• Sonuç bulunamadı

Ad Hoc/Özel (Geçici) Diplomasi Temsilcileri

Ad hoc veya özel (geçici) diplomasi temsilcilerini devletler, diğer devletler veya uluslararası örgütler nezdinde gönderebilmektedir. Aynı şekilde uluslararası örgütlerin de ad hoc mahiyette temsil ilişkisi kurması olasıdır. Bu konuda öncelikle devletlerin ad hoc nitelikte diplomasi temsilcisi göndermesi hakkında bilgi vermek ve değerlendirme yapmak uygun olacaktır.

3.2.2.1. Devletlerin Ad Hoc Diplomasi Temsilcileri

Uluslararası hukukun ön önemli süjesi olan devletler, diğer uluslararası hukuk süjeleriyle olan ilişkilerini sadece sürekli diplomasi temsilcileriyle değil aynı zamanda geçici mahiyetteki ad hoc temsilcilerle de yürütmektedir. Bu temsil durumu bir yandan bir uluslararası örgüt veya konferans diğer yandan bir devlet nezdinde yapılabilmektedir.

3.2.2.1.1. Devletlerin Uluslararası Örgüt veya Konferans Nezdinde Ad Hoc Temsilci Göndermesi

Bu anlamda bir devlet, uluslararası örgütlerin toplantılarına ad hoc/geçici (özel) olarak katılma, uluslararası diplomatik konferanslara iştirak etme, diğer devlet(ler)le belirli bir konuda görüşmeler gerçekleştirme, bir devletin ülkesinde törenlere katılma gibi durumlarda ad hoc temsilci(ler)den yararlanma yoluna gidebilmektedir.

Uluslararası mahiyetteki diplomatik konferanslara ve uluslararası örgütlerin toplantılarına geçici olarak iştirak etme konusundaki en önemli uluslararası hukuk işlemi 1975 tarihli Viyana

Evrensel Nitelikli Uluslararası Örgütlerle İlişkilerde Devletlerin Temsili Sözleşmesi olmaktadır.

Bu Sözleşmenin yürürlüğe girememesinin başlıca nedeni olarak, kendi devlet ülkesinde örgütlerin yapacağı toplantılarda ve gerçekleşecek uluslararası konferanslarda diplomasi temsilcilerinin dokunulmazlık ve ayrıcalıkları hususunda ev sahibi devletin yetkilerine önemli sınırlamalar getirilmesi gösterilmektedir.

Uluslararası konferanslara veya uluslararası örgütlerin toplantılarına geçici heyet(ler)le iştirak etme hususunda uluslararası örgütün veya konferansın öngörmüş olduğu kurallara uymak kaydıyla her devlet, kendi geçici heyetini belirleme konusunda takdir yetkisine sahip olmaktadır. Bu tür bir göreve gönderilecek personelin makul sayıda tutulması ve ev sahibi devletin rızası olmadan heyet başkanı- nın ve diplomatik personelin bu devletin uyruğunda olmaması gerekmektedir. Bir toplantıya veya konferansa aksi yönde bir düzenleme veya kural bulunmamak kaydıyla iki veya daha fazla devlet tek heyetle katılabilmektedir. Geçici diplomatik heyetlerde, heyet başkanı, diplomatik personel, idari ve teknik personel ve hizmet personeli bulunabilmektedir. Uluslararası bir konferansa veya toplantıya katılacak heyetteki diplomatik personelin ve görevlilerinin, heyet bünyesindeki görevinin, gidiş ve dönüş tarihlerinin, refakatçi mahiyetteki aile fertlerinin gönderen devlet tarafından konferansın veya örgütün yetkililerine, aynı zamanda da ev sahibi mahiyetindeki kabul eden devlete bildirilmesi gerekmektedir.

Uluslararası konferanslara veya uluslararası örgütlerin toplantılarına katılan ad hoc nitelikteki diplomasi temsilcilerine ve görevlilerine uluslararası örgütler nezdindeki sürekli diplomasi temsilcilerine ve görevlilerine tatbik edilen dokunulmazlık ve ayrıcalıklarla ilgili normların benzerleri uygulanmaktadır. Bu konuda örneğin 1975 tarihli Viyana Evrensel Nitelikli Uluslararası Örgütlerle İlişkilerde Devletlerin Temsili Sözleşmesinin 53. Md.’si, uluslararası örgüt veya duruma göre uluslararası örgüt ve konferans, ihtiyaç duyulması halinde gönderen devletin misyonuna veya görevlilerine bu Sözleşmede öngörülen ayrıcalık ve bağışıklıklardan yararlanılması hususunda yardım edeceğini öngörmektedir. Bu anlamda, uluslararası örgüt veya konferans, gönderen devletin delegasyonuna karşı kabul eden devletin yükümlülüklerini yerine getirmesinde de gerekli yardımı sağlayacağı belirtilmektedir.

