• Sonuç bulunamadı

Devletlerin Uluslararası Örgütler Açısından Sürekli Diplomasi Temsilcilerinin Tanımı ve Sınıflandırılması

Uluslararası örgütlerin uluslararası hukuk süjesi olarak benimsenmesiyle birlikte, bu örgütlerin nezdinde devletler sürekli temsilcilik açma yoluna gittiklerini belirtmek gerekmektedir. Milletler Cemiyeti ve İLO, nezdinde ilk temsilcilikler açılan uluslararası örgütler olmuştur. Konuya ilişkin olarak somut mahiyetteki uluslararası hukuk işlemi 14.03.1975 tarihinde benimsenen ancak henüz yürürlüğe girmeyen Viyana Evrensel Nitelikli Uluslararası Örgütlerle İlişkilerde Devletlerin Temsili Sözleşmesi olmaktadır. Uluslararası örgütlerin nezdinde devletler tarafından açılan diplomatik temsilciliklerde görev yapan personel, kimi durumlarda devletler nezdinde görev yapan diplomasi temsilcilerine oranla farklılıklar gösterebilmektedir. Zira, uluslararası örgütlerin yetki alanı, çalışma şekli gibi hususlar devletlerden farklı olmaktadır. Ayrıca, uluslararası örgütlerin devlet ülkesinin olmaması nedeniyle, bu örgütler bir veya daha fazla devletin ülkesinde faaliyet göstermek durumunda kalmaktadır. Bu durumda, uluslararası örgütün merkezinin veya

merkezlerinin bulunduğu devlet(ler)in de çeşitli haklara, yetkilere sahip olması ve sorumluluğunu yerine getirmesi gerekmektedir. Bu anlamda, burada uluslararası örgüt, gönderen devlet ve ülkesinin bir kısmım merkez mahiyette örgüte açan devlet şeklinde üçlü bir mekanizma söz konusu olmaktadır".

Uluslararası örgütler nezdinde devletlerin temsilcilik açması durumunda, bu temsilcilikte diplomatik, idari ve teknik olmak üzere hizmet personeli görev yapmaktadır. Ayrıca eğer mevcut ise diplomatik personelin özel hizmetinde çalışan özel hizmetçileri de bu kategoride değerlendirmek gerekmektedir. Bu personelin başında sürekli temsilcilik şefi veya misyon şefi bulunmaktadır. Bir misyon şefi veya misyonun diplomatik kadrosunun herhangi bir üyesi, herhangi bir uluslararası örgüt nezdinde gönderen devletin temsilciliğini yapabilmektedir. Sürekli temsilcilik şefi, sürekli/daimi delege olarak adlandırılmaktadır. Bazı devletler sürekli delegenin yanı sıra sürekli temsilci veya delege yardımcısı atama yoluna gidebilmektedir.

3.2.1.5.1. Devletlerin Uluslararası Örgütler Açısından Sürekli Diplomasi Temsilcilerinin Görevleri

Uluslararası örgütler nezdinde devletlerin diplomatik temsilcilik açması, bu devletlerin ilgili örgüte üye olup olmaması açısından bir farklılık oluşturmaktadır. Üye devletler üyesi bulunduğu uluslararası örgüt nezdinde sürekli temsilcilik, üye olmayan devletler ise sürekli gözlemci temsilcilik açmaktadır. Bu temsilciliklerdeki misyon şefi sırasıyla sürekli temsilci ve sürekli gözlemci olmaktadır.

Sürekli temsilciliklerin görevleri devletler nezdinde atanan diplomatik temsilciliklerle benzerlik oluşturmaktadır. Bu görevleri şu şekilde sıralamak olasıdır:

— uluslararası örgüt nezdinde devletini temsil etmek;

— uluslararası örgüt ile ilişkileri yürütmek;

— uluslararası örgütün faaliyetlerini izlemek ve gönderen devlete bildirmek;

— uluslararası örgüt nezdinde devletinin çıkarlarını korumak;

— uluslararası örgütle görüşmeler yürütmek;

— uluslararası örgüt ile işbirliği kurarak örgütün amaçlarını ve ilkelerini gerçekleştirmek;

— uluslararası örgütün çalışmalarına iştirak etmek.

