• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

2.2. Derviş Zaim Filmleri

2.2.7. Devir (2012)

2.2.7.2. Devir Filminin Geniş Özeti

Film, Takmaz lakaplı yaşlı çoban Ramazan’ın rüyasında gördüğü beyaz karın üzerinde duran boynuzları tahtadan yapılmış bir geyiğin görülmesi ile başlar. Çoban Ramazan, koyun pişirmek için yaktığı ateşin yanında uyurken dua seslerini duyup kalkar. Hoca, “Allah’ım bize can veren, içimize sinen, ferahlık veren, bereketli, bol ve hayırlı, sırılsıklam eden, her tarafa akıp giden, her tarafı ıslatan bir yağmur ihsan eyle. Yarabbi bize yağmur ihsan eyle, ekinlerimizi bitir, hayvanlarımızın memelerini sütle doldur, bizi göğün bereketi ile sula, bize hayırlı yağmurlar ihsan eyle” diyerek köy halkıyla beraber yağmur duası etmektedir. Erkekler dua ederken, kadınlar da onlar için yemek hazırlamaktadır. Köy halkı hep birlikte keyifli vakit geçirir. Yemekler yenir, sohbetler edilir, erkekler birbirlerini suya atmak için yarışa başlar. Ramazan yenilen etlerin kemiklerini gömmek için bir çukur açıp kemikleri çukura gömer.

Köy halkı akşam yapılacak konser için hazırlıklara başlar. Köydeki genç çobanlardan birkaçı yapılacak olan koyun yıkama şenliğinden önce koyunların postunu boyamak için gerekli olan kırmızı renkli bir kayadan parça almaya gider. Kayanın bulunduğu yeri bir mermer şirketi kiralamıştır. Bu yüzden çobanların bir daha ki sefere şirketten izin almaları gerekmektedir. Çobanlar kırmızı renkli kayadan aldıkları parçaları eleyip, toz haline getirir. Genç çobanlar eledikleri boyayı, köy meydanında oturan yaşlı çobana götürür. Ramazan adlı yaşlı çoban koyun yıkama şenliğinde sürekli şampiyon olmaktadır. Genç çobanlara, “Bu işi siz götüreceksiniz, bizim işimiz bitti. Biz nasıl ihtiyarlardan aldıysak aynı şekilde size devredeceğiz” diye seslenir. Yaşlı çoban, kendisine boya getiren gençlere teşekkür eder ve çay ısmarlar.

Yaşlı çoban evine gidip koyunlarının postunu boyar. Ağzına aldığı suyu koyunlara fışkırtarak boyama işlemini tamamlar. Koyunları yarışmaya hazır hale getirir. Aynı şekilde diğer çobanlar da kırmızı boyayı koyunların postuna bol bol sürerler. Boyama işlemi tamamlandıktan sonra çobanlar koyunlarını ahırdan dışarı çıkartırlar. Yarışmanın gerçekleşeceği alanda koyunlar çobanlarıyla birlikte geçmeye başlar. O sırada şenliğin başladığını silah sesleri haber verir. Akşam olduğunda köy meydanındaki konsere ilgi büyüktür. Köy halkı söylenen türkülerle eğlenmektedir.

Şenliğin ikinci gününde yarış başlar. Çobanlar sürüleriyle beraber hızlı şekilde koşmakta ve bu koşunun sonunda bulunan küçük bir su birikintisine girmeye çalışmaktadır. Suyu sürüsüyle birlikte kesintisiz ve hızlı biçimde geçen çoban ise yarışı kazanmaktadır. Yapılan bu yarışmada birinciliği son yedi yıldır sürekli kazanan yaşlı çoban Ramazan alır. Evine giden yaşlı çoban eşine birinci olduğu haberini verdikten sonra, televizyonda yarışın görüntülerini izlemek ister. Ancak uyduda sorun olduğunu anlar. Bu yüzden uyduyu yanına alıp köyden birinin arabasına binerek uyduyu yaptırmaya gider. Eve geri geldiğinde televizyonu açıp yarışı izler. Ödül töreni izleyiciye televizyondan aktarılır.

