• Sonuç bulunamadı

BORÇLARININ ETKĐLERĐ

2.4. Devlet Borçlarının Kapatılması

2.4.1. Devlet Borçlarının Ödenmes

Devlet, artan şekilde borçlanırken, bir vadenin sonunda söz konusu borçların tamamının ödeneceğini belirtmişse vadesi geldiğinde borçlarını ödemesi gerekir. Devletin, her yıl ödemiş olduğu faizlerden başka, ana borçtan da bir miktar ödeyerek sonunda borcun ortadan kaldırılmasına, borçların ödenmesi denir (Türk, 2008: 166). Diğer bir anlatımla borcun ödenmesi, alacaklıya parasının iade edilmesidir (Yaşa, 1971: 151).

Devlet, tahvilleri vadesi geldiğinde faizi ile birlikte öder. Devlet borçlarının ödenmemesi durumunda, alacaklının herhangi bir makama başvurmasından bir sonuç elde edilemez. Çünkü borcun ödenmesi için başvurulan makam borçlu olan devlettir. Devlet tahvilleri kısmen ödenebildiği gibi vadelerinden önce de ödenebilir. Devlet bu durumda tahvilleri vadesinden önce piyasadan satın almaktadır. Dış borçlar taksitle de ödenebilirken, iç borçlar vadesinde toptan ödenmektedir. Devlet, olumsuz bir tepkiyi önlemek adına, tahvil faizlerini düşürmek yerine tahvil faizlerinden vergi almayı tercih etmektedir (Orhaner, 2000: 228).

Devlet borçlarının miktarı Türk lirası olarak saptanır. Türk lirasının değerindeki azalmalar, devlet borçlarının gerçek değerinin azalması demektir. Bunların ödenmesi için gerekli olan vergi gayreti, fiyatlar yükseldikçe azalır. Aşırı enflasyon dönemlerinde devlet borçları hızla hafifler. Fakat dış borçlarda paranın iç değerinin düşmesi borcun değerini azaltmaz.

Çünkü borcun miktarı yabancı para olarak belirlenmiştir. Sadece dış borcun ifade edildiği para değerindeki azalmalar borç yükünü azaltabilir. Yerli para değerinin düşmesi borcun gerçek tutarını değiştirmez, sadece yerli para ile gösterilen değerini yükseltir (Bulutoğlu, 1988: 532).

Devlet borçlarının ödenmesi, genellikle borcun vadesi geldiği zaman yapılır. Diğer bir ifadeyle, iade vaadiyle ilgili süre dolduğunda, ödemede bulunur. Tabi ki, belli bir ödeme vaadine bağlı olmayan yani devamlı olan borçlar ödenebileceği gibi, ödeme vaadiyle ilgili mutabık kalınan tarihten önce de ödeme yapılabilir (Yaşa, 1971: 151).

Devlet borçlarının ödenmesindeki iki temel unsur aşağıda belirtilmiştir.

2.4.1.1. Borcun Ödeme Zamanı

Vadesiz borçlar dışında kalan bütün borçların belirli birer vadeleri ve ödeme zamanları borç alınırken veya borçlanma sözleşmeleri yapılırken tespit edilir. Normal olarak vadesi dolan ve ödeme zamanı gelen borçların ödenmesi gerekir (Tural, 1992: 54). Fakat devamlı borçlar gibi herhangi bir ödeme vaadine bağlı olmayan borçlar olabileceği gibi, belli bir tarihte ödeme vaadine bağlandığı halde, mutabık kalınan sürenin gelmesinden önce ödenen borçlar da vardır. Bu bağlamda borç ödemeleri, ihtiyari ve zorunlu olmak üzere ikiye ayrılabilir. Devletin, devamlı borçlarını veya vadesi gelmemiş borçlarını, erken ödemesi ihtiyari bir uygulama olurken, vadesi gelen borçlarından doğan yükümlülüğü alacaklılara ödemesi mecburi bir uygulamadır (Yaşa, 1971: 151).

2.4.1.2. Devlet Borcunun Ödeme Miktarı ve Ödeme Şekilleri

Devlet borçlarının ödenecek miktarı ve borcun ödeme şekli birbiri ile yakından ilgilidir. Konuyu bölüm bölüm ödenen borçlar ve tamamı bir defada ödenen borçlar olarak iki şekilde ele alabiliriz.

2.4.1.2.1. Bölüm Bölüm Ödenen Borçlar

Bütün borçlanmalarda alınan borcun anaparası eşit taksitlerle ve faizi ile birlikte her yıl bölüm bölüm geri ödenir veya belirli bir ödemesiz devreden sonra kalan yıllarda eşit olarak her yıl bölüm bölüm geri ödenir. Devlet ödeyeceği borcun miktarını yıllara yaydığı için yıllık bütçelere olan yükü azalır. Ayrıca ekonomik yatırımlara harcanan paralar yeni kaynaklar yaratacağı için ödemelerde avantaj sağlar. Bu tip ödemelerin sakıncası ise alacaklıların alacaklarını toptan değil bölüm bölüm almalarıdır. Bu sakıncayı ortadan kaldırmak için çekiliş yöntemi gibi uygulamalardan yararlanılır. Bu uygulamayla, parasını alamayan alacaklıların parasının tamamını bir defada alması sağlanır (Tural, 1992: 54). Bölüm bölüm ödeme iki şekilde yapılır.

