• Sonuç bulunamadı

Devlet Memurları Kanunu’na Göre Kamu Görevlisi Kavramı

KAMU GÖREVLİSİ VE SENDİKA KAVRAMI

A. Yasal Düzenlemelerde Kamu Görevlisi Kavramı

2. Devlet Memurları Kanunu’na Göre Kamu Görevlisi Kavramı

Türk Hukukunda kamu görevlileriyle ilgili temel düzenlemeler 14.7.1965 tarih ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yer almaktadır. Bu Kanun kamu görevlilerinin hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenler (m. 2/1). Yani Kanun kamu görevlilerinin hukukî statülerini belirlemek amacıyla çıkarılmıştır. Şimdiye kadar birçok kez değişikliğe uğramış olup halen yürürlüktedir.

1982 Anayasasının farklı maddelerinde belirtilen ve özel olarak 128’inci maddede sözü edilen görevleri yerine getirecek olan memurların, atanması, görev ve yetkileri, aylıkları ve ödenekleri ile diğer özlük işleri89, yani kısacası memurluk statüsü 657 sayılı Kanunda düzenlenmektedir. Kanun; genel ve katma bütçeli kurumlar, il özel idareleri, belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya beden terbiyesi bölge müdürlüklerinde çalışan memurlar (m. 1/1) ile sözleşmeli personel hakkında (m. 1/2) uygulanacaktır. Yine Kanuna göre bir grup kamu görevlisinin 657 sayılı Kanunun kapsamı dışında tutularak kendi özel kanunlarına tabi olmaları öngörülmüştür (m. 1/3)90. Bu bakımdan memurları kendi içinde ikiye ayırmak gerekir91:

88 Yayla, s. 274.

89 Diğer özlük işleri kapsamına şunlar girebilir: Kadro, disiplin, meslek içi eğitim, yer ve görev değişimi, sicil, emeklilik, meslek ilişkisinden doğan diğer işler, geçici görev tazminatı, harcırah, yer değiştirme giderleri, kurs yevmiyeleri, ek gösterge, ek ödeme gibi konular. Atay, s. 852 (dipnot 5).

90 Anayasa Mahkemesi üye ve yedek üyeleri ile raportörleri; hâkimlik ve savcılık mesleklerinde veya bu mesleklerden sayılan görevlerde bulunanlar, Danıştay ve Sayıştay meslek mensupları ve Sayıştay savcı ve yardımcıları, Üniversitelerin, İktisadi ve Ticari İlimler Akademilerinin, Devlet

23 1) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde istihdam edilen memurlar.

2) Kendi özel kanunları çerçevesinde istihdam edilen memurlar. Örneğin hâkim, savcı, öğretim elemanları vs. Bunların atamaları, hukukî statüleri ve özlük hakları özel kanunlarında düzenlenir.

Hukukî durumları özel statüleri gereği ayrı bir kanunla belirlenen ikinci gruptaki memurlar bakımından tali nitelikteki kanun, yani özel kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde uygulanacak kanun 657 sayılı Kanundur92. Bu durum bazen ilgili kanunların açık yollaması ile de olabilmektedir. Örneğin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na göre, “Öğretim elemanları yıllık izinlerini, normal olarak, öğrenime ara verilen zamanlarda kullanırlar. Bunların diğer izinleri ile Yükseköğretim üst kuruluşları personelinin ve yükseköğretim kurumları memurlarının izin işleri 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre yürütülür” (m. 64/1).

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yakın tarihe kadar, kamu hizmetlerinin “memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle”

gördürüleceği düzenlenmekteydi (m. 4/1). 24.12.2017 tarih ve 30280 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 657 sayılı Kanunda düzenlenen geçici personel uygulamasının kaldırılması öngörülmüş olup, bu düzenleme 2.1.2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yani Kanunun mevcut hükümlerine göre kamu görevlileri üç kümede toplanmıştır93. Kanunun uygulandığı

Mühendislik ve Mimarlık Akademilerinin, Devlet Güzel Sanatlar Akademilerinin, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünün öğretim üye ve yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası üyeleri, Genelkurmay Mehteran Bölüğü Sanatkarları, Devlet Tiyatrosu ile Devlet Opera ve Balesi ve Belediye Opera ve tiyatroları ile şehir ve belediye konservatuar ve orkestralarının sanatkar memurları, uzman memurları, uygulatıcı uzman memurları ve stajyerleri; Spor-Toto Teşkilatında çalışan personel; subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erler ile Emniyet Teşkilatı mensupları özel kanunları hükümlerine tabidir.

