• Sonuç bulunamadı

Derleyip Yayına Hazırladıkları

2.2. SADELEŞTİRDİĞİ, UYARLADIĞI, DERLEYİP YAYINA HAZIRLADIĞI ESERLER

2.2.3. Derleyip Yayına Hazırladıkları

İslâmi temellere dayalı bir edebiyatın sağlıklı gelişimine katkı sağlamak için hazırlanan Çağdaş İslami Şiirler Antolıjisi (1988), çağdaş Türk şiirinde İslâmi düşünce ve duyarlılıkla yazılan 190 şiirden müteşekkildir. İlk üç bölümü şiirlere ayrılan kitabın son bölümü “Şairler Sözlüğü” adını taşır. Edebiyatımızdaki en köklü geleneği dile getiren çalışmanın basımı Ünaş Neşriyat tarafından yapılmıştır.

2.2.3.2. Gül Şiirleri Antolojisi

Mustafa Miyasoğlu, Tuzla Belediyesi Kültür Danışmanı olduğu dönemde belediye için Gül Şiirleri Antolojisi (1999)’ni hazırlamıştır. “Tuzla Gülistan Olsun” düşüncesiyle yapılan faaliyetler arasında özel bir yere sahip olan “Gül Şenlikleri”nin ikincisinde “Gül Şiirleri Armağanı” düzenlenir. Ülke çapında ses getiren bu armağana her yaştan ve çevreden 467 şair katılır. Alanında uzman kişilerin bir araya gelerek oluşturduğu seçici kurulun değerlendirdiği 550 gül şiiri arasından derece kazanan 16 şiir ödüllendirilir. Gül Şiirleri Antolojisi, Yunus Emre’den bugüne edebiyatımızın en güzel şiirleri yanında, “Gül Şiirleri Armağanı” kazanan şiirlere de ayrı bir bölüm halinde yer vermektedir. Tuzla Belediyesi Kültür Yayınları dizisinin ilki olan Gül Şiirleri Antolojisi çeşitli zamanlarda yazılmış gül temalı 176 şiirden müteşekkildir.

2.2.3.3. Safahat

Mehmet Âkif Ersoy hayatı, sanat ve dünya görüşü ile eserleri bütünlük gösteren abidevi bir şahsiyettir. Bir toplumun var olma mücadelesi verdiği yıllarda yaşayarak ortaya koyduğu çalışmalarla çağının sesi ve tanığı olmuştur. Millî ve manevi mukaddesatını her platformda savunan sanatçı Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad yayın organlarında milletin tarihî ve kültürel değerleriyle dinî inanışlarını öne çıkaran şiir ve yazılar yazmıştır. Pek çoğu bu dergilerde yayımlanan şiirleri sanatçının vefatından sonra Safahat adı altında kitaplaştırılmıştır.

Günümüze kadar pek çok baskısı yapılan eserin yayına hazırlanmasına kaynaklık edenlerden biri de Mustafa Miyasoğlu’dur. Safahat’ı yeni neslin anlayabilmesi adına, metnin anlaşılmasını sağlamak için her sayfanın altına bugün bilinmeyen kelimelerin karşılıklarını verir.

Miyasoğlu, eserin henüz ilk sayfalarında “Mehmet Âkif ile Safahat’ı Doğru Okumak” başlığı altında İstiklâl Marşı şairi olarak bilinen Âkif ve Safahat’ın toplumumuz için vazgeçilmez millî kültür unsurları olduğunu öne çıkarır. Bu şahsiyetin 63 yıllık hayatıyla (1873-1936) eserini okumanın, milletimizin çok önemli bir tarih dönemecindeki yeniden var oluş hikâyesiyle destansı kahramanlıklarını da öğrenmeye denk geldiğini cümlelerine ekler. Hayat hikâyesini genel hatlarıyla verdikten sonra Âkif’in sanat anlayışı ve eserlerine de değinen Miyasoğlu, “İslâm

Şairi”ni Tanzimat sonrası edebiyatın içinde değerlendirilmesi gerektiğini savunurken özellikle nazım dili ve gerçeklik bakımından etkisinde kaldığı ama inanç ve medeniyet değerleri bakımından karşısında olduğu Servet-i Fünûn sanatçılarıyla da aynı kategoride değerlendirilemeyeceğini vurgular.

Yazar, Safahat’ın bölümlerine kısaca değindikten sonra Âkif’in şiir dili ve üslubu üzerine değerlendirmelerde bulunarak Osmanlı’nın toprakları üzerinde, küllerinden yeniden doğan Anka kuşu gibi yeniden Türkiye Cumhuriyeti’ni kurabilen milletimizin kültür tarihinde bu kitapta anlatılan şeylerin çok önemli ve vazgeçilmez yeri olduğuna temas eder. Âkif’in ciddi bir hassasiyetle hazırladığı Kur’an mealini Diyanet’e teslim etmemekle inandığı kitabın istismarını önlediğini belirterek onun ne denli titiz bir İslâm ve Kur’an şairi olduğunu ortaya kayar.

Miyasoğlu son olarak Safahat’ta yer alan 108 adet şiiri bulundukları bölümlere uygun bir şekilde sıraladıktan sonra eserin dışında kalan “İstiklâl Marşı”, “Berlin Hatıraları’ndaki Eksik Mısralar”, “Şark’ın Yegâne Dâhîsine” “Cenk Şarkısı”, “Ordunun Duası”, “Kıt’a”, “Kasr-ı Gülşen”, “Resmimin Arkasına”, “Resmim İçin” manzumeleri ise “SAFAHAT’IN DIŞINDA KALAN ŞİİRLERDEN” başlığı altında verir.