Belirttiğimiz bu son görev devletler nezdinde atanan diplomatik temsilcilerin görevlerine oranla bir farklılık oluşturmaktadır. Bu anlamda, AB’ne üye olan devletlerin AB nezdinde açtıkları Daimi Temsilcilikteki diplomatik personelin AB’nin ilgili organlarındaki çalışmalara katılmaları olasıdır. Özellikle, AB Bakanlar Konseyi’ne bağlı olarak faaliyet sürdüren Daimi Temsilciler Komitesi’nin çalışmalarına AB üyesi devletlerin diplomatik temsilcileri iştirak etmekte ve bu Komite bünyesinde duruma göre üye devletler açısından bağlayıcı olabilen kararlar alabilmektedir.

Daimi Temsilciler Komitesi, Elçiler ve Yardımcıları şeklinde iki gruba ayrılmaktadır. Daimi Temsilciler Komitesi’nin işbölümüne dayalı iki grup halinde çalışmasının sonucu, birinci grubun yani üye devletlerin Daimi Temsilciler (Büyükelçiler) grubunun görevleri genellikle şu hususlara

yöneliktir; temel sorunlar, uluslararası konular, iç güvenlikle ilgili sorunlar (adalet, polisiye işbirliği vb.), eneıji-araştırma ve bölgesel politikalar, ekonomi, para politikası, AB Konseyi’nin ve AB Bakanlar Konseyi tertiplerinin gündemlerini hazırlamak vb. İkinci grubun (Daimi Temsilci Yardımcılarının) görev alanları (daha çok teknik) ise şunlardır: AB’nin iç politikala- n (iç pazar, taşımacılık, araştırma, enerji, telekomünikasyon, çevre, tüketiciler, sosyal işler, tarım, balıkçılık, sağlık, eğitim, kültür, turizm vb.).

Uluslararası örgütlerin üyesi olmayan devletlerin bunların nezdinde açtıkları sürekli gözlemci temsilciliklerin görevleri 1975 tarihli Viyana Evrensel Nitelikli Uluslararası Örgütlerle İlişkilerde Devletlerin Temsili Sözleşmesi’nin 7. Md.’sinde düzenlenmektedir. Bu maddeye göre, sürekli gözlemci temsilciliklerin görevleri, örgüt nezdinde devletini temsil etmek, bu örgüt ile bağlantıyı sürdürerek devletinin çıkarlarını korumak, örgütün faaliyetlerini izlemek ve bunları devletine bildirmek, örgüt ile işbirliği yapmak ve görüşmeleri yürütmek.

3.2.1.5.2. Devletlerin Uluslararası Örgütler Açısından Sürekli Diplomasi Temsilcilerinin Göreve Başlamaları ve Sona Ermesi

1975 tarihli Viyana Evrensel Nitelikli Uluslararası Örgütlerle İlişkilerde Devletlerin Temsili Sözleşmesi’nin 5. Md.’sine göre, uluslararası örgütün mevzuatının izin vermesi halinde, bir üye devlet yukarıda belirtilen görevleri yerine getirmek için üyesi bulunduğu uluslararası örgüt nezdinde sürekli temsilcilik açabilmektedir. Aynı şekilde, bir örgütün üyesi olmayan devletlerin de bu örgüt nezdinde sürekli gözlemci temsilcilik açmaları mümkündür. Bu konuda uluslararası örgüt ülkesini kullandığı devlete temsilciliğin kurulduğunu temsilcilik açılmadan önce bildirmektedir. Ayrıca, devletlerin bir uluslararası örgüt nezdinde temsilcilik açması halinde ilgili örgütün de temsilcilik açma hakkını kullanan devlet nezdinde temsilcilik açma zorunluluğu bulunmamaktadır.

