• Sonuç bulunamadı

Dağıtım Şebekeleri Gerilim Kalitesi Karşılaştırmaları

8 4628 SAYILI YASA VE İLGİLİ YÖNETMELİKLERİN UYGULANMASI SONUCUNDA ELEKTRİĞİN KALİTESİNİN KORUNMASI VE KAMU

8.5 Avrupa Birliği Ülkelerinde Enerji Kalitesi İle İlgili Değerler .1 Müşteri Hizmetleri Standartları ve Geliştirilmesi

8.5.3 Dağıtım Şebekeleri Gerilim Kalitesi Karşılaştırmaları

Tablo 8. 15 EN 50160 Standardında Yer Alan Tanımlar Kaynak

ELEKTRİK ENERJİSİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU 5-140

Tablo 8. 16 AB Ülkelerinde Uygulanan Gerilim Kalitesi Standart Değerleri İtalya Hollanda Norveç Portekiz İspanya Birleşik

Krallık

Dağıtım şebekeleri gerilim kalitesi özetlenecek olursa:

Müşteri hizmetleri kalitesi; Avrupa Birliği ülkelerindeki araştırmalar, müşteri hizmetleri kalitesinin önemli bir düzenleme konusu olduğunu göstermiştir. Birkaç ülke dışında, diğer ülkelerin Düzenleme Kurulları tarafından bu hizmetlerin genel veya garantili standartlarla düzenlendiği görülmektedir. Standartlar daha çok, ara sıra gerçekleşen olaylar olan müşteri şikayetleri, basit işlerin maliyetinin tahmin edilmesi, bağlantı, fiyatlar veya ödemeler hakkındaki taleplerine uygulanmaktadır. Düzenli işler olan sayaç okuma ve faturalama gibi konularda standart uygulanması daha az rastlanan bir durumdur.

Müşteri hizmetleri kalite standardına uyulmaması durumunda, şirketlerin müşterilere tazminatları ödemesi, çoğu durumda müşteri şikayeti olmadan otomatik olarak yapılmaktadır.

Ülke incelemelerinden ortaya çıkan önemli sonuçlardan bir diğeri de uygulanan standartların ve ceza seviyesinin ülkeler bazında önemli farklılıklar göstermesidir. Bu farklılıklar ülkelerin geçmişteki kalite seviyeleri, mevzuat, müşteri gereksinimleri ve beklentilerinden kaynaklandığı görülmektedir.

Müşteri hizmetleri kalitesinin düzenlenmesinde dağıtım ile tedarik arasında ayırım yapılması önemli bir konuyu oluşturmaktadır. Ülkelerdeki rekabet arttıkça, tedarik faaliyeti düzeyinde kalite düzenlemesi azalmaktadır. Bu durum piyasanın tümünü rekabete açan ülkelerde belirgin bir şekilde gözlenmektedir. Dağıtım faaliyeti düzeyindeki kalite standartları rekabete rağmen devamlılığını korumaktadır.

Arz güvenliği; şebeke sürekliliği planlı ve plansız kesintiler, gerilim bazında oluşan kesintiler, kesintilerin oluş nedenleri bazında incelenmiştir. Ülke değerleri bazındaki farklılıklar, arz güvenliği bilgilerinin ortak bir tanım etrafında kayıt edilmesinin önemini ortaya çıkarmaktadır.

Planlı ve plansız kesintiler çerçevesindeki kıyaslamada üç tip ülkeyi öne çıkarmıştır. İlk gurup ülkede Fransa, Büyük Britanya ve Hollanda yer almaktadır. Bu ülkelerin kesinti sayısı ve süreleri daha kısadır. İkinci gurupta (İspanya, İtalya) ise daha büyük arıza sayısı ve uzun süreli kesintiler yaşanmaktadır. Üçüncü gurupta da Finlandiya ve Portekiz ülkeleri yer almakta ve ülkelerin arz güvenliği değerleri en kötü olan ülkelerdir.

Plansız kesintiler düzeyinde yapılan incelemelerde geçmişte daha iyi değerlere sahip bazı ülke şirketlerinin (özellikle Hollanda) kesinti performansının kötüye gittiği görülmektedir. Bunun aksine arz güvenliği değerlerini iyileştirenlere de (özellikle İtalya) rastlanmaktadır.

