• Sonuç bulunamadı

Aslan, Tilki, Bir de Geyik (Ezop Masalları, Çev: Nurullah Ataç)

Belgede TÜRKÇE EĞİTİMİ BİLİM DALI (sayfa 122-128)

4. BULGULAR VE YORUM

4.2.1. Aslan, Tilki, Bir de Geyik (Ezop Masalları, Çev: Nurullah Ataç)

4.2.1.1.1. Metnin Türü: Fabl 4.2.1.1.2.Tema

1. Tema: Biz ve Değerlerimiz Alt Tema: Kendini Tanıma

4.2.1.1.3. Konu

Ormanın yeni kralı olacağının söylenmesiyle koltukları kabaran geyiğin, söylenenler üzerine akıl yürütmeyip kendini tehlikeye atması anlatılmaktadır.

4.2.1.1.4. Olay Örgüsü

İki güç sahibi: aslan ve tilki. Biri fiziksel gücüyle hüküm kuruyor, diğeri kurnazlığıyla… Başlıkta iki güçlünün yanında bir de geyik olduğu belirtiliyor. Metinde bunlar üzerinden çeşitli çatışmalar görmekteyiz:

aslan-açlık ve hastalık aslan-geyik

aslan-tilki

Olay örgüsü klasik vaka kuruluşuna sahiptir. Serim bölümünde çatışmanın sebepleri verilir. Aslan aç ve hastadır, geyiğin ciğeri ve yüreğini yemek için tilkiden yardım ister.

Düğüm bölümünde tilki; aslanın, krallığını geyiğe bırakacağını söyleyip geyiğin egosunu kabartarak onu kandırır ve aslana götürür. Geyik yem olmaktan son anda kurtulur. Ancak çatışma unsuru sonlanmaz çünkü tilki geyiği tekrar kandırarak aslana götürür. Aslan geyiği yerken o da gizlice geyiğin yüreğini yer. Böylece tilki, aslanın arzusuna engel olur. Bu davranış, okuyucunun beklemediği bir aksiyondur. Olay örgüsünün nasıl sonlanacağı merak konusudur. Çocukların dikkati tekrar olaya yoğunlaşır.

Çözüm bölümünde ise geyiğin yüreğini arayan aslana, tilki şöyle der: “Ne arayıp duruyorsun! Öyle hayvanın yüreği mi olur? Yüreği olsa kalkıp da kendi ayağıyla aslanın inine gelir miydi?” Sonuç olarak aslan asıl yemek istediği şeyi yiyemez, geyik canından olur. Çatışmadan tam anlamıyla galip çıkan tilkidir.

Çözüm bölümünde tilkinin aslana söyledikleri metnin iletisini sezdirmektedir:

“Yüreği olsa kalkıp da kendi ayağıyla aslanın inine gelir miydi?” Kendini olduğundan daha yüksekte sanan geyik, düşünüp tartmadan attığı adımın cezasını çekmiştir. Bu da okuyucuya öğüt niteliğindedir. Bununla birlikte çözüm bölümünün ardından öğüt bölümüne yer verilmiştir. Yazar bu bölümde iletisini açıkça dile getirmektedir: “Bazı insanlar da vardır, koltuklarını kabartacak bir şey duydular mı, tehlikeyi görmez olurlar.

Bu masal onlar için söylenmiş.”

4.2.1.1.5. Kişi Kadrosu

Başlıktan anlaşıldığı gibi kişi kadrosunu aslan, tilki, geyik ve çobanlar oluşturmaktadır.

Fabllarda yer verilen hayvanlar, günlük hayatta karşılaştığımız insanların temsilidir. Bu fablda başkarakter olan aslan; güçlü, otoriter ve sözü geçen kişileri temsil eder. Her ne kadar hasta ve güçten düşmüş olsa da toplumun nazarında değişmeyen bir imajı vardır. Tilki hâlâ ondan korkmaktadır. Fabllarda sık sık karşılaştığımız tilki, kurnaz insanları temsil eder. Kendi çıkarı için başkasının zarar görmesine aldırmayan, tek yönlü çizilmiş bir tiptir. Çıkarı için türlü planlar yapar, genellikle de karşısındakinin zaaflarını kullanıp onu kandırarak amacına ulaşır. Bu düşünce biçimine sahip varlıkların tek yönlü çizilmesi, sebepsiz değildir. İnsanların iyi ve kötü yanları olabilir. Ancak salt çıkarı için

bilinçli olarak kötülük yapan tilki, tek yönlü verilerek böyle bir kişilik yapısının kabul edilemez olması sağlanmaktadır. Tilki aslana hem yardım etmekte hem de onun arzusuna ulaşmasını engellemektedir.

