespit ettiği eksiklikler doğrultusunda kanunun orijinal hali üzerinde gerekli olan değişikliklerin yapılması,

ile düzenlenmelidir.

Her şart ve modelde iletim şebekesi kesinlikle kamu kontrolü altında bırakılmalıdır.

ELEKTRİK ENERJİSİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU 5-192

EK4: Görüş: Elektrik Sektörü Özelleştirmesi ile İlgili Yapılan Çalışmalar (Pınar Varoğlu)

Giriş

03.03.2001 tarihinde yayımlanan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreye uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanması amaçlanmıştır. Sözkonusu Kanunun 14. Maddesinde özelleştirme işlemlerinin 4046 sayılı Kanun hükümleri dairesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından yürütülmesi hükmü yer almaktadır.

4628 sayılı Kanun ile piyasada yer alacak oyuncuların profilleri ile oluşturulacak piyasanın yapısı belirlenmiş olmakla birlikte, Kanunda yer alan hükümlerin uygulamaya geçirilmesi için özelleştirme çalışmalarının tamamlanması önem taşımaktadır.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının koordinatörlüğünde, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı olmak üzere diğer ilgili taraflar Elektrik Enerjisi Sektöründe yapılması planlanan reform ve özelleştirmelerle ilgili olarak çalışmalar yapmışlar ve bu çalışmalar neticesinde hazırlanan “Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi” Yüksek Planlama Kurulu’nun 17 Mart 2004 tarihinde çıkarılan 2004/3 no.lu Kararı ile onaylanmıştır.

Strateji Belgesi’nde yer alan eylem planında elektrik dağıtım sektöründe yapılacak özelleştirmelerin 31 Aralık 2006 tarihine kadar tamamlanması hedeflenmiştir. Yapılacak özelleştirmelere dağıtım bölgelerinden başlanacağı ve 1 Temmuz 2006 itibariyle TEİAŞ tarafından oluşturulacak Piyasa Yönetim Sisteminin işler halde olması kaydıyla portföy üretim şirketleri/grupları için özelleştirme sürecinin başlatılacağı belirtilmiştir.

TEDAŞ Özelleştirme Çalışmaları:

17 Mart 2004 tarihli Yüksek Planlama Kurulu Kararı ekinde yer alan “Elektrik Enerjisi Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi”nde özelleştirme uygulamalarına dağıtım sektöründen başlanacağı belirtilmiş ve eylem planına uygun olarak Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Kararı ile TEDAŞ özelleştirme programına alınmıştır.

Belirtilen Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Özelleştirme Strateji Belgesinde yer alan eylem planı çerçevesinde Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin özelleştirme hazırlık çalışmaları sürdürülmektedir. Bu kapsamda sözkonusu Yüksek Planlama Kurulu kararı ekinde yer alan 20 adet görev bölgesinin şirketleştirilmesi ile ilgili olarak, 4046 sayılı Kanunun 4. maddesi çerçevesinde 14 adet şirket kurulmuş, Koordinatörlük olarak faaliyet gösteren İstanbul Anadolu Yakası anonim şirkete dönüştürülmüş, TEDAŞ’ın mevcut bağlı ortaklıklarından Karaelmas Elektrik Dağıtım A.Ş. ile müesseselerinden Kastamonu Elektrik Dağıtım Müessesesi Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. bünyesinde birleştirilmiş, Körfez Elektrik Dağıtım A.Ş. Sakarya Dağıtım A.Ş. bünyesinde tek bir