• Sonuç bulunamadı

Dünyanın Gezginleri (Törő István, Çev: Tarık Demirkan)

Belgede TÜRKÇE EĞİTİMİ BİLİM DALI (sayfa 159-164)

4. BULGULAR VE YORUM

4.3.1. Dünyanın Gezginleri (Törő István, Çev: Tarık Demirkan)

4.3.1.1.1. Metnin Türü: Masal 4.3.1.1.2. Tema

1. Tema: Dünya ve Çevre Alt Tema: Doğa, Mevsimler 4.3.1.1.3. Konu

Dört mevsimin yolculuğu ve yeryüzüne getirdikleri değişiklikler konu edilmektedir.

4.3.1.1.4. Olay Örgüsü

“Dünyanın Gezginleri” sanatsal masaldır. Masal başı tekerlemesinin bulunduğu döşeme bölümü ve masal sonlarındaki dilek bölümü bulunmamaktadır.

Dört gezgin olarak yolculuk eden masal kahramanlarının isminin belirtilmesiyle masalın serim bölümü başlar ve bunlardan Güz tanıtılır. Mevsimle ilişkilendirilerek mekân tasviri yapılır. Masalın iletisinin ortaya konmasında bu tasvir önemlidir. Çünkü yaz bitmek üzere olmasına rağmen ürünler hasat edilmemiştir. Güz’ün “İnsanlar biraz daha beklerlerse her şey dalında çürüyecek.” demesiyle bir düğüm atılmış olur. Yine Güz,

“Bu dünyada israfı en çok seven insanlardır.” diyerek yazarın iletisini ortaya koyar.

Güz’ün havaları serinletmesiyle insanların aceleyle işe başladıkları görülür.

Güz’ün, ardından Kış’ın ve Bahar’ın gelişiyle doğada ve toplumsal hayatta görülen değişiklikler anlatılır. Çözüm bölümünde ise Bahar’ın ardından Yaz’ın da geleceği ifade edildikten sonra dört gezginin dünya döndükçe bu döngüyü sürdüreceği belirtilmiştir.

“Dünya döndükçe” ifadesi, “devam eden, ileriye giden” anlamı taşıyan bitiş kalıp sözü olarak değerlendirilebilir.

Metinde sebep sonuç ilişkileri kurularak mevcut durum ya da eylemlerin sebebi açıklanmıştır. Böylece öğrencilerin sebepler ve sonuçlar üzerine düşünme yetisi geliştirilmektedir.

4.3.1.1.5. Kişi Kadrosu

Masalın kişi kadrosunda dört gezgin olan Güz, Kış, Bahar, Yaz, karga, diğer hayvanlar, insanlar ve çocuklar yer almaktadır.

Masal kahramanlarının tek yönlü çizildiği ve genellikle birbirine zıt ahlaki kavramları temsil eden tipler olduğu düşünüldüğünde masalımızda yer alan kahramanları şöyle değerlendirebiliriz: İnsanlar, israf eden ve de işlerini son ana bırakan kişileri temsil etmektedir. Güz ve Kış mevsimleri ise ihtiyarlıklarıyla ön plana çıkarılmıştır. Güz’ün, konuşmalarında ifade ettiği gibi çok yaşayıp çok görmüşlerdir. İnsanların tecrübesizlikleri ve tembelliklerine karşı onlar tecrübeli ve çalışkandırlar. İnsanlar sorumluluklarını ertelerken gezginler, işlerini tam zamanında yaparlar. Karga, Kış’a artık gitmesi gerektiğini söyleyerek zaman konusunda uyarıcı görevi taşımıştır.

4.3.1.1.6. Mekân

Masalda geniş ve açık mekân olarak doğaya yer verilmiştir. Masallarda yer açıkça belirtilmediğinden dört gezginin çok iyi bildikleri, her yıl geçtikleri topraklara doğru ilerlediklerinin belirtilmesiyle yetinilmiştir.

4.3.1.1.7. Zaman

Masallarda zaman unsuru da kesin olarak ifade edilmez. Yaz bitmek üzereyken başlayan olay örgüsü, bahar mevsimi bitmeden sona erer. Bundan hareketle sürenin bir yıldan daha az bir zaman dilimini kapsadığı görülmektedir. Duyulan geçmiş zaman kipinin kullanılmasıyla anlatılanların geçmişte kaldığını ve gerçek olmadığını anlamaktayız.

4.3.1.1.8. Bakış Açısı ve Anlatıcı

Masalda hâkim bakış açısı ve 3. tekil kişi anlatıcı kullanılmıştır. Anlatma yöntemi kullanılan masalda, tasvir ve özetleme tekniklerinden yararlanılmıştır. Zaman atlaması yapılan ifadelerden bazıları şunlardır:

“Günler günleri, haftalar haftaları kovalamış, aylar geçmiş.”