Geçici diplomasi temsilcileri ve görevlilerinin misyonlarının sınırlı olması nedeniyle yerleşmeye ilişkin ayrıcalıklar (gümrük vb.) kendilerine tanınmamaktadır. Örneğin bu temsilcilerin ve görevlilerin kendilerine çeşitli eşyalar getirme ayrıcalığının tanınmaması bu kapsamda değerlendirmeye alınması gereken bir husus olmaktadır. Yargı dokunulmazlığına ilişkin olarak da olağan temsilci ve görevlilere oranla geçici temsilci ve görevliler aleyhine değerlendirilebilecek çeşitli farklılıklar mevcuttur. Örneğin, 1975 tarihli Viyana Evrensel Nitelikli Uluslararası Örgütlerle İlişkilerde Devletlerin Temsili Sözleşmesi’nin 60. Md.’sinin 4. Prg.’mda geçici diplomasi temsilcileri ve görevlileri tarafından kullanılan, kara, hava ve deniz taşıtlarının neden olduğu zararların sigorta şirketleri temsilcileri tarafından karşılanmaması durumunda bunların idari ve hukuk davalarında yargı dokunulmazlığından yararlanamayacağı öngörülmektedir. Oysa ki aynı Sözleşme’nin 30. Md.’sinde Daimi Temsilciler için böyle bir düzenleme yapılmamıştır.

3.2.2.1.2. Devletlerin Diğer Devletler Nezdinde Ad Hoc Temsilci Göndermesi

Bu konudaki en önemli uluslararası hukuk işlemi yukarıda belirttiğimiz 1969 yılında benimsenen Özel Heyet- ler/Misyonlar Hakkında Sözleşme’dir. Özel Heyetler Hakkında Sözleşme’nin 2. Md.’sine göre gönderen devletin kabul eden devletin nezdinde özel diplomatik heyeti görevlendire- bilmesi için diplomatik veya başka yollarla önceden diplomasi temsilcileri hakkında kabul eden devlete bilgi verilmesi ve kabul eden devletin rızasının alınması gerekmektedir. Ayrıca, bir heyetin birden fazla devletin ülkesine gönderilmesi söz konusu olduğunda her bir kabul eden devletin rızası gerekli olmaktadır. Kabul eden devletin nzasımn alınması kaydıyla, bir heyetin birkaç devlet adına gönderilmesi veya görevlendirilmesi de mümkündür.

Görevlendirilecek özel heyetin görev alanı veya yetkileri kabul eden ve gönderen devlet tarafından karşılıklı rızaya dayalı olarak belirlenmektedir. İki veya daha fazla devlet arasında özel diplomatik heyet gönderilebilmesi için bu devletler arasında mutlaka diplomasi veya konsolosluk ilişkilerinin kurulması gerekmemektedir.

Özel Heyetler Hakkında Sözleşme’nin 8. Md.’si gereğince, özel heyetlerin seçiminde takdir yetkisine sahip gönderen devlet, kabul eden devlete bu heyetin özelliğini heyette görev alan personelin kimliği ve niteliği hakkında bilgi vermek durumundadır. Kabul eden devlet, bu heyet üyelerinin makul sayıyı geçmeleri veya kendi açısından gerekli koşulları taşımaması halinde bunlan kabul etmeyebilmektedir. Ayrıca, kabul eden devlet hiçbir gerekçe göstermeksizin özel heyet üyelerinin tümünü veya bir kısmını reddetme hakkına sahiptir. Diğer yandan belirtmek gerekir ki, kabul eden devletin uyruğundaki bir kişinin özel heyette görevlendirilip gönderilmesi kabul eden devletin onayını gerektirmektedir.

Özel heyetlerin bünyesinde kabul eden devletin ülkesinde görev yapan diplomasi temsilcilerinin veya konsolosluk mensuplarının bulunması mümkündür. Bu kişiler diplomatik ayrıcalık ve bağışıklıklarını Daimi Temsilci mahiyetinde korumaktadır. Özel heyet, heyet başkanı, diplomatik, idari ve teknik olmak üzere hizmet personelinden oluşmaktadır. Özel heyette görev yapan personelin gidiş ve dönüş tarihleri ile görevlerini yapacakları yerlere ilişkin gerekli bilgilerin kabul eden devletin Dışişleri Bakanlığı’na gönderilmesi gerekmektedir.