Planlı kesintilerde sayı ve süre açısından Norveç ve Finlandiya’da önemli düşüşler göze çarpmaktadır. Değerlerdeki azalmanın az bakım ve yatırım yapılmasından kaynaklanmış olacağı düşünülmektedir.

Farklı şirketlerin fiyatlarını mukayese ederken, şirketlerin sundukları hizmet ve enerji kalitesinin farklılığını da dikkate almak gerekmektedir. Başka bir ifadeyle kırsal bölgedeki fiyatları kalitenin daha yüksek olduğu şehirdeki fiyatlarla kıyaslarken, kırsal şebekedeki fiyatlara kalite farkı ölçüsünde ilave yapmak gerekmektedir.

8.6 Sonuç ve Öneriler

Üretimde arz sürekliliğinin artırılması kapasite yedeğini, dolayısı ile üretim tesisleri yatırım ihtiyacını artırmaktadır. Yatırımların gereğinden fazla olmasını önleyebilmek için kapasite yedeğinin kabul edilebilir seviyede tutulması önemlidir. Elektrik üretim sisteminde arz güvenilirliğinin sağlanabilmesi için çeşitli kriterler belirlenmiştir. Bu kriterler dikkate alınarak arz planlaması yapıldığında elektrik enerjisi talebinin karşılanmasında su gelirlerindeki düşüş, santrallarda arıza gibi nedenler ile üretim kaybı olduğunda herhangi bir darboğazla karşılaşılmaması için gerekli kapasite ilavesi tespit edilmekte eksik veya atıl kapasite kurulması önlenmektedir. Üretim tesisleri birim yatırım

ELEKTRİK ENERJİSİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU 5-142

maliyetlerinin 700 $/kW ile 2300 $/kW arasında değiştiği göz önünde bulundurulduğunda atıl kapasitenin ülke ekonomisine maliyeti kapasitenin miktarına ve tipine bağlı olarak milyon dolarlar mertebesinde olacaktır. Bu olumsuz tablo ile karşılaşmamanın tek yolu uzun dönemde doğru talep tahminlerine dayalı arz planlamaları yapılması ve sonuçlarının lisans verme aşamasında uygulanmasıdır.

Şebeke Yönetmeliği, yeni yapıya yönelik hazırlanmış ilk doküman olup, içeriğindeki bazı çelişkili bölümlerin elden geçirilerek yeniden düzenlenmesi uygun olacaktır. Yeni kurulan yapının kanun ve yönetmelikleri yürürlülükte olmasına rağmen uygulamaların hayata geçirilmesinde sorunlar yaşanmaktadır. Uygulamaların denetlenmesi işinin hangi yöntemle yapılacağının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

Bilindiği gibi, “Uyum” elektrik piyasasının tüm katılımcılarının bir yükümlülüğüdür. Bu kapsamda İletim, Üretim, Dağıtım Şirketleri ve diğer kullanıcılar Şebeke Yönetmeliği, Dağıtım Yönetmeliği, Arz Güvenliği ve Kalite Yönetmeliği’ne uymakla yükümlüdür.

Böylece, iletim, üretim ve dağıtım sistemlerinin güvenli, istikrarlı, sürekli elektrik arz edebilecek bir şekilde planlanması ve işletilmesi sağlanacaktır. “Uyum Mekanizması”

aynı zamanda Şebeke Yönetmeliği, Bağlantı Anlaşmaları ve TEİAŞ ile yapılan sözleşmeler doğrultusunda zorunlu ve sözleşmeye bağlanmış Yan Hizmetlerin verilmesini de içermelidir.

TEİAŞ, ilgili yönetmeliklerdeki teknik standartlara uyumun sağlanması ve üreticiler, dağıtıcılar ve doğrudan bağlı kullanıcılar gibi İletim Sistemine bağlı taraflar arasında uyumun sağlanması açısından merkezi bir rol üstlenmiş durumdadır. Bu kapsamda

“Uyum Mekanizması” tarafından yapılması gereken başlıca görevler arasıda İletim Sisteminin izlenmesi, raporlanması ve test edilmesi sayılabilir.

