• Sonuç bulunamadı

4.2. Ġkinci Alt Probleme ĠliĢkin Bulgular ve Yorum

4.2.3. Deney ve Kontrol Grubu Öğrencilerinin Sağlıklı Olmaya Yönelik Tutum

AraĢtırmanın alt problemlerinde yer alan “Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin sağlıklı olmaya ilişkin tutum düzeyleri cinsiyete göre farklılık göstermekte midir?” sorusuna cevap aramak amacıyla, deney ve kontrol grubundaki kız ve erkek deneklerin ölçeğin sağlıklı olma boyutunun ön test ve son testlerinden aldıkları puanlar arasındaki fark t testi analiz yöntemi ile değerlendirilmiĢtir.

Deney grubundaki kız ve erkek deneklerin Doğa Sevisi, Temizlik ve Sağlıklı Olma Tutum Ölçeği‟nin Sağlıklı Olma boyutunda ön test ve son test sonuçlarına göre durumları Tablo 30‟da gösterilmiĢtir.

Tablo 30

Deney Grubundaki Kız ve Erkek Öğrencilerin Sağlıklı Olma Boyutuna Yönelik Tutum Ön Test ve Son Test Puanlarına İlişkin Bağımsız Gruplar İçin T- Testi Sonuçları

Cinsiyet N Χ S Sd t P

Öntest Kız 12 2.45 .221 20 .474 .641

Erkek 10 2.40 .225

Sontest Kız 12 3.71 .294 20 1.301 .208

Erkek 10 3.54 .302

Tablo 30‟daki ön test verileri incelendiğinde, deney grubundaki kız ve erkek deneklerin ölçeğin “Sağlıklı Olma” boyutu ön testinden elde ettikleri ortalama puanlar arasında kız deneklerin lehine 0.5 puanlık bir fark vardır. Bu farkın anlamlı olup olmadığı 05 anlamlılık düzeyinde t testi ile test edildiğinde, t değeri .474 [t(20)=.474, p>.05] bulunmuĢtur. Bu sonuç, kız ve erkek deneklerin aritmetik ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olmadığını göstermektedir. BaĢka bir deyiĢle, deney grubundaki kız deneklerle erkek deneklerin ön test sonuçlarına göre temizliğe iliĢkin tutumları arasında anlamlı bir fark yoktur.

Tablo 30‟daki son test verileri incelendiğinde ise deney grubundaki kız ve erkek deneklerin ölçeğin “Sağlıklı Olma” boyutu son testinden elde ettikleri ortalama puanlar arasında kız deneklerin lehine 0.17 puanlık bir fark vardır. Bu farkın anlamlı olup olmadığı 05 anlamlılık düzeyinde t testi ile test edildiğinde, t değeri 1.301 [t(20)=1.301, p>.05] bulunmuĢtur. Bu sonuç, kız ve erkek deneklerin aritmetik ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olmadığını göstermektedir. BaĢka bir deyiĢle, deney grubundaki kız deneklerle erkek deneklerin son test sonuçlarına göre sağlıklı olmaya iliĢkin tutumları arasında anlamlı bir fark yoktur.

Bu bulgular, cinsiyet değiĢkenine göre deney gurubu öğrencilerinin tutum puanları arasında, ölçeğin sağlıklı olma boyutunda, ön test ve son test sonuçlarına göre anlamlı bir fark olmadığını göstermektedir. Bu durum, değer eğitimi yöntemlerine göre geliĢtirilen etkinliklerin, kız ve erkek öğrencilerin sağlıklı olmaya yönelik tutumlarını benzer düzeyde etkilediği Ģeklinde yorumlanabilir.

Kontrol grubundaki kız ve erkek deneklerin Doğa Sevisi, Temizlik ve Sağlıklı Olma Tutum Ölçeği‟nin Sağlıklı Olma boyutunda ön test ve son test sonuçlarına göre durumları Tablo 31‟de gösterilmiĢtir.

Tablo 31

Kontrol Grubundaki Kız ve Erkek Öğrencilerin Sağlıklı Olma Boyutuna Yönelik Tutum Ön Test ve Son Test Puanlarına İlişkin Bağımsız Gruplar İçin T- Testi Sonuçları

Cinsiyet N Χ S Sd t P

Öntest Kız 12 2.49 .274 21 .610 .548

Erkek 11 2.41 .393

Sontest Kız 12 2.55 .272 21 .809 .427

Erkek 11 2.44 .393

Tablo 31‟deki ön test verileri incelendiğinde, kontrol grubundaki kız ve erkek deneklerin ölçeğin “Sağlıklı Olma” boyutu ön testinden elde ettikleri ortalama puanlar arasında kız deneklerin lehine 0.8 puanlık bir fark vardır. Bu farkın anlamlı olup olmadığı 05 anlamlılık düzeyinde t testi ile test edildiğinde, t değeri .610 [t(21)=.610, p>.05] bulunmuĢtur. Bu sonuç, kız ve erkek deneklerin aritmetik ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olmadığını göstermektedir. BaĢka bir deyiĢle, kontrol grubundaki kız deneklerle erkek deneklerin ön test sonuçlarına göre sağlıklı olmaya iliĢkin tutumları arasında anlamlı bir fark yoktur.

Tablo 31‟deki son test verileri incelendiğinde ise kontrol grubundaki kız ve erkek deneklerin ölçeğin “Sağlıklı Olma” boyutu son testinden elde ettikleri ortalama puanlar arasında kız deneklerin lehine 0.11 puanlık bir fark vardır. Bu farkın anlamlı olup olmadığı 05 anlamlılık düzeyinde t testi ile test edildiğinde, t değeri .809 [t(21)= .809, p>.05] bulunmuĢtur. Bu sonuç, kız ve erkek deneklerin aritmetik ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olmadığını göstermektedir. BaĢka bir deyiĢle, kontrol grubundaki kız deneklerle erkek deneklerin son test sonuçlarına göre sağlıklı olmaya iliĢkin tutumları arasında anlamlı bir fark yoktur.