Özel Heyetler Hakkında Sözleşme’nin 13. Md.’si itibarıyla, özel heyet temsilcileri, kabul eden devletin Dışişleri Bakanlığı veya yetkilendirilen ilgili bir organ ile ilk resmi temas sonucunda göreve başlamakta, özel mahiyette resmi takdim veya itimatname sunmalarına gerek olmamaktadır. Kabul eden devlet başka bir yetkili mercijd tayin etmediğisürece, özel heyet kabul eden, devletin Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla ilişkilerini yürütmek durumundadır. İki veya daha fazla devletin özel heyetlerinin bir üçüncü devlet ülkesinde buluşmaları ve çalışma yapmaları üçüncü devletin (kabul eden devlet yükümlülüğü ile) vereceği rıza ile mümkün olabilmektedir.

Özel heyet üyesi diplomasi temsilcileri ve görevlileri kabul eden devletin iç hukukuna uymaları ve içişlerine karışmamaları ve bu devletin ülkesinde herhangi bir mesleki ve ticari faaliyette bulunmamaları gerekmektedir.

Kabul eden devlet, her zaman ve hiçbir açıklama yapma zorunluluğu olmaksızın gönderen devletin geçici diplomasi temsilcilerini istenmeyen kişi olarak ilan edebilmektedir.

Özel heyetlerin görevleri, tarafların anlaşması, görevini yerine getirmesi, görev süresinin sona ermesi ve kabul eden devletin görevin sona erdiğini kabul eden devlete bildirmesi ile sona ermektedir. İki devlet arasında diplomasi ve konsolosluk ilişkilerinin kesilmesi, özel heyetin görevine derhal bir etki oluşturmamaktadır. Özel heyetin görevinin sona ermesiyle geride bırakmak durumunda kaldığı binaları, eşyaları veya arşivleri, kabul eden devletin koruması ve gönderen devletin bu eşya ve arşivleri geri almasına izin vermesi gerekmektedir. Özel heyet diplomasi temsilcileri ve görevlileri ile bunlara refakat eden aile bireyleri diplomatik dokunulmazlık ve ayrıcalıklardan yararlanmaktadır.

3.2.2.2. Uluslararası Örgütlerin Ad Hoc Temsil İlişkileri

Uluslararası örgütler, uluslararası hukukun diğer süjeleri nezdinde kimi durumlarda (görüşme, andlaşmalara ilişkin görüşme vb.) ad hoc mahiyette temsil ilişkileri kurabilmektedir. Bu anlamda, uluslararası örgütler diğer uluslararası hukuk süjeleri ile çeşitli konularda görüşmeler yapabilmekte, bu süjelerin ülkelerinde uluslararası mahiyetteki kongre ve konferanslara ad hoc temsilcileri aracılığıyla katılabilmektedir.

Bu konuda, uluslararası örgütün kullanabileceği yetkilerin kaynağı primer/asli norm olarak kurucu andlaşması olmaktadır. Uluslararası örgütün kurucu andlaşmasma istinaden yetkili organları aracılığıyla tesis ettiği kimi hukuki işlemler (türeme normlar) de bu örgüte ad hoc mahiyette temsil ilişkisi kurma yetkisi verebilmektedir. Konuya ilişkin olarak özellikle kimi alanlarda süpranasyonel/uluslarüstü bir yapıya sahip olan AB, diğer uluslararası hukuk süj eleri nezdinde gerek asli gerek türeme normları itibarıyla ad hoc temsil ilişkilerini yoğun olarak kurabilmektedir.

Konu kapsamında değerlendirmeye alınabilecek veya örnek olarak sunulabilecek en iyi örgüt AB olmaktadır. AB Bakanlar Konseyi, AB hukukunun asli ve türeme normları itibarıyla AB adına prensip olarak uluslararası andlaşmalar akdetme konusunda yetkiye sahiptir. Bu andlaşmalarm müzakere edilmesinde, metinlerinin hazırlanması gibi hususlarda AB Bakanlar Konseyi genel olarak AB Komisyonu’nu görevlendirmektedir. AB uluslararası hukuk süjeleri ile akdettiği çok sayıda uluslararası andlaşma bulunmaktadır. Örneğin AB, 10.12.1982 tarihinde benimsenen 1994 yılında yürürlüğe giren BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne 01.01.1998 tarihi itibarıyla taraf olmuştur.

İKİNCİ BÖLÜM