Yarışmanın birincisinden üçüncü olan Mustafa Salman’a geçilir. Mustafa yarışı üçüncü bitirdiği için çok üzgündür. Kırmızıya boyadığı koyunlarından birini alıp dışarı atar. Çoban Mustafa rüyasında dışarıya attığı koyunun diğer çobanlar tarafından kesildiğini görür. Sabah olduğunda koyununu dışarıya attığı için pişmandır. Bu yüzden koyunun yanına gidip onunla ilgilenir ve koyunu ahıra geri götürür. Yarışmada ödül alamayan genç çoban Ali de tıpkı Mustafa gibi çok üzgündür. Ali çobanlığı bırakıp şehirde çalışmaya karar verir. Koyunlarını da yaşlı çoban Ramazan’a emanet eder. Çobanlar koyun eti yedikten sonra Ramazan hayvanın kemiklerinin gömülmesini ister. Ona göre bu inanç diğer hayvanların sağlam doğmasını sağlamaktadır.

Ali köyündeki koyunlarını bırakarak şehre çalışmaya gider. Orada bir hayvan kesimhanesinde kendisine iş bulur. Ancak koyunlarla aralarında bağ kuran Ali, yaptığı bu işten memnun değildir. Bir gün kendisini yaşlı çoban Ramazan arar. Koyunları boyamak için taş almaya gittiklerini ancak mermer ocağı şirketinin onlara izin vermediğini anlatır. Ramazan, Ali’den toz boya almasını ister. Mustafa ve Ramazan taş aramak için etrafı dolaşır. Dolaştığı sırada Mustafa’nın karşısına bir geyik çıkar. Ali bir nalburdan kırmızı renkli toz boya alır. Ali aldığı kırmızı boyayı koyun postu üzerinde

denerken televizyonda, “Karadeniz de organları eksik doğan koyunlar hayvan üreticilerinde şaşkınlık yarattı. Uzmanlar bu durumun genetiği değiştirilmiş yemlerden kaynaklandığını ileri sürüyor. Uzmanlar hayvan üreticilerinin dikkatli olması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor.” haberi vardır.

Çobanlar koyunlarını kırparak yarışmaya hazırlanmaya başlar. Maaşını eksik alan Ali, şehirde yapamayacağını anlayınca köye geri döner. Bu sırada dayısını bekleyen küçük yeğen beyaz bir uçurtma yaparken gösterilir. Çobanlar, Ali’nin getirdiği kırmızı boya ile koyunların postunu boyar. Ancak toz boyanın çok iyi olmadığını görürler. Çobanlar koyunlarıyla ilgilenerek yarışma saatini bekler. Köy halkı yarışmanın yapılacağı yerde toplanır. Silahların ateşlenmesiyle yarış başlar. Geçen yarışta koyunlarını suya sokamayan çoban Mustafa bu yarışta koyunlarıyla birlikte suya girmeyi başarır. Yarışma sonunda dereceleri açıklamak için köy meydanında bir jüri toplanır. Yarışmanın birincisinin Ramazan Bayar olduğu ilan edilir. Takmaz lakaplı yaşlı çoban Ramazan bu yarışmada da birinciliği kimseye bırakmaz. Mustafa Salman bu duruma çok üzülür. Ancak jüri bir açıklama yapar. Birinciyi seçerken çok zorlandıklarını bu yüzden yarışmanın üç birincisinin olduğunu söyler. Diğer birinciler Yusuf Çelikli ve Mustafa Salman’dır. Milletvekili tarafından ödüllerini aldıktan sonra akşam köy meydanındaki eğlenceye geçilir.

Geçen sene birinciliği kaybeden Mustafa, bu yıl birinci olduğu için çok mutludur. Ancak Ali bu yıl da dereceye girememiştir. Mermer ocağında çalışan bir mühendisin teklifiyle ocakta şoför olarak işe girer. Kış geldiğinde Ali, mermer ocağındaki mühendisle birlikte geyik avına çıkar. Mühendis geyiği vurduğunda Ali’nin bu durumdan pek memnun olmadığı görülür. Mühendis vurduğu geyiğin boynuzlarını alır. Geyiğin boynuzlarının alınmasından rahatsız olan Ali, çoban Ramazan’a gidip geyik boynuzunun olup olmadığını sorar. Bulamayacağını anlayınca da tahtadan boynuz yapmaya karar verir. Tahtadan yaptığı geyik boynuzlarını, geyiğin ölüsünün bulunduğu yere bırakır. Geri dönerken yolda tesadüfen kırmızı renkli bir kaya parçası bulur.