• Sonuç bulunamadı

Devletin Egemenlik Hakkının İhlal Edileceği Düşüncesi

KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKACILIĞI VE TÜRKİYE’DEKİ DURUM

A. Kamu Görevlileri Sendikacılığının Tarihçesi

1. Devletin Egemenlik Hakkının İhlal Edileceği Düşüncesi

“En üstün buyurma gücü” olarak tanımlanan “egemenlik” kavramı, kısaca devletin ülke sınırları içinde bütün sosyal ve siyasal gruplara karşı üstünlüğünü ifade etmektedir716. Egemenliğin iç ve dış olmak üzere iki ayrı cephesi vardır. İç egemenlik, devletin ülke sınırları içerisinde bütün sosyal ve siyasal gruplara karşı olan üstünlüğünü ifade eder717. Devletin iç egemenliği Anayasa Hukukunu ilgilendirir718. Siyasî parti, dernek, sendika gibi örgütlerin de üyelerine ve belirli gruplara karşı etkinliği, egemenliği vardır. Ancak ülke sınırları içerisinde en üstün, aslî güç devlete aittir. Devlet dışındaki bu grupların egemenliği ikincil yani türevdir719. Devletin dış egemenliği ise, devletin diğer devletlere karşı bağımsızlığını ifade eder720. Kamu görevlilerine sendikal hakların tanınmasının devletin dış egemenliğine herhangi bir etkisi olmaz. Ancak kamu görevlilerinin sendikalaşmasının devletin iç egemenliği üzerinde olumsuz yönde etkileri olacağı şeklinde öteden beri birtakım kaygılar olmuştur.

715 Kamu görevlilerine sendikal haklar tanınması karşısındaki itirazlar için ayrıca bkz. Metin Kutal,

“Devlet Personeli (Memur) Sendikalarının Hukuki Esasları ve Sınırları”, Sosyal Siyaset Konferansları Dergisi, S. 20, 1969, s. 170-171.

716 Egemenlik hakkında ayrıca bkz. Adnan Küçük, “Egemenlik (Hakimiyet), Halk Egemenliği ve Milli Egemenlik Tartışmaları ve Egemenlik Anlayışında Esaslı Dönüşüm”, Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, S. 6, 2015, s. 313; Attila Özer, Anayasa Hukuku Genel İlkeler, 4. Baskı, Turhan Kitabevi, Ankara, 2010, s. 50-55; Erdoğan Teziç, Anayasa Hukuku, 16. Bası, Beta Yayınları, İstanbul, 2013, s. 139; Gözübüyük, 2013(a), s. 15-16; Kemal Gözler, Anayasa Hukukunun Genel Teorisi c. I, Ekin Kitabevi, Bursa, 2011, s. 431-432; Mehmet Ali Ağaoğulları, “Halk ya da Ulus Egemenliği’nin Kuramsal Temelleri Üzerine Birkaç Düşünce”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, c. 41, S. 1, 1986, s. 131-152; Mustafa Erdoğan, Anayasa Hukuku, 7. Baskı, Orion Kitabevi, Ankara, 2011, s. 8-9; Şükrü Karatepe, Anayasa Hukuku, Savaş Yayınevi, Ankara, 2013, s. 70-74; Tevfik Gülsoy, “Milletin Temsili”, KHukA-Kamu Hukuku Arşivi Dergisi, c. 9, S. 2, 2006, s. 72; Turhan, 2003, s. 215; Yayla, s.

11-13.

717 Teziç, s. 139.

718 Gözübüyük, 2013(a), s. 16.

719 Erdoğan, 2011, s. 8.

720 Teziç, s. 139.

156 Kamu görevlilerinin sendikal örgütlenme hakkı ve bunun kaçınılmaz sonucu olarak toplu sözleşme ve grev yapma hakları devlet yöneticilerine karşı bazı koşulları kabul ettirmeyi öngöreceğinden, bu hususun devletin egemenlik hakkına açık bir müdahale olacağı ifade edilmektedir721. Özellikle kamu görevlilerinin grev hakkını işveren konumundaki devlete karşı bir baskı aracı olarak kullanması, seçimle işbaşına gelmiş hükümetin görev alanına müdahale ve devletin egemenlik gücünün ihlali şeklinde yorumlanmaktadır. ABD’de New York eski valisi Thomas E. Dewey 1947 yılında kamu görevlilerine grev hakkı tanınması hususundaki düşüncelerini şu sözlerle ifade etmiştir: “Hükümete karşı bir grev ancak hükümeti felce uğrattığı takdirde başarılı olabilir. Varlığını sürdürmek isteyen hiçbir halk buna izin veremez.722

Greve giden kamu görevlilerinin yegâne amacının çalışma koşullarının iyileştirilmesi olduğunu savunanlar ise, bunun devletin egemenlik alanına müdahale olmadığı ve egemenliğin özü gereği otoriteyi paylaşma gücünü de içerdiğini belirtmektedirler723. Zira egemenlik, aynı zamanda devletin kendi yetkilerini ve kendi temel hukuk kurallarını serbest iradeyle belirleyebilmesidir724. Ülke sınırları içerisinde en üstün emretme gücüne sahip olan devletin, kendi iradesiyle halkın belirli bir kısmını oluşturan kamu görevlilerine belirli düzeyde sendikal hak tanıması egemenliğinin ihlali olarak değerlendirilmemelidir.

