• Sonuç bulunamadı

Denizler Altında Yirmi Bin Fersah (Jules Verne)

Belgede TÜRKÇE EĞİTİMİ BİLİM DALI (sayfa 153-159)

4. BULGULAR VE YORUM

4.2.6. Denizler Altında Yirmi Bin Fersah (Jules Verne)

4.2.6.1. İçerik Özellikleri 4.2.6.1.1. Metnin Türü: Roman 4.2.6.1.2. Tema

7. Tema: Bilim ve Teknoloji Alt Tema: İcatlar

4.2.6.1.3. Konu

Okyanusta yaşayan ve canavar olduğu sanılan bir varlığı araştırmak üzere gönderilen ekibin, son teknolojiye sahip Nautilus adlı denizaltıyla seyahat eden Kaptan Nemo ile tanışmaları konu edilmektedir.

4.2.6.1.4. Olay Örgüsü

Romanın bütünlüğünü sağlamak adına, kısaltılan bölümün özetine yer verilerek metne başlanmıştır. Metnin olay örgüsü şöyledir:

Profesör Pierre Aronnax ve ekibi, canavar olduğu iddia edilen varlığı araştırmak üzere hükümet tarafından görevlendirilir. Okyanusta canavarı yakalamaya çalışırken kendileri ona yakalanır ve bunun bir canavar değil, denizaltı olduğunu anlarlar. Nautilus adlı denizaltıda birçok buluşa ilk kez şahit olurlar.

Roman bütün hâliyle klasik vaka kuruluşuna sahiptir. Ancak ders kitabında romanın bir bölümü yer aldığından gelişme bölümünün devamında ve sonuç bölümünde neler yaşandığını bilinmemektedir. Profesör ve ekibinin gördükleri karşısında ne yapacakları ve olayların seyri, çocukların hayal gücüne bırakılmıştır. Anlatılanların ilgi çekici olması ve olay örgüsünün yarım bırakılması merak duygusunu artırmaktadır. Bu da çocuklarda romanın tamamını okuma isteği uyandıracaktır.

4.2.6.1.5. Kişi Kadrosu

Kaptan Nemo, romanın başkarakteridir. “Nemo” kelimesi Latince “hiç kimse”

anlamındadır ve kaptanın toplumsal hayattaki yerini çağrıştırmaktadır. Kaptan, kendini dünyadaki olumsuzluklardan soyutlayarak denizaltısında ekibiyle birlikte denizleri gezmektedir. Kimsenin görmediği birçok icadı vardır. Toplumun dışında yaşama sebebi ve başka ne tür icatları olduğu gizemini korumakta ve romanı sürükleyici kılarak çocukların ilgisini çekmektedir.

Profesör Pierre Aronnax, romandaki yardımcı karakterdir. Kaptan Nemo’nun hayata bakışını ve icatlarını öğrenmemizi sağlamaktadır.

Profesörün hizmetkârı Konsey, Kaptan Farragut, Kanadalı mızrak atıcısı Nedd Land, gemideki tayfalar ve subaylar, garson adı geçen diğer kişilerdir. Garson, tayfalar ve subaylar figüratif/fon karakterdir.

"Nautilus” adlı denizaltı hakkında şunları belirtelim: Denizaltıya bu adın verilmesi tesadüf değildir. İlk buharlı geminin mucidi olan Amerikalı Robert Fulton, 1800 yılında, suyun altında belli bir süre kalabilen denizaltıyı icat ederek ona “Nautilus” adını vermiştir. “Denizler Altında Yirmi Bin Fersah” romanı ise1870’te yayımlanmıştır.

4.2.6.1.6. Mekân

Okyanus açık ve geniş mekân, Abraham Lincoln adlı gemi ve Nautilus adlı denizaltı ise romanda yer verilen dar mekânlardır.

Jules Verne’nin eserlerinde çok çeşitli mekânların kullanıldığı görülmektedir.