2.4.1.2.1.1. Kura Yöntemi

Bu borç ödemesinde her borç senedi bir defada topluca ödenir. Bunun yanında, çıkarılmış olan toplam tahvillerin bir kısmının her yıl ödenmesi ilkesi göz önünde tutulur. Fakat ödenecek tahviller kura ile tayin edilir. Böylelikle devlet, zorunlu borçlarını kademeli olarak ödeme imkanını kazanır.

2.4.1.2.1.2. Yıllık Taksitlerle Ödeme Yöntemi

Bu yönteme göre, her tahvil ayrı ayrı olarak ele alınır. Devlet belirli bir tarihte, borcunun faizini ve anaparasının bir kısmını öder (Türk, 2008: 167).

2.4.1.2.2. Tamamı Bir Defada Ödenen Borçlar

Devlet borçları süresi içinde ödenebildiği gibi süre sonunda tamamı bir defada ödenerek de kapatılabilir. Bunun yanında, süresi içinde borcun sadece faizi ödenerek, süre sonunda anaparanın tamamı ödenerek de kapatılabilir. Toplu ödemenin yükünü hafifletmek için, borç alınırken parça parça ve zaman aralıklarıyla alınır. Bu nedenle geri ödemeler de aralıklı olur. Toplu ödemenin oluşturduğu yükü azaltan önemli faktörlerden biri de

enflasyondur. Ödemenin yapıldığı tarihte ödenecek borcun yükü enflasyon miktarı kadar azalır (Tural, 1992: 54).

Bu tip ödemelerde, ödemenin yapılacağı paranın türü de önemlidir. Eğer ödemede iç borç söz konusu ise, ödeme milli para ile yapılır. Bir dış borç söz konusu ise, ödeme genellikle yabancı para ile yapılır. Ödeme tarihindeki döviz durumu burada önemlidir. Eğer döviz durumu yeterli düzeydeyse, herhangi bir sıkıntı doğmaz. Fakat ödeme için yeterli rezerv yoksa bu durum, devletin otoritesinin zedelenmesi veya yeni dış borçlara gitme gibi kötü sonuçlar yaratabilir (Türk, 2008: 167).

2.4.1.2.3. Dr. Price Sistemi

Sistemin mucidi, Dr. Price isimli bir Đngilizdir. Sistem, bileşik faiz hesaplarına dayanmaktadır. Borçların ödenmesi için devlet, her yıl bütçede ayıracağı parayı fiili ödeme için kullanacağına, borsadan tahvil almak için kullanacaktır. Bu sayede, faiz gelirine sahip olacak, bu faizlerle yeni borç senetleri satın alabilecek ve bu döngü sorunsuz devam edecektir. Borç

senedi satın almak için kullanılacak paranın, borçlanma yoluyla sağlanması da mümkündür. Bu sisteme göre, sistem sayesinde her seviyede borcun ödenmesi mümkündür(Yaşa, 1971:155). Bununla beraber sistemin zamanla, özü itibariyle hayale dayandığı, çözüm yaratmadığı ve iyi sonuçlar vermediği tespit edilmiştir. Çünkü devletin kendi tahvilini satın alması, borç hizmetlerinde bir azalma meydana getirmemektedir (Türk, 2008: 171).

2.4.1.3. Borcun Ödeneceği Yer

Bütçe ödeneği yöntemi ve borç idaresi yöntemi olmak üzere iki yöntemden bahsedilebilir. Bütçe ödeneği yönteminde; borçların genel bütçe içerisinde yer alacak ödeneklerle ödenmesi esastır. O yıl ödenecek borçlar ve faizleri için gerekli ödenekler bütçeye konur. Vadesi dolan borçlar ve faizleri bütçe gelirleri ile ödenerek karşılanır.

Özellikle bölüm bölüm ödenecek borçlar için her yıl bütçeye yeterli ödenek konulur ve bütçe dengesi, ödenecek olan borçlar da dikkate alınarak

yapılır. Borç idaresi yönteminde ise; borcun borçlu idareye, yani hazineye ödettirilmesi veya borcun, özel kanunla kurulmuş olan hangi kuruluş için alınmışsa, yine bu kuruluşlar tarafından ödettirilmesi sağlanır (Tural, 1992: 55).

2.4.1.4. Borçların Ödenmesinde Esneklik Politikasının Rolü

Borç ödemeleri, bir ülkede ekonomik bakımdan önemli etkiler meydana getirmektedir. Esneklik politikasının da burada önemli rolü vardır. Ekonominin ve ödemeler bilançosunun dengede, fiyatlar genel seviyesinin istikrarlı olduğu bir ortamda, borç ödemeleri piyasa şartlarını anında etkiler. Çünkü kişisel gelir arttıkça satın alma gücü yükselir, bu da toplam talebi arttırır. Toplam talepteki ani yükseliş karşısında, toplam arz yetersiz kalacağından fiyatlar artar ve sonuç olarak ekonomik denge talep lehine bozulur. Devlet, böyle bir ortamda esnek bir politika uygulayarak, piyasada daha fazla satın alma gücü meydana getirmemek için, kısa vadeli borçlarını uzun vadeli borçlar haline dönüştürebilir (Türk, 2008: 159).