91 Çağlayan, 2017, s. 502.

92 Akyılmaz, Sezginer, Kaya, s. 650; Atay, s. 853; Çağlayan, 2017, s. 504; Gözübüyük ve Tan, s.

806-807; Günday, s. 504; Zabunoğlu, s. 627-628.

93 657 sayılı Kanundan önce kamu görevlileri “memur” ve “hizmetli” olmak üzere iki ana kümede toplanmaktaydı. Bunların dışında, kamu kurumlarında işçiler, gündelikli teknik personel, sözleşmeli personel gibi farklı isimler altında kamu görevlileri de çalıştırılıyordu. Gözübüyük ve Tan, s. 797.

24 kurumlarda memurlar, sözleşmeli personel ve işçiler olarak üç tür kamu görevlisi dışında kamu görevlisi çalıştırılamaz (m. 5)94.

a) Memurlar

Memur kelimesinin kökeni Arapça olup, sözlük anlamıyla “Devlet hizmetinde aylıkla çalışan kimse, görevli” şeklinde tanımlanmaktadır95. Sözlük anlamı dışında memur kavramının evrensel bir tanımı yoktur. Her ülke siyasî, ekonomik ve teknik gereklerini göz önünde bulundurarak memur kavramını tanımlamaktadır96. Bu tanımlamalar genellikle istihdam edilen kişi ile idare arasındaki ilişki üzerine yapılmaktadır. Memur ile idare arasındaki ilişki yasama organı tarafından, hizmetin gereklerine uygun olarak düzenlenir. Bu ilişki başlangıçta bir hizmet sözleşmesi iken; sonraları idarî hizmet sözleşmesi olarak benimsenmiştir. Günümüzde ise kanuni ve nizami bir ilişkinin varlığı kabul edilmekte ve memurlar ile idare arasındaki ilişki statü ilişkisi olarak nitelendirilmektedir97.

Mevcut düzenlemeye göre, kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerince98 genel idare esaslarına göre yürütülen aslî ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler memur olarak kabul edilmektedir (657 S.K. m.

4-A)99. Kanundaki bu tanımdan yola çıkarak bir kişinin memur sayılması için şu şartları taşıması gerektiği söylenebilir100:

94 Ancak uygulamada bu istihdam türleri dışında kamu görevlilerinin çalıştırıldığı da görülmüştür.

Örneğin, Başbakanlık ve bağlı kuruluşlarda kadro dışı gösterilerek, sözleşmeli personel işe alınmaktaydı. Giritli v.d., s. 667. 10.7.2018 tarih ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatında kadroya bağlı olmayan süreli personel ve kısmi zamanlı personel gibi Türk Hukukunda yeni sayılacak istihdam türlerine yer verildiği görülmektedir.

95 Türk Dil Kurumu, Büyük Türkçe Sözlük. (Erişim) http://www.tdk.gov.tr, 18 Ekim 2017.

96 Atay, s. 857.

97 Akyılmaz, Sezginer, Kaya, s. 653-654; Atay, s. 859; Çağlayan, 2017, s. 506; Giritli v.d., s. 691-692; Gözübüyük ve Tan, s. 825-826; Günday, s. 589; Yayla, s. 283; Zabunoğlu, s. 630.

98 Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri ile anlatılmak istenen yerinden yönetim kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve düzenleyici ve denetleyici üst kurum/kurullardır.

Atay, s. 854 (dipnot 7), Çağlayan, 2016, 378-390.