1975 tarihli Viyana Evrensel Nitelikli Uluslararası Örgütlerle İlişkilerde Devletlerin Temsili Sözleşmesi’nin 9. Md.’sinde, sürekli temsilcilik ve gözlemci temsilciliklerde görev yapacak diplomatik personel ile diğer görevlilerin atanmasında prensip olarak gönderen devlet takdir yetkisine sahip olmaktadır. Temsilcilikte görev yapacak personelin örgütün merkezinin bulunduğu devletin ülkesindeki koşullara dayanıklı olması, temsilciliğin ihtiyaçlarına cevap verebilmesi ve örgütün faaliyet alanı itibarıyla makul sayıyı geçmemesi gerekmektedir. Bu konu, özellikle uluslararası örgütün merkezinin bulunduğu devletin müdahalesine açık olmaktadır. Bu durum da bazı uluslararası sorunlara neden olmuştur. Örneğin 1996 yılında ABD, BM’in New York merkezindeki SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği), Beyaz Rusya ve Ukrayna sürekli temsilciliklerine resmi yazı göndererek diplomatik personel sayılarını makul seviyeye indirmelerini talep etmiştir. ABD’nin BM örgütünü dikkate almadan bu devletlere böyle bir tebligatta bulunması, siyaseten ve hukuken eleştiriye tâbi tutulmuş, ancak bu devletlerin temsilciliklerinde görev yapan personelini azaltmaları ile sorun giderilmiştir.

Sürekli temsilcilikte ve sürekli gözlemci temsilcilikte görev yapmak üzere atanacak diplomatik personelin prensip olarak gönderen devletin uyrukluğunda olması gerekmektedir. Fakat bu personelin içinde örgütün merkezinin bulunduğu devletin uyrukluğunda olan kişilerin bulunması

halinde, bu kişilerin atanması bu devletin nzasım gerektirmekte dir. Bu devlet verdiği rızayı her zaman geri alma hakkına sahiptir.

Uluslararası örgüt nezdinde atanacak sürekli veya gözlemci temsilcilik şefi için önceden agreman istenmesine gerek yoktur. Ancak, kimi örgütlerde (örneğin AB) gayrı resmi biçimde agreman istenmesi yoluna gidildiğini de belirtmek gerekmektedir. Sürekli temsilcilik şefi, bir uluslararası örgüt nezdinde atandığında bu temsilcilik şefine ilişkin bir itimatnamenin örgütün yetkili kurumu veya süj esine sunulması gerekmektedir. Bu itimatnamenin devletler nezdinde gönderilenden farklı olarak, Devlet Başkanı tarafından verilmesi zorunluluğu bulunmamakta, Hükümet Başkanı/Başbakan, Dışişleri Bakam veya uluslararası örgüt tarafından tayin edilen başka bir süje tarafından verilmesi mümkün olmaktadır. İtimatnamenin genellikle Dışişleri Bakanı tarafından verildiğini ve bu itimatnamenin prensip olarak ilgili örgütün Genel Sekreterine takdim edildiğini, örgütün başka bir kurumu yetkili kılması halinde (örneğin AB itibarıyla AB Bakanlar Konseyi, duruma göre AB Komisyonu) bu kuruma sunulduğunu belirtmek gerekmektedir.

Uluslararası örgütler nezdinde açılan sürekli veya gözlemci statüsündeki temsilciliklerde görev yapan personelin birden fazla örgüt veya devlet nezdinde atanması olasıdır. İki veya daha fazla devletin aynı kişiyi aynı uluslararası örgüt nezdinde sürekli temsilcilik şefi olarak ataması da mümkündür. Ayrıca, bir devletin atadığı sürekli veya gözlemci temsilcisini örgütün sadece bir veya birkaç organı açısından (itimatnamede belirtilmek koşuluyla) görevlendirmesi de söz konusu olabilmektedir.