Geyik; kendini beğenen ancak doğru değerlendiremeyen, zaafları olan, kolay kandırılan insanları temsil eden bir tiptir.

Geyiğin yerini tilkiye gösteren çobanlar ise yine toplumun tanıdık kişileridir.

Sorgulamadan, iyi ya da kötü niyetli olduğunu bilmeden geyiğin saklandığı yeri göstermişlerdir.

4.2.1.1.6. Mekân

Olay, mağara ve ormanda geçmektedir. Mekân betimlemesi yapılmamıştır. Bunun sebebi fablların kısa olması ve de dikkatin mekâna değil, olaya yoğunlaştırılmasını sağlamaktır.

4.2.1.1.7. Zaman

Metinde zaman belli değildir. Ormanda çobanların olması ve geyiğin ormanda oynamasından hareketle ilkbahar veya yaz mevsimi olduğunu tahmin edebiliriz. Bir günden daha az bir zaman dilimi anlatılmaktadır. Kronolojik sıralama gözetilmiştir.

4.2.1.1.8. Bakış Açısı ve Anlatıcı

Hâkim bakış açısı ve 3. tekil kişi anlatıcı kullanılmıştır. Fabl, anlatma yöntemi ile aktarılmıştır. Yazar; seçtiği kahramanlar aracılığıyla okuyuculara aklın, güçten daha önemli olduğunu göstermeyi amaçlamıştır. Bu bakış açısına uygun olarak fabldaki üç kahramandan aklını kullanan tilki, isteklerine tam anlamıyla ulaşmıştır. Hatta aklıyla, güçlü olan aslanı bile idare etmiştir. Aklını kullanarak durumları lehine çevirmeyi başarmıştır.

Geyik kadar olmasa da aslan da kısmen mağdur olmuştur. Aslında yazar; zayıf olan mağdur olur mesajı vermemektedir. Aklını kullanmayan zayıftır ve mağdur olur izlenimi uyandırmaktadır.

4.2.1.1.9. Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler:

Ana düşünce: Kendimizi tanımalı, yeterliliklerimizin ve zayıf yönlerimizin farkında olarak hareket etmeliyiz.

Geyik gerçekçi düşünmeyerek kendini beğenmiş ve tehlikeye düşmüştür. Aslan da güçlü olmasına rağmen tilki tarafından kandırılmıştır. Tilkiyse istediği her şeyi elde etmiştir. Bu fabldan çıkarılabilecek birçok yardımcı düşünce vardır:

Güçlü olan her zaman kazanmaz, aklını kullanan kazanır.

Olaylar karşısında gerçekçi ve nesnel düşünmeliyiz ki tehlikeye düşmeyelim.

Aynı hataya iki kere düşmemeliyiz.

Bize ya da bir başkasına hainlik edene güvenmemeliyiz.

Tatlı dil kullanarak ikna etmek daha kolaydır.

Güvenilir dostlar edinmeliyiz.

Zaaflarımıza yenilmemeliyiz.

Tedbirli olmalıyız. Aslan ve geyik tedbiri elden bıraktıkları için istemedikleri bir sonla karşılaşırlar. Oysaki tilki, işler istediği gibi gitmesine rağmen ne olur ne olmaz diye aslandan biraz uzak durmaktadır.

Metin, görüldüğü üzere ana ve yardımcı düşünceler bakımından oldukça zengindir. Çocuklara hayatın akışında nasıl davranmaları ve nasıl davranmamaları gerektiğini göstererek öğretmektedir.