99 31.3.1926 tarih ve 788 sayılı Memurin Kanunu’nda ise “kendisine Devlet hizmeti tevdi olunan ve sicilli mahsusunda mukayyet olarak umumî veyahut hususî bütçelerden maaş alan kimseye”

memur denilmekteydi (m. 1). Görüldüğü üzere söz konusu düzenlemede memur kavramı oldukça dar bir anlam yüklenerek tanımlanmıştır.

100 Akyılmaz, Sezginer, Kaya, s. 655; Atay, s. 857-858; Çağlayan, 2017, s. 503-504; Derdiman, s.

374-376; Giritli v.d., s. 677; Gözübüyük ve Tan, s. 824-825; Günday, s. 588-589; Sancakdar, s.

373-378; Yayla, s. 273-277; Zabunoğlu, s. 623.

25 - Kişinin kamu kesiminde, yani devlet veya diğer kamu tüzel kişilerinde çalışması,

- Kişinin genel idare esaslarına göre yürütülen kamu hizmeti ifa etmesi,

- Kişinin gördüğü hizmetin aslî ve sürekli kamu hizmeti niteliğinde olması veya başka bir ifadeyle bir kadroya bağlı olarak görev yapması101.

- Kişinin gördüğü hizmet karşılığında belirli bir ücret (maaş) alması.

Bu şartlara uygun olarak şöyle bir memur tanımı yapılabilir. Memur, kamu hizmetlerine özgülenmiş kadrolara bağlı olarak sürekli bir şekilde çalışan, kamu hizmeti dışında özel bir iş görmeyen, devlet örgütü içinde yer alan, hiyerarşinin kuralları ile sıkı sıkıya bağlı olan ve yaptığı işin karşılığında belirli bir maaş alan kişidir.

b) Sözleşmeli Personel

Türkiye’de, kamuda istihdam edilen görevlilerin büyük çoğunluğunu memurlar oluşturmaktadır102. Ancak son yıllarda memur sayısında azalış; sözleşmeli personel sayısında da bir artış görülmektedir103. Oysa sözleşmeli personel uygulaması Türk Hukukunda, memuriyet kadar eskiye dayanmamaktadır. Sözleşmeli personelin ortaya çıkışı bir kısım kamu görevlilerinin devlet memurlarının tabi olduğu şartların dışında tutulması ihtiyacıyla olmuştur. Bu suretle, çalışma zamanları, zor temin edilmeleri, daha yüksek ücretler alıp daha serbest çalışabilmeleri gibi sebep ve amaçlarla sözleşmeli personel temin etme yoluna gidildiği görülmektedir104. Sözleşmeli personel 657 sayılı Kanunun ilk halinde mevcut olmayıp105 30.5.1974 tarih ve 12

101 Kadrolar bir kanunla, yani bütçeyle ve bu kanunun izniyle, kararnameyle ya da tüzükle ihdas edilir. Memur ise, bu kadrolara devamlı çalışmak üzere girmiş ve o kadroyla kaynaşmış kişidir.

Kadroya giren memurun doğal olarak bir sicili olacak ve yaptığı işin karşılığında bir bütçe ayrılacaktır. Onar, s. 1075-1078.

102 Mart 2018 verilerine göre: Kamuda istihdam edilen toplam 3.129.304 personelin 2.578.739’u memurlardan oluşmaktadır. Geçici personelin kaldırılarak bunların sözleşmeli personel kadrosuna geçirildiğini de göz önünde bulundurursak şu an yaklaşık 233.063 kadar sözleşmeli personel olduğunu görmekteyiz. Memur ve sözleşmeli personel dışında 317.502 işçi istihdam edilmektedir. Devlet Personel Başkanlığı. (Erişim) http://www.dpb.gov.tr/tr-tr/istatistikler/kamu-personeli-istatistikleri, 5 Mayıs 2018.

103 (Erişim) http://www.dpb.gov.tr, 5 Mayıs 2018.