Uluslararası örgütler nezdinde atanan diğer personeli, gönderen devlet ilgili örgüte bildirmek durumundadır. Bu bildirimde veya sonrakilerde bu personelin kimlik bilgileri, unvanları, statüleri, geliş ve göreve başlama tarihleri gibi veriler yer almaktadır. Ayrıca atanan personelin aile fertlerinin geliş tarihlerinin ve görevlilerin özel ikamet veya ikametgâh adreslerinin de ilgili örgüte bildirilmesi gerekmektedir. Diğer yandan, bu bilgilerin örgütün merkezinin bulunduğu devlete de uluslararası örgüt tarafından bildirilmesi icap etmektedir. Gönderen devletin sürekli veya sürekli gözlemci temsilcilik şefinin yokluğu veya görevini yapamayacak durumda olması halinde, bu devlet geçici temsilcilik şefi (chefde mission par interim) atayabilmektedir.

Sürekli veya sürekli gözlemci temsilcilik şefinin ve diplomatik personelin görevi, gönderen devletin örgüte bildirimiyle ve gönderen devletin temsilciliğini kesin veya geçici olarak kapatmasıyla sona ermektedir. Ayrıca, gönderen devlet, bir veya birkaç diplomatik temsilcisini geri çekiyorsa bu durumda ilgili örgüte bunların ve ailesi mensuplarının kesin dönüş ve görevin bitim tarihini yazılı olarak bildirmesi gerekmektedir.

3.2.1.5.3. Devletlerirı Uluslararası Örgütler Açısından Sürekli Diplomasi Temsilcilerinin Ayrıcalık ve Bağışıklıkları

Devletlerin uluslararası örgütler nezdindeki sürekli ve sürekli gözlemci temsilcilikler ile buralarda istihdam olunan diplomatik personel ve diğer görevliler, devletler nezdinde atanan diğer diplomasi temsilcileri ve görevlilerine atfedilen ayrıcalık ve bağışıklıkların benzerlerinden yararlanmaktadır. Konuya ilişkin asıl ele alınması gereken husus, bu ayrıcalık ve bağışıklıkların tanınmasında ev sahibi devletin takınacağı tutum veya sağlayabileceği imkânlar olmaktadır. Bu konuda, BM’in New York ve Cenevre’deki merkezleri nezdinde tesis edilen sürekli temsilciliklere

ilişkin ABD ve BM arasında akdedilen 26.06.1947 tarihli merkez andlaş- ması ile BM ve İsviçre arasında yapılan merkez andlaşması benzer dokunulmazlık ve ayrıcalıkları konu edinmektedir.

Özellikle uluslararası örgüt nezdinde atanan sürekli veya sürekli gözlemci temsilciliklerde görev yapan diplomatik temsilcilerin veya görevlilerin istenmeyen kişi olarak ilan edilmelerinde, devlet ülkesini örgüte tahsis eden devletin iradesinin dikkate alınıp alınmayacağı hususu tartışma konusu olmaktadır. Diğer bir ifadeyle, örgüt nezdinde atanan diplomasi temsilcileri veya görevlilerine ilişkin örgütün merkezinin bulunduğu devletin istenmeyen kişi kararı verip veremeyeceğidir. Ev sahibi devlet prensip olarak bu yetkiyi kullanabilmektedir. Bu durumda 1975 tarihli Viyana Evrensel Nitelikli Uluslararası Örgütlerle İlişkilerde Devletlerin Temsili Sözleşmesi, gönderen devletin bu temsilci veya görevlileri kendi ülkesine geri çağırmasını öngörmektedir. Örneğin bu Sözleşmenin 77. Md.’sinin 2. Prg.’ı, gönderen devletin, ev sahibi devletin ceza mevzuatına karşı açık ve ağır suç işleyen veya içişlerine açık ve ağır bir şekilde karışan temsilcisini veya görevlisini geri çağırmasını öngörmektedir. Bu gibi durumlarda, ev sahibi devlet kendi güvenliğini sağlainak gayesiyle koruma önlemleri alabilmektedir. Bu koruma önlemlerinin alınması halinde, ev sahibi devlet gönderen devlet ile gerekli istişareleri sağladıktan sonra sürekli temsilciliğin veya gözlemci temsilciliğin olağan çalışmasını aksatmayacak bir şekilde gerekli önlemleri alma hakkına sahip olmaktadır.