Yazar, kahramanların maceralarını anlatırken mekândan ustalıkla faydalanır. Mekân tasvirlerinin ilgi çekici olması, romanı sürükleyici kılmaktadır. Metinde mekân ve olay örgüsü birbirini tamamladığından ayrı düşünülemez.

4.2.6.1.7. Zaman

Romanın giriş kısmının özeti; metnin başında, yay ayraç içinde verilmiştir. Bu kısımda olayın 1866’da yaşandığı belirtilmiştir. Bu özetin dışında, esas olayların anlatıldığı kısım, bir günlük zaman dilimini ele alır. Profesör ve ekibi gece olmadan önce Nautilus’a rastlarlar, esir düşerler, ertesi gün akşam yemeğinden sonra Profesör ve Kaptan Nemo arasında bir konuşma geçer ve metin burada kesilir. Olaylar kronolojik sıralamayla anlatılmıştır.

4.2.6.1.8. Bakış Açısı ve Anlatıcı

“Denizler Altında Yirmi Bin Fersah” romanında kahraman bakış açılı, 1. tekil kişi anlatıcı kullanılmıştır. Olayları bize Profesör Pierre Aronnax anlatmaktadır. Olup bitenlerin ne anlama geldiğini onun iç monologları ve Kaptan Nemo ile kurduğu diyaloglardan anlamaktayız. Mekân tasvirlerini, onun gözlemlerini aktarmasıyla öğreniyoruz. Kaptan Nemo’nun ve Nautilus’un gizemini çözmede, profesör bize kapıları açan kişidir. Onun gördüğü şeylerden duyduğu şaşkınlığı aynı anda okuyucu da yaşamaktadır. Onunla beraber okuyucu da denizaltıyı keşfetmektedir. Hedef kitlemizin yaş grubunda, kahraman bakış açısının kullanılmasıyla çocukların, kendilerini kahramanın yerine koyup daha çok haz duyduklarını hatırlatmakta fayda görmekteyiz.

Monolog, diyalog, tasvir gibi tekniklerin yanında; zaman atlamasına da başvurularak ayrıntılar çıkarılmıştır.

Yazar Jules Verne, bilim kurgu ve macera türündeki kitaplarıyla her yaş grubunun ilgisini çekmeyi başarmaktadır. Kitaplarında, yaşadığı dönemde olmayan icatlardan bahsettiği görülür. Verne’nin hayal gücünün mükemmelliğini, sonraki dönemlerde gerçeğe dönüşen hayallerinden anlamak mümkündür. “Denizler Altında Yirmi Bin Fersah” romanı 1870’te yayımlanmıştır. Romanda elektrikle çalışan bir denizaltı vardır.

Roman kahramanı Profesör Pierre Aronnax şöyle demektedir: “Elektrik; rüzgâr, su ve buhar gücünün yerini alabilirdi. Ama bunu dünyada ilk kez kullanan, Kaptan Nemo’ydu.”

Buharla çalışan ilk denizaltının 1880’de, elektrikle çalışan ilk denizaltının ise 1888’de yapılması dikkat çekicidir. Metnin derste işlenişi sırasında öğrencilerle paylaştığımız bu bilgi, onların dikkatini hayli çekmektedir.

4.2.6.1.9. Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler

“İnanıp çabalayarak, hedefe ulaşılabilir.” cümlesi, metnin ana düşüncesidir.

Metnin yardımcı düşünceleri şunlardır: araştırıcı olmak, işi ehline vermek, söylenen her söze inanmamak (eleştirel bakmak), sorumlulukları bilmek, sadık ve güvenilir olmak, merhametli olmak, insancıl olmak, saygılı ve nazik olmak, sanata değer vermek, faydalı bilgiyi paylaşmak, başarıyı takdir etmek, azimli olmak, teknolojik gelişmeleri takip etmek, yenilikçi olmak, imkânları ve fırsatları iyi değerlendirmek, kendini toplumdan soyutlamamak. “İhtiyaçlar, icatları doğurur.” diğer bir yardımcı düşüncedir.