104 Sözleşmeli personel hakkında ayrıca bkz. Akyılmaz, Sezginer, Kaya, s. 655-656; Atay, s. 855-856; Çağlayan, 2017, s. 503-504; Derdiman, s. 371-372; Giritli v.d., s. 668-673; Gözübüyük ve Tan, s. 797; Günday, s. 586-587; Sancakdar, s. 371-372; Yayla, s. 297; Zabunoğlu, s. 626-628.

105 657 sayılı Kanunun ilk haline göre de “sözleşmeli personel” şeklinde ayrı bir istihdam türü vardı. Ancak Kanunda sözleşmeli personel için “yurtta yapılamıyan özel ihtisas öğrenimine ihtiyaç gösteren belirli istisnai görevlerde kurumların bu kanundaki esaslara uygun olarak görev kanunları ile alacakları yetkiye dayanılarak, geçici süreli ve sözleşme ile çalıştırılan

26 sayılı KHK ile hukuk sistemimize girmiştir. Daha sonra 1982 Anayasası döneminde 8.6.1984 tarih ve 233 sayılı KHK ile kamu iktisadi teşebbüsleri yeniden düzenlenmiş ve bu kapsamda sözleşmeli personel106 çalıştırılabilecek hizmet ve kurum sayısı arttırılmıştır107. Daha sonra 233 sayılı KHK’da da 22.1.1990 tarih ve 399 sayılı KHK ile bazı değişiklikler yapılarak sözleşmeli personel, işçi sayılmayan ancak kamu görevlilerinin tüm şartlarını da taşımayan bir statüye sokulmuştur. Sözleşmeli personel anayasal ifadeyle diğer kamu görevlileridir. Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar 6.6.1978 tarih ve 7/15574 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulmuş olup108 daha sonra yukarıda ifade ettiğimiz düzenlemeler doğrultusunda birçok kez değişikliğe uğramıştır109.

657 sayılı Kanuna göre sözleşmeli personel; “kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için zorunlu olan ve özel bir meslek bilgisi ve uzmanlığına ihtiyaç duyulan geçici işlerde, sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir” (m. 4-B).

Anayasa Mahkemesi de bir kararında sözleşmeli personeli benzer şekilde şöyle açıklamaktadır: “Sözleşmeli personel, kamu hizmetinin insan unsurunun memurlardan (atamayla) oluşturulması ilkesine getirilmiş bir istisnadır. Memurlar, içeriği taraflarca belirlenemeyen bir statüye atanırken, sözleşmeli personel kamu hizmetine sözleşme ilişkisiyle bağlanmaktadır. Sözleşmeli personel istihdamı, özel meslek bilgisine ve uzmanlığa ihtiyaç duyulması ve gereksinmenin memur tipi istihdamla karşılanamayacak olması koşullarına bağlanmıştır.110

kişiler”in anlaşılması gerektiği belirtilmekteydi. Yani günümüz anlamı ve karşılığı ile sözleşmeli personel uygulaması değildi.

106 KHK’ya göre sözleşmeli personel, “belirli bir sözleşme ile teşebbüste çalışan; işçi ve memur statüsünde olmayan personel” şeklinde tanımlanmıştır (m. 43).

107 M. 40: “(1) Müsteşarlık, Müsteşar Yardımcılıkları, Başkanlıklar, Daire Başkanlıkları, Hukuk ve Planlama Müşavirlikleri, Uzmanlık ve Uzman Yardımcılıkları ile Genel Sekreterlik hizmetlerinde lüzumu halinde, kadro karşılık gösterilmek kaydıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın sözleşmeli eleman çalıştırılabilir. (2) Yabancı uzmanlar da sözleşmeli olarak istihdam edilebilir.

(3) Bu suretle göreve alınanlara verilecek ücret ve yapılacak ödemeler Bakanlar Kurulunca tespit edilir.”

108 RG. 28.6.1978, S. 16330.

109 İlgili mevzuat hükümlerine şu adresten ulaşılabilir: (Erişim) http://mevzuat.meb.gov.tr/html/16330_0.html, 13 Mart 2017.