“Bir gün Kış yine çınar ağacının altında otururken (...)”

Anlatımda duyulan geçmiş zaman kipinin kullanılması, olaylara şahit olunmadığını gösterdiği gibi, anlatılanların gerçekle alakası olmadığını da sezdirmektedir.

4.3.1.1.9. Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler

Ana düşünce: Her şeyi doğru zamanda ve doğru şekilde yapmalıyız.

Yardımcı düşünceler: Koşulların getirdiği imkânları iyi değerlendirmeliyiz.

Sorumluluklarımızı en iyi şekilde yerine getirmeliyiz.

İsraftan kaçınmalıyız.

Nazik olmalıyız.

4.3.1.1.10. Dil ve Üslup

Metinde yer alan, bilinmeyen ya da pasif kelime hazinesinde yer alan kelimeler şunlardır: gezgin, güz, kamburlaşmak, palto, astar, sarkmak, olgun, bostan, başak, tahıl, biçilmek, israf, kalıp, tabaka, ürpermek, hasat, ambar, soluk, haykırmak, şömine, ocak, telaş, tütmek, hoşnut, yaban, porsuk, aksatmak, ansızın, lapa lapa, yığın, ayaz, kızak, yamaç, tünemek, irkilmek, sürgün, çağıltı.

Metinde yer verilen kalıplaşmış ifadeler şunlardır: haber vermek, farkına varmak, elini çabuk tutmak, işini görmek, neden olmak, gurur duymak, hakkını vermek, yerine getirmek, yola koyulmak, ele geçirmek, son vermek.

Bilinmeyen kelime ve kelime gruplarının hayli fazla olduğu görülmektedir.

Bununla birlikte yukarıda belirtilen kelime ve kelime grupları, günlük hayatta sıkça karşılaşılan ifadelerdir. Bu ifadelerin metinde yer alması, öğrencilerin kelime dağarcığında aktif olarak yer edinmesine yarayacaktır.

Metnin dili duru ve yalındır. Devrik cümleler, yer yer kullanılan soru cümleleri, kısa ve uzun cümlelerin art arda kullanılması, satır sonlarındaki ses uyumları anlatımı tekdüzelikten kurtarmaktadır. Masalda hem isim hem fiil cümleleri yer almaktadır. Cümle yapılarına bakıldığında ise basit, birleşik, sıralı ve bağlı olmak üzere tüm cümle çeşitlerine yer verildiği görülmektedir. Bahsettiğimiz tüm bu özelliklerin tek tip olma yerine çeşitlilik göstermesi, ilkokuldan ortaokula geçişte bir aşama olduğu söylenebilir.

Yazarın tasvirleri, mevsimlerle birlikte değişen doğanın görüntüsünü oldukça

canlı yansıtmaktadır. Okuyucuya kimi zaman bir kartpostal, kimi zaman da video gösteriliyor izlenimi vermektedir.

Metinde çok sayıda noktalama yanlışına rastlamaktayız. Bunlar:

Tablo 25:

“Dünyanın Gezginleri” Metnindeki Noktalama Yanlışları

Metindeki Kullanım Doğru Olan Kullanım

Bir ara başını çevirip arkadan gelenlere seslenmiş.

Bir ara başını çevirip arkadan gelenlere seslenmiş:

“Şunlara bakın” demiş Güz. “Şunlara bakın.” demiş Güz.

Burnu bir buz kalıbı gibi donmuş olan yaşlı Kış yanıt vermiş ona.

Burnu bir buz kalıbı gibi donmuş olan yaşlı Kış yanıt vermiş ona:

Çevrede yaşayan tüm canlılar, ürpermiş, titremiş.

Çevrede yaşayan tüm canlılar ürpermiş, titremiş.

Akşamları nehir kıyısında oturuyor, köyleri, ovaları, ormanları seyrederek kendisiyle ve doğada neden olduğu değişikliklerle gurur duyuyormuş.

Akşamları nehir kıyısında oturuyor;

köyleri, ovaları, ormanları seyrederek kendisiyle ve doğada neden olduğu

Ormanı çok iyi tanıyan kuşlar bile yolumuzu yitiririz diye yuvalarından ayrılamıyorlarmış.

Ormanı çok iyi tanıyan kuşlar bile yolumuzu yitiririz, diye yuvalarından ayrılamıyorlarmış.

“Tamam,” demiş Güz (…) “Tamam.” demiş Güz (…)

Aslını sorarsan, çok da yoruldum. Aslını sorarsan çok da yoruldum.

Sıra Kış’taymış ama, Kış da artık çok yaşlanmış.