Bu bulgular, cinsiyet değiĢkenine göre kontrol gurubu öğrencilerinin tutum puanları arasında, ölçeğin sağlıklı olma boyutunda, ön test ve son test sonuçlarına göre anlamlı bir fark olmadığını göstermektedir. Bu durum, kontrol grubundaki kız ve erkek öğrencilerin sağlıklı olmaya yönelik tutumlarının benzer düzeyde olduğu Ģeklinde yorumlanabilir.

Yukarıdaki bulgular incelendiğinde, cinsiyet değiĢkenine göre deney grubu öğrencilerinin tutum puanları arasında; ölçeğin doğa sevgisi ve sağlıklı olma boyutlarında anlamlı bir fark olmadığı görülürken, temizlik boyutunda kız öğrencilerin lehine anlamlı bir fark olduğu görülmektedir. Kontrol grubunda ise öğrencilerinin

cinsiyete göre doğa sevgisi, temizlik ve sağlıklı olmaya önem verme değerlerine yönelik tutum puanları arasında anlamlı bir fark olmadığı görülmektedir. Bu durum; değer eğitimi yöntemlerine göre geliĢtirilen etkinliklerin, kız ve erkek öğrencilerin doğaya ve sağlıklı olmaya yönelik tutumlarını benzer düzeyde etkilediği Ģeklinde yorumlanırken, kız öğrencilerin temizliğe yönelik tutumlarını erkek öğrencilere göre daha üst düzeyde etkilediği Ģeklinde yorumlanabilir.

Değerlerle ilgili yapılan birçok araĢtırmanın bulguları incelendiğinde, cinsiyet değiĢkenine göre kız ya da erkeklerin tutum puanları arasında, bazı değerlerde fark olduğu görülürken bazılarında ise fark olmadığı görülmektedir. Bu açıdan bakıldığında, ilgili çalıĢmaların bulguları da araĢtırma bulgularımızı destekler niteliktedir. AkbaĢ (2004) tarafından yapılan araĢtırmanın bulgularında; öğrencilerin cinsiyetlerinin, geleneksel değerlere, çalıĢma-iĢ değerlerine ve bilimsel değerlere ulaĢma düzeylerinde farklılıklara neden olmadığı görülürken; kız öğrencilerin demokratik değerlere ve temel değerlere ulaĢmada erkek öğrencilere göre daha üst düzeyde olduğu görülmüĢtür. Ulusoy‟un (2007) araĢtırmasının sonuçlarına cinsiyet açısından bakıldığında ise kız öğrencilerin demokratik değerlere erkek öğrencilere göre daha fazla katılım gösterdikleri, erkek öğrencilerin de geleneksel değerlere kız öğrencilere göre daha fazla katılım gösterdikleri görülmektedir.

Keskinoğlu (2008) tarafından yapılan çalıĢmanın sonuçları cinsiyet açısından incelendiğinde; Ahlaki Olgunluk Ölçeği sonuçlarına göre deney grubundaki kız ve erkek öğrenciler arasında anlamlı bir farklılık görülmemiĢtir. Saldırganlık Ölçeği sonuçlarında ise kız ve erkek öğrencilerin saldırganlıklarını ifade etme biçimleri arasında farklılıklar bulunmuĢtur. Kız öğrencilerin saldırganlık bunalımı puan ortalamaları erkek öğrencilerin puan ortalamalarından anlamlı derecede yüksek çıkmıĢtır. Erkek öğrencilerin ise kendine dönük saldırganlık ve anti-sosyal saldırganlık puan ortalamaları, kızların puan ortalamalarından yüksektir. Keskin (2008) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmanın bulguları cinsiyet açısından incelendiğinde, yapılan iki uygulamada da kızların değerlere sahip olma düzeylerinin erkeklerden daha yüksek olduğu görülmektedir. Sarı (2005) tarafından yapılan araĢtırma bulgularında ise erkek öğrencilerin değerleri benimseme düzeylerinin bilimsel değerler dıĢındaki tüm değerler alanında kız öğrencilerden daha yüksek olduğu ortaya konmuĢtur. Bilimsel değerlerin tercihinde ise kız ve erkek öğrencilerin arasında bir farklılık olmadığını belirtilmiĢtir.

Germaine‟nin (2001) araĢtırmasının bulguları cinsiyet açısından incelendiğinde; sonuçlar, özsaygı ve cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki olduğunu,

kızların erkeklerden biraz daha düĢük öz güvene sahip olduğunu göstermektedir. Yapıcı ve Zengin‟in (2003) yaptıkları araĢtırmanın sonuçlarına cisiyet açısından bakıldığında; cinsiyet ve öğrenim görülen bölüm etkenlerinin değerlerin tercihinde etkili olmadığı vurgulanmıĢtır. Demirhan ĠĢcan (2007) tarafında yapılan çalıĢmanın sonuçları cinsiyet değiĢkeni açısında incelendiğinde ise değerler eğitimi programının uygulamasına katılan kız öğrencilerin, biliĢsel davranıĢlar ve değerleri gösterme düzeyleri bakımından, erkek öğrencilere göre daha baĢarılı olduklarının vurgulandığı görülmüĢtür.

Yukarıdaki araĢtırmaların bulguları da göz önünde bulundurulduğunda; cinsiyete göre kız ve erkeklerin, bazı değerlere sahip olma düzeylerinde farklılıklar olduğunu, bazı değerlere sahip olma düzeylerinde ise farklıklar olmadığını söylemek mümkündür.