4.2.6.1.10. Dil ve Üslup

Metindeki bilinmeyen kelimeler şunlardır: fersah, esrarengiz, cisim, hükümet, profesyonel, sadık, hizmetkâr, mızrak, tayfa, güverte, uğultu, zıpkın, madenî, tuhaflık, denizaltı, koleksiyon, kamara, muhakkak. Bilinmeyen kelimelerin deniz ve gemicilikle ilgili olduğu görülmektedir. Dolayısıyla bu kelimelerin bilinmesi, metnin anlaşılmasını kolaylaştıracaktır.

Metinde kullanılan kalıplaşmış ifadeler şunlardır: korku salmak, iz sürmek.

Metin açık ve durudur. Kurallı ve kısa cümleler kullanılmıştır. Devrik cümleler yok denecek kadar azdır. Çeviriden kaynaklandığını düşündüğümüz anlatım bozukluğu olan bir cümleye yer vermek istiyoruz:

“Aç, yorgun ve susuzduk. Bir süre sonra garsonun getirdiği yemekleri yedik.”

ifadesinde aç ve susuz olan insanlar, garsonun getirdiği yemekleri bir süre bekledikten sonra yemeye başlamışlar anlamı ortaya çıkmaktadır. İfadenin “Aç, yorgun ve susuzduk.

Garsonun bir süre sonra getirdiği yemekleri yedik.” şeklinde olması daha doğru olacaktır.

Diğer bir örnek de şöyledir:

“Tutunmaya bile fırsatım olmadan kendimi okyanusun soğuk suları arasında buldum. Batıyordum.

─ İmdaaat! diye bağırdım. Soğuktan ve yorgunluktan kendimden geçmek üzereydim.”

Profesör, suya düşmüştür ve batıyordur. Yani okyanusun yüzeyinden aşağı doğru inmektedir. Bu esnada da suyun altından “İmdaaat!” diye bağırır. Aslında profesör, metinde ifade edildiği gibi okyanusta batmıyordur. Gemiden düşünce suya bir miktar batıp tekrar yukarı çıkmıştır ve bunun ardından bağırmaya başlamıştır. Metnin bahsettiğimiz bu kısımlarında gerekli düzeltmelerin yapılması kanaatindeyiz.

Metinde bazı noktalama yanlışları yapılmıştır. Bunlar:

Tablo 24:

“Denizler Altında Yirmi Bin Fersah” Metnindeki Noktalama Yanlışları

Metindeki Kullanım Doğru Olan Kullanım

Kaptan vakit kaybetmeden, hareket emrini verdi.

Kaptan vakit kaybetmeden hareket emrini verdi.

Tutunmaya bile fırsatım olmadan, kendimi (…)

Tutunmaya bile fırsatım olmadan kendimi (…)

Peki size hangi isimle hitap edeceğiz diye sordum.

Peki, size hangi isimle hitap edeceğiz, diye sordum.

Akşam yemeğini Kaptanla birlikte yedik. Akşam yemeğini Kaptan’la birlikte yedik.

Kaptan, gemiyi kitaplar, sanat eserleri ve güzel koleksiyonlarla süslemişti.

Kaptan; gemiyi kitaplar, sanat eserleri ve güzel koleksiyonlarla süslemişti.

Bu odada yalnızca bir insanın yaşaması için gerekli eşyalar vardı. Bir masa ve bir yatak.

Bu odada yalnızca bir insanın yaşaması için gerekli eşyalar vardı: Bir masa ve bir yatak.