Daha önce yapılan çalışmalar kapsamında kullanıcıların Şebeke Yönetmeliği’ne uyumluluğu konusundaki denetimin oluşturulacak Uyum Grubu tarafından hazırlanacak

“Uyum Mekanizması ve Raporlamanın Oluşturulması” yoluyla takip edilmesi öngörülmekteydi. Bu konudaki boşluğun bir an önce giderilmesi uygun bulunmaktadır.

Sistem emniyeti için tutulan sıcak yedek miktarını aşmayacak kadar birden fazla yakıtla üretim yapabilen santral kurulması ekonomik nedenlerle uygun görülmektedir.

Bilindiği gibi Ulusal iletim Sistemi, geçmişteki düşey oluşumlu yapı gereği (iletim – üretim- dağıtım) iletim ve üretim tesisleri arasında optimum denge kurularak tasarlanmıştır. Dolayısıyla belirli bölgelerde iletim kısıtları bulunmaktadır. Ulusal enerji kaynaklarımızın öncelikle değerlendirilmesi ve çevre dostu tesislere öncelik verilmesi hususunun gözetilmesinin yanında İletim Sisteminin Şebeke Yönetmeliği ile Arz Güvenliği ve Kalitesi Yönetmeliğindeki kriterleri sağlayabilmesi için gerek duyduğu kısıtlara uygun üretim tesislerinin kurulmasına da özen gösterilmesi gerekmektedir.

Düzenleyici Kurullarla düzenlenen şirketler arasında, enerji kalitesinin, düzenleme çerçevesinin önemli bir konusunu oluşturduğuna ilişkin mutabakat artan şekilde devam etmektedir. Elektrik sektörü açısından enerji kalitesinin üç temel boyutu bulunmaktadır.

Bunlar, müşteri hizmetleri kalitesi, arz güvenliği ve gerilim kalitesidir.

Müşteri tarafından bakıldığında temel sorunun, katlanılabilir maliyetle, yeterli kabul edilen kalite arasında dengenin bulunmasında olduğu gözlenmektedir. Çok yüksek maliyetlerle kesintisiz enerji sağlayan sistemler kurmak mümkündür. Fakat müşteriler belirli bir seviyeden sonraki kalitenin maliyetlerine katılmak istememektedir.

Şirketler kaliteyi düşürerek maliyetlerini azaltma ve dolayısıyla kar marjlarını yükseltme eğilimine yönelebilmektedir. Bu nedenle kalitenin kabul edilebilir sınırların altında olması durumunda, düzenleme otoritesinin şirketi müşterilerine tazminat ödemeye zorlaması gerekmektedir.

Elektrik Piyasası Kanunu’nun 11.ci maddesi b bendine göre, bu Kanun hükümlerine ve çıkarılan yönetmelik, talimat ve tebliğlere aykırı hareket edildiğinin saptanması halinde, ikiyüz elli milyar lira para cezası verilmesi ve aykırılığın otuz gün içerisinde giderilmesi ihtar edilir denilmekte ve devamla (g) bendinde yukarıdaki para cezalarını gerektiren fiillerin ihtara rağmen düzeltilmemesi veya tekrarlanması hallerinde para cezalarının her defasında bir önceki cezanın iki katı oranında arttırılarak uygulanacağı belirtilmektedir.

Gerek müşteri hizmetleri yönetmeliği gerekse dağıtım yönetmeliğinde tanımlanan hizmet ve enerji kalitesi standartları dışında gerçekleşen performansların çözümünün otuz gün gibi bir sürede gerçekleşmesi mümkün değildir. Bu koşullarda şirketler oldukça yüksek düzeyde para cezası ödeme durumunda olacaklardır. Türkiye'deki uygulamada dikkat çeken bir değer önemli konu da yönetmeliklerde öngörülen herhangi kalite standardının yerine getirilmemesi durumunda yükümlü kişinin hem Kurula hem de tüketiciye tazminat ödemek zorunda olmasıdır.

ELEKTRİK ENERJİSİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU 5-144

9 ÖZELLEŞTİRME, SERBEST PİYASA VE ELEKTRİK SEKTÖRÜ YAPILANMA