Kanaatimizce de devlet otoritesini temsil eden yönetici konumundakiler ve ülke savunması ve asayişi sağlamakta görevli bulunan asker ve polis gibi belirli grup kamu görevlilerinin sendikal haklarını (özellikle grev hakkını) kullanması devletlerin egemenlik alanlarına müdahale olarak yorumlanabilir. Ancak bu grup kamu görevlileri dışındaki diğer tüm kamu görevlilerinin sendikalaşmasının devletin egemenlik alanına doğrudan bir müdahale olmayacağı kanaatindeyiz. Bu kamu görevlilerinin sendikal haklarını hukuka uygun bir şekilde kullandıkları müddetçe devletin egemenlik alanına bir müdahale olmayacaktır.

721 Cahit Tutum, Türkiye’de Memur Güvenliği, TODAİE Yayınları No: 132, Ankara, 1972, s. 59;

Ünsal, 1999, s. 17. Ancak devletin kendi isteğiyle kamu görevlilerine sendikal haklar tanıması ve bu kapsamda toplu iş sözleşmesi imzalaması egemenlik hakkının ihlali olarak sayılmayacağı yönünde farklı bir görüş de vardır. Wilson R. Hart, Collective Bargaining in the Federal Civil Service, Harper and Brothers Press, New York, 1961, s. 44.

722 Antene ve Grace Aboad, “Kamu Kesiminde Grev Hakkı”, Sosyal Siyaset Konferansları Dergisi, S. 28, 1977, s. 110.

723 Gülmez, 1996(a), s. 107.

724 Teziç, s. 139.

157 2. Sadâkat Yükümlülüğüne Aykırı Olacağı Görüşü

“İçten bağlılık”725 anlamına gelen sadâkat, kamu görevlileri için görevlerini yerine getirirken kanunları uygulamak ve hukuka uygun davranmak şeklinde bir ödev, yükümlülüktür726. Bu yükümlülük en başta Anayasada düzenlenmektedir.

Anayasaya göre, “Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.” (m. 129/1). Benzer bir düzenleme 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda da vardır. Buna göre, “Devlet memurları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına sadakatla bağlı kalmak ve milletin hizmetinde Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını sadakatla uygulamak zorundadırlar.”

(m. 6/1).

657 sayılı Kanun, aslî devlet memurluğuna atanan kamu görevlilerinin, atama işleminden itibaren en geç bir ay içerisinde “sadâkat” yemini yapmalarını ve “yemin belgesi” imzalamalarını öngörmektedir727. Danıştay bu yemini yerine getirmeyenler için meslekten çıkarma cezası verilebileceğini belirtmektedir728.

Kamu otoritesinin temsilcileri konumunda olan kamu görevlileri, Anayasaya ve onun öngördüğü rejime sadâkatle bağlı kalmak ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını sadâkatle uygulamak zorundadırlar729. Bu kişilerin, temsil ettikleri otoriteye karşı başkaldırmaları elbette ki korumakla yükümlü oldukları kamu yararına ve devlete karşı sadakatlerine uygun düşmeyecektir730. Bu, aynı zamanda,

725 Türk Dil Kurumu, Büyük Türkçe Sözlük. (Erişim)

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&arama=kelime&guid=TDK.GTS.5af8793f59 4ce8.81383932, 11 Mayıs 2018.

726 Derdiman, s. 407.

727 Yemin metni 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda ayrıca düzenlenmiştir: “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup bunları geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik, bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.” (m. 6/2). Yemin merasimi ve diğer hususlar 30.11.1982 tarih ve 17884 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Asli Devlet Memurluğuna Atananların Yemin Merasimi Yönetmeliği’nde düzenlenmektedir.

728 Danıştay 8. Dairesi, E.N. 1991/2221, K.N. 1992/2529, K.T. 26.10.1992.

729 Akyılmaz, Sezginer ve Kaya, s. 668; Çağlayan, 2017, s. 525; Derdiman, s. 407; Giritli v.d., s.

743-744; Gözübüyük ve Tan, s. 857-858; Günday, s. 602; Sancakdar, s. 407.

730 Banu Uçkan, 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Çerçevesinde Türkiye’de Kamu Görevlileri Sendikacılığı, Legal Yayıncılık, İstanbul, 2013, s.

1; Ünsal, 1999, s. 17; Tutum, 1968, s. 31.

158 hukuk devleti anlayışının zorunlu bir sonucudur731. Çünkü kamu görevlileri, yargı kararlarına saygı gösterip bu kararların gereğini gecikmeden yerine getirmek zorundadırlar732.

Kamu görevlilerinin sendikalaşarak devlet otoritesi karşısında yer almaları her şeyden önce sadâkat yükümlülüklerinin ihlali anlamına gelir. Ancak kamu görevlilerinin sadâkati, kamu görevlilerinin devlet otoritesi ve yöneticilerin keyfi tutumları altında ezilmelerinin önünü de açmamalıdır. Demokratik bir devlette herkes gibi kamu görevlileri de hukukun koruması altındadır. Kamu düzenini korumak ve kamu hizmetlerinin aksamaması kaydıyla kamu görevlilerinin sendikalaşmasının bağlı oldukları sadâkat yükümlülüklerine halel getirmeyeceği kanaatindeyiz. Çünkü örgütlenme ve hak arama hürriyetleri herkes gibi kamu görevlilerinin de en tabii haklarındandır.