4.2.6.1.11. Başlık-Metin Uygunluğu

Denizlerin altı, insanların çok fazla bilgi sahibi olduğu yerler değildir. Bilmediği şeyi merak etmek de insanın doğasında vardır. Özellikle de bu kişi bir çocuksa… Merak duygusunu ortaya çıkardığı için başlığın etkili olduğunu söyleyebiliriz. Çocuklar için bir diğer merak konusu ise “fersah” kelimesidir. Bu metnin her işlenişinde, başlık okunur okunmaz öğrencilerin aynı soruyu yönelttiklerini görmekteyiz: “Fersah nedir?” Başlıkta bilinmeyen kelime yer alması, anlaşılmayı zorlaştırdığı için metnin okunabilirliğini olumsuz etkileyebilir. Başlığın içerikle uyumlu olması da olumludur.

4.2.6.1.12. Metnin Türe Uygunluğu

Bilim kurgu niteliği taşıyan roman, baştan sona gizemini koruyarak çocukların ilgisini çekmektedir. Romanda kahramanlar, kimsenin haberdar olmadığı bilimsel yeniliklerle karşılaşmaktadır. Bu da okuyucu olarak çocukların merak duygusunu yüksek tutmaktadır. Hatta onları bilimsel çalışmalara teşvik etmektedir. Alt yaş gruplarında düşsel ögeler dikkat çekerken ortaokul öğrencileri gerçekçi ve macera odaklı metinlere yönelmektedir.

Romanlar, tüm unsurları gerçekçi olan kurmaca türlerdendir. İncelediğimiz metinde yer ve zamanın net bir şekilde belirtilmesi de bu gerçekçiliği artırmaktadır. Olay ve kişiler de aynı inandırıcılıkta çizilmiştir.

Romanlar, kendilerine en yakın tür olan hikâyelere göre çok daha geniş ve ayrıntılı metinlerdir. İncelediğimiz metin; romanın bir bölümü olmasına rağmen kişi kadrosunun çok, mekânlarınsa çeşitli olduğunu görmekteyiz. Romanın tam metninde ise olaylar çeşitlenmekte, çok daha fazla kişi ve yeni mekânlara şahit olmaktayız. Tüm bunların ayrıntılı olarak sunulmasında en uygun tür, romandır.

Olayları, roman kahramanının ağzından dinlememiz, gerçekçiliği artırmaktadır.

Ayrıca kahramanın, yaşadıklarını görülen geçmiş zaman kipiyle anlatması hem roman türünün gerçekçiliğine hem de kahraman bakış açılı 1. tekil kişi anlatıcıya uygundur.

4.2.6.2. Biçimsel Özellikler 4.2.6.2.1. Metin-Resim İlişkisi

“Denizler Altında Yirmi Bin Fersah” dinleme/izleme metni olduğundan ders kitabında yer almamaktadır. Metnin, çalışma kitabındaki etkinliklerinde de metne ait görsel ögelere yer verilmemiştir. Bunun sebebi olarak çocukların, her şeyi kendilerinin hayal etmelerini amaçlamak olduğunu düşünüyoruz.

4.2.6.2.2. Sayfa Düzeni:

Metin, der kitabında yer almamaktadır.

4.2.6.3. Metnin Okunabilirliği:

Kısaltılmış metin, başlık ve yay ayraç içindeki ifadeler dâhil olmak üzere 528 kelime ve 1381heceden oluşmaktadır. Cümle niteliği taşımayan ifadeler göz ardı edilip iç içe birleşik cümleler tek cümle kabul edilmek koşuluyla 79 cümledir. Metnin hece olarak ortalama kelime uzunluğu 2,63 iken kelime olarak ortalama cümle uzunluğu 6,55’tir.

Okunabilirlik değerinin 76 olduğu roman, “kolay” okunabilir bir metindir.

Metnin işlenişi için 4 ders saati ayrılmıştır.

4.3. 6. Sınıf Türkçe Ders Kitabında Yer Alan Kurmaca Metinlerden Örnekler (Başak Matbaacılık)

4.3.1. Dünyanın Gezginleri (Törő István, Çev: Tarık Demirkan)

Belgede TÜRKÇE EĞİTİMİ BİLİM DALI (sayfa 153-159)