110 AYM, E.N. 2008/54, K.N. 2011/45, K.T. 10.3.2011.

27 Sözleşmeli personel, ihdas edilen pozisyonlarda malî yılla sınırlı olarak kadro karşılığı olmadan (sözleşmeyle) çalıştırılmasına karar verilen personellerdir111. Esasen, sözleşmeli personel uygulaması geçici nitelik taşıyan ve uzmanlık isteyen işlerde söz konusudur. Sözleşmeli personelin yerine getireceği kamu hizmetleri geçici nitelikte olup belirli bir kadroya bağlanmamıştır112. Ayrıca sözleşmeli personel ile idare arasındaki ilişki bir idarî hizmet sözleşmesine dayanmaktadır113.

İdarî hizmet sözleşmesiyle kamuda istihdam edilen sözleşmeli personel işçi değildir. Uygulamada memurlara oranla daha fazla ücret almakta olup devlet memurlarına tanınan birtakım güvencelerden ise yoksundurlar114. Ancak Türkiye’de son yıllarda sözleşmeli personel ile memur arasındaki fark giderek azalmaktadır.

Sözleşmeli personelin süreli olma özelliği sözleşmenin yenilenerek uzatılması ile süreklilik kazanarak memura benzetilmiştir115. Çünkü idarî sözleşme de kamu görevlisi bakımından güvence sağlar. Zira yürütülen iş, sürekli ve düzenli olması gereken bir kamu hizmetidir. Bu hizmet ortadan kalkmadıkça, hizmette başarılı olunmadığı tespit edilmedikçe sözleşmenin feshi hukuka ve hizmet gereklerine aykırı olur116.

Sözleşmeli personellerden bazıları geçici, mevsimlik, zorunlu işler yapmaktadırlar. İşçi sayılmayan bu tür görevliler, Anayasanın sözüne uymamakla beraber, diğer kamu görevlisi kapsamında değerlendirilmelidir. Aksi halde, bu personel için başka bir kategori daha bulmak gerekecektir117.

111 Akyılmaz, Sezginer, Kaya, s. 655-656; Atay, s. 855-856; Çağlayan, 2017, s. 503-504; Derdiman, s. 371-372; Giritli v.d., s. 668-673; Gözübüyük ve Tan, s. 804 vd.; Günday, s. 587; Sancakdar, s.

371-372; Yayla, s. 297; Zabunoğlu, s. 626-628.

112 Belirli durumlarda kadro karşılığı sözleşmeli personel uygulaması da görülebilmektedir.

Gözübüyük ve Tan, s. 806-811; Sancakdar, s. 372.

113 Uyuşmazlık Mahkemesi, 1996 yılında vermiş olduğu ilke kararında, özelleştirilen veya özelleştirilme kapsamında bulunmayan kamu iktisadi teşebbüslerinde sözleşmeli veya kapsam dışı personel statüsünde çalışanların kurumlarıyla olan ilişkileri sebebiyle meydana gelen anlaşmazlıkların, idarî yargıda çözümleneceğine karar vermiştir. Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu, E.N. 1995/1, K.N. 1996/1, K.T. 22.1.1996. Yine Yargıtay Başkanlığında sözleşmeli olarak çalışan personelin, sözleşmenin yenilenmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın idarî yargının görev alanı içinde olduğuna ilişkin Danıştay kararı için bkz. Danıştay 12.

Dairesi, E.N. 2004/2961, K.N. 2005/104, K.T. 28.1.2005.

114 Atay, s. 856.

115 Gözübüyük ve Tan, s. 808. Sözleşmelilerinin durumlarının statüter yani kanuni nizami durum haline geldiği kabul edilmektedir. Yayla, s. 275.