4.2.1.1.10. Dil ve Üslup

Metinde tespit ettiğimiz, öğrencilerin pasif kelime hazinesinde yer alan veya bilmedikleri kelimeler şunlardır: ahbap, esenlemek, yılmak, kuşku, kahır, pınar, ant, in.

Bilinmeyen kelimelerin azlığı, metnin anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır.

Metin, dil ve anlatım yönünden zengindir. Metinde bulunan ve dilimizin zenginliğini gösteren kalıp ifadeler şunlardır: ahbaplık etmek, dil dökmek, umudunu kesmek, övünüp durmak, emeği boşa gitmek, gördün mü başımıza geleni, yürekler acısı, bir yolunu bulmak, hatırını kırmak, yola düşmek, düzen kurmak, tüyleri diken diken olmak, tabansız olmak, kuşku duymak, ulu orta söylemek, canı sıkılmak, ant içmek, yiyip yutmak, karnını doyurmak, yüreği olmamak, koltuk kabartmak.

Anlatımda sıfat, ikileme, tamlamalardan da yararlanılmıştır. Metinde öyküleyici anlatım tekniği kullanılmış, betimlemelere kahramanların durumları anlatılırken yer

verilmiştir: aslanın kükremesi yürekler acısı, yaralı bir geyik, geyiğin tüyleri diken diken olmuştu, bir yandan hastalık bir yandan yaşlılık…

Metnin dil ve anlatımı akıcı, duru, anlaşılır ve sadedir. Yer yer devrik cümle yapıları kurulmuş, cümle sonlarında ses uyumları sağlanmıştır. Bu yönden fablın okunuşunda şiirsel bir dil ve ahenk görmekteyiz:

“Bir tazı gibi geyiğin izlerini koklaya koklaya yola düştü, türlü düzenler kurdu:

‘Buradan yaralı bir geyik geçti, görmediniz mi?’ diye çobanlara sordu.” (Cümle sonundaki ses uyumları)

“Gördün mü bize ettiğini? Kurt kral olunca ne yaparız biz? Kim dayanır onun kahrına?” (Devrik cümle yapısı)

Metinde fiil cümleleri yoğundur. Basit, birleşik, sıralı ve bağlı cümle yapıları bir arada kullanılmıştır.

Tilkinin konuşturulmasında sağlam bir dil, ikna edici bir üslup görmekteyiz.

Söylediklerinin neredeyse hepsi yalan olmasına rağmen iletişim kurma ve ikna etmede dili çok iyi kullandığı görülmektedir.

Tespit ettiğimiz yazım ve noktalama yanlışları aşağıda belirtilmiştir:

Tablo 19:

“Aslan, Tilki, Bir de Geyik” Metnindeki Noktalama Yanlışları

Metindeki Kullanım Doğru Olan Kullanım

Krallığa geyik geçmeli, boyu uzundur, uzun yıllar yaşar, boynuzundan yılanlar bile korkar dedi.

“Krallığa geyik geçmeli; boyu uzundur, uzun yıllar yaşar, boynuzundan yılanlar bile korkar.” dedi.

Yerime öylelerini bırakmam, kurdu kral atarım diyor.

“Yerime öylelerini bırakmam, kurdu kral atarım.” diyor.

Aslanın canı çok sıkıldı; o şimdi senden daha öfkeli.

Aslanın canı çok sıkıldı, o şimdi senden daha öfkeli.

Bütün şu yaprakların, pınarların önünde ant içerek söylüyorum, aslanın korkulacak durumu kalmadı artık.

Bütün şu yaprakların, pınarların önünde ant içerek söylüyorum; aslanın korkulacak durumu kalmadı artık.

Ders kitabındaki metinler; öğrencilerin dil bilgisi kurallarını kavramasında da örnek teşkil edeceği için yazım ve noktalama ile ilgili hata olmaması gerekmektedir.

4.2.1.1.11. Başlık-Metin Uygunluğu

Başlık, varlık kadrosunda olan ve aralarında çatışma unsuru bulunan üç hayvanın adından ileri gelmektedir. Dolayısıyla başlık, metinle ilişkili olduğu gibi metnin içeriği hakkında fikir de vermektedir.