Sıra Kış’taymış ama Kış da artık çok yaşlanmış.

Sonra yere oturup, çevresini seyretmeye koyulmuş.

Sonra yere oturup çevresini seyretmeye koyulmuş.

Her taraf karlarla kaplıymış, ama insanlar da hayatlarından memnunmuş.

Her taraf karlarla kaplıymış ama insanlar da hayatlarından memnunmuş.

Evlerde, sıcacık ocaklarda kestaneler pişiriliyor, uzun kış gecelerinde dedeler torunlarına masallar anlatıyormuş.

Evlerde, sıcacık ocaklarda kestaneler pişiriliyor; uzun kış gecelerinde dedeler torunlarına masallar anlatıyormuş.

Ardından okullar da tatil olunca, çocuk orduları kızaklarıyla sokakları, yamaçları ele geçirmişler.

Ardından okullar da tatil olunca çocuk orduları kızaklarıyla sokakları, yamaçları ele geçirmişler.

Sevinç çığlıkları içinde kayıyor, kartopu savaşı yapıyor, yollara, bahçelere kardan adamlar dikiyorlarmış.

Sevinç çığlıkları içinde kayıyor; kartopu savaşı yapıyor; yollara, bahçelere kardan adamlar dikiyorlarmış.

Günler günleri, haftalar haftaları kovalamış, aylar geçmiş.

Günler günleri, haftalar haftaları kovalamış; aylar geçmiş.

“Yakında, Bahar adını taşıyan delikanlı da burada olacak,” diye düşünmüş.

“Yakında, Bahar adını taşıyan delikanlı da burada olacak.” diye düşünmüş.

Kış yola çıkar çıkmaz, havalar hemen ısınmaya başlamış.

Kış yola çıkar çıkmaz havalar hemen ısınmaya başlamış.

Kardan yapılma kışlık yorgan eriyip kalkınca, alttan toprak görünmüş.

Kardan yapılma kışlık yorgan eriyip kalkınca alttan toprak görünmüş.

Tam yerlerde bembeyaz kardelenler belirmeye başlarken, ülkeye genç Bahar ulaşmış.

Tam yerlerde bembeyaz kardelenler belirmeye başlarken ülkeye genç Bahar ulaşmış.

4.3.1.1.11. Başlık-Metin Uygunluğu

Başlık, konuyla uyumlu olmasına rağmen ilk bakışta içeriğe dair yeterli bilgi vermemektedir. Daha çok düşünce yazısını anımsatan başlığın, az ve öz olması ise olumlu yanıdır.

4.3.1.1.12. Metnin Türe Uygunluğu

Yer yer motiflerin kullanılması, hayalî kahramanlara yer verilmesi, eğitici yönünün olması, uluslararası nitelik taşıması ise masal türünün özelliklerine uygundur.

Yer ve zamanın belli belirsiz çizilmesi, fiil çekiminin öğrenilen geçmiş zaman kipiyle yapılması türün özelliğini yansıtırken olay örgüsünde masala özgü belirgin bir iyi-kötü çatışması görülmemektedir.

4.3.1.2. Biçimsel Özellikler 4.3.1.2.1. Metin-Resim İlişkisi

Metinde iki resim kullanılmıştır. İlk resimde, doğanın ortasında tek başına duran bir ağaç vardır. Bu tek ağaç üzerinde dalların, çimenlerin ve gökyüzünün dört mevsim boyunca aldığı hâl sergilenmektedir. İkinci resimde ise her birinde dört mevsimden birinin tasvir edildiği dört pencere bulunur. Resimler ilgi çekici ve metinle uyumludur.

4.3.1.2.2. Sayfa Düzeni

Sayfaların üst kısmında metin, alt kısmında resim yer almaktadır. Bir sayfada resme yer verilmemiştir. Metinler tek sütun hâlinde yerleştirilmiştir.

Metin, “Calibri” yazı tipi ve 10 puntoyla yazılmıştır.

4.3.1.3. Metnin Okunabilirliği

“Güz Masalları”ndan kısaltılarak alınan metin başlık dâhil olmak üzere 850 kelime ve 2282 heceden oluşmaktadır. 114 cümledir. Metnin hece olarak ortalama kelime uzunluğu 2,68 iken kelime olarak ortalama cümle uzunluğu 7,43’tür. Okunabilirlik değerinin 71,63 olduğu masal, “kolay” okunabilir bir metindir.

Metin üç sayfada yer almaktadır. Metnin işlenişi için 4 ders saati ayrılmıştır.

4.3.2. Gülibik (Çetin Öner)

Belgede TÜRKÇE EĞİTİMİ BİLİM DALI (sayfa 159-164)