116 Danıştay 12. Dairesi, E.N. 1998/930, K.N. 1999/651, K.T. 20.4.1999.

117 Yayla, bu görevliler için “kapsam dışı” veya “özgün kamu çalışanları” da denilebileceğini ifade etmektedir. Yayla, s. 296. Danıştay da bir kararında, “sözleşmeli personelin memur ya da kamu görevlileri türlerinden hangisine girdiğine ilişkin bir açıklık yoktur” dedikten sonra “sözleşmeli

28 Ayrıca belirtmemiz gereken bir husus ise, yukarıda da değindiğimiz 657 sayılı Kanunda düzenlenen geçici personel şeklindeki kamu görevlilerinin de sözleşmeli personele dahil edilmesidir. 696 sayılı KHK ile kaldırılmadan önce geçici personel 657 sayılı Kanunda şöyle tanımlanmaktaydı: “Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşlerine dayanılarak Bakanlar Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimselerdir” (m. 4-C)118. Uygulamada bu Kanun hükmüne göre çalıştırılan personele örnek olarak:

Üniversitelerde istihdam edilen “canlı modeller” veya Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığınca istihdam edilen “anketörler” gösterilmekteydi119. Bu istihdam türü, özelleştirme uygulamaları sonucu işsiz kalan veya daha sonra işsiz kalacak işçilerin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılmalarının yolunu açmıştı120.

Artık mevcut düzenlemelerde ve uygulamada geçici personel kadrosu yoktur.

KHK ile 657 sayılı Kanuna eklenen geçici 43’üncü madde ile kamu kurum ve kuruluşlarında 4.12.2017 tarihi itibarıyla, kısmi zamanlı çalıştırılmakta olanlar ile saat ücreti karşılığı çalışmakta olanlar hariç olmak üzere Kanuna göre geçici personel pozisyonlarında çalışmakta olanlar, pozisyonlarının tahsis edildiği teşkilat ve birimde, halen yürütmekte oldukları hizmetleri aynı şekilde yerine getirmeye devam etmek üzere, Kanunun 4’üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında ihdas edilecek sözleşmeli personel pozisyonlarına bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde kurumlarınca geçirilmesi öngörülmüştür121.

c) İşçiler

Anayasada sendika kurma konusunda “işçi niteliği taşımayan kamu görevlileri” ibaresi ile (m. 51/5) kamudaki işçilerin ayrı tutulduğu anlaşılmaktadır122.

personel, memur ve diğer kamu görevlileri kavramları dışında kalan, işçi de olmayan, yeni, kendine özgü bir istihdam türü” nitelemesini yapmıştır. Danıştay 8. Dairesi, E.N. 1979/4298, K.N. 1980/752, K.T. 19.2.1980.

118 Bu düzenlemeye göre doktrinde geçici personel hakkında bkz. Akyılmaz, Sezginer, Kaya, s.

656; Atay, s. 856; Çağlayan, 2017, s. 504; Derdiman, s. 371; Giritli v.d., 673-674; Gözübüyük ve Tan, s. 797; Günday, s. 586; Sancakdar, s. 372; Zabunoğlu, s. 629.

119 Atay, s. 856.

120 Giritli v.d., s. 674.

121 Geçici Personelin Sözleşmeli Statüye Alınmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı hakkında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı açıklaması için bkz. (Erişim)

https://www.csgb.gov.tr/home/announcements/0179/, 10 Nisan 2018.

122 Yayla, s. 274.

29 657 sayılı Kanuna göre işçi: Memur ve sözleşmeli personel kadroları dışında kalan ve ilgili mevzuatı uyarınca tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde ilgili mevzuatına göre geçici iş pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir (m. 4-D).

İş Kanuna göre işçi, bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişidir (m.

2/1). İşçiler iş mevzuatına tabidir. İdare ile aralarındaki ilişki iş (hizmet) sözleşmesiyle belirlenir123. Bunlar hakkında 29.6.2009 tarih ve 2009/15188 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan “Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik124” de uygulanmaktadır.

Kamu kesiminde istihdam edilen işçiler kamu görevlisi sayılmazlar125. Bunlar hakkında 657 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz. Özel hukuk hükümlerine tabidirler. İşçiler hizmet akdine dayanarak kamu kesiminde çalışırlar126. Özel hukuk hükümlerine tabi oldukları için, uyuşmazlıklar adli yargıda görülür. Bunun dışında kamuda istihdam edilen işçiler özel hukuka (İş Kanunu) tabi olduklarından sendikal hakları bakımından 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na tabidirler127.