4.2.1.1.12. Metnin Türe Uygunluğu

Metinde hayvanlara insan özellikleri yüklenerek çocukların dolaylı öğrenme gerçekleştirmeleri sağlanmaktadır. Ana ve yardımcı düşünceler açısından zengin olan metin, fabl türünün “ders verme” amacını ve “eğiticilik” işlevini yeterince sağlamaktadır.

Fabl, düz yazı olarak kaleme alınmasına rağmen cümle sonlarındaki ses benzerlikleri ile şiirsel bir haz bırakmaktadır. Serim, düğüm, çözüm, öğüt bölümlerine sahiptir. Metnin kısa tutulması da sıkıcılığı önlemiştir. Bu yönlerden metin, fabl türünün özelliklerine uymaktadır.

Kurmaca metinlerde verilmek istenen ders, açıkça söylenmek yerine okuyucuya sezdirilir. Ancak fabllarda bu durum her zaman geçerli değildir. Çünkü fablların -türe özgü olarak- öğüt bölümü vardır. Dikkat edilmesi gereken nokta; öğüdün dikte edilircesine değil, olay örgüsünün devamı gibi aktarılmasıdır. İncelediğimiz metinde ise öğüt, fabl kahramanlarından bağımsız olarak, insanları kast ederek verilmiştir. Öğüdün, fabl kahramanları ile ilişkilendirilerek verilmesi, kurmaca yapıya daha uygun olacaktır.

Aksi hâlde yazarın metne dâhil olup öğüt vermesi, kurmaca metnin inandırıcılığını azaltacak ve kinaye mesafesini bozacaktır.

4.2.1.2. Biçimsel Özellikler 4.2.1.2.1. Metin-Resim İlişkisi

Metinde anlatılanları tasvir eden üç resim kullanılmıştır. İlk iki resim, ilk sayfada anlatılanları tasvir etmektedir. İlk resimde mağaradaki aslanın, tilkiden yardım istemesi;

ikinci resimde ise tilkinin geyiği, kral olma vaadiyle kandırdığı ve tilkinin anlattıkları karşısında geyiğin bir “kral tacı” hayal ettiği gösterilmiştir. Bu resimde iki hayvanın bakışları, huyları hakkında öğrencilere ipucu verir niteliktedir. Geyik; hayallere dalmış, mutlu mutlu bakarken tilkinin gözleri kısık şekilde sinsi bakışı resimde yer verilen bir ayrıntıdır.

Son resimde ise yine tilki ve aslanı mağarada görmekteyiz. Ancak, resimde geyiğin yendiğine dair tek ipucu aslanın ilk resimdeki bitkin yüz ifadesinin gitmiş olmasıdır. İlk ve son resim arasındaki tek fark budur. Geyiğin yenme anının resmedilmemesi çocukların duygusal gelişimi açısından olumludur.

Resimler yalındır. Hayvanların bulunduğu ortamları, fiziksel ve duygusal hâllerini tasvir ederek metnin anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır.

4.2.1.2.2. Sayfa Düzeni

Her sayfanın üst kısmında resim, alt kısmında ise metin bulunur ve metin tek sütun olarak sayfa üzerinde yer almaktadır. Kenar boşlukları, metin ve resimlerin konumu itibariyle sayfanın düzenli bir görünümü vardır.

6. sınıflar için ideal yazı boyutunun 10 puntodan küçük olmaması gerekir. Metin,

“Calibri” yazı tipi ve 12 puntoyla yazılmıştır.

4.2.1.3. Metnin Okunabilirliği

Metin; başlık dâhil olmak üzere 576 kelime ve 1394 heceden oluşmaktadır. İç içe birleşik cümleler, tek cümle sayılmak koşuluyla 66 cümledir. Metnin hece olarak ortalama kelime uzunluğu 2,42 iken kelime olarak ortalama cümle uzunluğu 8,65’tir.

Okunabilirlik değerinin 78,72 olduğu fabl, “kolay” okunabilir bir metindir.

Metin üç sayfada yer almaktadır. Metnin işlenişi için 4 ders saati ayrılmıştır.

4.2.2. Akdeniz’le Röportaj (Orhan Bilir)

Belgede TÜRKÇE EĞİTİMİ BİLİM DALI (sayfa 122-128)