2.2.3.4. Suffe Kültür Sanat Yıllığı

Bu yıllık, Suffe Yayınları’ndan oluşturulan bir komisyon tarafından hazırlanmıştır. Bir ekip çalışmasıyla ortaya çıkan yıllık, İslâmi edebiyat ve sanat faaliyetlerine dikkat çekmek için hazırlanmıştır.

Her yılbaşında çıkarılması düşünülen bu çalışmanın ilki 1982 senesinde derlenmiştir. Ekrem Ocaklı ve Fethi Gemuhluoğlu’nun aziz ruhlarına ithaf edilen bu yıllık, özel bölümler dışında değerlendirme, seçme ve soruşturma bölümlerinden meydana gelmiştir. Bu bölümlerde özellikle ilgilenilen, kültür hayatımızın öncüsü sayılan isimler ve onların bir yıl içindeki çalışmaları ele alınmıştır. Sanat ve edebiyat faaliyetleri yanında, çocuk edebiyatının bir kültür çevresinde değerlendirilmesi de yıllığın önemli bir yanıdır. Benzeri girişimlerin yaygınlaşması adına bir genç hattatın eserleriyle kültür faaliyetleri yapan kuruluşlara da birer özel bölüm ayrılmak suretiyle tanıtımları yapılmaya çalışılmıştır. Ayrıca, sanat ve kültür haberleri ile Anadolu dergiciliği müstakil bölümler halinde sunulmuştur. Yıllığın son kısmında

sanat ve edebiyat faaliyetlerini belli amaçlar doğrultusunda geliştirmek için çoğunlukla gençlerin katılacağı umularak yarışmalar ve okuyucu anketleri düzenlenmiştir.

Değerlendirme, seçme ve soruşturma bölümlerinin yanı sıra Hattat Hâmid, Yayın Dünyası, İslâm Ülkeleri Kültür Kuruluşları ve 1982’nin Panoraması da birer bölüm halinde 83 yıllığında yer almıştır. Desen ve karikatür çalışmaları, klasik sanatlarımız, Türk musikisi, kardeş edebiyatlar ve edebiyatımıza yansıyan Afganistan konusu da bu senenin değerlendirmeleri arasına girmiştir.

Suffe Kültür Sanat Yıllığı’nın üçüncüsü Necip Fazıl Kısakürek’e Armağan olarak çıkarılmıştır. Necip Fazıl’ın, kültür ve sanat hayatımızdaki yerini ortaya koymak için hazırlanan bu armağanda onun kronolojik hayat hikâyesi ile eserlerinin tam bir listesi verilmeye çalışılmıştır. Bunun yanında Orhan Okay’ın Necip Fazıl’ın şiirine dair bir konuşmasının metni ile Mısırlı araştırmacı Dr. Azza el Saw’nin hazırladığı “Necip Fazıl’ın İslâmi Düşüncesi” konulu doktora tezinin özetinin sunulmasında da fayda görülmüştür. Bunun yanında bir yıllık olmasından dolayı deneme/inceleme, şiir, sanat eserleri, çocuk edebiyatı ve dinî yayınlar da 1983’teki görünümüyle çalışmadaki yerini almıştır. Bu türlerde Necip Fazıl’ın yazdıkları da bölüm başlarında verilmiştir. 1984 yıllığı, ilkinde ve ikincisinde olduğu gibi bazı özel bölümler dışında üç ana bölümden oluşmuştur.

Suffe Kültür Sanat Yıllığı’nın dördüncüsü iki yılın (1985-1986) değerlendirilmesinin birleştirilmesiyle yayına hazırlanmıştır. Bunun en önemli sebebi ise bir önceki yıllığın teknik ve mali bakımdan getirdiği güçlüklerdir. Yine değerlendirme, soruşturma ve seçme bölümlerinin yanı sıra bir dizi özel bölümden oluşan yıllıkta doğumunun 100. yılı vesilesiyle Yahya Kemal’e ait özel bir parantez açılmıştır. Bunun yanında Yusuf Ergün, Sedat Yenigün, Muhammed Harb için özel bölümler düzenlenmiştir. Bu yıllık, hazırlık çalışmalarının yapıldığı günlerde Hakk’ın rahmetine kavuşan Mustafa Miyasoğlu’nun merhum pederi Osman Miyasoğlu’nun aziz hatırasına armağan edilmiştir.

2.2.3.5. Necip Fazıl Armağanı

Necip Fazıl Armağanı, Türk toplumuna önemli hizmetlerde bulunmuş bir şahsiyetin kendi milletinin aydını tarafından nasıl anlaşılıp kabul gördüğünü ortaya

koyan bir çalışmadır. İlk baskısı Suffe Kültür Sanat Yıllığı (1984)’nın bir bölümü olarak vefatının beşinci yıl dönümünde yayımlanmıştır. İkinci baskısı Marifet Yayınlarından çıkan çalışmanın üç, dört, beş ve altıncı baskıları Konak Yayınlarınca gerçekleştirilmiştir.

Ölümünden bu yana hakkında yapılan pek çok çalışmanın Üstat’ı tam anlamıyla ifade edemediğine dikkat çeken Miyasoğlu, Necip Fazıl Armağanı’yla bu eksikliği gidermeye çalışır. “Değerlendirme”, “Seçme” ve “Soruşturma” bölümlerinden meydana gelen eser, bugüne kadar Necip Fazıl’la ilgili yazılanların tümüne esas olan görüşleri bir araya getirmektedir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM – SANATI

3.1. Sanat Anlayışı ve Sanat Hayatı